Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 19. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/166 E. 2022/546 K. 19.09.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
19. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2022/166 Esas
KARAR NO : 2022/546
DAVA : İtirazın İptali (Emanet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 21/03/2022
KARAR TARİHİ : 19/09/2022

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Emanet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin alacağını tahsil etmek amacıyla derdest ettiği …. İcra Dairesi -2021/… E. Sayılı dosyasında borcuna hakka ve hukuka aykırı bir biçimde davalının müvekkilinin alacağının sürüncemede bırakmak maksatlı itirazda bulunması üzerine dava şartı arabuluculuk sürecinde de anlaşma sağlanamadığından işbu davayı açma zaruretinin doğduğunu, müvekkilinin …’ de dericilik sektörüyle iştigal ettiğini, kendisiyle aynı pasajda iş yeri bulunan davalının müvekkilinden kısa süre içerisinde geri ödemek üzere 2.400 USD borç aldığını ve borcu yıllarca ödemediğini, müvekkilinin aynı pasajda komşusu olan davalıyı uzunca bir süre idare ettiğini, artık borcunu sadece icra kanalıyla tahsil edebileceğini ve borcu 20/11/2021 tarihli kur farkı üzerinden 26.958,96.-TL olarak takibe konu ettiğini, davalının hakka ve hukuka aykırı bir biçimde müvekkilinin alacağına kavuşmasını sürüncemede bırakmak maksatlı borcuna itiraz ettiğini, tüm bu hususların tanık delili ile ispat edilebileceğini, davalıyı müvekkiline borcunun olup olmadığı hususunda yemine davet ettiklerini, davalının hakka ve hukuka aykırı nitelikteki, müvekkilinin alacağına kavuşmasını sürüncemede bırakmak maksatlı itirazının iptalini ve takibin devamına karar verilmesi ile borçlu aleyhine borcun %20 ‘ sinden aşağı olmamak kaydı ile icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP:
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkili aleyhine …. İcra Müdürlüğü’nün 2021/… Esas sayılı dosyası ile ilamsız takip yapmış bu takibe müvekkilinin itiraz ettiğini ve takibin durduğunu, icra takibine yapılan itirazın iptali için işbu davanın açıldığını, icra usul ve esas yönünden itirazlarını sunduklarını, dava konusu edilen alacak bir senede ya da ticari bir belgeye ya da TTK’ da belirtilen ticari iş kapsamına girmediğini, tarafların tacir olmadığını, davaya konu alacak – borç ilişkisinin ticari nitelikte bir ilişki olmadığını şahsi bir ilişki olduğunu, işbu davanın mahkememizin görev alanı dışında olduğunu, davanın Asliye Hukuk Mahkemesi’nde görülmesi gerektiğini, müvekkilinin borca açıkça itiraz ettiğini, müvekkilinin davacıdan hiç bir şekilde borç almadığını, davacının davaya konu alacak ile ilgili olarak hiç bir dayanak ya da belge dahi sunmadığını, dava dilekçesi tamamen subjektif alacak iddiasından ibaret olduğunu, fazlaya ilişkin dava ve talep haklarının saklı kalmak ve sonradan arttırılmak kaydı ile icra dosyasına yapılan itirazın iptali ile takibin devamına, asıl alacak üzerinden %20 oranından aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleriyle vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER:
…. İcra Müdürlüğü’ nün 2021/… esas sayılı takip dosyası celp edilerek incelenmiştir. İlgili vergi daireleri ve ticaret odalarına müzekkere yazılarak tarafların tacir olup olmadıkları araştırılmıştır.
GEREKÇE:
Dava; …. İcra Müdürlüğü’ nün 2021/… esas sayılı takip dosyasında davalı borçlunun yapmış olduğu itirazın iptali istemine ilişkindir.
İcra İflas Kanunu’nun 67. maddesine göre takip talebine itiraz edilen alacaklı, itirazın tebliği tarihinden itibaren bir sene içinde mahkemeye başvurarak, genel hükümler dairesinde alacağının varlığını ispat suretiyle itirazın iptalini dava edebilir. Bu davada borçlunun itirazının haksızlığına karar verilirse borçlu; takibinde haksız ve kötü niyetli görülürse alacaklı; diğer tarafın talebi üzerine iki tarafın durumuna, davanın ve hükmolunan şeyin tahammülüne göre, red veya hükmolunan meblağın yüzde yirmisinden aşağı olmamak üzere, uygun bir tazminatla mahkûm edilir.
İtirazın iptali davalarında dava konusu farklı sebeplere dayanabileceği için görev ve yetki hususu, dava konusunun niteliğine göre HMK ve özel kanunlar çerçevesinde gözetilmesi gerekir.
İtirazın iptali davaları, icra takibine bağlı davalar olup, takibe dayanak belgelere bağlı olarak yargılama yapılır. Yargıtay HGK’nun 11/02/2020 tarih, 2017/19-2076 E. ve 2020/117 K. sayılı ilamında belirtildiği üzere itirazın iptali davaları icra takibine bağlı davalardır. Alacağın varlığının genel hükümlere göre ispatlanması imkânı, takip talebinde yer alan borç sebebinden ve takip dayanağından uzaklaşmak anlamında düşünülmemelidir. Burada sadece icra mahkemesinin dar yetkisi nedeniyle inceleyemediği delillerin genel mahkemede serbestçe ancak borca bağlı olarak ileri sürülmesi olanağının varlığı söz konusu olmaktadır. Bu sebeple itirazın iptali davalarında alacaklı, takipte dayanmadığı belgeler dışındaki başka belgelere dayanamaz. Bu davaların konusu, icra takibine konu alacağın varlığıdır. Bu yönüyle itirazın iptali davalarının alacak davalarından farklı bir yönü bulunmamaktadır.
Davacı alacaklı yararına icra inkar tazminatına hükmedilebilmesi için davalı borçlunun itirazında haksız olması ve alacağın likit olması gerekir. Alacağın likit olmasından kasıt, alacağın belirlenebilir olmasıdır. Bunun yanında davalı borçlu yararına icra inkâr tazminatına hükmedilebilmesi için alacaklının takibinde haksız olması ve kötü niyetli olması gerekir.
Görev, HMK 114 madde uyarınca dava şartıdır. Mahkeme tarafından dava şartları her aşamada re’sen gözetilir. Ticari davaların Asliye Ticaret Mahkemelerinde görüleceği TTK md. 5’te düzenlenmiştir. Bunun yanında TTK md. 4’te ticari davalar ile çekişmesiz yargı işleri tanımlanmıştır. Buna göre her iki tarafın ticari işletmesi ile ilgili hususlar ve kanunda sayılan diğer işler ticari dava olarak görülür.
Somut olayda takibe konu borç ödünç sözleşmesinden kaynaklanmaktadır. Davacı vekilinin 19/09/2022 tarihli celsedeki beyanları ve dosya kapsamındaki deliller değerlendirildiğinde davacının davalıya vermiş olduğu 2.400,00-USD’ nin tarafların ticari işletmesi ile ilgili olmadığı anlaşılmıştır. Vergi dairesi ve ticaret odalarından gelen cevaplar kapsamında tarafların tacir olmadıkları görülmüştür.
Tüm dosya kapsamı bir bütün olarak değerlendirildiğinde, yukarıda açıklanan sebepler ile, tarafların tacir olmaması, aralarındaki uyuşmazlık konusu ödünç ilişkisinin ticari işletmeleri ile ilgili olmaması ve yargılama konusu uyuşmazlığı TTK md. 4’te sayılan işlerden biri olmaması sebebiyle mahkememizin görevsizliğine dair aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda izah edilen gerekçeye istinaden;
-6100 Sayılı HMK. Gereğince davanın mahkememizin görevsizliği sebebi ile usulden REDDİNE,
-Görevli Mahkemenin İstanbul Nöbetçi Asliye Hukuk Mahkemesi olduğunun tespitine,
-6100 Sayılı HMK.’nun 20. Maddesi uyarınca görevsizlik kararının kesinleşmesinden itibaren 2 hafta içerisinde davacı tarafın müracaatı halinde dosyanın görevli İstanbul Nöbetçi Asliye Hukuk Mahkemesi’ne gönderilmesine,
-6100 Sayılı HMK.’nun 20. Maddesi uyarınca görevsizlik kararının kesinleşmesinden itibaren 2 hafta içerisinde davacı tarafın müracaat etmemesi halinde davanın açılmamış sayılacağına,
-6100 Sayılı H.M.K.’ nun 331/2. Maddesi uyarınca yargılama giderlerinin (harç, mahkeme masrafları ve vekalet ücreti v.b.) görevli mahkemece hüküm altına alınmasına,
Davacı vekilinin yüzüne karşı, davalının yokluğunda verilen kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde … Mahkemesine İstinaf Kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup anlatıldı. 19/09/2022

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır