Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.
T.C.
İSTANBUL
19. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2021/694 Esas
KARAR NO : 2023/454
DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 02/12/2021
KARAR TARİHİ : 19/06/2023
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davalı … Ltd. Şti. müvekkil şirketin 2017 yılının Aralık ayından itibaren ticari işlerine esas olmak kaydıyla malzeme alım satımı yaptığını ve bu ticari iş ilişkisinin 2019 yılının sonlarına kadar devam ettiğini, davalıların müvekkile olan borcunun 176.263,39 TL ye ulaştığını, davalılar ile mutabakat yapıldığını ve ödeme taahhüdünde bulunulduğunu ancak herhangi bir ödeme yapılmadığını, bunun üzerine müvekkili tarafından … 35. İcra Müdürlüğünün … E. sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını, söz konusu takibe karşı borçlular tarafından itiraz edildiğini ve takibin durduğunu, takip durduktan sonra davayı açmadan önce Arabuluculuk Bürosuna başvuruda bulunulduğunu ancak taraflar arasında herhangi bir anlaşmaya varılamadığını beyanlarla davalı/borçlunun icra takibine yapmış olduğu itirazın iptaline, takibin devamına, takibe itiraz eden borçluların takip konusu alacağın % 20’sinden az olmamak üzere tazminata mahkum edilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP:
Davalı tarafa Tebligat Kanunu’nun 35. Maddesine göre usulüne uygun tebligat yapılmış olmasına rağmen davaya cevap verilmemiş, duruşmalara katılım sağlamamıştır.
DELİLLER:
… 35. İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı dosyasının UYAP sistemi üzerinden mahkememize gönderilmesi istenmiştir.
Mahkememizce 11/04/2022 tarihli celse ara kararı gereği Mali Müşavir bilirkişiye tevdii edilmiş, bilirkişi … tarafından 10/11/2022 tarihli raporunu dosyaya sunmuşlardır.
Taraf vekillerince bilirkişi raporuna karşı beyan ve itirazlarda bulunulmuştur.
GEREKÇE:
Dava, … 35. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı icra dosyasında itirazın iptali talebine ilişkindir.
İcra İflas Kanunu’nun 67. maddesine göre takip talebine itiraz edilen alacaklı, itirazın tebliği tarihinden itibaren bir sene içinde mahkemeye başvurarak, genel hükümler dairesinde alacağının varlığını ispat suretiyle itirazın iptalini dava edebilir. Bu davada borçlunun itirazının haksızlığına karar verilirse borçlu; takibinde haksız ve kötü niyetli görülürse alacaklı; diğer tarafın talebi üzerine iki tarafın durumuna, davanın ve hükmolunan şeyin tahammülüne göre, red veya hükmolunan meblağın yüzde yirmisinden aşağı olmamak üzere, uygun bir tazminatla mahkûm edilir.
İtirazın iptali davalarında dava konusu farklı sebeplere dayanabileceği için görev ve yetki hususu, dava konusunun niteliğine göre HMK ve özel kanunlar çerçevesinde gözetilmesi gerekir.
İtirazın iptali davaları, icra takibine bağlı davalar olup, takibe dayanak belgelere bağlı olarak yargılama yapılır. Yargıtay HGK’nun 11/02/2020 tarih, 2017/19-2076 E. ve 2020/117 K. sayılı ilamında belirtildiği üzere itirazın iptali davaları icra takibine bağlı davalardır. Alacağın varlığının genel hükümlere göre ispatlanması imkânı, takip talebinde yer alan borç sebebinden ve takip dayanağından uzaklaşmak anlamında düşünülmemelidir. Burada sadece icra mahkemesinin dar yetkisi nedeniyle inceleyemediği delillerin genel mahkemede serbestçe ancak borca bağlı olarak ileri sürülmesi olanağının varlığı söz konusu olmaktadır. Bu sebeple itirazın iptali davalarında alacaklı, takipte dayanmadığı belgeler dışındaki başka belgelere dayanamaz. Bu davaların konusu, icra takibine konu alacağın varlığıdır. Bu yönüyle itirazın iptali davalarının alacak davalarından farklı bir yönü bulunmamaktadır.
Davacı alacaklı yararına icra inkar tazminatına hükmedilebilmesi için davalı borçlunun itirazında haksız olması ve alacağın likit olması gerekir. Alacağın likit olmasından kasıt, alacağın belirlenebilir olmasıdır. Bunun yanında davalı borçlu yararına icra inkâr tazminatına hükmedilebilmesi için alacaklının takibinde haksız olması ve kötü niyetli olması gerekir.
Takip dosyasının incelenmesinde takibin usul ve yasaya uygun olduğu, itirazın ve açılan işbu davanın süresinde olduğu anlaşılmıştır. Takip dosyasında talep edilen alacak miktarı 19/09/2019 tarihli mutabakat metni uyarınca 157.554,29 T olarak belirtilmiştir. Dosyaya sunulan mutabakat metninin incelenmesinde davacının muavin defteri kayıtlarının üzerinde mutabakat anlaşması yapıldığı, anlaşmaya davalı şirket adına Davalı … tarafından imza atıldığı ve Davalı …’ın borcun ödenmesi konusunda garanti verdiği anlaşılmıştır. Her ne kadar davalı borçlu şirket adına imzanın … tarafından atıldığı anlaşılsa da, davalı şirketin temsilcisinin … olduğu tespit edilmiştir. Davacı vekili şirketin işlerinin Davalı … tarafından takip edildiğini öne sürse de, Davalı …’ın şirket adına işlem yapma ve şirketi temsil etme yetkisi bulunmamaktadır. Dolayısıyla 19/09/2019 tarihli mutabakat metninin davalı şirket yönünden bir bağlayıcılığı bulunmamaktadır.
Şirketlerin ticari defter ve kayıtlarının incelenmesinde taraflar arasında ticari ilişkinin bulunduğu ve davacının 155.554,39 TL alacaklı olduğu tespit edilmiştir. Davalı şirket mutabakat metninde yazan miktardan sorumlu olmasa da, tespit edilen asıl borç miktarından sorumludur. Davalı … Yılmaz da borcun ödenmesini garanti eden sıfatıyla asıl borç miktarı kadar borçtan sorumludur.
Mutabakat metninde yazan senetler yönünden takip olup olmadığı araştırılmış hem davacının beyanı hem de UYAP sistemi üzerinden yapılan araştırmada herhangi bir takip dosyasının bulunmadığı görülmüştür.
Davacının takip talebindeki işlemiş faiz talebi, dava açılmadan önce borçlu şirket usulüne uygun şekilde temerrüde düşürülmediğinden mahkememizce kabul edilmemiştir. Davacının icra inkar tazminatı talebi de alacak miktarı likit olmadığından, yargılama sonunda tespit edildiğinden kabul edilmemiştir.
Tüm dosya kapsamı bir bütün olarak değerlendirildiğinde; yukarıda açıklanan sebeplerle mutabakat metninin geçerle olmadığı ve davalıların asıl borç miktarından sorumlu olduğu kanaatiyle davanın kısmen kabulüne karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda izah edilen gerekçeye istinaden;
1)Davanın kısmen kabul kısmen reddine,
-… 35. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı takip dosyasında davalı borçluların yaptığı itirazın 155.554,39 TL’lik kısmının iptaline; takibin 155.554,39 TL asıl alacak üzerinden takip tarihinden itibaren işleyecek ticari temerrüt faiziyle birlikte devamına, fazlaya ilişkin talebin reddine,
2)İcra inkâr tazminatı talebinin reddine,
3-Harçlar kanunu gereğince dava değeri üzerinden alınması gereken toplam 10.625,92.-TL harçtan daha önceden ödenen toplam 2.475,55.-TL harç düşüldükten sonra eksik kalan 8.150,37.-TL harcın davalıdan alınarak hazineye irad kaydına,
4-Davacı tarafından yapılan; 59,30-TL Başvuru Harcı, 2.475,55-TL Peşin/nisbi Harcı, 900,00.-TL Bilirkişi ücreti, 495,75.-TL Tebligat, Posta ve diğer masraflar, olmak üzere toplam 3.930,60.-TL yargılama giderinin red ve kabule göre taktiren 2.982,95.-TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiginden A.A.Ü.T (madde-13 Üçüncü Kısım) göre hesaplanan 24.333,16.-TL nisbi vekalet ücretinin davalılardan müştereken müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
6-Fazla yatırılan ve sarf edilmeyen gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde iadesine,
Dair, kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde istinaf yolu (İstanbul Bölge Adliye Mahkemesine başvuru yolu) açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.19/06/2023
Katip …
¸e-imzalıdır
Hakim …
¸e-imzalıdır