Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 19. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/21 E. 2022/375 K. 17.05.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
19. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2022/21 Esas
KARAR NO : 2022/375 Karar
DAVA : İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 11/10/2018
KARAR TARİHİ : 17/05/2022

Davacı vekili tarafından davalı aleyhine mahkememizde açılan davada yapılan açık yargılamalar neticesinde ;
DAVA:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; 28/11/2017 tarihinde … Mahallesi, 1652. Sokak … … /İstanbul adresinde davalı … Genel Müdürlüğü tarafından yapılan alt yapı çalışması sırasında müvekkili şirkete ait tesislere hasar verildiğini, müvekkili şirket personelince arızanın giderilmesi ve enerji verilmesine müteakip hasara maruz kalan tesislerin onarımı için kullanılan malzeme ve işçilik gibi bedelleri kapsayan hasar bedeli olan 3.860,28 TL hasar verenler aleyhine tahakkuk ettirildiğini, davalı /borçlu tarafından hasar bedellerinin ödenmemesi üzerine borçlu aleyhine 3.860,28 TŞ hasar bedeli, 212,26 TL işlemiş faizi olmak üzere toplam 4.072,54 TL tahsil amacıyla ….İcra Müdürlüğü’nün 2018/… Esas sayılı takip dosyası ile ilamsız takip yapıldığını ve borçluya Örnek No:7 ödeme emri gönderildiğini, davalı borçlu … Genel Müdürlüğü ödeme emrini tebellüğ ettikten sonra borca ve icra takibine itiraz ettiğini, borçlu vekilinin itirazında takibe konu borca, borç miktarına, faize, faiz oranına ve ferilerine itiraz ettiğini, takibin durdurulmasını talep ettiğini, borçlu itiraz ederek takibi durdurmuş ise de borçlunun itirazı haksız ve dayanaksız olduğunu, davalı her ne kadar borcunun bulunmadığını belirtmiş ise de icra takibine konu olan alacağa dayanak hasar bedeli olduğunu, açıklanan nedenlerle, davalının … İcra Müdürlüğü’nün 2018/… Esas sayılı dosyasına yapmış olduğu haksız ve yersiz itirazının iptali ile takibin devamına, davalı/borçlu aleyhine hükmolunacak meblağın %20’sinden az olmamak kaydıyla icra inkar tazminatı ödemeye mahkum edilmesine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalıya yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP:
Davalı vekili vermiş olduğu cevap dilekçesinde özetle, müvekkili idare açısından usul ve esas yönünden mesnetsiz olup davanın reddedilmesi gerektiğini, mahkemenin bu davada görevli olmadığını, davacının tazminat talebine gösterdiği olgular hizmet kusuru niteliğinde olduğundan dava, ancak 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 2. Ve 13. Maddeleri gereği görevli idare mahkemesinde açılacağını, sorumlu ve davalı aktif hasım olan, müteahhit firma olduğunu, her türlü ziyan kaza ve hasarlar firmaya ait olduğunu, idare ile yüklenici firma arasında bağıtlanan ve taraflar ile üçüncü şahısları bağlayıcı olan ” eser sözleşmesi ile İnşaat İşleri Teknik Şartnamesi, İdari Şartname, Yapım işleri Genel Şartnamesi ve Kanalizasyon Özle Teknik Şartnamesi”nin ekte sundukları hükümleri uyarınca müteahhit firma, yaptığı işlerle ilgili olarak ortaya çıkabilecek her tülü kaza, hasar, zarar ve ziyandan sorumlu olacağı hükmü yer aldığını, dolayısıyla bu davada husumetin müvekkili idareye de yöneltilmesi haksız ve hukuki dayanaktan yoksun olup müvekkili idare açısından davanın husumet yönünden reddi gerektiğini, dava konusu hasar, müteahhit firma tarafından verilen zararlardan idarenin sorumlu olmayacağı muhtelif mahkeme ilamları ile de teyit edildiğini, haksız fiilden mütevellit zararların tazminini düzenleyen BK m. 49’a göre zararın tazmini için kusur- zarar-illiyet bağı şartları oluşmadığını, dava konusu hasar iddiasını bağlı tazminat talebinin muhatabı müvekkili idare olmadığını, idarenin eylem ve işlemlerinden doğan bir zarar olmadığını hukuken sorumluluğu da olmadığını, açıklanan nedenlerle iş bu davanın husumetten reddine, esastan incelemeye gidilmesi halinde yersiz ve mesnetsiz davanın esastan reddine, mahkeme giderleri ile vekalet ücretinin davacı tarafa tahmiline karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE:
Davadaki uyuşmazlığın konusunun, söz konusu hasar mahallindeki alt yapı çalışmalarından ötürü davacı şirkete ait tesislere verilen hasarlardan kimin sorumlu olduğu hasarların miktarının ne kadar olduğu, mahkememizin görevli olup olmadığı, husumetin davalı tarafa yöneltilip yöneltilmeyeceği itirazın iptali ve icra inkar tazminatı şartlarının oluşup oluşmadığı noktalarında toplandığı anlaşılmıştır.
