Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 19. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/718 E. 2023/186 K. 16.03.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
19. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/718 Esas
KARAR NO : 2023/186
DAVA : Banka Dışındaki Diğer Kredi Kuruluşlarına İlişkin Düzenlemelerden Kaynaklanan (İtrazın İptali)
DAVA TARİHİ : 14/12/2021
KARAR TARİHİ : 16/03/2023

Mahkememizde görülmekte olan Banka Dışındaki Diğer Kredi Kuruluşlarına İlişkin Düzenlemelerden Kaynaklanan (İtrazın İptali) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili vermiş olduğu dava dilekçesinde özetle; müvekkili bankanın, … … Şubesi ile dava dışı … San. Tic. Ltd. Şti. ile arasında imzalanan sözleşmeye istinaden firmaya kullandırılan kredi tutarı 350.000 TL’nin firma yetkilisinin talimatı ile, firma hesaplarına aktarılmaksızın, davalı … …’ya ödendiği ve söz konusu tutarın sebepsiz zenginleşme hükümlerine göre Bankanın alacaklarının tahsilini teminen …. İcra Müdürlüğü’nün 2016/… E. sayılı dosyasından takip başlatıldığını, davalı/borçlu … …’nın ….İcra Müdürlüğü’nün 2016/… E. Sayılı dosyasından başlatılan icra takibine, borçlu tarafından böyle bir borcunun bulunmadığı gerekçesiyle itirazda bulunulduğuun, yapılan itirazların haksız ve mesnetsiz olduğunu, yapılan itiraz üzerine taraflarından arabuluculuk başvurusunda bulunulmuş olup, anlaşma sağlanamadığına ilişkin arabuluculuk son tutanağını sunduklarını, borca, faizine ve fer’ilerine ve imzaya yönelik itirazının yerinde olmadığını, dava dışı firmaya kullandırılan kredinin, firma ” Şubeniz nezdindeki … sayılI … Ltd. Şti hesabımızdan 350.000,00 TL’nin … …’ya ödenmesini rica ederiz” talimatı üzerine … …’ya nakden ödendiğini, davalının imzasının mevcut olduğu dekontu sunduklarını,yapılacak olan bilirkişi incelemesinde ortaya çıkacağını, bu nedenle de, itirazın hiçbir haklı gerekçeye dayanmamakta olup, tamamen Bankanın alacağının tahsilini geciktirmeye yönelik ve kötü niyetli olarak itiraz edildiğini,dolayısıyla, müvekkili bankanın davalı hakkında başlatmış olduğu icra takibinde, hukuka aykırı hiçbir işlem bulunmamakta olup, alacağının tahsilini geciktirmeye çalışan borçlunun kötü niyetinin söz konusu olduğunu, davalı/borçlunun itirazlarının, yasal mevzuata göre geçersiz olup, zaman kazanmaya yönelik olduğunu, bu nedenle, takibe haksız olarak itiraz eden borçluların icra-inkâr tazminatına da mahkûm edilmesi gerektiğini beyanlarla …. İcra Müdürlüğü’nün 2016/… E. Sayılı dosyasına yapılan itirazın iptali ile takibin devamına, davalı aleyhine alacağın %20’sinden aşağı olmamak üzere icra inkâr tazminatına hükmedilmesine, vekâlet ücreti ile yargılama giderinin davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili vermiş olduğu cevap dilekçesinde özetle;davacı banka tarafından müvekkili aleyhine açılan ….İcra Müdürlüğü 2016/… E. sayılı icra takibi haksız ve hukuki dayanaktan yoksun nitelik arz ettiğinden müvekkili tarafından itiraz edildiğini, söz konusu itiraz sebebiyle açılan bu davada yer alan taleplerin tamamen usul ve yasaya aykırı olup, davanın usulden ve esastan reddi gerektiğini, davacı tarafından iddia edilen sebepsiz zenginleşme hükümlerinin hukuken aranan usul ve esasa ilişkin şartların hiçbirinin hukuka aykırı açılan bu davada ve takipte gerçekleşmediğini, sebepsiz zenginleşmenin taraf ve unsurları yönünden şartları gerçekleşmediğinden, husumet ve yine diğer şartların yokluğu sebebiyle davanın reddi gerektiğini, davacının davadışı firmanın talimatı ile müvekkiline yaptığı iddia edilen ödeme işlemi sonrasında, müvekkilinden davaya konu icra takibi ile sebepsiz zenginleşme hükümleri dayanak gösterilerek yaptığı talep ve işlemlerinin, açıkça usul ve yasaya aykırılık teşkil ettiğini, hukuki dayanaktan yoksun şekilde işlem yapmayı hedefleyen davacının, bu dava ve davaya konu takibi, sebepsiz zenginleşme iddiası ile açma hakkı bulunmadığından davanın husumet yokluğu sebebiyle reddi gerektiğini, davacının ne gerekçelendirebildiği ne de ispatlayabileceği delili olmadığı halde tamamen haksız ve gerçekle mantıkla hukuk kuralları ile örtüşmeyen bir dava açtığı ve kötüniyetli hareket ettiğini, sebepsiz zenginleşmeye dair 2 yıllık zamanaşımı defi taleplerinin söz konusu olduğundan süre yönünden davanın reddi gerektiğini, müvekkili … …’nın davadışı … San. Tic. Ltd. Şti.firması ile hukuki, ticari ya da başkaca herhangi bir bağının bulunmadığı gibi, müvekkilinin söz konusu firma ya da firmaya ait hiç bir kişi ya da yetkiliyi de tanımadığını, müvekkilin … San. Tic. Ltd. Şti. firmasının talimatı ile herhangi bir işlem yapmış olmasının mümkün olmadığını, davacının davadışı firmanın talimatı ile ödendiği belirtilen ve yine müvekkilinin söz konusu tutarı çektiği iddia edilen dekontlardaki ve diğer tüm belgelerdeki imzalara da itirazlarının olduğunu, davacının işbu dava ve davaya konu takip ile hukuka hakkaniyete ve ticari hayata aykırı olarak haksız bir durum yaratmaya çalıştığının açık ve tartışmasız olduğunu beyanlarla açılan davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE:
Uyuşmazlık konusunun, davalının, davacıya davadışı şirkete kullandırılan kredi nedeniyle sebepsiz zenginleşme hükümlerine göre borçlu olup olmadığı, husumet ve zamanaşımı itirazları ile imza itirazı noktalarında toplandığı görülmüştür.
… Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2012/… E. Sayılı dosyasının incelenmesinde; Davacı … A.Ş. tarafından davalı … , … Ltd.Şti. aleyhine itirazın iptali istemli dava açıldığı, mahkemece yapılan yargılama neticesinde 24.06.2015 tarihli karar ile davanın reddine karar verildiği anlaşılmıştır.
… Başsavcılığı’nın 2022/… soruşturma dosyasının incelenmesinde; … … tarafından … Bankası Anonim Şirketi çalışanları aleyhine 5237 sayılı TCK’nın 204. Mddesi resmi evrakta sahtecilik suçu ile TCK’nın 157. ve 158 maddesi nitelikli dolandırıcılık suçu ile şikayette bulunulduğu, kamu adına kovuşturmaya yer olmadığına ilişkin karar verildiği anlaşıldı. Davalı vekilinin duruşmada takipsizlik kararının kaldırıldığını beyan ettiği anlaşıldı.
Yine …. İcra Dairesi’nin 2016/… E. Sayılı takip dosyası celp edilerek yapılan incelemesinde; … Bankası Anonim Şirketi tarafından … … aleyhine toplam 1.376.131,33.-TL alacak üzerinden icra takibi yapıldığı anlaşılmıştır.
6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 4.maddesine göre, bir davanın ticari dava sayılması için uyuşmazlık konusu işin taraflarının her ikisinin birden ticari işletmesiyle ilgili olması ya da tarafların tacir olup olmadıklarına veya işin tarafların ticari işletmesiyle ilgili olup olmamasına bakılmaksızın, Türk Ticaret Kanunu veya diğer kanunlarda o davaya Asliye Ticaret Mahkemesi’nin bakacağı yönünde düzenleme olması gerekmektedir.
6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 19/II. maddesi uyarınca, taraflardan biri için ticari iş sayılan bir işin diğeri için de ticari iş sayılması, davanın niteliğini ticari hale getirmez. Zira, Türk Ticaret Kanunu, kanun gereği ticari dava sayılan davalar haricinde, ticari davayı, ticari iş esasına göre değil, ticari işletme esasına göre belirlemiştir. Buna göre işin ticari nitelikte olması davayı ticari dava haline getirmez.
6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 4.maddesine göre, bir davanın ticari dava sayılması için uyuşmazlık konusu işin taraflarının her ikisinin birden ticari işletmesiyle ilgili olması ya da tarafların tacir olup olmadıklarına veya işin tarafların ticari işletmesiyle ilgili olup olmamasına bakılmaksızın, Türk Ticaret Kanunu veya diğer kanunlarda o davaya Asliye Ticaret Mahkemesi’nin bakacağı yönünde düzenleme bulunması gerekeceği, dava konusu somut olayda, her ne kadar davaya konu kredi ticari kredi olsa da; davalının sorumluluğunun sebepsiz zenginleşme hükümleri çerçevesinde değerlendirilmesi gerekeceği, davalının ticari faaliyeti kapsamında kullandığı bir kredi iddiasının bulunmadığı anlaşılmakla Davanın 6100 Sayılı H.M.K’nun 114/1-c ve 115/2 maddeleri gereğince dava şartı yokluğundan usulden reddi ile mahkememizin görevsizliğine, görevli mahkemenin istanbul nöbetçi asliye hukuk mahkemesi olduğuna dair aşağıdaki şekilde karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda izah edilen gerekçeye istinaden;
1-Davanın 6100 Sayılı H.M.K’nun 114/1-c ve 115/2 maddeleri gereğince dava şartı yokluğundan USULDEN REDDİ ile Mahkememizin GÖREVSİZLİĞİNE,
2-Görevli Mahkemenin İstanbul Nöbetçi Asliye Hukuk Mahkemesi olduğuna,
3-6100 sayılı HMK’nun 20. Maddesi gereğince taraflardan birinin, bu karar süresi içinde kanun yoluna başvurulmayarak kesinleşmiş ise kararın kesinleştiği tarihten; kanun yoluna başvurulmuşsa bu başvurunun reddi kararının tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içinde kararı veren Mahkemeye başvurarak, dava dosyasının görevli Mahkemeye gönderilmesini talep etmesi halinde dosyanın İstanbul Nöbetçi Asliye Hukuk Mahkemesine gönderilmesine,
4-Bu süre içerisinde başvuru yapılmadığı takdirde davanın açılmamış sayılmasına karar verilmesine,
5-HMK’nun 331/2 maddesi gereğince yargılama giderlerinin yetkili ve görevli Mahkemece hüküm altına alınmasına, açılmamış sayılmasına karar verildiği takdirde bu kararda değerlendirilmesine,
Dair, tarafların yüzlerine karşı kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde … Mahkemesi nezdinde İstinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.16/03/2023

Başkan …
¸e-imzalıdır

Üye …
¸e-imzalıdır

Üye …
¸e-imzalıdır

Katip …
¸e-imzalıdır