Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 19. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/157 E. 2023/594 K. 27.09.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
19. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2022/157 Esas
KARAR NO : 2023/594

DAVA : Alacak (Taşıma Sözleşmesi Kaynaklı)
DAVA TARİHİ : 25/02/2022
KARAR TARİHİ : 27/09/2023

Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Taşıma Sözleşmesi Kaynaklı) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacı firmanın baklava ve unlu mamüller imalatı yaptığını, davalı ile davacı firmanın imalatını yapmış olduğu baklavaların “…-…-Gravenhage/HOLLANDA” adresine taşınması konusunda anlaşmaya vardıklarını, dava konusu işbu kargo içerisinde yer alan baklavaların taşıma sırasında ziya olduğunu ve davacı firmanın zarara uğradığını, davacı firma yetkililerinin TTK’nın 889.maddesi uyarınca gerekli bildirimi hızlı bir şekilde davalı şirkete bildirimde bulunmak suretiyle yaptıklarını, davalı şirketin taşıma sırasında oluşan ziyaı kabul ettiğini, ancak daha sonrasında bedel iadesi yapılmadığını, ayıplı taşımanın taşıma ücreti fatura bedellerinin Bakırköy …İcra Dairesi’nin… Esas sayılı dosyası ile icraya konulduğunu, davacı şirketin az miktarda numune olarak göndermiş olduğu baklavaların taşınma esnasında ziya olması sebebiyle ticari bağlantılarını yapamadığını, büyük bir kazanç kaybına uğradığını beyanla, toplam 10.423,75-TL’nin yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP:
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davalı gönderilerinin… ve… konişmento numaralı hava taşıma senedi ile İstanbul’dan Hollanda’ya davacının talimatı ile taşınan yüklerin her ne kadar zayi olduğu iddia edilmiş ve zararın tanzimi talep edilmiş ise de hasara, zarara veya taşıma sırasında hasar gerçekleştiğine ilişkin hiçbir delil sunulmadığını, davacı tarafça dosyaya sunulan baklavaların zayi olmadığını, davalı taraf ile uyuşmazlığın uluslararası hava taşımacılığından kaynaklandığını, somut olaya 01.10.2010 tarihli ve 27716 sayılı resmi Resmi Gazetede yayımlanan Hava Yoluyla Uluslararası Taşımacılığa ilişkin belirli kuralların birleştirilmesine dair sözleşme hükümlerinin uygulanması gerektiğini, davacının süresi içinde müvekkil şirkete ihbarda bulunmuş ise de davacının delil olarak sunduğu yazışmaların tarihinin belli olmadığını, hasar ihbarının ispata yarar delil olmadığını, davacı şirkete gönderilen e-postaların ziyaın kabulü niteliğinde olmadığını, dava konusu hasarın paketleme hatası ve ambalaj eksikliğinden kaynaklı olduğu ve müvekkil şirketin zarardan sorumlu olmadığını beyanla davanın reddini, yargılama gideri ve vekalet ücretinin davacı tarafa yükletilmesini talep etmiştir.
DELİLLER:
Arabuluculuk Son Tutanak örneği, fatura örnekleri, mail yazışmaları, dava konusu gönderinin görsellerinin dosyamız arasında olduğu görülmüştür.
Bakırköy … İcra Müdürlüğü’nün… Esas sayılı dosyasının bir suretinin dosya içerisine alınmıştır.
…Ticaret Sicil Müdürlüğünün müzekkere cevabında davacı şirkete ait ticaret sicil kaydının gönderildiği görülmüştür.
Mahkememizce verilen ara karar gereğince dosya üzerinde Taşıma Uzmanı bilirkişi marifetiyle inceleme yaptırılmasına karar verilmiş olup, bilirkişi 03/01/2023 tarihli raporunda sonuç ve özet olarak;
‘Davacının iddiası olan davalıya taşınması için teslim edilen emtiadaki hasarın varlığına dair dosya kapsamında somut bir verinin mevcut olmadığı, bu nedenle davacının uğradığını iddia ettiği gerçek zararın denetlenemediği,
İddia konusu hasarın havayolu taşıması esnasında meydana geldiği durumda, taşımanın tabi olacağı Montreal Konvansiyonu 31’inci madde hükmünce geçerli 14 ünlük ihbar süresinin aşıldığı sübuta erdiğinden, hasarın işpatı durumunda dahi davalı taşıyıcının kötü miyetine dair bir bulgu dosya kapsamında mevcut olmadığından anılan sürenin aşılması nedeniyle davalı taşıyıcının sorumlu tutulamayacağı,
Davalının aleyhine başlatılan takibe vaki itirazının yerinde olacağı’ yönünde görüş ve kanaat bildirdiği görülmüştür.
