Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 19. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/647 E. 2022/628 K. 19.10.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
19. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/647 Esas
KARAR NO : 2022/628
DAVA : İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 11/11/2021
KARAR TARİHİ : 19/10/2022

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili … ‘un … ismiyle- feans ve reklam hizmeti sunan bir şahis şirketi olduğu, Müvekkilinin, davalı Tanfer Hastanesi’nin video çekimlerinin, düzenlemelerinin ve diğer ajans işlerinin yapılması için davalı ile anlaşarak 2021 yılının Nisan- Eylül ayları arasında çeşitli zamanlarda davalı ile video çekimleri yaptığını, müvekkili tarafından verilen hizmet nedeniyle davalıya faturalar düzenlendiğini, davalının kısmi ödemelerde bulunarak bakiye borcunu ödemediği ve davalıya düzenlenen faturalardan bakiye borcun ödenmemesi sebebiyle aleyhine … İcra Müdürlüğü 2021/… E sayılı dosyası ile ilamsız icra takibi yaptığını, davalının süresi içerisinde borca itiraz ederek, takibin durduğunu ifade ederek İtirazın iptali ile takibin devamını, Davalının %20’tan aşağı olmamak üzere tazminata hükmedilmesini, yargılama masrafları ve vekalet ücretinin davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP:
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacının dava konusu fatura karşılıklarının teslim edilip edilmediğinin ispat edilemediği, faturanın alacağın kesin ispatı niteliğinde olmadığını ifade ederek, davanın reddine, alacağın %20 sinden az olmamak üzere kötü niyet tazminatına hükmedilmesine, yargılama masrafları ve vekalet ücretinin davacı üzerine bırakılmasını talep etmistir.
DELİLLER:
…. İcra Müdürlüğü’nün 2021/… Esas sayılı dosyasının bir örneği, arabuluculuk son tutanak örneği, davacı tarafından davalı adına düzenlenen 27/04/2021 tarihli fatura örneği, davalının 27/04/2021 düzenleme tarihli faturaya karşın 21/06/2021 tarihinde yapmış olduğu ödeme örneği, mail görüntüleri, davacının davalı adına düzenlediği 17/05/2021, 15/06/2021, 16/07/2021, 15/09/2021 tarihli fatura örneğinin mahkememiz dosyası arasında olduğu görülmüştür.
… Ticaret Sicil Müdürlüğü’ne yazılan müzekkereye cevap verilmiş olduğu, verilen cevapta davacı … ‘un kaydığının bulunmadığının bildirildiği görülmüştür.
… Esnaf ve Sanatkarlar Odalar Birliği’ne yazılan müzekkereye cevap verilmiş olduğu, verilen cevapta mali bilgilerin Müdürlükleri tarafından tutulmadığının bildirildiği görülmüştür.
… Vergi Dairesi’ne yazılan müzekkereye cevap verilmiş olduğu, verilen cevapta davacı … ‘un İşletme Hesabı Esasına göre defter tuttuğunun, 2. sınıf mükellef hükümlerine istinaden esnaf olarak faaliyetini sürdürdüğünü, vergi beyanlarındaki işletme hesap özetindeki bilgilere istinaden Vergi Usul Kanunu 177/1 maddesindeki limitleri aşmadığının bildirildiği görülmüştür.
Mahkememizin 09/03/2022 tarihli celsesinin 7 nolu ara kararı gereğince dosya üzerinde bilirkişi marifetiyle inceleme yaptırılmasına karar verilmiş olup, bilirkişi 13/04/2022 tarihli raporunda sonuç ve özet olarak;
Taraflar arasında yazılı bir cari hesap sözleşmesinin bulunmadığı, taraflar arasında yazılı olmayan cari hesap benzeri bir ticari münasebet bulunduğu, Bu münasebet kapsamında davacı işletmenin tacir olmadığı ve işletme defteri tuttuğu, işletme defterinde TAHSİL ve TEDİYE ödemelerinin kayıt yeri olmadığı, davacının işletme defterinde 5 adet 27.278,00 TL tutarlı faturayı davacıya kestiğini kayıt ettiği ve icra takibi ile davalıdan 20.788,00 TL asıl alacak talep ettiği,
Davalının ticari defter kayıtlarında, davacıya 20.788,00 TL borç tespit edildiği, bu durumda, dava konusu asıl alacağı doğuran faturaların tarafların ticari defterlerinde kayıtllı olduğu, birbirini teyit ettiği, borçlu ve alacaklı tarafça bilinebilir olduğundan,
Davacının, …. İcra Müdürlüğü 2021/… Esas sayılı dosyası ile davalıdan takip 07/10/2021 tarihi itibariyle,
20.788,00 TL alacak talep edebileceği ve 1.093,21 TL takip öncesi işlemiş faizin fazla ve yersiz talep olduğundan reddinin gerekeceği,
Davacının asıl alacağına takip tarihinden itibaren 3095 sayılı yasa gereği yıllık %16,75 oranından başlayacak değişen oranlarda avans faiz uygulanması gerekeceği yönünde görüş ve kanaat bildirdiği görülmüştür.
Bilirkişi raporunun taraf vekillerine usulüne uygun olarak tebliğ edilmiş olduğu görülmüştür.
Davacı vekilinin 18/04/2022 tarihli bilirkişi raporuna karşı itiraz dilekçesinin dosyada olduğu görülmüştür.
Davalı vekilinin 21/04/2022 tarihli bilirkişi raporuna karşı itiraz dilekçesinin dosyada olduğu görülmüştür.
Mahkememizin 30/05/2022 tarihli ara kararı ile itirazlar doğrultusunda ek rapor aldırılmasına karar verildiği, bilirkişinin 20/06/2022 tarihli ek raporunda sonuç ve özet olarak; itirazların kök raporda herhangi bir değişiklik gerektirmediği yönünde ek rapor düzenlenmiş olduğu görülmüştür.
Ek raporun taraf vekillerine usulüne uygun olarak tebliğ edilmiş olduğu görülmüştür.
Davacı vekilinin 21/06/2022 tarihli talep dilekçesinin dosyada olduğu görüldü.
Davalı vekilinin 23/06/2022 tarihli ek bilirkişi raporuna karşı itiraz dilekçesinin dosyada olduğu görüldü.
GEREKÇE:
Dava; taraflar arasındaki ticari ilişki sebebiyle düzenlenen fatura alacağının tahsili amacıyla başlatılan icra takibine yapılan itirazın iptali istemine ilişkindir.
HMK’nun 115/1. maddesi uyarınca dava şartlarının bulunup bulunmadığı davanın her aşamasında resen araştırılır. HMK’nun 114/1-c maddesi uyarınca mahkemenin görevli olması dava şartı olarak düzenlenmiştir.
6102 Sayılı TTK’nun 4. maddesine göre, bir davanın ticari dava sayılması için uyuşmazlık konusu işin taraflarının her ikisinin birden ticari işletmesiyle ilgili olması ya da tarafların tacir olup olmadıklarına veya işin tarafların ticari işletmesiyle ilgili olup olmamasına bakılmaksızın TTK veya diğer kanunlarda o davaya Asliye Ticaret Mahkemesi’nin bakacağı yönünde düzenleme bulunması gerekir.
Aynı Yasa’nın 19/2. maddesi uyarınca, taraflardan biri için ticari iş sayılan bir işin diğeri için de ticari iş sayılması, davanın niteliğini ticari hale getirmeyecektir.
Öte yandan 6102 sayılı TTK hükümlerine göre; ticari işletme, esnaf işletmesi için öngörülen sınırı aşan düzeyde gelir sağlamayı hedef tutan faaliyetlerin devamlı ve bağımsız şekilde yürütüldüğü işletmedir (TTK 11/1). Ticari işletme ile esnaf işletmesi arasındaki sınır, Cumhur Başkanlığınca çıkarılacak kararnamede gösterilir (TTK 11/2). Bir ticari işletmeyi, kısmen de olsa, kendi adına işleten gerçek kişiye tacir denir (TTK 12/1).
İster gezici olsun ister bir dükkânda veya bir sokağın belirli yerlerinde sabit bulunsun, ekonomik faaliyeti sermayesinden fazla bedenî çalışmasına dayanan ve geliri 11 inci maddenin ikinci fıkrası uyarınca çıkarılacak kararnamede gösterilen sınırı aşmayan ve sanat veya ticaretle uğraşan kişi esnaftır (TTK 15/1).
Buna göre … Vergi Dairesi cevabında davacının İşletme Hesabı Esasına göre defter tuttuğu, 2. sınıf mükellef hükümlerine istinaden esnaf olarak faaliyetini sürdürdüğü, vergi beyanlarındaki işletme hesap özetindeki bilgilere istinaden Vergi Usul Kanunu 177/1 maddesindeki limitleri aşmadığı bildirilmiş olup, davacının tacir sıfatını taşımadığı, taraflar arasında doğrudan bir ticari ilişki bulunmadığı görülmekle; uyuşmazlığın çözümünde Ticaret Mahkemelerinin görevli olmadığı, bu durumda davaya bakmaya Genel Mahkemelerin görevli olduğu anlaşılmakla; yukarıda belirtilen yasa hükümleri ve açıklamalar uyarınca davada görevli Mahkemenin İstanbul Nöbetçi Asliye Hukuk Mahkemesi olduğunun tespitine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda izah edilen gerekçeye istinaden;
1-Davanın 6100 Sayılı H.M.K’nun 114/1-c ve 115/2 maddeleri gereğince dava şartı yokluğundan USULDEN REDDİ ile Mahkememizin GÖREVSİZLİĞİNE,
2- Görevli Mahkemenin Asliye Hukuk Mahkemesi olduğuna,
3- 6100 sayılı HMK’nun 20. Maddesi gereğince taraflardan birinin, bu karar süresi içinde kanun yoluna başvurulmayarak kesinleşmiş ise kararın kesinleştiği tarihten; kanun yoluna başvurulmuşsa bu başvurunun reddi kararının tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içinde kararı veren Mahkemeye başvurarak, dava dosyasının görevli Mahkemeye gönderilmesini talep etmesi halinde dosyanın İstanbul Nöbetçi Asliye Hukuk Mahkemesine gönderilmesine,
Bu süre içerisinde başvuru yapılmadığı takdirde davanın açılmamış sayılmasına karar verilmesine,
4-HMK’nun 331/2 maddesi gereğince yargılama giderlerinin yetkili ve görevli Mahkemece hüküm altına alınmasına, açılmamış sayılmasına karar verildiği takdirde bu kararda değerlendirilmesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde … Adliye Mahkemesi nezdinde İstinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.19/10/2022

Katip …
¸e-imza

Hakim …
¸e-imza