Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 19. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/219 E. 2023/70 K. 30.01.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
19. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2022/219 Esas
KARAR NO : 2023/70
DAVA : Alacak (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 11/04/2022
KARAR TARİHİ : 30/01/2023

Mahkememizde görülmekte olan Alacak davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili şirketin, … Mah. … Caddesi No: … / Hatay (Eski Adres … Mevkii Otoban Girişi … / Hatay) adresinde bulunan, tapuda Hatay ili, … ilçesi, … Mah., … parselde kayıtlı taşınmaz üzerindeki akaryakıt istasyonunda davalı şirket ile 25.04.2019 tarihinde 15.01.2021 tarihine kadar geçerli Çerçeve Protokol, Bayilik Sözleşmesi ve işbu sözleşmelerin eki niteliğindeki Ticari Koşullar Sözleşmesi, Ariyet Demirbaş Belgesi ve Ürün Alım Taahhütnamesi akdedildiğini, taraflar arasındaki Bayilik Sözleşmesi ve tüm bağlı sözleşmeler Bayilik Sözleşmesinin ilgili hükmü gereği 15.01.2021 tarihinde sona erdiğini, Davalı tarafın, Standart Bayilik Sözleşmesi’ne ek olarak düzenlenmiş olan Ürün Alım Taahhütnamesi ile yıllık asgari 1.100 (binyüz) Ton beyaz ürününün müvekkili şirketten almayı, eksik kalan ton üzerinden 100-USD tutarında kâr mahrumiyeti ödemeyi; söz konusu kâr mahrumiyeti tutarının … tarafından her bir anlaşma döneminin hitamında veya bizzat belirleyeceği dönemlerde, anlaşmanın ifasıyla birlikte talep edilebileceğini veya anlaşmanın hitamında veya anlaşmanın her ne sebeple olursa olsun sona ermesine müteakip … tarafından aynı ticari bölgede yeni bir bayilik tesis edilip edilmeyeceğine bakılmaksızın talep edilebileceğini; …’in anılan kâr mahrumiyeti tutarını mutabakat dahilinde anlaşma süresi sonunda toplam olarak talep edebileceğini kabul ve taahhüt ettiğini, Davalının işbu taahhüdüne uymadığı ve 25.04.2019-15.01.2021 tarihleri arasında 1.594 ton eksik ürün satın aldığını beyanla; müvekkili şirketin uğramış olduğu kâr mhrumiyeti tutarı olan 159.400-USD’yi müvekkil şirkete ödemekle yükümlü olduğunu, 25.04.2019 tarihli Ürün Alım Taahhütnamesi uyarınca hesaplanan 159.400-USD tutarındaki kâr kaybının şimdilik 1.000-USD’sinin temerrüt tarihinden itibaren yabancı paraya işleyecek en yüksek mevduat faizi ile birlikte davalıdan tahsiline, 25.04.2019 tarihli Çerçeve Protokolün 7. maddesi uyarınca tahakkuk eden 462.000-TL+KDV yatırım katılım bedeli iade alacağının şimdilik 1.000-TL’sinin temerrüt tarihinden itibaren işleyecek yıllık reeskont avans faizi ile birlikte davalıdan tahsiline, 25.04.2019 tarihli Ariyet Demirbaş Belgesi uyarınca ariyetlerin iade ve sökümünden kaynaklanan 12000-TL+KDV (14.160-TL)’nin temerrüt tarihinden itibaren işleyecek yıllık reeskont avans faizi ile birlikte davalıdan tahsiline, yargılama gideri ve vekalet ücretinin davalıya yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP:
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Davacı tarafın talep ettiği ve ton başına 100 USD yi kapsayan kar mahrumiyeti talebi haksız bir talep olduğunu, müvekkili … ile yapılan sözleşmenin 2019 tarihli olup, bu istasyonun daha önce … tarafından 2015 yılından beri süregelen bir sözleşme ile işletildiğini, başlarda iyi bir konumu ve satışı olan bu petrol istasyonu fiili zeminde meydana gelen değişiklikler, otoban girişinin öne alınması, istasyonun hemen önüne üst geçit yapılması gibi sebeplerden ötürü yolun dışında kaldığını, bunun yanında önünde ve arkasında … ve … petrol istasyonlarının açılması gibi nedenlerden ötürü de satışlar olağan üstü bir şekilde düştüğünü, satışların düşmesi sorunu daha önceki bayi olan … zamanında da devam ettiğini, davacının sözleşmeye dayalı olarak 159.400 USD yoksun kalınan kar adı altında talebi hukuka uygun olmadığını, öncelikle reddi gerekeceğini, yıllık taahhüdünün 1.100 Ton olduğu düşünüldüğünde iki yıldan daha kısa bir süre için 1.594 Ton için istenen kar mahrumiyetinin reddi gerekeceğini, davacı tarafın 462.000 TL. +KDV yatırım katılım bedeli talep ettiğini, bu talebini de hem eski sözleşmeye kefaleti ve hem de yeni sözleşmenin tarafı olması nedeniyle davalı …’den talep ettiğini, bu talebinin de haksız olup tamamen reddi gerekeceğini, davacı tarafından istenen yatırım katılım bedeli talebinin de tümden reddi gerekeceğini, davacı tarafça yine 12.000 TL. + KDV olarak ariyetlerin söküm ve iade masrafları istendiğini, bu talebinde reddi gerektiğini, yukarıda bahsi edilen kalıcı yatırım bedellerinin istenebilmesinin koşulları bu alacak kalemi içinde oluşmadığını, sözleşme süresinin dolduğunu ve yeni bir bayilik sözleşmesi yapılmadığını, iade ve söküm bedelleri davalı taraftan istenemeyeceğini, davalı tarafça 24.02.2021 tarihli DEMONTAJ EKİPMAN TESLİM TUTANAĞI ile hepsi HURDA olarak belirtilen malzemeler davacı tarafça teslim alındığını, bunu aşkın istemlerin de keza reddi gerekeceğini beyanla; açılan davanın reddine, yargılama gideri ile vekalet ücretininde davacı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
DELİLLER:
Çerçeve Sözleşme örneği, Bayilik Sözleşmesi örneği, Ürün Alım Taahhütnamesi örneği, Ticari Koşullar Sözleşmesi örneği, Ariyet Demirbaş Belgesi örneği, Ariyet Söküm Tutanağı örneği, Cari Hesap Ekstresi örneği, Kefaletname örneği, taraflar arasındaki tüm sözleşme örneği, ihtarname örneği, ödeme dekontu ve fatura, makbuz örnekleri ile … ile yapılan 15.01.2016 tarihli bayilik sözleşmesi örneği, … Noterliğinin 08.05.2020 tarih ve … yev. nolu ihtarnamesi örneği, … Noterliğinin 05.02.2021 tarih ve … yev. nolu ihtarnamesi örneği, 24.02.2021 tarihli demontaj ekipman teslim tutanağı örneğinin dosyamız arasında olduğu görülmüştür.
GEREKÇE:
Dava; bayilik sözleşmesinden kaynaklanan alacak istemine ilişkindir.
Davalı vekilinin 16/01/2023 tarihli dilekçesi ile tarafların anlaştığını, davacı tarafın davadan vazgeçmesi halinde vekalet ücreti ve yargılama gideri talepleri olmadığını beyan ettiği görüldü.
Davacı vekilinin 23/01/2023 tarihli dilekçesi ile davadan feragat ettiklerini beyan ettiği görüldü.
HMK’nun 311/1. maddesi “Feragat ve Kabul, kesin hüküm gibi hukuki sonuç doğurur” maddesi dikkate alındığında, davacının açmış olduğu davasından feragat etmesi nedeniyle, feragat nedeniyle davanın reddine karar vermek gerekmiştir.
HUAK 18/A-(13) ”Arabuluculuk faaliyeti sonunda taraflara ulaşılamaması, taraflar katılmadığı için görüşme yapılamaması veya iki saatten az süren görüşmeler sonunda tarafların anlaşamamaları hâllerinde, iki saatlik ücret tutarı Tarifenin Birinci Kısmına göre Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenir. İki saatten fazla süren görüşmeler sonunda tarafların anlaşamamaları hâlinde ise iki saati aşan kısma ilişkin ücret aksi kararlaştırılmadıkça taraflarca eşit şekilde uyuşmazlığın konusu dikkate alınarak Tarifenin Birinci Kısmına göre karşılanır. Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen ve taraflarca karşılanan arabuluculuk ücreti, yargılama giderlerinden sayılır. (…)” ” ve (14). Fıkrası: ” Bu madde uyarınca arabuluculuk bürosu tarafından yapılması gereken zaruri giderler; arabuluculuk faaliyeti sonunda anlaşmaya varılması hâlinde anlaşma uyarınca taraflarca ödenmek, anlaşmaya varılamaması hâlinde ise ileride haksız çıkacak taraftan tahsil olunmak üzere Adalet Bakanlığı bütçesinden karşılanır.” hükümleri gereğince arabuluculuk gideri olarak istem üzerinden yapılan inceleme neticesinde sarf kararı düzenlenmediğinden ödeme yapılmadığı, her ne kadar davanın feragat nedeniyle reddine karar verilmişse de; işbu davadan feragatte hakkın özünden feragat söz konusu olmayıp davacı alacağına yargılama sırasında kavuştuğu için feragat etmiş, esasen dava konusuz kalmıştır, Davalı kendisine karşı dava açılmasına yine kendisi sebebiyet vermiştir, bu nedenle ileride sarf kararı düzenlenmesi halinde davalı aleyhine arabuluculuk ücretine hükmedilmesi gerektiği anlaşılmış ve aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda izah edilen gerekçeye istinaden;
1-Davanın FERAGAT NEDENİYLE REDDİNE,
2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 179,90 TL karar ve ilam harcından, peşin yatırılan 510,76 TL’nin mahsubu ile eksik yatırılan yatırılan 330,86‬ TL harcın davacıdan alınarak Hazineye irat kaydına,
3-Davalı vekili tarafından talep edilmediğinden lehine vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
4-Davacı tarafından bu dava sebebi ile yapılan yargılama giderlerinin talebi üzerine davacı üzerinde bırakılmasına.
5-Artan gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
6-Zorunlu arabuluculuk başvurusu yapıldığı ancak sarf kararı düzenlenmediği görülmekle; ileride sarf kararı düzenlendiğinde devletçe karşılananacak arabuluculuk ücretinin davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
Dair, taraf vekillerinin yokluğunda dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içinde … Mahkemesi nezdine İSTİNAF kanun yolu açık olmak üzere karar verildi. 30/01/2023

Katip …
¸e-imza

Hakim …
¸e-imza