Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.
T.C.
İSTANBUL
19. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2021/649 Esas
KARAR NO : 2021/1003
DAVA : Şirketin İhyası
DAVA TARİHİ : 12/11/2021
KARAR TARİHİ : 23/12/2021
Mahkememizde görülmekte olan Şirketin İhyası davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ;
TALEP; Davacılar vekili dava dilekçesinde özetle, Yalova … Asliye Hukuk Mahkemesi’ nin …E.sayılı dosyasıyla açtıkları davada özetle ; müvekkilinin maliki olduğu iki taşınmaz üzerinde banka lehine konulan teminat ipoteklerin davalı …A.Ş.ne temlik edildiğini, yapılan sözleşme uyarınca bu ipoteklerin kaldırılması gerekirken kaldırılmadığını, bu sebeple tapudaki ipotek şerhinin kaldırılmasına karar verilmesinin talep edildiğini,…Ticaret Sicil Müdürlüğü’ nün 21.06.2021 tarihli müzekkere cevabında ,…Ticaret Sicil Müdürlüğü’ nün…Sicil numaralı davalı şirketin 6102 Sayılı TTK nun geçici 7. Maddesine göre 31.07.2013 tarihinde sicilden resen terkin edildiğinin bildirildiğini, bunun üzerine mahkemece davaya devam edilebilmesi için davalı şirketin ihyası hususunda dava açmak üzere taraflarına yetki verildiğini, Yalova … AHM’ nin… E.sayılı derdest dosyası sebebiyle davalı şirketin ihya edilmesinde davacı müvekkilinin hukuki yararı bulunduğunu, ayrıca resen terkin işlemi sebebiyle şirketin tasfiye işlemlerinin de eksiksiz yapılmadığının gerçek olduğunu, şirket yönetim kurulu üyelerinin yurt dışında olduğu gibi, kayıttaki yurtdışı adreslerinde de bulunmadığını, resen terkin sebebiyle davalı… Ticaret Sicil Müdürlüğü’ nün davalarında yasal hasım olarak gösterildiğini belirterek açıklanan nedenler ile davalarının kabulü ile … Ticaret Sicil Müdürlüğü’ nün … Sicil numaralı… A.Ş.nin Yalova … Asliye Hukuk Mahkemesi’ nin… E.sayılı dava dosyasının sonuçlandırılması ve infazı ile sınırlı olmak üzere ticaret siciline yeniden tescili ile ihyasına, ek tasfiye işlemleri için resen bir tasfiye memuru atanmasına yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP; Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle, Ticaret Sicili Müdürlüğünün 6102 Sayılı TTK m. 32 ve Ticaret Sicili Yönetmeliği m. 34 hükmü çerçevesinde işlem yaptığını, müvekkili Ticaret Sicili Müdürlüğünün re’sen terkin işleminin “6102 sayılı Kanunun Geçici 7’nci maddesi”, “Münfesih Olmasına Veya Sayılmasına Rağmen Tasfiye Edilmemiş Anonim ve Limited Şirketler İle Kooperatiflerin Tasfiyelerine ve Ticaret Sicili Kayıtlarının Silinmesine İlişkin Tebliğ’in 5’inci maddesi”, “6103 sayılı Türk Ticaret Kanununun Yürürlüğü ve Uygulama Şekli Hakkında Kanun’un 20/1 maddesi” ve “Anonim ve Limited Şirketlerin Sermayelerini Yeni Asgari Tutarlara Yükseltmelerine ve kuruluşu ve Esas Sözleşme Değişikliği İzne Tabi Anonim Şirketlerin Belirlenmesine İlişkin Tebliğ’in 7. maddesi” kapsamında olup, tesis edilen işlemde hukuka aykırılık bulunmadığını, müvekkili …Sicil Müdürlüğüne…ticaret sicil numarası ile kayıtlı bulunan…ANONİM ŞİRKETİ’nin dosyasında yapılan incelemede, şirketin “6102 sayılı Kanunun Geçici 7’nci maddesi”, “Münfesih Olmasına Veya Sayılmasına Rağmen Tasfiye Edilmemiş Anonim ve Limited Şirketler İle Kooperatiflerin Tasfiyelerine ve Ticaret Sicili Kayıtlarının Silinmesine İlişkin Tebliğ’in 5’inci maddesi”, 6103 sayılı Türk Ticaret Kanununun Yürürlüğü ve Uygulama Şekli Hakkında Kanun’un 20/1 maddesi ve Anonim ve Limited Şirketlerin Sermayelerini Yeni Asgari Tutarlara Yükseltmelerine ve Kuruluşu ve Esas Sözleşme Değişikliği İzne Tabi Anonim Şirketlerin Belirlenmesine İlişkin Tebliğ’in 7. maddesi kapsamında; “sebebi ne olursa olsun aralıksız son beş yıla ait olağan genel kurul toplantısının yapılmadığı” hususunun belirlenmesinin ardından, 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun Geçici 7’nci maddesi ile “Münfesih Olmasına Veya Sayılmasına Rağmen Tasfiye Edilmemiş Anonim ve Limited Şirketler İle Kooperatiflerin Tasfiyelerine ve Ticaret Sicili Kayıtlarının Silinmesine İlişkin Tebliğ”in 5’inci maddesi gereğince re’sen terkin kapsamına alındığı, tebligat ve ilan prosedürlerinin yerine getirilmesinin ardından 31.07.2013 tarihinde sicil kaydının re’sen terkin edildiğinin anlaşılmış olduğunu, 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’ nun Geçici 7’nci maddesi uyarınca, resen terkin kapsamına alınan şirketlerin, bu durumun kendilerine tebliğinden itibaren iki ay içerisinde münfesih olma sebeplerini ortadan kaldırarak buna ilişkin