Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 19. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/153 E. 2023/153 K. 07.03.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
19. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2022/153 Esas
KARAR NO : 2023/153
DAVA : Alacak (Hava Taşımacılığından Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 15/03/2022
KARAR TARİHİ : 07/03/2023

Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Hava Taşımacılığından Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
DAVA:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Uluslararası Sağlık Turizminde danışmanlık hizmeti veren müvekkili şirket ile davalı şirket arasında hava aracı kiralama ve yolcu taşıma sözleşmesi akdedildiğini, taraflar arasında akdedilen sözleşmenin konusu uçak kiralama ile birlikte yolcu taşıma sözleşmesi mahiyetinde olduğunu, taraflar arasındaki uyuşmazlığın kaynağı taşıma işi olması sebebiyle, ticari dava niteliğinde olan uyuşmazlığın asliye ticaret mahkemesinde görülüp sonuçlandırılmasının gerektiğini, nitekim konusu uçak kiralama ile birlikte yolcu taşıma sözleşmesi olan uyuşmazlıklarda görev yeri olarak Asliye Ticaret Mahkemesinin belirlendiğini, taraflar arasında yapılan sözleşme gerği 16/08/2021 tarihinde … terminal kalkış /… havalimanı varış olacak şekilde gidiş ve yine 18/08/2021 tarihinde … havalimanı kalkış … terminal varış olacak şekilde uçuş planlandığını, sözleşmede kararlaştırıldığı üzere, planlanan gidiş ve dönüş uçuşlarına ait toplam 15.000,00 USD (KDV dahil ) karşılığı 125.205,00 TL ödemenin tamamının müvekkili şirket tarafından 16/08/2021 tarihinde davalı şirketin … Bankası T.A.O – Merkez Şubesi … IBAN numaralı hesabına yapıldığını, 16/08/2021 tarihinde … terminal kalkışlı gidiş seferi sözleşmeye uygun biçimde gerçekleştirildiğini, ancak dönüş için 18/08/2021 tarihinde gerçekleştirilmesi planlanan uçuşun 1 gün öncesinde davalı şirket tarafından iptal edildiğini, uçuşun iptal edileceği 17/08/2021 tarihinde davalı şirket yetkilisi … tarafından 05327081090 numaralı telefondan müvekkili şirket yetkilisi … ‘ye kullanmış olduğu … numaralı telefon aranarak bildirildiğini, söz konusu arama kayıtlarına ilişkin HTS kayıtlarının celbini talep ettiğini, sözleşmeyle kararlaştırılan taşıma hizmetinin iptali nedeniyle müvekkili şirketin ve seyahat edecek kişilerin mağduriyetine sebebiyet verildiğini, davalı şirkete ait özel jet ile uçuş gerçekleştirilemediği için müvekkili şirketin müşterisi konumundaki 8 yolcunun transferi … Havalimanından uçuş seferi olmadığı için … şirketinin … uçuş numaralı … Havalimanından kalkan … / İstanbul seferini gerçekleştirecek tarifeli uçuşu için bilet alınarak sağlandığını, uzak mesafeden uçmak zorunda kalan müşteriler için müvekkili şirket tarafından ayrıca servis kiralandığını, hem müvekkili şirket hem de müşterilerinin mağdur olduğunu, bu uçak biletleri için müvekkili şirket tarafından 6.799,92 TL ödeme yapıldığını, her bir müşteri için alınan elektronik biletlerin dilekçe ekinde sunulduğunu, mevcut durumda davalı şirketin sözleşme yükümlülüklerini yerine getirmemesi dolayısıyla müvekkili şirketin ödeme zorunda kaldığı 6.799,92 TL’lik bilet ücretinden de sorumlu olduğunu, ayrıca yaşanan bu mağduriyet sebebiyle, müvekkili şirketin müşterileri gözünde itibarının zedelendiğini, müvekkilinin uluslararası alanda güvene dayalı olarak yapılan sağlık turizmi danışmanlık hizmeti verdiğini, bu şekilde olan aksaklıkların doğrudan marka değerini etkilediğini bildirip, taraflar arasında imzalana hava aracı kiralama ve yolcu taşıma sözleşmesine göre, davalı tarafça uçuştan bir gün önce yapılan iptal nedeniyle 7.500 USD tutarındaki müvekkile ödenmesi gereken tutarın fiili ödeme günündeki kur üzerinden hesaplanarak, 23/11/2021 tarihinden itibaren işleyecek ticari temerrüt faizi ile davalıdan tahsiline karar verilmesini, yine iptal edilen uçuş nedeniyle, müvekkilinin ödemek zorunda kaldığı 6.799,92 TL tutarındaki bilet ücretinin 23/11/2021 tarihinden itibaren işleyecek ticari temerrüt faizi ile davalıdan tahsiline karar verilmesini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa tahmiline karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP:
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun tüketici işlemini tanımlarken taşıma sözleşmesi de dahil olmak üzere, “ticari ve mesleki amaçlarla hareket eden veya onun adına ya da hesabına hareket eden gerçek veya tüzel kişilerle tüketiciler arasında kurulan” her türlü sözleşmeyi ve hukuki işlemi tüketici işlemi olarak kabul etmiş ve bu işlemlerden kaynaklanan uyuşmazlıkların çözümü için görevli mahkemeyi tüketici mahkemesi olarak belirlemiştir. Nitekim Yargıtay’ın yeni TKHK’nin yürürlüğe girmesinin ardından verdiği kararlarda görevli mahkemenin tüketici mahkemesi olarak belirlendiğinin görüldüğünü, Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun’da yer alan ve hava yolu ile yolcu taşıma sözleşmelerinin, sözleşmenin tüketici işlemi tanımına uygun akdedildiği hallerde tüketici mahkemesinin görevli olacağını kanıtlayan bir diğer düzenleme Kanun’un 83/2 maddesi olduğunu, Buna göre “taraflardan birini tüketicinin oluşturduğu işlemler ile ilgili diğer kanunlarda düzenleme olması, bu işlemin tüketici işlemi sayılmasını ve Kanunun görev ve yetkiye ilişkin hükümlerinin uygulanmasını engellemez.” ifadesi Türk Ticaret Kanunu’nda, Türk Sivil Havacılık Kanunu’nda ve ilgili yönetmeliklerde uyuşmazlığa ilişkin düzenlemeler yer alsa dahi Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun’un uygulama alanı bulacağına işaret etmekte olduğunu, açıklanan sebepler ile görevli mahkemenin Tüketici Mahkemesi olduğunu, görevsizlik kararı verilmesini talep ettiğini, taraflar arasında imzalanan davaya konu hava aracı kiralama ve yolcu taşıma sözleşmesi gereğince dönüş için 18.08.2021 tarihinde gerçekleşmesi planlanan uçuşun, davacı yan tarafından, gün ve saati bilgileri dahilinde olduğu halde aynı gün uçuşa saatler kala öncelikle birkaç saat ileri bir saate ertelenmek istendiğini, bu talep karşısında müvekkili şirket tarafından böyle bir hususun sözleşme şartlarına göre mümkün olmadığını davacı yana bildirildiğini, bunun üzerine uçuşun yine davacı tarafından 18/08/2021 tarihinde iptal edildiğini, sözleşmeden doğan dönüşe ait taşıma hizmetinin yerine getirilememesinin nedeninin bu olduğunu, bu hususa ilişkin gerekli arama kayıtlarının celbini talep etmekte olduklarını, sözleşmedeki cezai şarttan da anlaşılacağı üzere davacı yanın dava dilekçelerinde belirtmiş olduğu bir gün öncesinde başka bir uçak bileti alması (17/08/2021 tarihli) yine 24 saatten az bir süre kala dava konusu bu sözleşmeye dair uçuşu kendilerinin iptal ettiğini gösterdiğini, dönüş uçuşunun icrasının davacı tarafından kaynaklanan nedenlerle gerçekleşemediği için sözleşme şartları uyarınca müvekkili şirketin, davacı yana ve devamla davacı tarafından alınan uçak biletleri ücretlerine dair herhangi bir borcu bulunmadığını bildirip, müvekkili aleyhine açılan davanın mahkeme görevsiz olduğundan itirazının kabulü ile mahkemenin görevsizliğine karar verilmesini, mahkeme aksi kanaatte ise açıklanan nedenler ile davanın reddine karar verilmesini, yargılama giderleri ile ücreti vekaletin davacı yana tahmiline karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Yargıtay … Hukuk Dairesi’nin 2019/… Esas 2020/… Karar sayılı kararında “Bundan ayrı olarak; genel itibariyle müspet zarar sözleşmenin ifa edilmemesinden doğan zararı, menfi zarar ise, sözleşmenin kurulmamasından veya geçerli olmamasından kaynaklanan zararı ifade etmektedir.(HGK’nun 29.09.2010 gün ve 2010/14-386 E. 2010/427 K.). Yani, müspet zarar; borçlu edayı gereği gibi ve vaktinde yerine getirseydi alacaklının mameleki ne durumda olacak idiyse, bu durum ile eylemli durum arasındaki farktır. Diğer bir anlatımla, müspet zarar, sözleşmenin hiç veya gereği gibi yerine getirilmemesinden doğan zarar olup, alacaklının ifadan vazgeçerek zararının tazminini istemesi halinde söz konusu olur; bu durumda sözleşme ortadan kalkmamakta, yalnızca alacaklının ifaya ilişkin talep hakkının yerini müspet zararının tazminine dair talep hakkı almaktadır. Menfi zarar ise, uyulacağı ve yerine getirileceğine inanılan bir sözleşmenin hüküm ifade etmemesi ve yerine getirilmemesi yüzünden güvenin boşa çıkması dolayısıyla uğranılan zarardır. Diğer bir anlatımla, sözleşme yapılmasaydı uğranılmayacak olan zarardır.”belirtilmiştir.
Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde, davacı ile davalı arasında davacıya ait 8 kişilik müşteri grubunun İstanbul’dan Nevşehir’e gidiş ve Nevşehir’den İstanbul’a dönüş olmak üzere havayolu ile taşınması hususunda sözleşme düzenlendiği, sözleşmede İstanbul’dan Nevşehir’e gidiş tarih ve saatinin 16/08/2021 11:00, Nevşehir’den İstanbul’a dönüş tarih ve saatinin 18/08/2021 17:00, sözleşme bedelinin 15.000 USD olarak belirtildiği, cevap dilekçesinde görev yönünden itirazda bulunulmuş ise de tarafların şirket olduğu, uyuşmazlığın ticari işletmelerinden kaynaklandığı, taraflar arasındaki sözleşmenin davacının müşterilerinin taşınmasına ilişkin olduğu bu hususlar birlikte değerlendirildiğinde mahkememizin görevli olduğu, sözleşme bedelinin tamamının davacı tarafından davalıya ödendiği bu hususta taraflar arasında uyuşmazlık bulunmadığı, yolcuların taşınmasına ilişkin olarak İstanbul’dan Nevşehir’e gidiş uçuşunun gerçekleştiği davalı tarafından bu yükümlülüğün yerine getirildiği, taraflar arasındaki uyuşmazlığın Nevşehir’den İstanbul’a dönüş uçuşuna ilişkin olduğu davacı tarafça dava dilekçesinde dönüş uçuşunun 1 gün kala davalı tarafça iptal edildiğinin, davalı tarafça ise cevap dilekçesinde uçuşun davacı tarafça saatler kala bir kaç saat ileri alınmak istendiğinin davalı tarafından kabul edilmeyince uçuşa saatler kala aynı gün davacı tarafça iptal edildiğinin beyan edildiği, davacı tarafça 18/08/2021 tarihinde dava dışı başka bir havayolu şirketinden uçak bileti satın alınarak müşterilerinin Kayseri havaalanından İstanbul’a dönüşünün sağlandığı, Kayseri havaalanında uçuş saatinin 18:45 olduğu, davacı tarafından bu biletlerin 17/08/2021 tarihinde satın alındığı, biletlere davacı tarafından toplam 6.799,92 TL ödeme yapıldığı, duruşmada davacı tanıklarının dinlenildiği, taraf vekillerinin dava ve cevap dilekçesindeki beyanları, tanık beyanları, dava dışı havayolu şirketinden biletlerin satın alınma tarihi, davacı ile davalı arasındaki sözleşmede kararlaştırılan uçuş saati, Kayseri havaalanındaki uçuş saati ve Kayseri ile Nevşehir arasındaki yol mesafesi birlikte değerlendirildiğinde dönüş uçuşunun davalı tarafından iptal edildiğinin anlaşıldığı aksinin davalı tarafça ispat edilemediği, davacının dönüş uçuş bedelini talep edebileceği, davalı tarafından sunulan ıslah dilekçesinde gidiş ile dönüş uçuşlarının aynı bedelli olmadığının, gidiş uçuşunun 9.500 USD’ye dava dışı firmaya yaptırıldığının beyan edilerek fatura sunulmuş ise de taraflar arasında düzenlenen sözleşmede gidiş ve dönüş uçuş fiyatlarının farklı olduğu yönünde düzenleme bulunmadığı sözleşmede toplam bedel belirtildiği bu nedenle taraflar arasındaki sözleşmeden gidiş ve dönüş uçuş bedelinin ayrı ayrı 7.500’er USD olarak değerlendirilmesi gerektiği, dönüş uçuşu yukarıda belirtildiği üzere davalı tarafça iptal edilmiş olmakla ödenen dönüş uçuş bedeli olan 7.500 USD’nin davacı tarafça talep edilebileceği, sözleşmeden kaynaklı yükümlülüklerini yerine getirmeyen taraftan menfi veya müspet zararların talep edebileceği somut olayda davacı tarafça zarar olarak dava dışı havayolu şirketine ödediği uçak biletlerinin bedelleri talep edilmiş ise de taraflar arasındaki sözleşmenin konusunun davacının müşterilerinin yolcu olarak taşınması olup, dönüş uçuşuna ilişkin hizmetin davalı tarafça iptal edilmesi nedeniyle davacı tarafından dava dışı başka şirketten alındığı, aşağıda iadesine karar verilen dönüş uçuş bedelinin davacının dava dışı şirketten satın aldığı uçak biletlerinden daha fazla olduğu bu nedenle uçak bilet fiyatları yönünden somut olayda davacının hizmeti başka bir şirketten satın almasında zararının bulunmadığı bu nedenle uçak bileti bedellerini zarar olarak talep edemeyeceği anlaşıldığından davanın kısmen kabul kısmen reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HUAK 18/A-(14). Fıkrası: “Bu madde uyarınca arabuluculuk bürosu tarafından yapılması gereken zaruri giderler; arabuluculuk faaliyeti sonunda anlaşmaya varılması hâlinde anlaşma uyarınca taraflarca ödenmek, anlaşmaya varılamaması hâlinde ise ileride haksız çıkacak taraftan tahsil olunmak üzere Adalet Bakanlığı bütçesinden karşılanır.” hükümleri gereğince arabuluculuk gideri olarak Arabuluculuk Dava Şartı Dosya No: 2021/… sayılı dosyasından arabulucu … ‘e tarife bedeli üzerinden 1.320,00 TL ödeme yapıldığı tespit edilerek, arabuluculuk giderlerinin davanın kabul ve red oranları dikkate alınarak, 1.243,85 TL’sinin davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına, 76,15 TL’sinin davacıdan tahsili ile hazineye irat kaydına karar verilmesi gerektiği anlaşılmıştır.
HÜKÜM: Yukarıda izah edilen gerekçeye istinaden;
1-Davanın KISMEN KABUL, KISMEN REDDİ İLE,
-7.500 USDnin 23/11/2021 tarihinden itibaren 3095 sayılı Kanunun 4/a maddesi uyarınca, bir yıllık USD cinsinden mevduat hesabına devlet bankalarınca ödenen en yüksek faiz oranı üzerinden işletilecek faiz ile birlikte, fiili ödeme günündeki USD kuru esas alınarak, davalıdan alınarak, davacıya verilmesine, davacının fazlaya ilişin talebinin REDDİNE,
2-Harçlar kanunu gereğince kabul edilen değer üzerinden alınması gereken toplam 7.587,53-TL harçtan daha önceden ödenen toplam 2.005,60-TL harç düşüldükten sonra eksik kalan 5.581,93-TL harcın davalıdan alınarak hazineye irad kaydına,
3-Davacı tarafından yapılan; 80,70-TL Başvuru Harcı, 2.005,60-TL Peşin/nisbi Harcı, olmak üzere toplam 2.086,30TL harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Davacı tarafından yapılan; 298,44-TL Tebligat, Posta ve diğer masraflar, olmak üzere toplam 298,44-TL yargılama giderinin kabul red oranı dikkate alınarak 281,22-TL lik kısmanın davalıdan alınarak davacıya verilmesine, bakiye yargılama giderinin ise Davacı üzerinde bırakılmasına,
5-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiginden …Ü.T (madde-13 Üçüncü Kısım) göre hesaplanan 17.661,00-TL nisbi vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiginden …Ü.T göre vekalet ücreti red edilen miktarı geçemeyeceğinden 6.799,92-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
7-Zorunlu arabuluculuk başvurusu nedeniyle devletçe karşılanacak 1.320,00 TL arabuluculuk ücretinin davanın kabul ve red oranları dikkate alınarak, 1.243,85 TL’sinin davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına, 76,15 TL’sinin davacıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
8-Artan Gider Avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde taraflara İADESİNE,
Dair, taraf vekillerinin yüzlerine karşı, kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde istinaf yolu (… Mahkemesine başvuru yolu) açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 07/03/2023

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır