Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 19. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/711 E. 2022/652 K. 01.11.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
19. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/711 Esas
KARAR NO : 2022/652
DAVA : İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 10/12/2021
KARAR TARİHİ : 01/11/2022

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
DAVA:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili ile, davalı … A.Ş. ile arasında 15.02.2017 tarihinde imzalanan, telsiz röle cihazları kiralama sözleşmesi gereği müvekkili şirketin; mülkiyeti kendisinde olan telsiz ve diğer cihazların kullanımını 5 yıl boyunca sağlayacağı ve bu hizmet karşılığında davalı tarafın da müvekkiline sözleşmenin 4. Maddesinde belirtilen miktarlarda ödeme yapacağını, müvekkili şirket ile cari hesap ilişkisi içinde olan davalı şirketin müvekkiline olan 18.435,86 TL borcunu ödememesi üzerine ilk olarak 18.12.2020 tarihli ihtarnamenin gönderildiğini ve borcun ödenmesinin talep edildiğini, … kanalı ile gönderilen ihtarnamenin 23.12.2020 tarihinde davalı tarafa tebliğ edildiğini, ödeme olmayınca bu sefer, … İcra Müdürlüğü’nün 2021/… esas sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını, söz konusu icra takibinc, davalı tarafından haksız ve kötü niyetle itiraz edilerek icra takibinin durdurulmasının sağlandığını, müvekkili şirketin, 15.02.2017 tarihli sözleşme gereğini yerine getirerek telsiz ve diğer cihazların kurulumunu sağladığını ve eksiksiz çalışır şekilde davalıya teslim ettiğini, gerek müvekkili şirkete ve gerekse davalı şirkete ait ticari defterlerin konusunda uzman bilirkişilerce incelenmesi ile müvekkilinin alacağının tespiti ve davadaki haklılıklarının ortaya çıkacağını, müvekkil ticari defterleri ile birlikte tutulan arşiv kayıtları incelendiğinde, müvekkili şirketin 15.02.2017 tarihli sözleşme gereği hizmet verdiği faturaları düzenli tanzim ettiğini ve davalıya tebliğ ettiğinin görüleceğini, bu hususta tarafların bağlı bulundukları vergi dairesine müzekkere yazılarak sözleşme süresi başlangıcı 15.02.2017’den bugüne 2017-2018-2019-2020- 2021 yıllarına dair BA/BS formlarının Sayın Mahkemenin dosyasına kazandırılmasını talep ettiklerini, öncelikle teminatsız olarak, mahkeme aksi kanaatte ise teminatlı olarak tedbir taleplerinin kabulüne karar verilmesini ve dava değeri kadar davalı şirket adına kayıtlı taşınmaz, araçlar ile hesap numaralarına tedbir konulmasını talep ettiklerini, huzurdaki davanın açılmasından önce, ticari davalarda zorunlu arabuluculuk başvurusu yaptıklarını, arabuluculuk sırasında yapılan müzakerelere rağmen taleplerinin reddedilmesi üzerine, 01.10.2021 tarihli anlaşamama tutanağının taraflarca e-imza ile imzalandığını, sonuç olarak; fazlaya dair hakları saklı tutulmak kaydı ile yukarıda açıklanan ve re’sen belirlenecek nedenlerle davanın kabulü ile; … İcra Müdürlüğü’nün 2021/… sayılı dosyasına davalı tarafından yapılan haksız ve hukuksuz ifirazın iptali ile takibin devamına karar verilmesini, alacağa ihtarname tebliğ tarihi olan 23.72.2020’den itibaren mevduata uygulanan en yüksek ticari faiz işletilmesini, davalı aleyhine %20’den az olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesini talep etmiştir.
CEVAP:
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı tarafça müvekkili şirket aleyhine … İcra Müdürlüğü’nün 2021/… Esas Sayılı dosyası ile başlatılan takipte müvekkili şirket tarafından borca itiraz edilmiş olduğunu, davacı tarafça işbu itirazın iptali talepli dava açıldığını, huzurdaki davaya konu icra takibinin Bakırköy icra dairesinde başlatılmış olduğunu, müvekkilinin dava tarihindeki adresinin Bahçelievler/İstanbul olduğunu, bu halde huzurdaki davanın da Bakırköy Asliye Ticaret Mahkemesi yetkili olup İstanbul mahkemelerinin yetkisiz olması sebebiyle yetkisizlik kararı verilmesini talep ettikleri, davacı yanca iddia olunduğunun aksine müvekkil şirketin davacıya herhangi bir borcunun bulunmamakta olduğunu, davacı tarafça başlatılan icra takibinin haksız olduğunu, bu sebeple takibe yapılan itirazın haklı ve yerinde olduğunu, davacı tarafça dava dilekçesinde ileri sürülen hususların gerçeği yansıtmadığını, müvekkil şirketin söz konusu sözleşme kapsamında davacıya herhangi bir borcunun bulunmadığını, davacı tarafça müvekkilinden talep edilebilecek herhangi bir sözleşme bedelinin bulunmamakta olduğunu, bu halde icra takibine yapılan itirazın haklı ve yerinde olduğunu, her ne kadar davacı yan dava dilekçesiyle icra inkar tazminatı talep etmiş olsa da, hiç bir şekilde davacı yanın iddialarını kabul anlamına gelmemekle birlikte bir an için müvekkilinin davacıya borçlu olduğu kabul edilse dahi dava ve takip konusu alacak likit bir alacak olmayıp, davacı tarafından icra inkar tazminatı talep edilmesinin haksız ve hukuka aykırı olduğunu, bu sebeple huzurdaki davanın müvekkili şirket aleyhine sonuçlanması halinde icra inkar tazminatına hükmedilmemesi gerektiğini, sonuç olarak; arz ve izah edilen itirazlar doğrultusunda öncelikle yetkisizlik kararı verilmesini, aksi durumda haksız ve hukuka aykırı işbu davanın reddine karar verilmesini, dava konusu alacak likit olmadığından icra inkar tazminatı talebinin reddine karar verilmesini, yargılama harç, masraf ve vekalet ücretinin davacı taraf üzerine bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
… Adliye Mahkemesi … Hukuk Dairesi’nin 2022/ … Esas 2022/… Karar sayılı kararında “Dava, ” kira ilişkisinden kaynaklı itirazın iptali ” istemine ilişkindir. 6100 Sayılı HMK’nın 4/1-a maddesinde, Sulh Hukuk Mahkemeleri, dava konusunun değer veya tutarına bakılmaksızın; kiralanan taşınmazların, 9/6/1932 tarihli ve 2004 sayılı İcra ve İflas Kanun’una göre ilamsız icra yoluyla tahliyesine ilişkin hükümler ayrık olmak üzere, kira ilişkisinden doğan alacak davaları da dâhil olmak üzere tüm uyuşmazlıkları konu alan davalar ile bu davalara karşı açılan davaları görürler, hükmüne yer verilmiştir. Somut olayımızda, taraflar arasında kira ilişkisi bulunduğundan davaya bakma görevinin Sulh Hukuk Mahkemesi’ne ait olduğu, görevle ilgili düzenlemelerin kamu düzenine ilişkin olması nedeniyle taraflarca ileri sürmese dahi yargılamanın her aşamasında re’sen gözetilmesi gerektiği anlaşılmakla, mahkemece verilen görevsizlik kararında usul ve yasaya aykırılık bulunmadığından davalının istinaf talebinin reddine karar verilmiştir. İlk derece mahkemesinin kararında esası etkileyen bir usul hatası bulunmadığı, vakıa tespitlerinin tam ve doğru olarak yapıldığı, maddi hukuk normlarının doğru olarak uygulandığı, delillerin değerlendirilmesinde de hatalı bir sonuca varılmadığı anlaşıldığından davalı vekilinin istinaf başvurusunun HMK.353/1-b-1 maddesi gereğince esastan reddine karar vermek gerekmiştir.” belirtilmiştir.
Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde davacı şirket ile davalı şirket arasında 15/02/2017 tarihli sözleşme düzenlendiği, bu sözleşme doğrultusunda davacı tarafça alacaklı olduğu iddia edilerek davalı hakkında davaya konu icra takibinin başlatıldığı ve takibe karşı davalı tarafça süresi içerisinde itiraz edilerek takibin durduğu, davacı tarafça itirazın iptali talepli bu davanın açıldığı, taraflar arasında düzenlenen sözleşmenin başlık kısmında telsiz röle cihazları kiralama sözleşmesi yazılı olduğu, yine sözleşmenin ikinci maddesinde sözleşme konusunun bu cihazların kurulumunun yapılarak kiralanması olarak belirtildiği, taraflar arasında kira ilişkisi temelli bir hukuki ilişki bulunduğu, sözleşmenin kira sözleşmesi olduğu ve davanın kira ilişkisinden kaynaklanan alacağının tahsili amacıyla başlattığı icra takibine yapılan itirazın iptali istemine ilişkin olduğu ve 6100 sayılı HMK’nun 4/1-a maddesi uyarınca iddianın ileri sürülüş biçimi, dava dilekçesindeki anlatım ve dosya kapsamı dikkate alındığında uyuşmazlığın Sulh Hukuk Mahkemesinde görülüp sonuçlandırılması gerektiği, yine aynı sözleşme kapsamında davacı tarafından davalıya karşı … Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2022/… Esas sayılı dosyasında da itirazın iptali davası açıldığı mahkemece görevli mahkemenin Sulh Hukuk Mahkemeleri olduğu belirtilerek görevsizlik kararı verildiği, verilen bu karara karşı istinaf yasa yoluna başvurulduğu, yukarıda belirtilen … Mahkemesi … Hukuk Dairesi’nin 2022/… Esas 2022/… Karar sayılı kararında da görevli mahkemenin Sulh Hukuk Mahkemesi olduğunun belirtildiği, göreve ilişkin usul kuralları HMK’nun 114/1-c maddesi uyarınca dava şartı olup, dava şartlarının ise kamu düzeninden olup kamu düzenine ilişkin hususların resen dikkate alınacak hususlardan olması nedeniyle dava şartı yokluğu halinde HMK’nun115/2. maddesi gereğince dava şartı yokluğundan davanın usulden reddine karar verileceği anlaşılmakla yapılan açıklamalar uyarınca davanın, dava şartı yokluğundan usulden reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda izah edilen gerekçeye istinaden;
1-Mahkememizin GÖREVSİZLİĞİNE, HMK 20.maddesi gereğince karar kesinleştiğinde ve 2 haftalık süre içerisinde talep halinde dosyanın görevli İSTANBUL SULH HUKUK MAHKEMESİNE gönderilmesine,
2-6100 Sayılı HMK.’nun 20. Maddesi uyarınca görevsizlik kararının kesinleşmesinden itibaren 2 hafta içerisinde davacı tarafın müracaat etmemesi halinde davanın açılmamış sayılacağına,
3-6100 Sayılı H.M.K.’ nun 331/2. Maddesi uyarınca yargılama giderlerinin (harç, mahkeme masrafları ve vekalet ücreti v.b.) görevli mahkemece hüküm altına alınmasına,
Dair, taraf vekillerinin yüzlerine karşı, kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde istinaf yolu ( … Mahkemesine başvuru yolu) açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 01/11/2022

Katip …

Hakim …