Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 19. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/650 E. 2022/160 K. 21.02.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
19. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/650 Esas
KARAR NO : 2022/160
DAVA : Şirketin İhyası
DAVA TARİHİ : 12/11/2021
KARAR TARİHİ :17/02/2022

Mahkememizde görülmekte olan Şirketin İhyası davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ;
TALEP; Davacı vekili dava dilekçesinde özetle, müvekkili …’ nun müteveffa babası … , 2011 yılında … San. Tic. Ltd. Şti. ‘ni hasım göstererek ….İş Mahkemesi nezdinde 2011/… E. Sayılı dosya ile işçilik alacakları davası açtığını ancak … San. Tic. Ltd. Şti. adlı şirketin ticaret sicilinden resen terkin edildiğini yapılan yargılamada öğrendiğini, iş mahkemesinde açılan davada taraf teşkilinin sağlanması açısından …. İş Mahkemesince taraflarına , işbu davayı açmak için mehil verildiğini, işbu davada ihyasını istedikleri … San. Tic. Ltd. Şti. adlı şirketin ticaret sicilinden terkin edilmeden önceki merkez adresinin … Mh. … Cd. No: … İstanbul olduğunu, işbu şirketin ticaret sicilinde tasfiye sonu 2015 yılı olarak gözüktüğünü silinme tarihinin taraflarınca bulunamadığını, görüldüğü üzere 2015 yılında tasfiye yapıldığı zaman 4 yıldır devam eden dava hiç dikkate alınmayıp mahkemeye haber dahi verilmediğini, üstelik tasfiye memurunun da şirket sahibi olduğunu, ihyasını istedikleri şirketin ticaret sicilinde resen terkin ediliğinde ötürü bu davada husumetin, sadece ticaret sicil müdürlüğüne yöneltmiş olduklarını, 6335 sayılı kanun ile 6102 sayılı Türk Ticaret Kanununa eklenen geçici 7. madde gereğince işbu davayı ikame etme gereği hasıl olduğunu belirterek açıklanan nedenler ile öncelikle Davaya … Barosu Adli Yardım Servisi tarafından vekil olarak atanmış bulunması sebebi ile Adli Müzaharet taleplerinin kabulü ile harç ve masraflardan muaf tutulmalarına, … Müdürlüğü sicilinde kayıtlı … San. Tic. Ltd. Şti. unvanlı şirketin tüzel kişiliğinin ihyasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP ;Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle, Huzurdaki davanın olağan tasfiye sonucu gerekli prosedürün yerine getirilmesi ve talep üzerine ticaret sicilinden terkin edilen Tasfiye Halinde … Limited Şirketi’nin (SN: …) ek tasfiyesine karar verilmesi kapsamında olduğunu, davacının husumeti yalnızca yasal hasım olan müvekkili müdürlüğe yönelttiğini, oysa usule ve Yargıtay içtihatlarına göre, husumetin aynı zamanda tasfiye memuru … ‘a da yöneltilmesi gerektiğini, bu itibarla, uyuşmazlığa uygulanacak hukuk kuralları ve davacının iddiaları değerlendirirken anılan hususların göz önünde bulundurulmasının önem arz ettiğini, her ne kadar dava dilekçesinde; re’sen terkin işleminden bahsedilmişse de bahse konu husus doğru olmayıp, dava konusu şirket gerekli prosedürün yerine getirilmesi ve talep üzerine ticaret sicilinden terkin edildiğini, tasfiye sürecinde yetki ve sorumluluğun şirket “tasfiye memuru”nda olduğunu, tasfiye memurları tarafından tasfiye prosedürünün eksik bırakılmış olmasının memurların sorumluluğunu gerektirdiğini, tasfiye memurlarının iddia edilen eksik işlemlerini, Müvekkili … nün tespit etmesinin mümkün olmadığını, TTK m. 545/1’de düzenlendiği üzere, müvekkil Ticaret Sicili Müdürlüğü tasfiye