Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 19. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/160 E. 2023/107 K. 13.02.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
19. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2022/160 Esas
KARAR NO : 2023/107
DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 17/03/2022
KARAR TARİHİ : 13/02/2023

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA:
Davacı vekili dava dilekçesinde; davalı yan ile müvekkili şirket arasında mal ve hizmetlerin bedeline ilişkin 20/01/2022 tarihli ve 26/01/2022 tarihli olmak üzere e- arşiv faturaları düzenlendiğini, haksız şekilde itirazda bulunulduğunu, davacı şirket …. İcra Müdürlüğü’ nün 2022/… esas sayılı dosyası ile davalı … Ltd. Şti. aleyhine borcun ödenmemesinden ötürü takibin başladığını, davalı yan tarafından müvekkiline karşı borçlarının olmadığını beyan ederek müvekkili şirketin hiçbir şekilde alacak hakkı olmadığını bu nedenle asıl alaca, faiz ve diğer tüm feri alacaklar olmak üzere itiraz edilmiş, 14/03/2022 tarihinde arabuluculuk toplantısında “Anlaşmama” olarak tutanak düzenlendiğini, bu tutanağını ibraz ettiğini belirterek takibin 22.457,49 TL üzerinden devamına karar verilmesi açılan takibe kötü niyetle itiraz edildiğinden ….İcra Müdürlüğü’ nün 2022/… esas sayılı icra dosyasında takip çıkışı olan 22.457,49.-TL tutarındaki asıl alacağa, faize ve tüm ferilerine borçlu şirket tarafından gerçekleştirilen hukuki dayanaktan yoksun ve bütünüyle usulsüz itirazın iptaline ve takibin devam etmesine, davalı yan aleyhine %20′ den az olmamak kaydıyla icra inkar tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalılardan tahsiline, karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP:
Davalı vekili cevap dilekçesinde; davacının talep ettiği alacak kalemi için dava şartlarının yerine getirildiğinin kabulü anlamına gelmemek ile talep edilen alacağın dava tarihinden geriye doğru 5 yıllık süreden önceki kısmı zaman aşımına uğradığını, müvekkili şirket özel güvenlik sistemleri üzerine faaliyet gösterdiğini, davacının da özel güvenlik sistemleri sattığını, bu nedenle zaman zaman aralarında mal alış satışının gerçekleştiğini, müvekkilinin davacıya icra takibinde başlatılan borç kadar bir borcunun olmadığını, çünkü bahse konu faturaların bazıları müvekkiline hiç tebliğ edilmediğini, müvekkilinin ticari defterlerine işlenmediğini, ticari defterlere işlenmeyen faturalarda yer alan ürünler müvekkiline hiçbir şekilde teslim edilmediğini, ticari defterler incelendiğinde davacıya bir borçlarının olmadığını, borca süresi içerisinde asıl borca ve gerekse işlemiş faize, faiz oranına ve tüm ferilerine itiraz etmiş takibin durulmasını, yargılama giderleri ve avukatlık ücretinin davacı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER:
… Sicil Müdürlüğü’ ne müzekkere yazılarak, davalı …’ nin (…) tescil bilgilerinin ve 2022 yılı Ocak ayını içerir yetkili isimlerinin mahkememize bildirilmesi istenilmiştir.
…. İcra Müdürlüğü’ nün 2022/… esas sayılı dosyasının UYAP üzerinden dosya arasına alındığı görüldü.
Mali müşavir alanında uzman bilirkişi aracılığı ile, 10/11/2022 tarihinde bilirkişi raporu alınmıştır.
GEREKÇE:
Dava, …. İcra Müdürlüğü’ nün 2022/… esas sayılı dosyasındaki takibin itirazın iptaline ilişkin olduğu belirlendi.
İcra İflas Kanunu’nun 67. maddesine göre takip talebine itiraz edilen alacaklı, itirazın tebliği tarihinden itibaren bir sene içinde mahkemeye başvurarak, genel hükümler dairesinde alacağının varlığını ispat suretiyle itirazın iptalini dava edebilir. Bu davada borçlunun itirazının haksızlığına karar verilirse borçlu; takibinde haksız ve kötü niyetli görülürse alacaklı; diğer tarafın talebi üzerine iki tarafın durumuna, davanın ve hükmolunan şeyin tahammülüne göre, red veya hükmolunan meblağın yüzde yirmisinden aşağı olmamak üzere, uygun bir tazminatla mahkûm edilir.
İtirazın iptali davalarında dava konusu farklı sebeplere dayanabileceği için görev ve yetki hususu, dava konusunun niteliğine göre HMK ve özel kanunlar çerçevesinde gözetilmesi gerekir.
İtirazın iptali davaları, icra takibine bağlı davalar olup, takibe dayanak belgelere bağlı olarak yargılama yapılır. Yargıtay HGK’nun 11/02/2020 tarih, 2017/19- … E. ve 2020/ … K. sayılı ilamında belirtildiği üzere itirazın iptali davaları icra takibine bağlı davalardır. Alacağın varlığının genel hükümlere göre ispatlanması imkânı, takip talebinde yer alan borç sebebinden ve takip dayanağından uzaklaşmak anlamında düşünülmemelidir. Burada sadece icra mahkemesinin dar yetkisi nedeniyle inceleyemediği delillerin genel mahkemede serbestçe ancak borca bağlı olarak ileri sürülmesi olanağının varlığı söz konusu olmaktadır. Bu sebeple itirazın iptali davalarında alacaklı, takipte dayanmadığı belgeler dışındaki başka belgelere dayanamaz. Bu davaların konusu, icra takibine konu alacağın varlığıdır. Bu yönüyle itirazın iptali davalarının alacak davalarından farklı bir yönü bulunmamaktadır.
