Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 19. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/770 E. 2023/385 K. 31.05.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
19. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/770 Esas
KARAR NO : 2023/385

DAVA : İtirazın İptali
DAVA TARİHİ : 30/12/2021
KARAR TARİHİ : 31/05/2023

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davacı ile davalı taraf …A.Ş arasındaki ticari anlaşma gereği ticari ilişki söz konusu olduğunu, Müvekkilinin davalı şirkete 2020 yılından bu zamana kadar parke taşı, palet vb mallar verdiğini, Borçlu şirket tarafından müvekkine ödeme yapılmadığını, taraflar arasındaki ticari ilişki sonucunda davacı müvekkilin davalı şirketten 62.001,61-TL cari hesap alacağı doğduğunu, müvekkilinin …İcra Dairesi’nin …E. Sayılı dosyası ile icra takibi başlattığını, davalının borcun tamamına ve yetkiye süresinde itiraz ettiğini, Davalı tarafça itiraz edilen borç cari hesaba dayanmakta olup, müvekkil şirket ticari defter ve kayıtlarında sabit olduğunu, taraflar arasında borç konusunda bir uyuşmazlık olmamasına rağmen davalı borçlu haksız ve hukuka aykırı olarak borcunu ödememiş, kendisine tebliğ edilmiş olan ödeme emrine itiraz ederek takibin durmasına sebebiyet vermiş olup, müvekkilinin alacağını elde etmesini geciktirdiğini, dava konusu alacak için 07.12.2021 tarihinde…Arabuluculuk Bürosu’na başvurulmuş ve… Başvuru No, …Arabuluculuk dosya numarası ile davalı şirketten talepte bulunulduğunu ve 24.12.2021 tarihinde davalı şirket tarafından arabuluculuk konusu taleplerin kabul edilmemesinden dolayı anlaşamama tutanağı tanzim edildiğini, davalı tarafın alacağa haksız ve hukuka aykırı itirazından dolayı alacağın %20’sinden aşağı olmayacak şekilde icra inkar tazminatını ödemeye mahkum edilmesini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı tarafa yükletilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP:
Davalıya usulüne uygun tebligat çıkartıldığı, davalı vekilinin süre uzatım talebinde bulunduğu, ancak süresi içerisinde cevap dilekçesi sunmamış olup, 14/11/2022 tarihli beyan dilekçesi ile Davacının taleplerine zamanaşımı yönünde itirazda bulunduğu, davacının taleplerinin reddini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesini talep etmiştir.
DELİLLER:
Arabuluculuk son tutanak örneği, cari hesap ekstresi, davalının sicil kaydı, İstanbul … İcra Müdürlüğünün…Esas sayılı dosya örneğinin dosyamız arasında olduğu görülmüştür.
…Ticaret Sicil Müdürlüğünden celp edilen davacı şirkete ait sicil kayıtlarının dosyamız arasında olduğu görülmüştür.
…Vergi Dairesinden celp edilen davalı şirkete ait 2020-2021 yıllarına ait BA-BS formlarının dosyamız arasında olduğu görülmüştür.
…Mal Müdürlüğünden celp edilen davacı şirkete ait 2020-2021 yıllarına ait BA-BS formlarının dosyamız arasında olduğu görülmüştür.
Mahkememizin 20/04/2022 tarihli celsesinin 6 nolu ara kararı gereğince davacının davaya konu ticari defter ve kayıtlarının incelenmesi hususunda mahal mahkemesine talimat yazılmasına karar verilmiş olup, bilirkişi 20/07/2022 tarihli raporunda sonuç ve özet olarak;
Davacı …Ltd. Şti.’nin 2020 ve 2021 yılları Yevmiye Defterinin 6455 sayılı T.T.K.’nın 64. Maddesine uygun olarak kapanış tasdiki bulunduğu,
Davacı… Ltd. Şti.’nin ticari defter kayıtlarına istinaden davacı…Ltd. Şti.’nin davalı…A.Ş.’ne toplamda 538.277,39 TL tutarlı fatura düzenlediği tespit edildiği,
Davacı … Ltd. Şti.’nin ticari defter kayıtlarına istinaden davalı …A.Ş.’nin …Ltd. Şti.’ne toplamda 26.615,14 TL tutarlı fatura düzenlediği tespit edildiği,
Davacı… Ltd. Şti.’nin 2020 ve 2021 yılları ticari defterlerine istinaden 31/12/2021 tarihi itibariyle davacı…Ltd. Şti.’nin davalı …A.Ş.’nden 61.662,25 TL alacaklı görüldüğü yönünde görüş bildirdiği görülmüştür.
Talimat bilirkişi raporunun taraf vekillerine usulüne uygun olarak tebliğ edildiği görülmüştür.
Davacı vekilinin 06/09/2022 tarihli bilirkişi raporuna karşı beyan dilekçesinin dosyada olduğu görülmüştür.
Davalı vekilinin 07/09/2022 tarihli bilirkişi raporuna karşı itiraz dilekçesinin dosyada olduğu görülmüştür.
Mahkememizin 08/09/2022 tarihli ara kararı ile dosyanın SMMM bilirkişisine tevdi ile tarafların iddia ve savunmaları, icra takip dosyası, talimat bilirkişi raporu, dosyadaki tüm deliller hep birlikte değerlendirilmek suretiyle davalının ticari defterleri üzerinde inceleme yapılarak davacının davalıdan alacaklı olup olmadığı alacaklı ise miktarı ve ferilerinin hesaplanması hususunda bilirkişiden rapor aldırılmasına karar verilmiş olup, bilirkişi 20/10/2022 tarihli üst yazı ekinde sunmuş olduğu raporunda sonuç ve özet olarak;
Taraflar arasında yazılı bir cari hesap sözleşmesi bulunmamaktadır. Taraflar arasında yazılı olmayan cari hesap benzeri bir ticari münasebet (Açık Hesap İlişkisi) bulunmaktadır.
Davalı şirketin ticari defterlerinde davacıya 31.12.2020 tarihi ile 27.182,62 TL borcunun kayıtlı olduğu tespit edilmiştir.
Davacının, dava ve icra konusu yaptığı 34.479,60 TL tutarlı diğer alacak faturası davalı kayıtlarında bulunmamaktadır. Ayrıca davalı tarafça BA- beyannamesinde beyan edilmemiştir.
Davacı şirketin, davalıya düzenlediği ve dava konusu edilen 34.479,60 TL tutarlı fatura ile içeriğinin davalıya teslim ve tebliğ edildiğine dair ispat yükü altında olduğu,
Mevcut durumda davacının, sayın mahkemece belirlenecek alacağına takip tarihinden itibaren 3095 sayılı yasa gereği yıllık %16,75 orandan başlayacak değişen oranlarda faiz uygulanması gerekeceği yönünde görüş bildirdiği görülmüştür.
Davacı vekilinin bilirkişi raporuna karşı itirazlarını içerir 31/10/2022 tarihli dilekçesinin dosyada olduğu görülmüştür.
Davalı vekilinin bilirkişi raporuna karşı kısmi itiraz ve beyanlarını içerir 08/11/2022 tarihli dilekçesinin dosyada olduğu görülmüştür.
Mahkememizin 11/11/2022 tarihli ara kararı gereğince taraf vekillerinin bilirkişi raporuna itirazları doğrultusunda ek rapor aldırılmasına karar verilmiş olup, bilirkişi 24/11/2022 tarihli ek raporunda sonuç ve özet olarak; davacının ve davalının kök rapora itirazlarının raporda herhangi bir değişiklik gerektirmediği, oradaki tespit ve görüşlerin aynen muhafazası icap ettiği yönünde ek rapor tanzim ettiği görülmüştür.
Bilirkişi ek raporunun taraf vekillerine usulüne uygun olarak tebliğ edildiği görülmüştür.
Davacı vekilinin bilirkişi ek raporuna itirazlarını içerir 12/01/2023 tarihli dilekçesinin dosyada olduğu görülmüştür.
Mahkememizin 19/01/2023 tarihli ara kararı ile davacı vekilinin itirazları ve sair itirazlar hususunda bilirkişiden 2. Kez ek rapor aldırılmasına karar verilmiş olup, bilirkişi 30/01/2023 tarihli 2. Ek raporunda sonuç ve özet olarak;
Davacı vekili Uyap üzerinden evrakların alınmadığını ve ek raporda dosya kapsamında mevcut olan belgeler sehven dikkate alınmadan inceleme yapıldığını, ek rapor alınacaksa bilirkişiye ücret takdir edilmemesine karar verilmesini talep etiği, Davacının bahsini ettiği evrakların ek rapor hazırlanırken görüldüğünü, faturalar ile ilgili davalıya elektronik posta ile faturaların tebliğ edildiğine dair okunamayan evraklar olduğu, ancak davacı davaya konu ettiği faturaların fotokopisini dava dosyasına halen sunmadığını, Dava konusu olan sadece ve sadece 1 adet fatura olduğunu, o fatura içeriği talimat raporunu veren bilirkişi tarafından da belirtilmediğini, Davacı, davalıya faturayı tebliğ etmiş olduğunu belgelese bile, eğer içeriğini teslim ettiğini ispat etmez ise aynı fatura ile alacaklı olacağını kanıtlayamayacağını, faturanın okunaklı nüshasını ve fatura içeriğini davalıya teslim/tebliğ ettiğini dosyaya ibraz etse dosya sürümcemede kalmadan sonuç alınabileceğini, mevcut durumda dosyaya ek raporda belirttilen şekilde yeni bir evrak sunulmadığından davacının ve davalının kök ve ek rapora itirazlarının raporda herhangi bir değişiklik gerektirmediği, davacının, davalıya kestiği 21.04.2021 tarih, …. seri numaralı, 34.479,60 TL bedelli faturayı ve özellikle içeriğini davalıya hem teslim, hem de tebliğ ettiğini ispat ettiği takdirde bu yönde alacaklı olabileceği yönünde görüş bildirdiği görülmüştür.
Bilirkişi 2. Ek raporunun taraf vekillerine usulüne uygun olarak tebliğ edildiği görülmüştür.
GEREKÇE:
Dava; cari hesap alacağının tahsili amacıyla başlatılan icra takibine yapılan itirazın iptali istemine ilişkindir.
İstanbul … İcra Müdürlüğünün… Esas sayılı dosyasının tetkikinden; alacaklı …LİMİTED ŞİRKETİ tarafından borçlu… A.Ş. Aleyhine 61.662,05 TL cari hesap alacağı + 339,56 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 62.001,61 TL üzerinden takip başlatıldığı, ödeme emrinin borçluya tebliğ edildiği, borçlu vekilinin 18/11/2021 tarihli dilekçesi ile takibe itiraz ettiği, itirazın süresinde olduğu ve takibin durdurulmuş olduğu görülmüştür.
İcra İflas Kanunu’nun 67. maddesine göre takip talebine itiraz edilen alacaklı, itirazın tebliği tarihinden itibaren bir sene içinde mahkemeye başvurarak, genel hükümler dairesinde alacağının varlığını ispat suretiyle itirazın iptalini dava edebilir. Bu davada borçlunun itirazının haksızlığına karar verilirse borçlu; takibinde haksız ve kötü niyetli görülürse alacaklı; diğer tarafın talebi üzerine iki tarafın durumuna, davanın ve hükmolunan şeyin tahammülüne göre, red veya hükmolunan meblağın yüzde yirmisinden aşağı olmamak üzere, uygun bir tazminatla mahkûm edilir.
İtirazın iptali davalarında dava konusu farklı sebeplere dayanabileceği için görev ve yetki hususu, dava konusunun niteliğine göre HMK ve özel kanunlar çerçevesinde gözetilmesi gerekir.
İtirazın iptali davaları, icra takibine bağlı davalar olup, takibe dayanak belgelere bağlı olarak yargılama yapılır. Yargıtay HGK’nun 11/02/2020 tarih, 2017/19-2076 E. ve 2020/117 K. sayılı ilamında belirtildiği üzere itirazın iptali davaları icra takibine bağlı davalardır. Alacağın varlığının genel hükümlere göre ispatlanması imkânı, takip talebinde yer alan borç sebebinden ve takip dayanağından uzaklaşmak anlamında düşünülmemelidir. Burada sadece icra mahkemesinin dar yetkisi nedeniyle inceleyemediği delillerin genel mahkemede serbestçe ancak borca bağlı olarak ileri sürülmesi olanağının varlığı söz konusu olmaktadır. Bu sebeple itirazın iptali davalarında alacaklı, takipte dayanmadığı belgeler dışındaki başka belgelere dayanamaz. Bu davaların konusu, icra takibine konu alacağın varlığıdır. Bu yönüyle itirazın iptali davalarının alacak davalarından farklı bir yönü bulunmamaktadır.
Yine davacı alacaklı yararına icra inkar tazminatına hükmedilebilmesi için davalı borçlunun itirazında haksız olması ve alacağın likit olması gerekir. Alacağın likit olmasından kasıt, alacağın belirlenebilir olmasıdır. Bunun yanında davalı borçlu yararına icra inkâr tazminatına hükmedilebilmesi için alacaklının takibinde haksız olması ve kötü niyetli olması gerekir.
Taraflar arasında cari hesap benzeri açık hesap ilişkisi bulunduğu anlaşılmış olup, açık hesap ilişkisi; önceki borçlar tahsil edilmemesine rağmen taraflar arasındaki ticari ilişkinin devam etmesi durumudur. Açık hesap ilişkisinde taraflar tek taraflı ya da karşılıklı olarak alacaklarını hesaba kaydedip belirli hesap dönemlerine bağlı kalmaksızın hesaplaşma yaptıkları bir ticari münasebet türüdür.
Yapılan yargılama, toplanan deliller ve bilirkişi raporları hep birlikte değerlendirildiğinde; talimat bilirkişi raporu ile davacının incelenen ticari defter ve kayıtlarına göre; davacının davalıdan 61.662,25 TL alacaklı olduğu ve davacının davaya konu ticari defter ve kayıtlarının usulüne uygun olarak tutulduğu , mahkememizce aldırılan 20/10/2022 tarihli bilirkişi raporuna göre ise davalının incelenen ticari defter ve kayıtlarına göre, davacıya 31/12/2020 tarihi itibariyle 27.182,62 TL borçlu olduğunun kayıtlı olduğu tespit edilmiş olup, tarafların incelenen ticari defter ve kayıtlarındaki uyuşmazlığın 2021 yılında davacı tarafından davalıya düzenlenen 21/04/2021 tarih GIB2021…210 seri numaralı icra ve davaya konu 34.479,60 TL faturanın davalı ticari defter ve belgelerinde kayıtlı olmamasından kaynaklandığı, ayrıca davalı tarafça BA- beyannamesinde beyan edilmediği, buna göre; davacı şirket davalıya düzenlediği ve dava konusu edilen 34.479,60 TL tutarlı fatura ile içeriği malların davalıya teslim edildiğine dair ispat yükü altında olup ayrıca davacının, davalıya 21/04/2021 tarih GIB2021…210 seri numaralı 34.479,60 TL tutarlı faturayı tebliğ edip etmediğinin dosya kapsamında sabit olmadığı görülmüştür.
Somut olayda davalının incelenen ticari defter ve kayıtlarına göre davacıya 27.182,62 TL borcunun kayıtlı olduğu anlaşılmakla bu halde bu miktar kadar malın davalıya eksiksiz şekilde teslim edilmiş olduğunun karine teşkil ettiği aksinin ise davalı tarafından ispatlanamadığı ve bu mikatrda davacıya borçlu olduğunun ispatlandığı anlaşılmıştır. Yine davacı tarafından uyuşmazlığa konu 34.479,60 TL tutarlı faturanın davalı kayıtlarında yer almadığı ve davalı tarafça mal teslimi yapılmadığı hususu iddiası karşısında davacı yan bu fatura alacağını talep etmekle fatura içeriği malları davalı yana teslim ettiğini ispat etmekle yükümlü olup aksi halde aynı fatura ile alacaklı olacağını kanıtlayamayacağı anlaşılmıştır. Bu halde davacının ticari defterlerinde takibe ve davaya konu 34.479,60 TL tutarlı faturanın kayıtlı olduğu ancak davacı tarafın defterlerinde fatura kayıtlı ise de davalı tarafça davacının faturaya konu malları teslim ettiği kabul edilmeyip itiraz edilmiş olmakla fatura miktarının H.M.K. 200. maddesi kapsamında senetle ispat sınırının üzerinde olduğundan davacının malları teslim ettiğinin yazılı delille ispat edilmesi gerektiği, davacı tarafça buna dair yazılı belge sunulamadığı ve dava dilekçesinde de açıkça yemin deliline de dayanılmadığı ve yemin yoluna başvurulamayacağı da anlaşılmakla; bu miktara konu malların tesliminin gerçekleştiğinin ve bu miktardaki alacağın ispatlanamadığı anlaşılmıştır. Ayrıca davacı takip talebinde takip öncesi 336,56 TL işlemiş faiz talep etmişse de; Temerrüt faizine hükmedilebilmesi için alacağın muaccel olması yeterli olmayıp borçlunun ayrıca ve usulen temerrüde düşürülmesi de gerekir(B.K.m.117). Temerrüt, müttefikan tayin edilmiş açık ve belli bir vade tarihi yoksa alacaklının yöntemine uygun ihtarnamesi ile gerçekleşir. Aksi halde icra takip tarihi veya dava tarihi temerrüt tarihi olur. Taraflar arasında yazılı bir sözleşme bulunmadığı, taraflar arasında yazılı bir sözleşme olmadığından davacının faiz talep edebilmesi için davalıyı temerrüde düşürmesi gerekeceği, dosyaya fatura bedelinin ödenmesini içerir bir ihtarname sunulmadığından; davacı vekilinin icra takibinden önce işlemiş faiz talebi yerinde görülmemiş olup; az yukarıda açıklanan nedenlerle ve mahkememizce aldırılan bilirkişi raporları uyarınca; davanın kısmen kabul kısmen reddi ile Davalının İstanbul … İcra Müdürlüğünün… Esas sayılı dosyasına yapmış olduğu itirazın 27.182,62 TL üzerinden kısmen iptali ile takip tarihinden itibaren 27.182,62 TL asıl alacağa işleyecek avans faizi uygulanması şeklinde takibin devamına, fazlaya ilişkin istemin reddine, asıl alacak likit olup hükmolunan meblağın 27.182,62 TL’nin %20’si oranındaki icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HUAK 18/A-(13) ”Arabuluculuk faaliyeti sonunda taraflara ulaşılamaması, taraflar katılmadığı için görüşme yapılamaması veya iki saatten az süren görüşmeler sonunda tarafların anlaşamamaları hâllerinde, iki saatlik ücret tutarı Tarifenin Birinci Kısmına göre Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenir. İki saatten fazla süren görüşmeler sonunda tarafların anlaşamamaları hâlinde ise iki saati aşan kısma ilişkin ücret aksi kararlaştırılmadıkça taraflarca eşit şekilde uyuşmazlığın konusu dikkate alınarak Tarifenin Birinci Kısmına göre karşılanır. Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen ve taraflarca karşılanan arabuluculuk ücreti, yargılama giderlerinden sayılır. (…)” ” ve (14). Fıkrası: ” Bu madde uyarınca arabuluculuk bürosu tarafından yapılması gereken zaruri giderler; arabuluculuk faaliyeti sonunda anlaşmaya varılması hâlinde anlaşma uyarınca taraflarca ödenmek, anlaşmaya varılamaması hâlinde ise ileride haksız çıkacak taraftan tahsil olunmak üzere Adalet Bakanlığı bütçesinden karşılanır.” hükümleri gereğince arabuluculuk gideri olarak Arabuluculuk Dava Şartı Dosya No:… sayılı dosyasından arabulucuya 1.320,00-TL tarife bedeli üzerinden kesilen Serbest Meslek Makbuzu doğrultusunda ödeme yapıldığı tespit edilerek her iki tarafın arabuluculuk ilk oturumuna katıldıkları ve davanın kısmen kabulüne karar verildiği gözetilerek; taraflar aleyhine ret ve kabul oranına göre arabuluculuk giderlerinin de yükletilmesi gerektiği anlaşılmış ve aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda izah edilen gerekçeye istinaden;
DAVANIN KISMEN KABUL KISMEN REDDİ İLE ,
1-Davalının İstanbul … İcra Müdürlüğünün… Esas sayılı dosyasına yapmış olduğu itirazın 27.182,62 TL üzerinden kısmen iptali ile,
Takip tarihinden itibaren 27.182,62 TL asıl alacağa işleyecek avans faizi uygulanması şeklinde takibin devamına,
Fazlaya ilişkin istemin reddine,
2-Asıl alacak likit olup hükmolunan meblağın 27.182,62 TL’nin %20’si oranındaki icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 1.856,84-TL Karar ve İlam Harcından, peşin yatırılan 1.058,84 -TL’nin mahsup edilerek eksik kalan 798‬,00-TL harcın davalıdan alınarak Hazineye irat kaydına,
4-Davacı tarafından bu dava sebebi ile aşağıda dökümü yapılan 3.222,84-TL yargılama giderinin ret ve kabul oranına göre 1.412,89-TL’sinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, geri kalan miktarın davacı üzerinde bırakılmasına,
5-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden kabul olunan miktar yönünden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereği hesap ve takdir olunan 9.200,00-TL vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
6-Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden reddolunan miktar yönünden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereği hesap ve takdir olunan 9.200,00-TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalıya verilmesine,
7-Artan Gider Avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
8-Zorunlu arabuluculuk başvurusu nedeniyle devletçe karşılanan 1.320,00-TL arabuluculuk ücretinin ret ve kabul oranına göre 578,68-TL’sinin davalıdan, 741,32‬-TL’sinin davacıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı (e-duruşma sistemi üzerinden) gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 31/05/2023

Katip
¸e-imza

Hakim
¸e-imza

YARGILAMA GİDERLERİ HARÇ BEYANI
59,30 TL BAŞVURMA HARCI 1.058,84 TL PEŞİN HARÇ
1.058,84 TL PEŞİN HARÇ + 798‬,00 TL EKSİK HARÇ
254,7‬0 TL TEBLİGAT ÜCRETİ 1.856,84 TL KARAR VE İLAM
+ 1.850,00 TL BİLİRKİŞİ ÜCRETİ HARCI
3.222,84‬ TL TOPLAM