memurlarının bildirimi ve başvurusu üzere işlem yapmış olup, bu kapsamda herhangi bir sorumluluğunun bulunduğunun kabul edilmesi kanuna aykırı olacağını, tasfiye memurlarının, kanundan ve esas sözleşmeden doğan yükümlülüklerini kusurlarıyla ihlâl ettikleri takdirde, şirkete ve şirketin alacaklılarına karşı sorumlu olduğunun düzenlendiğini, (TTK m. 553), müvekkilinin davanın açılmasına sebep olmadığını bu nedenle “yargılama giderleri” ve “vekâlet ücreti”nden sorumlu tutulamayacağını, müvekkili sicil müdürlüğünün dava açılmasına sebep olacak herhangi bir işlem yapmadığını, tasfiye sürecinde, eksik olarak yapıldığı iddia edilen işlemlerin muhatabının tasfiye memurları olduğunu, bu nedenle, “yasal hasım” konumunda bulunan müvekkilinin “yargılama masrafları”ndan sorumlu tutulamayacağını, davanın açılmasına sebebiyet vermeyip de davanın niteliği gereği “Yasal hasım” konumunda bulunan müvekkili aleyhine yargılama giderlerine ve vekâlet ücretine hükmedilemeyeceğini belirterek açıklanan nedenler ile müvekkili yönünden açılan davanın reddine, mahkeme aksi kanaatte ise müvekkil aleyhine yargılama giderleri ve vekâlet ücretine hükmedilmemesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE;
Dava, sicilden terkin edilen şirketin ihyası talebine ilişkindir.
…nün yazı cevabı, … İş Mahkemesinin 2011/ … E. Sayılı dosya sureti ve tüm dosya kapsamı davanın delillerini oluşturmaktadır.
Toplanan delillerden de anlaşılacağı üzere, ihyası talep olunan … San. Tic. Ltd. Şti. nin …’ ne … sicil no ile kayıtlı olduğu ve adresinin, … Mah. … Sok. No: … /İstanbul anlaşılmaktadır. 6102 sayılı TTK ‘nın 542/1. Maddesinde açıklandığı gibi ” tasfiyenin kapanmasından sonra ek tasfiye işlemlerinin yapılmasının zorunlu olduğu anlaşılıyor ise son tasfiye memurları yönetim kurulu üyeleri, pay sahipleri ve alacaklılar, şirket merkezinin bulunduğu yerdeki Asliye Ticaret Mahkemesinden, bu ek işlemler sonuçlandırılıncaya kadar, şirketin yeniden tescilini isteyebilirler ” yasal düzenlemesi göz önüne alındığından Büyükçekmece ilçesinin Bakırköy Asliye Ticaret Mahkemelerinin yetki alanında bulunduğu anlaşılmıştır. Kanun maddesinde düzenlenen yetki HMK’nın 114/1-ç. ve 14. Maddelerinde belirtildiği gibi kesin yetki niteliğinde olup mahkemece re’sen dikkate alınmalıdır. Bu durumda dava şartları göz önüne alınarak davanın usulden reddine, Bakırköy Asliye Ticaret Mahkemelerinin kesin yetkili mahkeme olduğuna dair aşağıda belirtildiği şekilde karar vermek gerekmiştir.
H Ü K Ü M : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere,
1-Açılan davanın yetkisizlik nedeniyle HMK:12,114/1-ç ve 115/2 maddeleri gereğince usulen REDDİNE,
2-HMK.20 maddesi uyarınca kararın kesinleşmesinden sonra iki haftalık süre içerisinde talep edilmesi halinde dosyanın yetkili BAKIRKÖY NÖBETÇİ ASLİYE TİCARET MAHKEMESİNE GÖNDERİLMESİNE,
3-HMK 331 md gereğince harç, vekalet ücreti ve yargılama giderlerin yetkili mahkemece karara bağlanmasına,
4-Artan gider avansının dosyasına aktarılmasına,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı tarafın yokluğunda kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde istinaf yolu ( … Bölge Adliye Mahkemesine başvuru yolu) açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 17/02/2022

Başkan …
e-imzalıdır

Üye …
e-imzalıdır

Üye …
¸e-imzalıdır

Katip …
¸e-imzalıdır