Mahkememizin 24/01/2023 tarihli ara kararı ile taraf vekillerinin bilirkişi raporuna itirazları doğrultusunda bilirkişiden ek rapor aldırılmasına karar verilmiş olup, bilirkişi 15/02/2023 tarihli ek raporunda sonuç ve özet olarak; kök raporunda ulaşılan görüşlerin aynen muhafaza edildiği yönünde ek rapor düzenlemiş, ek raporun taraf vekillerine usulüne uygun olarak tebliğ edildiği görülmüştür.
GEREKÇE:
Dava; davalı tarafından taşıma sırasında zayi edildiği iddia edilen gönderilere ait fatura bedelinin tahsili talebine ilişkindir.
Bakırköy … İcra Müdürlüğü’nün …Esas sayılı dosyasının tetkikinden; alacaklı … ANONİM ŞİRKETİ tarafından borçlu …LİMİTED ŞİRKETİ aleyhine fatura alacağı ve işlemiş faiz kalemleri olarak toplam 5.159,71 TL üzerinden takip başlatıldığı, ödeme emrinin borçlu şirkete usulüne uygun olarak tebliğ edildiği, borçlu vekilinin 23/12/2021 tarihli dilekçesi ile ödeme emrine ve yetkiye itiraz ettiği, itirazın süresinde olduğu ve takibin durdurulmuş olduğu görülmüştür.
Montreal Konvansiyonunun 31. maddesinin 1,2,3 ve 4. fıkralarında; ”… Kargoyu teslim almaya yetkili şahıs tarafından şikayetsiz olarak alınması, bagaj ve kargonun iyi koşullarda ve sırasıyla Madde 3’ün 2. Paragrafında ve Madde 4’ün 2. Paragrafında anılan taşıma dokümanına ya da farklı yöntemlerin içerdiği kayıtlara uygun olduklarına dair kesin olmayan karine teşkil eder. Hasar durumunda, teslim almaya yetkili şahıs hasarın fark edilmesinden sonra derhal ve en geç … kargo halinde de alınılan tarihten itibaren 14 gün içinde taşıyıcıya şikâyette bulunmalıdır. Geçikme durumunda şikâyet, en geç kargonun kendi kullanımına verilmiş olması gereken tarihten itibaren 21 gün içerisinde yapılmalıdır. Her şikâyet yazılı olmalı ve sözü edilen süreler içerisinde verilmeli ya da gönderilmelidir. Eğer yukarıda bahsedilen süreler içerisinde bir şikâyette bulunulmazsa, taşıyıcının kötü niyeti olması dışında, taşıyıcı aleyhinde bir dava olamaz.” denilmektedir.
Dosya kapsamında mevcut tüm deliller birlikte değerlendirildiğinde; dava konusu somut uyuşmazlıkta zayi iddiasının uluslararası bir hava yolu taşıması esnasında meydana geldiği sabit olup, davacının iddia ettiği davalıya taşınması için teslim edilen emtiadaki hasarın varlığına dair dosyaya sunulu olan belgelerden incelenen konişmento ve etiketlerden taşıyıcıya tam olarak teslim edilen emtianın alıcıya eksik veya hasarlı olarak teslim edildiğine dair ispat sadedinde bir belge veya alıcı tarafından düzenlenmiş bir tutanağın mevcut olmadığı, dosyaya sunulu olan fotoğraflarda ise emtianın kutularının sağlam olduğu, herhangi bir şekil bozukluğu olmadığının anlaşıldığı, emtianın zayi olduğu iddiasının yerinde olmadığı, taşınan gıda türü emtianın taşıma esnasında bozulduğuna dair, alıcı tarafından düzenlenmiş bir tutanak veya tespite ilişkin dosya kapsamında somut bir verinin mevcut olmadığı, bu nedenle davacının uğradığını iddia ettiği gerçek zararın denetlenemediği, eşyanın davalı taşıyıcıya 07.05.2021 tarihinde teslim edildiği, davalı taşıyıcı tarafından ise eşyanın 11.05.2021 ve 14.05.2021 tarihinde teslim edildiğinin beyan edildiği, davalı taşıyıcıya hasar ihbarının ise bu tarihten yaklaşık 60 gün sonra temmuz 2021 tarihinde yapıldığı anlaşılmaktadır. Dava konusu somut olayda zayi iddiasının uluslararası bir hava yolu taşıması esnasında meydana geldiği sabit olmakla; Montreal Konvansiyonu 31.maddenin 2.fıkrası bakımından 14 günlük süreye riayet edilmediği ve hasarın süresinde ihbar edilmediği, bu durumda bahsedilen süreler içerisinde bir şikâyette bulunulmazsa, taşıyıcının kötü niyetli olması dışında taşıyıcı aleyhinde bir dava olamaz şeklindeki 4.fıkra gereğince davacının iddia ettiği ancak ispat edemediği hasardan dolayı, davalı taşıyıcının kötü niyetine dair bir bulgu da mevcut olmadığından, davalı taşıyıcının sorumlu olamayacağı, taşımanın tabi olacağı Montreal Konvansiyonu 31.maddesi gereğince ihbar süresine uyulmadığı sübuta erdiğinden; bilimsel, denetime açık ve hüküm kurmaya elverişli bilirkişi raporu doğrultusunda davanın reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HUAK 18/A-(13) ”Arabuluculuk faaliyeti sonunda taraflara ulaşılamaması, taraflar katılmadığı için görüşme yapılamaması veya iki saatten az süren görüşmeler sonunda tarafların anlaşamamaları hâllerinde, iki saatlik ücret tutarı Tarifenin Birinci Kısmına göre Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenir. İki saatten fazla süren görüşmeler sonunda tarafların anlaşamamaları hâlinde ise iki saati aşan kısma ilişkin ücret aksi kararlaştırılmadıkça taraflarca eşit şekilde uyuşmazlığın konusu dikkate alınarak Tarifenin Birinci Kısmına göre karşılanır. Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen ve taraflarca karşılanan arabuluculuk ücreti, yargılama giderlerinden sayılır.” ve (14). Fıkrası: “Bu madde uyarınca arabuluculuk bürosu tarafından yapılması gereken zaruri giderler; arabuluculuk faaliyeti sonunda anlaşmaya varılması hâlinde anlaşma uyarınca taraflarca ödenmek, anlaşmaya varılamaması hâlinde ise ileride haksız çıkacak taraftan tahsil olunmak üzere Adalet Bakanlığı bütçesinden karşılanır.” hükümleri gereğince arabuluculuk gideri olarak …Dava Şartı Dosya No:… sayılı dosyasından arabulucuya 1.560,00-TL tarife bedeli üzerinden ödeme yapıldığı tespit edilerek her iki tarafın arabuluculuk ilk oturumuna katıldıkları ve davanın reddine karar verildiği gözetilerek; davacı aleyhine arabulucuk ücretine hükmedilmesi gerektiği anlaşılmış ve aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda izah edilen gerekçeye istinaden;
1-DAVANIN REDDİNE,
2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 269,85 TL karar harcının peşin yatırılan 178,02 TL’den mahsubu ile eksik kalan 91,83‬ TL’nin davacıdan alınarak Hazineye irat kaydına,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereği hesap ve takdir olunan 10.423,75 TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalıya verilmesine,
5-Davalı tarafından bu dava sebebi ile yapılan 49,90-TL yargılama giderinin davacıdan tahsili ile davalıya verilmesine,
6-Artan Gider Avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde ilgilisine iadesine,
7-Zorunlu arabuluculuk başvurusu nedeniyle devletçe karşılanan 1.560,00-TL arabuluculuk ücretinin davacıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı miktar itibariyle istinaf sınırı altında kaldığından KESİN olarak verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 27/09/2023

Katip …
¸e-imza

Hakim…
¸e-imza