Davacı alacaklı yararına icra inkar tazminatına hükmedilebilmesi için davalı borçlunun itirazında haksız olması ve alacağın likit olması gerekir. Alacağın likit olmasından kasıt, alacağın belirlenebilir olmasıdır. Bunun yanında davalı borçlu yararına icra inkâr tazminatına hükmedilebilmesi için alacaklının takibinde haksız olması ve kötü niyetli olması gerekir.
Dava konusu icra dosyasının incelenmesinde takibin usule uygun olduğu, davalı borçlunun süresinde itiraz ettiği ve davacı alacaklının süresinde işbu davayı açtığı anlaşılmıştır.
Dava konusu takip fatura alacağına dayanmaktadır. Davacı alacaklı, davalı borçlu aleyhine 4 adet fatura sebebiyle takip başlatmıştır. Takip konusu faturaların 20/01/2022 ve 26/01/2022 tarihli olduğu anlaşılmakla, davalının zamanaşımı itirazı yerinde değildir.
Davalı, davacı ile aralarındaki hukuki ilişkiyi kabul etmiş; ancak faturaların kendisine tebliğ edilmediğini ve faturaların karşılığında mal teslim edilmediğini öne sürmüştür. Bilirkişi aracılığıyla yapılan incelemede davacının, dava konusu faturaları davalıya tebliğ ettiği, buna ilişkin kayıtları ticari defterlerine işlediği anlaşılmıştır. Usulüne uygun olarak düzenlenen faturaların davalıya tebliğ edilmesi karşısında, davalının 8 günlük yasal süre içinde faturalara karşı herhangi bir itirazda bulunmaması nedeniyle, faturaların içeriğini kabul ettiği kanaatine varılmıştır. Dolayısıyla davalının, davacının fatura konusu malları teslim etmediğine ilişkin itirazı yerinde değildir.
Tarafların ticari defterlerinin incelenmesi için mahkememizce verilen ara karar sonucu davacının ticari defterlerinin usulüne uygun olduğu ve lehine delil teşkil edeceği kabul edilmiştir. Davalı taraf ise ticari defterlerini ibraz etmemiştir. Takipten önce 26/01/2022 tarihinde davalının, dava konusu faturalar sebebiyle davacıya 683,41 TL ödeme yaptığı görülmüş ve hükümde bu ödeme de esas alınmıştır. Davacının lehine delil olarak kabul edilen ticari defterleri uyarınca dava konusu faturaların kayıtlı olduğu ve bu faturalardan dolayı davacının davalıdan 21.449,36 TL alacaklı olduğu anlaşılmıştır.
Davacının takip dosyasında işlemiş faize ilişkin talebi bulunduğu görülmüş ve bu hususta yapılan inceleme sonucu; davacının, takip öncesinde davalıyı temerrüde düşürmediği, taraflar arasında belirli bir vadenin kararlaştırılmadığı ve TTK md. 1530 uyarınca 30 günlük sürenin takip tarihi itibariyle dolmadığı anlaşılmakla, davacının işlemiş faiz alacağının bulunmadığı kanaatine varılmıştır.
Dava ve takip konusu alacak bedeli, yargılama sonunda belirlendiğinden davacının icra inkâr tazminatı talebinin yerinde olmadığı kanaatine varılmıştır.
Tüm dosya kapsamı bir bütün olarak değerlendirildiğinde, yukarıda açıklanan sebeplerle davanın kısmen kabul kısmen reddine dair aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda izah edilen gerekçeye istinaden;
1-Davanın KISMEN KABUL KISMEN REDDİNE,
2-…. İcra Dairesi’nin 2022/… esas sayılı takip dosyasına yapılan itirazın 21.449,36-TL’lik kısmının iptaline, takibin 21.449,36-TL asıl alacak ve takip tarihinden itibaren asıl alacağa işleyecek avans faizi ile birlikte devamına, fazlaya ilişkin talebin reddine,
İcra inkar tazminatı talebinin reddine,
3-Harçlar kanunu gereğince kabul edilen değer üzerinden alınması gereken toplam 1.465,21-TL harçtan daha önceden ödenen toplam 297,57-TL harç düşüldükten sonra eksik kalan 1.167,64-TL harcın davalıdan alınarak hazineye irad kaydına,
4-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiginden A.A.Ü.T göre hesaplanan 9.200,00-TL maktu vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiginden A.A.Ü.T göre vekalet ücreti reddedilen miktarı geçemeyeceğinden 1.008,13-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
6-Davacı tarafından yapılan; 80,70-TL Başvuru Harcı, 297,57-TL Peşin/nisbi Harcı, olmak üzere toplam 378,27TL harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine, ,
7-Davacı tarafından yapılan; 1.500,00-TL Bilirkişi ücreti, 107,00-TL Tebligat, Posta ve diğer masraflar, olmak üzere toplam 1.607,00-TL yargılama giderinin kabul red oranı dikkate alınarak 1.534,86-TL lik kısmanın davalıdan alınarak davacıya verilmesine, bakiye yargılama giderinin ise Davacı üzerinde bırakılmasına,
8-Zorunlu arabuluculuk başvurusu nedeniyle devletçe karşılanacak 1.320,00.-TL arabuluculuk ücretinin kabul red oranı dikkate alınarak 1.260,74-TL lik kısmının davalıdan alınarak hazineye irad kaydına, kalan 59,26 TL lik kısmın ise davacıdan tahsili ile hazineye irad kaydığna,
9-Fazla yatan ve sarf edilmeyen gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde iadesine,
Dair, davacı için kesin, davalı için kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde istinaf yolu ( … Mahkemesine başvuru yolu) açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 13/02/2023

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır