Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 19. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/746 E. 2023/28 K. 16.01.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
19. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/746 Esas
KARAR NO : 2023/28
DAVA : İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 25/12/2021
KARAR TARİHİ : 16/01/2023

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı aleyhine ….İcra Müdürlüğü’ nün 2021/… Esas sayılı dosyası ile ilamsız icra takibi başlatıldığı, davalı itiraz ederek takip durduğu, taraflar arasında var olan sözleşmenin 7. Maddesinde sunulacak hizmet karşılığında aylık 5.500,00.-TL net hizmet bedeli KDV tutarında ödeme yapmayı taahhüt ettiği sözleşmenin ödemeler başlıklı 8. Maddesinde fatura bedelinin fatura tarihinden 7 iş günü içerisinde ödeneceğinin kararlaştırıldığı davalıya gönderilen faturalar tebliğ edildiği, davalı tarafından fatura bedelleri süresi içerisinde ödenmediği, davalının …. İcra Müdürlüğü’ nün 2021/… E sayılı dosyasına yapmış olduğu itirazının iptaline, %20′ sinden az olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP:
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı firma ile Ağustos 2017 tarihinde 31 Ağustos 2018 tarihinde bitecek olan yıllık halkla ilişkiler hizmetleri ve danışmanlık sözleşmesi imzalandığı davacı sözleşme kapsamında 12 adet fatura düzenlediği, faturalar tarafımızın cari alacakları düşüldükten sonra bakiye kısmı ödendiği, davacıya herhangi bir cari borcun bulunmadığı, sevk irsaliyelerimizden de görüldüğü üzere davacıya reklam çekimlerinde kullanılıp iade edilmek üzere birçok gözlük verilmesine rağmen söz konusu ürünler tarafımıza iade edilmediği, ayrıca şirket yetkilileri mağazamıza gelerek ürün satın aldığı ödemelerini yapmadıkları, tarafımıza iade edilmeyen ve tarafımızdan satın alınan ürünler için 30.10.2020 tarihli … nolu 6.550,00 TL bedelli fatura gönderildiği, aşağıya eklediğimiz Whatsapp yazışmalarından da görüldüğü üzere şirket yetkililerine tarafımızca kesilen fatura bilgisi ayrıca verildiği, davanın reddine yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER:
…. İcra Müdürlüğü’nün 2021/… esas sayılı dosyasının dosya arasına alınarak incelendiği anlaşıldı.
Mali müşavir alanında uzman bilirkişi aracılığı ile, 09/05/2022 tarihinde bilirkişi raporu alınmıştır.
GEREKÇE:
Dava, faturadan kaynaklı alacağın tahsili amacıyla başlatılan ilamsız icra takibine yapılan itirazın iptali ve icra inkar tazminatı istemine ilişkindir.
İcra İflas Kanunu’nun 67. maddesine göre takip talebine itiraz edilen alacaklı, itirazın tebliği tarihinden itibaren bir sene içinde mahkemeye başvurarak, genel hükümler dairesinde alacağının varlığını ispat suretiyle itirazın iptalini dava edebilir. Bu davada borçlunun itirazının haksızlığına karar verilirse borçlu; takibinde haksız ve kötü niyetli görülürse alacaklı; diğer tarafın talebi üzerine iki tarafın durumuna, davanın ve hükmolunan şeyin tahammülüne göre, red veya hükmolunan meblağın yüzde yirmisinden aşağı olmamak üzere, uygun bir tazminatla mahkûm edilir.
İtirazın iptali davalarında dava konusu farklı sebeplere dayanabileceği için görev ve yetki hususu, dava konusunun niteliğine göre HMK ve özel kanunlar çerçevesinde gözetilmesi gerekir.
İtirazın iptali davaları, icra takibine bağlı davalar olup, takibe dayanak belgelere bağlı olarak yargılama yapılır. Yargıtay HGK’nun 11/02/2020 tarih, 2017/19-2076 E. ve 2020/117 K. sayılı ilamında belirtildiği üzere itirazın iptali davaları icra takibine bağlı davalardır. Alacağın varlığının genel hükümlere göre ispatlanması imkânı, takip talebinde yer alan borç sebebinden ve takip dayanağından uzaklaşmak anlamında düşünülmemelidir. Burada sadece icra mahkemesinin dar yetkisi nedeniyle inceleyemediği delillerin genel mahkemede serbestçe ancak borca bağlı olarak ileri sürülmesi olanağının varlığı söz konusu olmaktadır. Bu sebeple itirazın iptali davalarında alacaklı, takipte dayanmadığı belgeler dışındaki başka belgelere dayanamaz. Bu davaların konusu, icra takibine konu alacağın varlığıdır. Bu yönüyle itirazın iptali davalarının alacak davalarından farklı bir yönü bulunmamaktadır.
Davacı alacaklı yararına icra inkar tazminatına hükmedilebilmesi için davalı borçlunun itirazında haksız olması ve alacağın likit olması gerekir. Alacağın likit olmasından kasıt, alacağın belirlenebilir olmasıdır. Bunun yanında davalı borçlu yararına icra inkâr tazminatına hükmedilebilmesi için alacaklının takibinde haksız olması ve kötü niyetli olması gerekir.
Dava konusu icra takip dosyasının incelenmesinde takibin usule uygun olduğu, itirazın ve açılan işbu davanın süresinde olduğu anlaşılmıştır.
Taraflar arasındaki hukuki ilişki Halkla İlişkiler Hizmeti ve Danışmanlık Sözleşmesi ile başlamıştır. Sözleşme süresi sona erdikten sonra fiilen uzatılmıştır. Taraflar arasında sözleşme ve sözleşmenin süresine ilişkin ihtilaf bulunmamaktadır. Davalı borçlu taraf davacı tarafından düzenlenen faturaya da itiraz etmemektedir. Davalı borçlu, davacının borcu sebebiyle kendi düzenlediği faturalar uyarınca alacağının mahsup edilmesi gerektiğini öne sürmüştür. Davalı borçlu düzenlediği faturaların kaynağı olarak reklam çekimleri için verilip iade edilmeyen mallar ve davacı şirket yetkilileri tarafından satın alınan ürünleri göstermiştir. Ancak bu iddiasını destekleyecek bir delil mahkememize sunulmamıştır. Davacı alacaklının alıp iade etmediği mallara ve satış sözleşmelerine ilişkin davalı borçlunun tek taraflı düzenlediği faturalar dışında bir delil bulunmamaktadır. Bunun yanında davalı borçlunun düzenlediği faturalarda, davacı şirket yetkililerinin yaptığı satın almalara ilişkin bedellerin bulunması taraflar arasındaki hukuki ilişkiye uygun değildir. Zira davacı ve davalı arasında yazılı olarak yapılan ve fiilen uzatılan sözleşme çerçevesinde bir hukuki ilişki bulunmaktadır. Şirket yetkililerince yapılan alışverişlerin davacı şirket adına olup olmadığı anlaşılmadan, yapılan bireysel işlemlerin davacı şirkete fatura edilmesi usul ve yasaya uygun değildir.
Tarafların ticari defter ve kayıtları uzman bilirkişi aracılığıyla incelenmiş ve defterlerin usule uygun olduğu anlaşılmıştır. Davacının düzenlediği faturaların defterlerde kayıtlı olduğu, davalının düzenlediği faturaların ise VUK md. 231/5 uyarınca usule uygun olmadığı anlaşılmıştır.
İşlemiş faiz yönünden yapılan incelemede; taraflar arasındaki sözleşmede ödeme gününün belirli olduğu, bu sebeple TBK md. 117/2 uyarınca davalının temerrüde düşmesi için ihtara gerek olmadığı kanaatine varılmıştır.
Tüm dosya kapsamı bir bütün olarak değerlendirildiğinde; yukarıda açıklanan sebeplerle davacı alacaklının takip konusu fatura sebebiyle davalıdan alacaklı olduğu, davalının mahsup edilmesi gerektiğini öne sürdüğü faturaların usule uygun olmadığı ve davalının düzenlediği faturaların kaynağı olan iş ve işlemleri ispat edemediği kanaatiyle, davalının takibe yaptığı itirazın yerinde olmadığı anlaşılmış, davanın kabulüne dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda izah edilen gerekçeye istinaden;
1-Davanın KABULÜNE,
2-…. İcra Müdürlüğü’ nün 2021/… esas sayılı takip dosyasına davalı borçlu tarafından yapılan itirazın iptali ile, takibin 6.540,00.- TL asıl alacak ve 3.084,42.-TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 9.624,42.-TL üzerinden yıllık ticari temerrüt faizi ile birlikte devamına,
3-1.924,88.-TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Harçlar kanunu gereğince dava değeri üzerinden alınması gereken toplam 657,44-TL harçtan daha önceden ödenen toplam 116,25-TL harç düşüldükten sonra eksik kalan 541,19-TL harcın davalıdan alınarak hazineye irad kaydına,
5-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiginden A.A.Ü.T göre hesaplanan 9.200,00-TL maktu vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Davacı tarafından yapılan; 59,30-TL Başvuru Harcı, 116,25-TL Peşin/nisbi Harcı, 900,00-TL Bilirkişi ücreti, 94,50-TL Tebligat, Posta ve diğer masraflar, olmak üzere toplam 1.170,05.-TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
7-Zorunlu arabuluculuk başvurusu nedeniyle devletçe karşılanacak 1.320,00.-TL arabuluculuk ücretinin davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
Dair, miktar itibariyle istinaf sınırı altında kaldığından KESİN olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 16/01/2023

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır