Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 19. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/140 E. 2022/777 K. 12.12.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
19. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2022/140 Esas
KARAR NO : 2022/777
DAVA : Tazminat (Acentelik Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 08/03/2022
KARAR TARİHİ : 12/12/2022

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Acentelik Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA:
Davacı vekili vermiş olduğu dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin …’ ya 01/02/2013- 01/03/2020 tarihleri arasında acentelik sözleşmesi kapsamında acentelik hizmeti verdiğini, 01/03/2020 tarihli fesih bildirimi ile … gerekçesiz ve haksız şekilde acentelik sözleşmesini feshettiğini, sözleşmenin haksız feshi ile müvekkili yönünden oluşan ekonomik kayıp davalı tarafından giderilmemiş ve yapmış oldukları arabuluculuk başvurusu sonucunda da anlaşmaya varamadıklarını, acentenin sözleşmenin sona ermesiyle uğrayacağı kayıp ile işletmenin müşteri çevresinden sağlayacağı kazancın dengelenmesi ve acentenin sözleşmenin sona ermesi nedeniyle uğramış olduğu maddi kaybın giderilmesi amacıyla, işletmenin acenteye portföy tazminatı ödenmesi gerektiğini, sözleşme dönemi içerisinde müvekkilinin ortaya koyduğu çabaları sonucu oluşturduğu müşteri kitlesinden sağlayıcının sözleşmenin sona ermesinden sonraki dönemde de fayda sağlayacağını, acentelik ilişkisinin kurulmasının ardından acentenin kendi çabaları ile elde ettiği bir takım yeni müşterilerin olması gerektiğini, sözleşme ilişkisinin sona ermesinin sonucu olarak, onun tarafından işletmeye kazandırılmış müşterilerle yapılmış veya kısa bir süre içinde yapılacak olan işler dolayısıyla sözleşme ilişkisi devam etmiş olsaydı elde edeceği ücret isteme hakkını kaybediyorsa, denkleştirme talep edilebileceğini, müvekkili işletmeye kazandırdığı müşteri çevresiyle sözleşme ilişkisi devamında ücret elde etme hakkına sahip olacağını, sözleşmenin haksız feshi nedeni ile müvekkilinin, sözleşmenin sona ermesi nedeniyle uğramış olduğu maddi kaybın giderilmesi amacıyla, işletmenin acenteye Portföy tazminatı ödenmesi gerektiğini, davanın kabulüne, acentelik portföy tazminatının bilirkişi tarafından tespitinden sonra artırılmak üzere ve fazlaya ilişkin haklarının saklı kalmak kaydı ile müvekkilinin sigorta acentelik sözleşmesinin sona ermesi nedeniyle uğramış olduğu maddi kaybın giderilmesi amacıyla davalı tarafından 500.00.-TL portföy tazminatını avans faizi ile ödemesini, yargılama giderleri ve avukatlık ücretlerinin davalı tarafa yüklenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP
Davalı vekilinin vermiş olduğu cevap dilekçesinde özetle; TTK 122/4 gereğince ”Denkleştirme istem hakkının sözleşme ilişkisinin sona ermesinden itibaren bir yıl içinde ileri sürülmesi gerekir.” davacının acentelik sözleşmesi 03/01/2020 tarihli yazı ile tebliğden itibaren 3 ay sonra hüküm ifade etmek üzere feshedildiğini, fesih yazısı davacıya 23/01/2020 tarihinde tebliğ edilmiş olup, sözleşme 23/04/2020 tarihinde feshedildiğini, davacının arabuluculuk başvuru tarihi 1 yıllık hak düşürücü süreden sonra 15/11/2021 olduğundan davanın reddinin gerektiğini, davacı tarafın taleplerini kabul anlamında olmamakla birlikte tüm taleplerinin zaman aşımına uğradığını, davacı taraf müvekkili şirketin acentesi olarak faaliyet gösterirken acentelik sözleşmesinin haksız olarak feshedildiği, davacı tarafın müvekkili şirket portföyüne katmış olduğu müşteri portföyünden önemli menfaatler elde ettiğinden bahisle portföy tazminatı talebinde bulunduğunu, portföy tazminatının dayanıksız olduğunu koşulları gerçekleştirmediğini, tüm dava kapsamı değerlendirilerek talep haklarının ve itiraz haklarının ve fazlaya ilişkin tüm haklarının saklı kalmak kaydıyla, hak düşürücü süre ve zaman aşımı itirazlarının kabulüne, davanın reddine, haksız ve mesnetsiz hukuka aykırı davanın esastan reddine, yargılama giderleri masrafları ve vekalet ücretinin karşı tarafı yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER:
… Anonim Şirketi’ ne müzekkere yazılarak, davalıya ait Acente Sözleşmesi kapsamında bütün bilgi ve belgelerin mahkememize gönderilmesi istenilmiştir.
GEREKÇE:
Dava, acentelik sözleşmesinden kaynaklanan portföy tazminatının davalıdan tahsili istemine ilişkindir.
Uygulamada portföy tazminatı olarak bilinen denkleştirme istemi TTK md. 122’de, acentelik sözleşmesinin sona ermesinin sonuçları arasında düzenlenmiştir. Acentenin sözleşmenin sona ermesi sebebiyle denkleştirme tazminatı talep etmesinin bazı şartları bulunmaktadır. Bu şartlar Kanun’da “
a) Müvekkil, acentenin bulduğu yeni müşteriler sayesinde, sözleşme ilişkisinin sona ermesinden sonra da önemli menfaatler elde ediyorsa,
b) Acente, sözleşme ilişkisinin sona ermesinin sonucu olarak, onun tarafından işletmeye kazandırılmış müşterilerle yapılmış veya kısa bir süre içinde yapılacak olan işler dolayısıyla sözleşme ilişkisi devam etmiş olsaydı elde edeceği ücret isteme hakkını kaybediyorsa ve
c) Somut olayın özellik ve şartları değerlendirildiğinde, ödenmesi hakkaniyete uygun düşüyorsa,” şeklinde sayılmıştır. Yine maddenin 3. fıkrasında müvekkilin haklı bir eylemi olmadan acentenin sözleşmeyi feshetmesi veya sözleşmenin müvekkil tarafından haklı sebeple feshedilmesi halinde denkleştirme tazminatı talep edilemeyeceği düzenlenmiştir. Tespit edilecek denkleştirme tazminatı acentenin son beş yıllık faaliyeti sonucu aldığı yıllık komisyon veya diğer ödemelerin ortalamasını aşamaz. Acente, denkleştirme tazminatından önceden vazgeçemez. Acentenin denkleştirme tazminatı talebini sözleşme ilişkisinin sona ermesinden itibaren bir yıl içinde ileri sürmesi gerekir. Bir yıllık süre dava açılması bakımından hak düşürücü bir süredir.
Denkleştirme tazminatının şartları İstanbul BAM 43. HD’nin 2020/843 Esas ve 2022/778 Karar sayılı ilamında “TTK’nın 122/1 ve 3. maddesine göre, müvekkilin, feshi haklı gösterecek bir eylemi olmadan, acente sözleşmeyi feshetmesi veya acentenin kusuru sebebiyle sözleşme müvekkil tarafından haklı sebeplerle feshedilmesi halleri saklı kalmak kaydıyla sözleşme ilişkisinin sona ermesinden sonra; müvekkil, acentenin bulduğu yeni müşteriler sayesinde, sözleşme ilişkisinin sona ermesinden sonra da önemli menfaatler elde ediyorsa, somut olayın özellik ve şartları değerlendirildiğinde, ödenmesi hakkaniyete uygun düşüyorsa acente müvekkilden uygun bir tazminat isteyebilir. Sigortacılık Kanunu’nun 23/16. maddesi de aynı mahiyettedir. 5684 sayılı Sigortacılık Kanununun 23/16 hükmüne göre, sigorta acentesinin denkleştirme talep edebilmesi için, sigorta acentelik ilişkisinin sona ermesi nedeniyle sigortacının acentenin portföyü sayesinde önemli menfaatler elde etmesi, hakkaniyetin tazminat verilmesini gerektirmesi, acentenin haklı bir nedene dayanmaksızın sözleşmeyi feshetmemiş olması ya da kendi kusuruyla sözleşmenin feshine neden olmaması şarttır. Bu şartlardan birinin mevcut olmaması halinde sigorta acentesi denkleştirme talep edemez.” şeklinde açıklanmıştır. Yargıtay 11. HD’nin 2019/2876 Esas ve 2020/3326 Karar sayılı ilamında bu şartlar “Sigortacının acentelik ilişkisinin sona ermesinden sonra da sigorta acentesinin portföyü sayesinde önemli menfaat elde etmesi, acentenin aracılık ettiği veya akdettiği sözleşmeler dolayısıyla acentelik ilişkisinin sona ermesinden sonra da prim elde etmeye devam etmesini ifade eder. Sigortacı tarafından önemli menfaat elde edilip edilmediğinin tespitinde, sigorta acentesinin ahdettiği yeni ya da yeni sayılabilecek sigorta sözleşmelerinin sayısı yanında bu sözleşmeler dolayısıyla elde edilen prim miktarı da esas alınmalıdır; zira sigortacının önemli menfaat elde edip etmediği hususunda acentenin portföyünün ekonomik değeri de belirleyicidir. Acentenin portföyünün ekonomik değeri acentenin aracılık ettiği veya ahdettiği sigorta sözleşmeleri dolayısıyla tahsil edilen veya edilecek olan prim miktarına göre belirlenir.
Sigorta acentesi, hakkaniyet gerektirdiği takdirde ve oranda denkleştirme talep edebilir. Bu koşul, somut durumun tüm özellikleri dikkate alınarak denkleştirme ödemesinin adil bir sonuç olup olmayacağının belirlenmesini ifade eder. Denkleştirme isteminin sınırları; sözleşmeden kaynaklanan menfaatler, sözleşmenin tarafları arasındaki risk paylaşımı, acentelik sözleşmesinin süresi, acentenin gelir miktarı, sözleşmeden kaynaklanan yükümlülükleri yerine getirmek için harcanan emek ve zaman, sözleşme dışı kazanç ve kayıplar, tarafların mal varlığı ve gelir ilişkileri, kişisel durum (Yaşlılık, sağlık durumu, çalışma yeteneği), işin önemi, acentenin tek firma-çok firma acentesi olması, markanın etkisi (unvanın), rekabet yasağının ihlal edilmesi, sözleşmenin sona erme nedeni ve varsa kusur oranları gibi hususlar göz önüne alınıp çizilir. (Koç, Mehmet, Acentenin Denkleştirme İstemi, s. 90).” şeklinde açıklanmıştır.
Somut olayda davalı müvekkil şirket tarafından davacının acentelik sözleşmesi 03/01/2020 tarihli ihtarname ile feshedilmiştir. İhtarnamede 3 aylık bir fesih süresi verildiği ve ihtarnamenin davacıya 23/01/2020 tarihinde gözetildiğinde taraflar arasındaki acentelik sözleşmesinin fesih tarihi 23/04/2020’dir. İşbu dava 08/03/2022 tarihinde açılmış olup, davacı taraf arabulucuya 15/11/2021 tarihinde başvurmuştur. Dolayısıyla davacı acentenin denkleştirme tazminatı talebini 1 yıllık hak düşürücü süre içinde ileri sürmediği tespit edilmiştir. Her ne kadar davacı taraf 5 yıllık zamanaşımı süresinin uygulanmasını gerektiğini iddia etmişse de, TTK md. 122/4’te hak düşürücü süre yönünden özel düzenleme bulunurken genel zamanaşımı süresinin uygulanması mümkün değildir.
Tüm dosya kapsamı bir bütün olarak değerlendirildiğinde; yukarıda açıklanan sebeplerle davacının 1 yıllık hak düşürücü süre geçtikten sonra açılması sebebiyle usulden reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda izah edilen gerekçeye istinaden;
1-Davanın hak düşürücü sebebi ile USULDEN REDDİNE,
2-Harçlar kanunu uyarınca belirlenen karar harcı olan 80,70.-TL peşin olarak yatırılmış olduğundan bu konuda bir karar verilmesine yer olmadığına,
3-Davalı kendisini vekille temsil ettirdiğinden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi’ne göre hesaplanan 500,00.-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
4-Davalı vekili tarafından yapılan 11,50.-TL vekalet harcının davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
5-Zorunlu arabuluculuk başvurusu nedeniyle devletçe karşılanacak 1.320,00.-TL arabuluculuk ücretinin davacıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
6-Davacı tarafından yapılan masrafların üzerinden bırakılmasına,
7-Karar kesinleştiğinde yatırılan ancak kullanılmayan gider avansının yatıranlara iadesine,
Dair, kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde istinaf yolu (İstanbul Bölge Adliye Mahkemesine başvuru yolu) açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 12/12/2022

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır