Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 19. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/725 E. 2021/971 K. 17.12.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
19. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/376 Esas
KARAR NO : 2021/949
DAVA : Şirketin İhyası
DAVA TARİHİ : 28/06/2021
KARAR TARİHİ : 09/12/2021

Mahkememizde görülmekte olan Şirketin İhyası davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ;
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle, müvekkilinin ihyasını istedikleri … LİMİTED ŞİRKETİ’nin en son şirket müdürü olduğunu, … na kayıtlı şirket 07/07/2014 tarihinde resen sicilden silindiğini, Ticaret Sicil Gazetesinin 16/07/2014 tarihli ve … sayılı nüshasının 1260. sayfasında ve 3365. sırasında ilan edildiğini, işbu davada ihyasını istedikleri … LİMİTED ŞİRKETİ adlı şirketin ticaret sicilinden terkin edilmeden önceki merkez adresinin … MAH. … SOK.NO … /İST olduğunu, ihyasını istedikleri şirketin ticaret sicilinde resen terkin edilmiş ise de; şirket üzerinde kayıtlı görünen ancak mevcut olmayan 4 adet araç bulunduğunu, … plaka sayılı bu araçların halen … adına kayıtlı olup bu araçların trafikten çekilmesi/düşürülmesi için şirketin ihyasına ihtiyaç duyulduğunu, mahkemenin ihyasını talep ettikleri iş bu davalarında kabul kararı vermesi halinde şirketin tasfiye/ek tasfiyesi için karar vererek şirketle ile ilgili işlemlerin yapılabilmesi için yeni bir veya birkaç kişiyi tasfiye memuru olarak atayarak tescil ve ilan edilmesini talep etmeleri gerektiğini belirterek açıklanan nedenler ile … nün sicilinde … no ile kayıtlı … LİMİTED ŞİRKETİ’nin tüzel kişiliğinin ihyasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle, müvekkili …nün re’sen terkin işleminin, “6102 sayılı Kanunun Geçici 7’nci maddesi”, “Münfesih Olmasına Veya Sayılmasına Rağmen Tasfiye Edilmemiş Anonim ve Limited Şirketler İle Kooperatiflerin Tasfiyelerine ve Ticaret Sicili Kayıtlarının Silinmesine İlişkin Tebliğ’in 5’inci maddesi”, “6103 sayılı Türk Ticaret Kanununun Yürürlüğü ve Uygulama Şekli Hakkında Kanun’un 20/1 maddesi” ve “Anonim ve Limited Şirketlerin Sermayelerini Yeni Asgari Tutarlara Yükseltmelerine ve kuruluşu ve Esas Sözleşme Değişikliği İzne Tabi Anonim Şirketlerin Belirlenmesine İlişkin Tebliğ’in 7. maddesi” kapsamında olduğu, tesis edilen işlemde hukuka aykırılık bulunmadığını, müvekkili …ne … ticaret sicil numarası ile kayıtlı bulunan … LİMİTED ŞİRKETİ’nin dosyasında yapılan incelemede, şirketin “6102 sayılı Kanunun Geçici 7’nci maddesi”, “Münfesih Olmasına Veya Sayılmasına Rağmen Tasfiye Edilmemiş Anonim ve Limited Şirketler İle Kooperatiflerin Tasfiyelerine ve Ticaret Sicili Kayıtlarının Silinmesine İlişkin Tebliğ’in 5’inci maddesi”, 6103 sayılı Türk Ticaret Kanununun Yürürlüğü ve Uygulama Şekli Hakkında Kanun’un 20/1 maddesi ve Anonim ve Limited Şirketlerin Sermayelerini Yeni Asgari Tutarlara Yükseltmelerine ve Kuruluşu ve Esas Sözleşme Değişikliği İzne Tabi Anonim Şirketlerin Belirlenmesine İlişkin Tebliğ’in 7. maddesi kapsamında; “sermayesinin yasal tutarın altında olduğu” hususunun belirlenmesinin ardından, 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun Geçici 7’nci maddesi ile “Münfesih Olmasına Veya Sayılmasına Rağmen Tasfiye Edilmemiş Anonim ve Limited Şirketler İle Kooperatiflerin Tasfiyelerine ve Ticaret Sicili Kayıtlarının Silinmesine İlişkin Tebliğ”in 5’inci maddesi gereğince re’sen terkin kapsamına alındığı, tebligat ve ilan prosedürlerinin yerine getirilmesinin ardından 07.07.2014 tarihinde sicil kaydının re’sen terkin edildiğinin anlaşıldığını, 6102 sayılı Türk Ticaret Kanununun Geçici 7’nci maddesi uyarınca, resen terkin kapsamına alınan şirketlerin, bu durumun kendilerine tebliğinden itibaren iki ay içerisinde münfesih olma sebeplerini ortadan kaldırarak buna ilişkin ispat edici belgeleri …ne ibraz etmesi ya da şirketin faaliyetinin devamının mümkün olmaması halinde aynı süre içerisinde tasfiye memurunu bildirmesi, ayrıca şirketin davacı ya da davalı sıfatıyla sürmekte olan davasının bulunması halinde, (Müvekkili Ticaret Sicili Müdürlüğünce bu hususun tespit edilmesi mümkün olmadığından) buna ilişkin yazılı beyanı Ticaret Sicili Müdürlüğüne vermesi gerektiğini, müvekkili Ticaret Sicili Müdürlüğünce söz konusu şirkete, belirtilen süre içerisinde münfesih olma sebeplerini ortadan kaldıran işlemlerin yerine getirildiğinin ispatlayıcı belgelerle birlikte bildirilmemesi ya da tasfiye memurunun bildirilmemesi halinde söz konusu şirketin unvanının ticaret sicilinden silineceğini, şirkete ait malvarlığının kaydın silinme tarihinden itibaren on yıl sonra Hazineye intikal edeceği ve bunun kesin olduğu ihtarında bulunulduğunu, ancak bu ihtara rağmen söz konusu şirketin yükümlülüklerini yerine getirmediğini, 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu Geçici 7’nci Maddenin 15’nci fıkrası, “Ticaret sicilinden kaydı silinen şirket veya kooperatifin alacaklıları ile hukuki menfaatleri bulunanlar haklı sebeplere dayanarak silinme tarihinden itibaren beş yıl içinde mahkemeye başvurarak şirket veya kooperatifin ihyasını isteyebilir.” hükmünün bulunduğunu, müvekkili …nün, mahkeme hükmü olmaksızın bir şirketi tekrar sicile tescil yükümlülüğü bulunmadığını, söz konusu şirketin ihyası istenmekte ise; “Münfesih Olmasına Veya Sayılmasına Rağmen Tasfiye Edilmemiş Anonim ve Limited Şirketler İle Kooperatiflerin Tasfiyelerine ve Ticaret Sicili Kayıtlarının Silinmesine İlişkin Tebliğ”in 16’ncı maddesinin 2’nci fıkrasında yer alan “Bu Tebliğ hükümlerine göre, ticaret sicilinden kaydı silinen şirket veya kooperatiflerin alacaklıları ile hukuki menfaatleri bulunanlar haklı sebeplere dayanarak silinme tarihinden itibaren beş yıl içinde mahkemeye başvurarak şirket veya kooperatifin ihyasını isteyebilir.” hükmü gereğince, bu işlemin madde hükmünde de belirtildiği üzere ancak bu hususta mahkemeye başvurulmak suretiyle gerçekleştirileceğinin açık olduğunu, müvekkili Sicil Müdürlüğünün bu yönde bir mahkeme hükmü olmaksızın şirketi tekrar sicile tescil gibi bir yükümlülüğü bulunmadığını, davanın açılmasına sebebiyet vermeyip de davanın niteliği gereği ”Yasal hasım” konumunda bulunan müvekkili aleyhine yargılama giderlerine ve vekâlet ücretine hükmedilemeyeceğini belirterek açıklanan nedenlere, haksız ve yasal dayanaktan yoksun davanın reddine, yargılama giderleri ve vekâlet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE;
Dava, ticaret sicilinden re’sen terkin edilen şirket tüzel kişiliğinin TTK’nın geçici 7. maddesi uyarınca ihyası istemine ilişkindir.
6102 sayılı Yasa’nın Geçici 7. maddesinin 15. fıkrasında ”Bu maddede düzenlenmeyen hususlarda ilgili kanun ve esas sözleşmelerde öngörülen usullere göre hareket edilir. Bu madde gereğince tasfiye edilmeksizin unvanı silinen şirket veya kooperatiflerin ortaya çıkabilecek malvarlığı, unvana ilişkin kaydın silindiği tarihten itibaren on yıl sonra Hazine’ye intikal eder. Hazine bu şirket ve kooperatiflerin borçlarından sorumlu tutulmaz. Tasfiye memurlarının sorumlulukları konusunda, özel kanunlardaki sorumluluğa ilişkin hükümler saklı kalmak kaydıyla bu Kanun veya Kooperatifler Kanunu hükümleri uygulanır. Ticaret sicilinden kaydı silinen şirket veya kooperatifin alacaklıları ile hukuki menfaatleri bulunanlar haklı sebeplere dayanarak silinme tarihinden itibaren beş yıl içinde mahkemeye başvurarak şirket veya kooperatifin ihyasını isteyebilir.” hükmüne yer verilmiştir.
Somut olayda, şirketin 07.07.2014 tarihinde sicil kaydının resen silindiği, şirket ortağı tarafından beş yıllık yasal süre geçtikten sonra ihya talep edildiği açıktır. Ancak, yasal düzenlemeye göre on yıllık sürenin dolmaması nedeniyle şirkete ait aracın Hazineye intikal etmesi koşulu gerçekleşmemiştir. Bu durumda, şirketin, ortada tasfiyesi gerekli bir mal varlığı bulunduğundan yasa koyucunun amacı doğrultusunda uyuşmazlığın çözülmesi gerekir. Yasa maddesinde, terkinden itibaren baş yıllık sürede ihya talep edilebileceği belirtilmesine karşın, şirketin mal varlığının on yıl sonra Hazineye intikal edeceği düzenlendiğinden, kanun boşluğunun bulunduğu kabul edilmelidir. Şirkete ait mal varlığının Hazineye intikal etme süresi olan on yıldan önce ne şekilde işlem yapılacağına ilişkin TTK’nın geçici 7. maddesinde bir düzenleme bulunmaktadır. Ortada bir hukuki düzenleme eksikliğinin mi (kanun boşluğu), yoksa yasa koyucunun bilinçli bir susmasının mı bulunduğunun belirlenmesi önem taşımaktadır. Kanun boşluğu, sorunun çözümüne katkı sağlayacak bir hukuk kuralının bulunmaması şeklinde tanımlanabilir. Ancak, açık bir düzenleme yapılmamış olması her zaman kanun boşluğu anlamına gelmeyebilir. Bir sorun hakkındaki çözüm başka bir alanda düzenlenmiş olabilir. Somut olayda gerek TTK’da gerekse başka mevzuatta düzenleme bulunmadığı gibi konuya ilişkin bir örf ve adet bulunmamaktadır. Hukuki bir sorun hakkında, hukuk sistemi mutlaka bir çözüm üretmek zorundadır. Yasanın bir düzenleme öngörmediği bir sorunun çözümsüz bırakılması düşünülemez. Kanun koyucunun bir konuda düzenleme yapmamış olması, o konuyu olumsuz düzenlemek istediği anlamına gelmez. Bu açıklamalara göre, somut olaydaki uyuşmazlık yönünden bir kanun boşluğunun bulunduğunun ve bu boşluğun, TMK’nın 1. maddesiyle hakime verilen yetki kapsamında doldurulması gerektiği kanaatine varılmıştır. Kanun boşluğunun doldurulmasında, TTK’nın geçici maddesine yansıyan kanun koyucunun iadesinin esas alınması uygun olacaktır. Kanun koyucu, mevcut düzenlemeyle, terkin edilen şirketlerin ortaya çıkacak mal varlıklarının on yıl sonra Hazineye intikal edeceğini kabul ettiğine göre, bu süre dolmadıkça, şirket ortaklarının bu mal varlığı üzerindeki haklarının devam ettiğini kabul etmiş durumdadır. Ortada bir mal varlığı bulunduğuna göre, bu mal varlığının tasfiyesi için şirketin ihyasına karar vermekten başka çözüm bulunmamaktadır. Aksinin kabulü, yasanın düzenlediği on yıllık sürenin anlamsız hale gelmesi sonucunu doğurur. Bu açıklamanın bir sonucu olarak, mal varlığının Hazineye intikal süresi olan on yıllık süre doluncaya kadar ortaya çıkacak mal varlığının tasfiyesi amacıyla ihya talebinde bulunulabileceği sonucuna varılmıştır. ( İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 14. HD’ nin 2021/604 esas, 2021/851 karar sayılı kararı )
Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; Şirket tüzel kişiliğinin ticaret sicilinden terkin ile sona ereceği, tüzel kişiliğin sona ermesi için de tasfiye işlemlerinin eksiksiz tamamlanması gerektiği, şayet, tasfiye işlemleri gerektiği gibi tamamlanmamış ve tasfiyesi gereken hususlar eksik bırakılmış ise, tüzel kişiliğin ticaret sicilinden silinse bile, şirketin tüzel kişiliğinin sona erdiğinin kabulünün olanaksız olduğu, tüzel kişiliğinin ihyası için haklı nedenle dava açılabileceği anlaşılmakla, … ne karşı açılan davanın kabulü ile … Plakalı araçların … nde işlemlerini yapmak ile sınırlı olmak üzere … no ile kayıtlı … … TİCARET LİMİTED ŞİRKETİ’nin ihyasına karar vermek gerekmiştir.
Şirketin, adına kayıtlı aracın işlemlerini yapmakla sınırlı olarak ihyasına karar verilmiş, ancak şirket tasfiyesiz terkin olduğundan, tasfiye memuru atanmamıştır. Şirket, terkin öncesi temsil durumuna göre temsil edilecektir.
Davalı davanın açılmasına sebebiyet vermeyip davanın niteliği gereği kendisine husumet yöneltildiğinden yargılama giderleri ve vekalet ücretinden sorumlu tutulmamıştır.
H Ü K Ü M : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere,
1-Açılan davanın KABULÜ İLE;
… Plakalı araçların … nde işlemlerini yapmak ile sınırlı olmak üzere;
… nün … no ile kayıtlı … LİMİTED ŞİRKETİ’nin sicil kaydının İHYASINA,
2-İhya ilişkin kararın Ticaret Sicil Gazetesinde İLANINA,
3- Harç peşin alındığından yeniden harç alınmasına yer olmadığına,
4-Yasal hasım olan …nun yargılama gideri, ücreti vekalet ve harçtan sorumlu tutulmamasına,
5- Davacı tarafından yapılan yargılama giderinin davacı üzerinde bırakılmasına,
6- Davacı vekiline yatırılan gider avansından kullanılmayan kısmın karar kesinleştiğinde resen iadesine,
Dair, Davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı vekilinin yokluğunda gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içinde mahkememize ya da mahkememize verilmek üzere bir başka yer mahkemesine verilecek dilekçe ile HMK 341 Maddesi gereğince Bölge Adliye Mahkemeleri İSTİNAF yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.

Başkan …
¸e-imzalıdır

Üye …
¸e-imzalıdır

Üye …
¸e-imzalıdır

Katip …
e-imzalıdır