ispat edici belgeleri Ticaret Sicil Müdürlüğüne ibraz etmesi ya da şirketin faaliyetinin devamının mümkün olmaması halinde aynı süre içerisinde tasfiye memurunu bildirmesi, ayrıca şirketin davacı ya da davalı sıfatıyla sürmekte olan davasının bulunması halinde, ( müvekkili Ticaret Sicili Müdürlüğünce bu hususun tespit edilmesi mümkün olmadığından) buna ilişkin yazılı beyanı Ticaret Sicili Müdürlüğüne vermesi gerektiğini, müvekkili Ticaret Sicili Müdürlüğünce söz konusu şirkete, belirtilen süre içerisinde münfesih olma sebeplerini ortadan kaldıran işlemlerin yerine getirildiğinin ispatlayıcı belgelerle birlikte bildirilmemesi ya da tasfiye memurunun bildirilmemesi hâlinde söz konusu şirketin unvanının ticaret sicilinden silineceği, şirkete ait malvarlığının kaydın silinme tarihinden itibaren on yıl sonra Hazineye intikal edeceği ve bunun kesin olduğu ihtarında bulunulduğunu ancak bu ihtara rağmen söz konusu şirketin yukarıdaki yükümlülüklerini yerine getirmediğini , müvekkilinin davanın açılmasına sebep olmadığını bu nedenle müvekkili Ticaret Sicili Müdürlüğü’ nün, “yargılama giderleri” ve “vekâlet ücreti”nden sorumlu tutulamayacağını belirterek açıklanan nedenler ile davanın reddine, müvekkili müdürlük aleyhine yargılama giderleri ve vekâlet ücretine hükmedilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE;
Dava: resen terkin edilen şirketin ihyası talebine ilişkindir.
DELİLLER; … Ticaret Sicil Müdürlüğü’ nün yazı cevabı ve tüm dosya kapsamı davanın delillerini oluşturmaktadır.
6102 sayılı Yasa’nın Geçici 7. maddesinin 15. fıkrasında ”Bu maddede düzenlenmeyen hususlarda ilgili kanun ve esas sözleşmelerde öngörülen usullere göre hareket edilir. Bu madde gereğince tasfiye edilmeksizin unvanı silinen şirket veya kooperatiflerin ortaya çıkabilecek malvarlığı, unvana ilişkin kaydın silindiği tarihten itibaren on yıl sonra Hazine’ye intikal eder. Hazine bu şirket ve kooperatiflerin borçlarından sorumlu tutulmaz. Tasfiye memurlarının sorumlulukları konusunda, özel kanunlardaki sorumluluğa ilişkin hükümler saklı kalmak kaydıyla bu Kanun veya Kooperatifler Kanunu hükümleri uygulanır. Ticaret sicilinden kaydı silinen şirket veya kooperatifin alacaklıları ile hukuki menfaatleri bulunanlar haklı sebeplere dayanarak silinme tarihinden itibaren beş yıl içinde mahkemeye başvurarak şirket veya kooperatifin ihyasını isteyebilir.” hükmüne yer verilmiştir.
Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; Şirket tüzel kişiliğinin ticaret sicilinden terkin ile sona ereceği, tüzel kişiliğin sona ermesi için de tasfiye işlemlerinin eksiksiz tamamlanması gerektiği, şayet tasfiye işlemleri gerektiği gibi tamamlanmamış ve tasfiyesi gereken hususlar eksik bırakılmış ise, tüzel kişiliğin ticaret sicilinden silinse bile, şirketin tüzel kişiliğinin sona erdiğinin kabulünün olanaksız olduğu, tüzel kişiliğinin ihyası için haklı nedenle dava açıldığı anlaşılmakla, … Ticaret Sicil Müdürlüğüne karşı açılan davanın kabulü ile,… Sicil numaralı … A.Ş’nin ihyasına karar vermek gerekmiştir.
Ticaret sicili müdürlükleri, ihya davalarında yasal hasım konumunda olduğundan, sicilden terkin işlemlerini yasa ve tüzük hükümlerine uygun yapmış olan sicil müdürlüğü yargılama giderlerinden sorumlu tutulamaz. Yargıtayın emsal kararları bu yöndedir (Yargıtay 11.Hukuk Dairesinin 2005/13309 E.2007/837 K. Sayılı kararı; Yargıtay11.Hukuk Dairesinin 2016 / 2926 Esas 2016 / 3585 Karar ve 04.04.2016 tarihli kararı).
H Ü K Ü M : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere,
1- Davacı tarafından İstanbul Ticaret Sicil Müdürlüğü aleyhine açılan davanın KABÜLÜNE, bu sebeple …Ticaret Sicil Müdürlüğünün …Sicil numaralı …A.Ş’nin İHYASINA,
2-Kararın ticaret sicilinde tescil ve ilanına, ilan ve müzekkere masraflarının davacı tarafça karşılanmasına,
3- Harç peşin alındığından yeniden harç alınmasına yer olmadığına,
4-Yasal hasım olan Ticaret Sicil Memurluğunun yargılama gideri, ücreti vekalet ve harçtan sorumlu tutulmamasına,
5- Davacı tarafından yapılan yargılama giderinin davacı üzerinde bırakılmasına,
6- Davacı vekiline yatırılan gider avansından kullanılmayan kısmın karar kesinleştiğinde resen iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde istinaf yolu (İstanbul Bölge Adliye Mahkemesine başvuru yolu) açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 23/12/2021
Başkan
¸e-imzalıdır
Üye
¸e-imzalıdır
Üye
¸e-imzalıdır
Katip
¸e-imzalıdır