Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 19. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/675 E. 2022/38 K. 17.01.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
19. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/675 Esas
KARAR NO : 2022/38
DAVA : İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 25/11/2021
KARAR TARİHİ : 17/01/2022

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili vermiş olduğu dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin davalı şirketin 06.03.2019 tarihli Yönetim Kurulu Kararı ile Bağımsız Yönetim Kurulu üyesi olarak atandığını ve 17.07.2020 tarihinde yapılan Genel Kurul Toplantısına kadar Bağımsız Yönetim Kurulu üyesi olarak aralıksız görev yaptığını, davalı şirketin genel kurul tutanakları ve ticaret sicil kayıtlarıyla sabit olduğu üzere yönetim kurulu üyelerine görev yaptıkları her ay için genel kurulca belirlenen huzur hakkı ücretlerinin ödenmesi ve ödenecek ücretin tutarının şirket genel kurulunca açıkça kararlaştırıldığı ve ödenmesinin zorunlu olduğunu, yasal düzenlemeler ve davalı şirketin yönetim kurulu kararları ve Genel kurul Kararlarına istinaden müvekkili …’e aylık 2.750,00 TL/Net Bağımsız Yönetim Kurulu Üyeliği huzur hakkı ücretinin 17 ay boyunca ödenmediğini, şirket ile yapılan görüşmelerde ödeme yapılacağının belirtilerek müvekkilinin bekletildiğini, davalı şirketce yapılan ertelemeler sonucunda ödeme yapılmaması üzerine taraflarınca …. İcra Müdürlüğünün 2021/… E sayılı dosyasından icra takibi başlatıldığını, borçlu şirket tarafından 12.07.2021 tarihinde icra takibine itiraz edildiğini, haksız ve art niyetli itiraz üzerine açtıkları işbu dava öncesi zorunlu dava şartı arabuluculuk başvurusu üzerine 2021/… dosya nosu ile yürütülen arabuluculuk sürecinde de şirketin yine art niyetli olarak anlaşmayarak ödeme yapmadığını, davalı şirketin icra takibine yaptığı itirazının haksız olduğunu, mahkemece iptalinin gerektiğini, bu sebeplerle davalı şirket kötü niyetle takibe itiraz etmiş olduğundan %20 den az olmamak üzere icra inkar tazminatının ve borçlu şirketin yaptığı haksız ve hukuka aykırı itirazın iptali ile takibin devamına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili vermiş olduğu cevap dilekçesinde özetle; davacının, müvekkili şirket nezdinde yönetim kurulu üyesi olarak atandığını ve yönetim kurulu huzur hakkının ödenmediğinden bahisle Asliye Ticaret Mahkemesi’nde dava açtığını, söz konusu davada mahkemenin görevsiz olduğunu, bu sebeple öncelikle mahkemenin görevine ilişkin görevsizlik itirazında bulunduklarını, söz konusu uyuşmazlıkta görevli mahkemenin İş mahkemeleri olduğunu, ayrıca davacı tarafın dilekçesinde müvekkili yönünden ileri sürdüğü hususların ve istemlerin hiçbirinin kabule şayan olmadığını, davacının müvekkili davalıya ait iş yerinde yönetim kurulu üyesi olarak hakettiği alacakları tarafına ödendiğini, davacının ileri sürdüğü hususların haksız çıkar sağlamaya yönelik gerçek dışı iddialar olduğunu, davacının herhangi bir huzur hakkı alacağının da söz konusu olmadığını, davacı tarafından herhangi bir dayanak evrak/delil sunulmadan açılan bu haksız davanın reddi gerektiğini, davacının iddialarını kabul etmek mümkün olmamakla beraber açılan işbu haksız davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE:
Dava, davacının davalı şirket bünyesinde yönetim kurulu üyesi olarak görev yaptığı tarihlerde genel kurulca belirlenen huzur hakkı ücretlerinin ödenmemesi iddiası dayanak alacağın tahsili amacıyla başlatılan ilamsız icra takibine yapılan itirazın iptali ve icra inkar tazminatı istemine ilişkindir.
Dosya kapsamındaki dava dilekçesi ve ekleri ve dosyanın tümü hep birlikte incelenmiştir.
… İcra Dairesi’nin 2021/… E.sayılı takip dosyasının mahkememiz dosyası içerisine alındığı, yapılan incelemesinde … tarafından … aleyhine 53.420,00.-TL tutarındaki toplam alacak üzerinden icra takibi yapıldığı, davalının itirazı üzerine takibin durduğu, itirazın süresinde ve usulüne uygun yapıldığı, buna göre davanın, İİK.67/1 maddesinde yazılı 1 yıllık hak düşürücü süre içerisinde açıldığı anlaşılmıştır.
… tarafından davalı şirkete ait tüm ticaret sicil bilgilerinin CD ortamında dosya içerisine gönderildiği görülmüştür.
Davacı vekili 03/01/2022 tarihli dilekçesiyle, dava dosyasından davalı taraf ile dava konusu alacak üzerinde anlaşmış olmaları sebebiyle vazgeçtiklerini, ekte sundundukları protokol gereğince tarafların karşılıklı olarak vekalet ücreti ve yargılama gideri talebi olmayıp bu yönde feragat nedeniyle karşı tarafa herhangi bir vekalet ücreti kararına hükmedilmemesi, yargılama giderlerinin taraflarının üzerine bırakılmasına ve davadan feragat dilekçemiz nedeniyle gereğinin yapılmasını beyan etmiştir.
Davalı vekili ise 20/01/2022 tarihli dilekçesiyle müvekkilinin talimatı gereğince davadan feragat ettiklerini, vekalet ücreti taleplerinin olmadığını beyan etmiştir.
Davacı vekilinin dosyada mevcut vekaletnamesinin yapılan incelemesinde davadan feragat yetkisinin bulunduğu görülmüştür.
HMK’nun 311/1.maddesi “Feragat ve Kabul, kesin hüküm gibi hukuki sonuç doğurur.”
Davadan feragat, kesin hükmün yasal sonuçlarını doğuran ve davayı sonuçlandıran taraf işlemi olup, davalının kabulüne dâhi bağlı değildir. Bu durumlar karşısında davacının davasından feragat etmesi nedeniyle davanın reddine ilişkin aşağıdaki hükmün kurulması gerekmiştir.
HUAK 18/A-(13) Arabuluculuk faaliyeti sonunda taraflara ulaşılamaması, taraflar katılmadığı için görüşme yapılamaması veya iki saatten az süren görüşmeler sonunda tarafların anlaşamamaları hâllerinde, iki saatlik ücret tutarı Tarifenin Birinci Kısmına göre Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenir. İki saatten fazla süren görüşmeler sonunda tarafların anlaşamamaları hâlinde ise iki saati aşan kısma ilişkin ücret aksi kararlaştırılmadıkça taraflarca eşit şekilde uyuşmazlığın konusu dikkate alınarak Tarifenin Birinci Kısmına göre karşılanır. Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen ve taraflarca karşılanan arabuluculuk ücreti, yargılama giderlerinden sayılır. (…)” ve (14). Fıkrası: ” Bu madde uyarınca arabuluculuk bürosu tarafından yapılması gereken zaruri giderler; arabuluculuk faaliyeti sonunda anlaşmaya varılması hâlinde anlaşma uyarınca taraflarca ödenmek, anlaşmaya varılamaması hâlinde ise ileride haksız çıkacak taraftan tahsil olunmak üzere Adalet Bakanlığı bütçesinden karşılanır.” hükümleri gereğince arabuluculuk gideri olarak Arabuluculuk Dava Şartı Dosya No: 2021/… sayılı dosyasından arabulucu olarak atanan … ekte sunulan 1.320,00.-TL tarife bedeli üzerinden kesilen sıra nolu Serbest Meslek Makbuzu doğrultusunda ödeme yapıldığı tespit edilerek davacının davadan feragat etmesi sebebiyle reddine karar verildiği göz önüne alınarak davacı aleyhine arabulucuk giderlerinin de yükletilmesi gerektiği anlaşılmıştır.
HÜKÜM: Yukarıda izah edilen gerekçeye istinaden;
1-DAVANIN FERAGAT NEDENİYLE REDDİNE,
2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 80,70.-TL karar ve ilam harcından, peşin yatırılan 641,72.-TL’nin mahsubuyla bakiye 561,02.- TL harcın kararın kesinleşmesini müteakip ve talep halinde DAVACIYA İADESİNE,
3-Talep edilmediğinden taraf vekilleri lehine vekalet ücreti taktirine yer olmadığına,
4-Davacı tarafından bu dava sebebi ile yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerlerinde bırakılmasına,
5-Karar kesinleştiğinde yatırılan ancak kullanılmayan gider avansının yatıranlara iadesine,
6-Zorunlu arabuluculuk başvurusu nedeniyle devletçe karşılanan 1.320,00.-TL arabuluculuk ücretinin davacıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
Dair, tarafların yokluğunda kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde istinaf yolu (… Bölge Adliye Mahkemesine başvuru yolu) açık olmak üzere dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda oy birliği ile karar verildi.17/01/2022

Başkan …
¸e-imzalıdır

Üye …
¸e-imzalıdır

Üye …
¸e-imzalıdır

Katip …
¸e-imzalıdır