Dava dosyasında, … Asliye Hukuk Mahkemesinin 2021/… Esas 2021/… Karar sayılı 07/12/2021 tarihli görevsizlik kararı verildiği, dosyanın mahkememizin 2022/… Esas sırasına kaydı yapıldığı anlaşılmıştır.
Kamu tüzel kişileri, kamu hizmeti görmekle yükümlü bulunmaları nedeniyle kamu hizmetleri sırasında verdikleri iddia olunan zararlardan dolayı oluşan sorumlulukları özel hukuk hükümlerine tabi değildir. Kamu tüzel kişilerinin yasalar tarafından kendilerine verilen görev ve yetkileri kullanması sırasında oluşan zararlar niteliği itibariyle hizmet kusurundan kaynaklanan zararlar olup, bu zararların tazmini amacıyla anılan idarelere karşı hizmet kusurlarına dayalı olarak İdari Yargılama Usulü Hakkındaki Kanun’un 2. maddesi hükmü uyarınca idari yargı yerinde tam yargı davası ikame edilmesi gerekmektedir. İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 8 hukuk dairesinin 2018/1595 esas – 2018/751 karar sayılı ; 2018/2360 esas 2018/1033 sayılı kararı ve Yargıtay 17.hukuk dairesinin 2016/15802 esas 2017/3926 karar ; 2016/13720 esas , 2017/6918 karar sayılı ilamında da görevli mahkemenin idare mahkemeleri olduğu belirtilmiştir.
Davanın 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 2/1-b maddesinde yer alan “idari eylem ve işlemlerden dolayı kişisel hakları doğrudan muhtel olanlar tarafından açılan tam yargı davaları” kapsamında idari yargı yerinde çözümlenmesi gerektiğinden, dava idari yargıda görülmelidir.
Uyuşmazlık Mahkemesinin 2021/… Esas 2021/… Karar 27/12/2021 tarihli kararı uyarınca idarenin hizmet kusurundan kaynaklı tam yargı davasında idari yargının görevli olması nedeni ile davanın dava şartı yokluğundan usulden reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurmak gerekmiştir.
HUAK 18/A- (14). Fıkrası: ” Bu madde uyarınca arabuluculuk bürosu tarafından yapılması gereken zaruri giderler; arabuluculuk faaliyeti sonunda anlaşmaya varılması hâlinde anlaşma uyarınca taraflarca ödenmek, anlaşmaya varılamaması hâlinde ise ileride haksız çıkacak taraftan tahsil olunmak üzere Adalet Bakanlığı bütçesinden karşılanır.” hükümleri gereğince arabuluculuk gideri olarak Arabuluculuk Dava Şartı Dosya No: 2021/… sayılı dosyasından arabulucu … ‘e ekte sunulan 1.320,00 TL tarife bedeli üzerinden Serbest Meslek Makbuzu doğrultusunda ödeme yapıldığı tespit edilerek davacı aleyhine arabuluculuk giderlerinin de yükletilmesi gerektiği anlaşılmıştır.
HÜKÜM: Yukarıda izah edilen gerekçeye istinaden;
1-Davanın HMK 114/1-b fıkrası uyarınca dava şartı yokluğundan USULDEN REDDİNE,
2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 80,70 TL Karar ve İlam Harcından, peşin yatırılan 69,55’nin mahsubu ile eksik kalan bakiye 11,15 TL’nin davacıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
3-Davacı tarafından bu dava sebebi ile yapılan yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı tarafından yapılan 132,70 TL yargılama giderinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
5-Davalı kendisini vekille temsil ettirdiğinden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi 7/1 maddesine göre hesaplanan 2.550,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
6-Zorunlu arabuluculuk başvurusu nedeniyle devletçe karşılanacak 1.320,00 TL arabuluculuk ücretinin davacıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
7-Artan gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
Dair, kesin olarak taraf vekillerinin yüzüne karşı verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 17/05/2022

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır