Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 19. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/676 E. 2023/698 K. 06.11.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
19. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/676 Esas
KARAR NO : 2023/698
DAVA : Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 25/11/2021
KARAR TARİHİ : 06/11/2023

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA:
Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkili …’ün … plakalı araç içerisinde yolcu iken trafik kazası sonucu yaralandığını ve kazaya bağlı olarak malul kaldığını, müvekkilinin …’ün davalı sigorta şirketi tarafından zorunlu trafik sigortalı … plakalı araç içerisinde yolcu konumunda iken 13/04/2014 tarihinde gerçekleşen kaza sonucu yaralandığını, kaza sonucu müvekkilinin hastaneye kaldırıldığını, kazaya bağlı olarak 11 gün hastanede yattığını ve 24/04/2014 tarihinde taburcu olduğunu, kaza sonucunda sağ ayak ve bacaklarına taşlar girdiğini, sol köprücük kemiğinin kırıldığını, 3 ay geçici iş göremezliğe uğradığını, kazanın üzerinden zaman geçmiş olsa da köprücük kemiğinin kırıldığı sol köprücük kemiğinde çıkıntı kaldığını, bu durumun dışarıdan görülür hale geldiğini, oluşan bu maluliyetin müvekkiline şiddetli … verdiğini, davalı sigorta şirketine başvuru yapılması üzerine maluliyetin belirlenebilmesi için sigorta şirketi tarafından … ne sevk yazısı yazıldığını, müvekkilinin, sağlık kurulu aşamalarını tamamladığını, Sonuç olarak müvekkili …’ün Erişkinler İçin Engellilik Sağlık Kurulu Raporu’na göre %12 malul kaldığı ortaya konulduğunu, müvekkilinin de kaza sebebiyle yüksek oranda maluliyet oluştuğunu, hayatını eskisi gibi bir daha asla devam ettiremeyeceğini davalı sigorta şirketine tazminat talepli başvuruda bulunulduğunu, arabuluculuk yapıldığını fakat sigorta şirketinin olumsuz cevabı üzerine arabuluculuk aşaması anlaşamama olarak bitirildiğini, …,’ün davalı şirket tarafından sigortalı araç içerisinde yolcu iken yapılan trafik kazasında geçici iş göremezliğe ve kalıcı iş göremezliğe uğradığını, buna ilişkin maddi tazminatların Aktuer bilirkişilerince hesaplanması gerektiğini, bu tazminattan ZMMS ve KTK gereği davalı sigorta şirketi sorumlu olduğundan işbu davayı ikame etme zorunluluğu hasıl olduğunu, davanın kabulüne, HMK md 107 kapsamında ve artırım ve ıslah hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik 10 TL geçici iş göremezlik tazminatı, 10 TL sürekli iş göremezlik tazminatı olmak üzere 20 TL maddi tazminatın davalı sigorta şirketinden temerrüt tarihinden itibaren ticari faiziyle birlikte tazminine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı taraf üzerine bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP:
Davalı vekili cevap dilekçesinde; Dava konusu kazaya sebep olduğu iddia edilen … plaka sayılı araç, müvekkili şirket nezdinde 26/09/2016-26/09/2017 tarihlerini kapsayan … nolu Zorunlu Mali Sorumluluk (Trafik) Sigorta Poliçesi ile sigortalı olduğunu, dava konusu kaza ile ilgili olarak müvekkili şirkete dava öncesinde usulüne uygun başvuruda bulunulmadığını, davacının, işbu dava öncesi her ne kadar Müvekkili Şirket nezdinde ZMSS Poliçesi ile teminat altına alınmış olan aracın karıştığı kaza neticesinde yaralandığı gerekçesiyle uğradığı zararın tazmini talebiyle müvekkili şirkete başvurmuşsa da başvuru dilekçesi ile birlikte hak sahibine ödeme yapılabilmesi için gerekli olan belgeler sunulmamış olduğundan yapılan bu başvuru usulüne uygun olmadığını, davacı tarafından zararın tespitine ilişkin yönetmeliğe uygun kesin ve süresiz raporun müvekkili şirkete sunulmamış olduğundan zarara ilişkin hesaplama yapılamadığını, nitekim Sigorta Genel Şartları md.97 hükmünde dava öncesi sigorta şirketine usulüne uygun bir başvuru yapılması bir dava şartı olarak düzenlendiğini, açıklanan nedenlerle işbu davanın öncelikle dava şartı eksikliği nedeniyle reddi gerektiğini, davacının maluliyet nedeni ile tazminat talep ettiğini, davacıda maluliyet oluşup oluşmadığı, oluştu ise oranı ve durumu belirlenmeden zarar tespit edilemeyeceğine göre ki mahkeme nezdinde açılan davanın belirsiz alacak davası olmasının ve davacının dava dilekçesindeki beyanlarının da gösterdiği üzere müvekkili şirkete usule uygun yapılmış bir başvuru olmadığını, ancak tüm evraklar tamamlandıktan ve müvekkili şirkete başvuru yapıldıktan itibaren 15 gün içinde sonuçlandırılamazsa dava açma hakkı bulunduğunu Yargıtay’ın yerleşik içtihatları gereğince de gerçek zararın tespit edilebilmesi için gerekli evrakın teslim edilmemiş olması halinde sigorta şirketine yapılmış usule uygun bir başvuru bulunmadığından temerrüt oluşmadığını, tüm bu sebeplerle özel kanunla belirlenmiş dava şartı yerine getirilmediğinden davanın reddini talep ettiklerini, davayı kabul anlamına gelmemek üzere, müvekkili şirketin fiili ve yasal sigorta uygulamaları çerçevesinde, düzenlemiş olduğu sigorta poliçesi teminat limitleri ile sigortalısının ispatlanabilen kusuru oranında 3. kişilere verilen zararları teminat altına aldığını, dava, davacının 13/04/2014 tarihinde geçirmiş olduğu kaza nedeniyle uğramış olduğu sürekli iş göremezlik ve geçici iş göremezlik tazminatı talebiyle ikame edildiğini, ancak öncelikle bir sigorta şirketi olan müvekkili şirketin geçici iş göremezlik tazminatına ilişkin herhangi bir sorumluluğu bulunmadığını, müvekkili hakkında haksız, yersiz usul yasa ve içtihatlara aykırı açılmış davanın reddini, mahkeme masrafları ve vekalet ücretinin davacıya yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER:
… ’ne müzekkere yazılarak … Tc Kimlik Numaralı … hakkında, 13.04.2014 giriş-24.04.2014 çıkış tarihli evrakında, fizik muayene bulguları kayıtlı olmadığı, bazı tetkik sonuçları olduğu, … nin 12.10.2021 tarihli Sağlık Kurulu raporunda ise, trafik kazasına bağlı sol omuz çıkığından bahsedildiği cihetle, olay tarihli ortopedi bölünü muayene evrakını da kapsayan hastane evrakını tamamının teminen gönderilmesi, Kişinin bir tıp fakültesi ya da eğitim araştırma hastanesi ortopedi kliniğine sevki sağlanarak nötral sıfır metoduna göre yeni yaptırılacak bilateral üst ekstremite eklem hareket açıklıklarını dereceleri ile belirtir, sağ ve sol taraf uzunlukları da dahil mukayeseli yapılacak ortopedik muayenesi sonucu düzenlenecek raporun gönderilmesi,(kişinin hangi elini dominant olarak kullandığının belirtilmesi gerektiği, Kişinin bir tıp fakültesi ya da eğitim araştırma hastanesi Radyoloji bölümüne sevki sağlanarak yeni çektirilecek kırık / yaralanma alanını içine alan omuz 2 yönlü grafisinin DICOM formatında CD kaydının teminen gönderilmesi, bildirilmiş olup çevirme yazısındaki eksik hususlar ve Kişinin dava konusu yaralanma nedeniyle olay tarihi (13/04/2014) ve sonrasında gördüğü tedaviler sırasında çekilen tüm grafilerin (X-Ray, BT, MR vb.) DICOM formatında CD kopyaları ile birlikte muayene bulguları, konsultasyon notları, ameliyat notları, epikriz raporları, tetkik ve tedavi evrakları dahil tüm tıbbi belgelerin, davacıya ait tüm hasta evrak kayıt ve belgeleri ile radyolojik inceleme görüntülerinin (mümkünse dijital ortamda DICOM formatında) ve tüm ortopedi poliklinik muayene kayıtlarının çıkartılarak İVEDİ olarak mahkememize gönderilmesi, istenilmiştir.
…’ne müzekkere yazılarak … 13.04.2014 giriş – 24.04.2014 çıkış tarihli evrakında, fizik muayene bulguları kayıtlı olmadığı, bazı tetkik sonuçları olduğu, … nin 12.10.2021 tarihli Sağlık Kurulu raporunda ise, trafik kazasına bağlı sol omuz çıkığından bahsedildiği cihetle, olay tarihli ortopedi bölümü muayene evrakını da kapsayan hastane evraklarının tamamının teminen gönderilmesi, bildirilmiş olup çevirme yazısındaki eksik hususlar ve Kişinin dava konusu yaralanma nedeniyle olay tarihi (13/04/2014) ve sonrasında gördüğü tedaviler sırasında çekilen tüm grafilerin (X-Ray, BT, MR vb.) DICOM formatında CD kopyaları ile birlikte muayene bulguları, konsultasyon notları, ameliyat notları, epikriz raporları, tetkik ve tedavi evrakları dahil tüm tıbbi belgelerin, davacıya ait tüm hasta evrak kayıt ve belgeleri ile radyolojik inceleme görüntülerinin (mümkünse dijital ortamda DICOM formatında) ve tüm ortopedi poliklinik muayene kayıtlarının çıkartılarak İVEDİ olarak mahkememize gönderilmesi istenilmiştir.
… ’ne müzekkere yazılarak 13/04/2014 tarihli kazaya kusuruyla sebebiyet veren … plaka sayılı araca ait ruhsat ve trafik tescil belgelerinin mahkememize gönderilmesi istenilmiştir.
SGK’ya müzekkere yazılarak 13/04/2014 tarihli trafik kazasında yaralanması sebebiyle, …’e (TCKN : … ) herhangi bir ödeme yapılıp yapılmadığı veya maaş bağlanıp bağlanmadığının, ödeme yapılmış veya maaş bağlanmış ise rücuya tabi olup olmadığı ile rücuya tabi ise peşin sermaye değerinin bildirilmesi ve davacıya ait hizmet dökümünün çıkartılarak mahkememize gönderilmesi istenilmiştir.
… Sigorta Anonim Şirketi’ne müzekkere yazılarak … plaka sayılı araca ait … Numaralı Hasar Dosyasının mahkememize gönderilmesi istenilmiştir.
… ’ne müzekkere yazılarak Davacı …’e TC: .. ait maluliyet raporunun çıkartılarak mahkememize gönderilmesi istenilmiştir.
… CBS’ye müzekkere yazılarak 13/04/2014 kaza tarihi itibariyle davacının da içinde bulunduğu soruşturma dosyası var ise ivedi olarak mahkememize gönderilmesi istenilmiştir.
18/05/2023 tarihinde ATK … İhtisas kurulu tarafından ATK maluliyet raporu alınmıştır.
01/06/2022 tarihinde ATK … ihtisas kurulu tarafından kusur oranı raporu alınmıştır.
GEREKÇE:
Dava trafik kazası sebebiyle maddi tazminat talebine ilişkindir.
Trafik kazaları nedeniyle maddi ve manevi tazminat talepleri asıl olarak haksız fiil sorumluluğuna dayanır. TBK md. 49’a göre kusurlu ve hukuka aykırı bir fiille başkasına zarar veren, bu zararı gidermekle yükümlüdür. Zarar gören karşı tarafın kusurunu ve zarara uğradığını ispat yükü altındadır.
KTK md. 85 ve 88 uyarınca trafik kazası sonucu meydana gelen kazadan aracın işleteni veya aracın bağlı bulunduğu işletmenin sahibi de müştereken ve müteselsilen sorumludur. İşleten veya aracın bağlı bulunduğu işletmenin sahibi, kendisinin veya eylemlerinden sorumlu tutulduğu kişilerin kusursuz olması ve kazanın araçtaki bir bozukluktan meydana gelmemesi şartıyla, kazanın bir mücbir sebepten veya zarar görenin veya 3. kişinin ağır kusurundan kaynaklandığını ispat ederek sorumluluktan kurtulur. Hem TBK md. 52 hem de KTK md.86/2 uyarınca kazada zarar görenin de kusurunun bulunması halinde tazminat miktarından indirim yapılması gerekir.
TBK md. 54 uyarınca bedensel zarar halinde tedavi giderleri, kazanç kaybı, çalışma gücünün azalmasından ya da yitirilmesinden doğan kayıplar ve ekonomik geleceğin sarsılmasından doğan kayıplar zarar olarak tazmin edilir.
Zarar gören TBK md. 56 uyarınca manevi tazminat talep edebilir. Manevi tazminatın niteliği konusunda doktrinde tatmin görüşü hâkimdir. Bu görüşe göre manevi tazminat, zararın telafi edilmesini veya zarar verenin cezalandırılmasını değil, zarar görende, uğramış olduğu manevi zararı, acı ve üzüntülerini dindirecek veya hiç olmazsa hafifletip azaltacak bir tatmin fonksiyonu görmektedir.
Yargıtay’ın yerleşmiş içtihatlarına göre manevi tazminat miktarının belirlenmesinde paranın değeri gözetilmeli; zarar gören açısından zenginleşmeye sebep olmayacak, aynı zamanda da sadaka vasfında bir tazminat miktarı belirlenmemelidir. Bunun yanında diğer tarafın da ekonomik olarak mahvına sebep olunmaması gerekir.
Trafik kazasından doğan tazminat davalarında 2 ve 10 yıllık zamanaşımı süreleri uygulanır. Ancak fiilin cezayı gerektirmesi durumunda, ceza kanununda daha uzun bir zamanaşımı süresinin öngörülmesi şartıyla, bu süre uygulanır.
Davacı taraf 13/04/2014 tarihinde gerçekleşen trafik kazası sebebiyle uğradığı geçici ve sürekli maluliyet zararının tazminini talep etmiştir. Kaza sırasında davacının … plakalı araçta yolcu konumunda bulunduğu belirtilmiştir. Davalı sigorta şirketi ise, … plakalı aracın zorunlu trafik sigortacısıdır.
Kazanın meydana gelmesinde … plakalı aracın dava dışı sürücüsünün %100 oranında kusurlu olduğu ATK kusur raporuyla tespit edilmiştir. ATK maluliyet raporuna göre, davacının meydana gelen kaza sonucu kalıcı bir maluliyetinin bulunmadığı, bir haftalık iyileşme süresinin bulunduğu anlaşılmıştır. Davacı vekili yeni bir maluliyet raporu alınmasını istemediklerini, dosyanın hesap bilirkişisine tevdiini talep ettiklerini son celsede beyan etmiştir.
Davacının sürekli bir maluliyetinin bulunmaması nedeniyle sürekli iş göremezlik zararı oluşmadığından bu yöndeki talep yerinde değildir. Her ne kadar davacının bir haftalık iyileşme süresinde tam malûl olarak kabul edilmesi gerekse de, geçici iş göremezlik zararının oluşması için davacının bu süre zarfında çalışamadığı için gelir kaybına uğraması gerekmektedir. SGK dökümünden anlaşıldığı üzere kaza tarihinde davacının SGK kaydı bulunmamaktadır. Davacının çalıştığına dair herhangi bir delil de dosya kapsamında bulunmamaktadır. Davacı vekili son celsede davacının kayıt dışı çalıştığını, ancak buna ilişkin belge sunamayacaklarını beyan etmiştir. Bu kapsamda davacının kaza tarihinde çalıştığı ve bir haftalık iyileşme süresinde zarara uğradığının ispatlanamadığı kanaatine varılmıştır.
Tüm dosya kapsamı bir bütün olarak değerlendirildiğinde; yukarıda açıklanan sebeplerle davacının sürekli maluliyetinin olmaması ve gelir getirici bir işte çalışmaması sebebiyle geçici maluliyet zararı doğmadığından davanın reddine karar verilmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda izah edilen gerekçeye istinaden;
1-Davanın REDDİNE,
2-Harçlar kanunu gereğince alınması gereken 210,55-TL eksik harcın davacıdan alınarak hazineye irad kaydına,
3-Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiginden A.A.Ü.T göre hesaplanan 20,00-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
4-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
5-Zorunlu arabuluculuk başvurusu nedeniyle devletçe karşılanacak 1.320,00.-TL arabuluculuk ücretinin davacıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
6-Fazla yatırılan ve sarf edilmeyen gider avansının dosya kesinleştiğinde ve talep halinde iadesine,
Dair, kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde istinaf yolu (… Mahkemesine başvuru yolu) açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 06/11/2023

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır