Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 19. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/641 E. 2023/497 K. 04.07.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
19. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/641 Esas
KARAR NO : 2023/497

DAVA : İtirazın İptali (Acentelik Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 09/11/2021
KARAR TARİHİ : 04/07/2023

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Acentelik Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
DAVA:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirket ile … Ltd. Şti arasında 04/07/2017 tarihinde Sözleşme Yapma ve Prim Tahsil Yetkisine Sahip Acenteler için Acentelik Sözleşmesinin akdedildiğini, … Ltd. Şti’nin müvekkili şirkete Acentelik Sözleşmesinden kaynaklanan ve vadesi geçen borcu bulunması sebebiyle 30/03/2021 tarihinde Beyoğlu … Noterliğinin … yevmiye numaralı ihtarnamesi ile borcu ödemesinin ihtar edildiğini, verilen sürede borcun ödenmemesi üzerine Acentelik Sözleşmesi feshedilerek 07/06/2021 tarihinde Beyoğlu …Noterliğinin… yevmiye numaralı … ile …Ltd. Şti. Acentelikten kaynaklanan tüm yetkilerinden azledildiğini, acentenin 17/06/2021 tarihi itibariyle müvekkili şirkete Acentelik Sözleşmesinden kaynaklanan 29.705,04 TL borcu bulunmakta olduğunu, bu borcun İstanbul … İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosya ile icra takibine konu edildiğini, ayrıca diğer borçlular … ile Muzaffer Abeş’in Garanti Sözleşmesi acentenin müvekkili şirkete doğduğunu ve doğacak tüm borçlarından sorumlu olmayı ve borcu ödemeyi garanti etmiş olduklarından, acente borcunun tamamından bu borçluların da müştereken ve müteselsilen sorumlu olduğunu bildirip, davalıların takibe, borca, faize ve ferilerine vaki itirazının iptaline karar verilmesini, icranın devamına karar verilmesini, alacağın %20’sinden aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesine, yargılama giderleri ve dava vekalet ücretinin davalılara tahmiline karar verilmesini talep etmiştir.

CEVAP: Davalılara dava dilekçesinin usulüne uygun olarak tebliğ edildiği ancak davalılar tarafından süresi içerisinde cevap dilekçesi sunulmadığı anlaşıldı.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dosyamıza UYAP sistemi üzerinden gönderilen İstanbul …İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyasının incelenmesinde; davalı borçlular aleyhine 29.705,04 TL asıl alacak, 995,12 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 30.700,16 TL alacak üzerinden icra takibi başlatıldığı, davalıların itirazı üzerine takibin durduğu, itirazın süresinde ve usulüne uygun yapıldığı, buna göre davanın, İİK.67/1 maddesinde yazılı 1 yıllık hak düşürücü süre içerisinde açıldığı anlaşılmıştır.
Mahkememizce bilirkişi raporu aldırılmış, bilirkişiler Mali Müşavir…, Sigorta Uzmanı …, Borçlar Mevzuatından kaynaklı Nitelikli Hesap Uzmanı … 17/05/2022 tarihli raporlarında özetle; davacı şirketin incelenen; Ticari Defterlerinden 2020 ve 2021 yılına ait Açılış- Kapanış Tasdiki zorunlu olan Yevmiye ve Defter-i Kebir’lerini e-defter olarak tuttuğu ve Envanter defterlerinin de 2020 ve 2021 yılına ait Açılış Noter Tasdiklerinin de süresinde yapıldığı buna ilave olarak tüm defterlerin kendi içlerinde birbirini teyid ettiği görülmüş olup, genel kabul görmüş muhasebe esas ve tekniğine uygun tutulduğu, ticari defterlerin HMK 222 maddesi uyarınca sahibi lehine delil vasfına haiz olduğu, defterlerin davacı lehine delil teşkil etmesi kararının Mahkemenin takdirinde olduğunu, davacı, davalı şirket ile Cari Hesap çalışması içinde olduğu, 29.705,04 TL Davalının borç bakiyesi TL bakiye kaldığı bu durumda davacı şirketin davalı … Ltd,. Şti’den cari hesap bakiyesi olarak 29.705,04 TL alacaklı olduğunun görüldüğünü, davalıların, Mahkemenin davada verdiği inceleme kararı üzerine davalıya inceleme gün ve saatini bildirir tebligat çıkartılmış olmasına rağmen 18/03/2022 günü mahkeme kaleminde yapılan incelemeye Davalı incelemeye gelmediği için Davalılar …, …, … Hizm. Ltd. Şti.’nin ticari defter ve belgeleri incelenemediğini, yapılan açıklamalar kapsamında Davacının 24.04.2019 tarihi itibari ile Davalı …Ltd. Şti’den 29.705, TL alacaklı olduğu, noter ihtarının davalı şirkete ne zaman tebliğ edildiği dosyadan anlaşılmadığından işlemiş faize ilişkin değerlendirmenin yapılamadığını, kefalet yönünden; Mahkemenin kısmen ya da tamamen Davacı/Alacaklının lehine hüküm kurması halinde garanti sözleşmesinde kefil olarak sadece imzaları bulunan davalılar … ve …’in BK. madde 583’e ve 603’e göre kendi el yazıları ile kefil oldukları tutarın azami miktarının yazılı olduğu herhangi bir belge bulunmadığından sorumluluklarının bulunmadığını, davacı şirketin davalı şirketten TBK m. 508 uyarınca alacak talep edebileceğinin değerlendirildiğini, davacının; Davalı şirket tarafından İstanbul …İcra Müd… Esas sayılı dosyasına yapmış olduğu itirazın iptalini isteyebileceğini, ancak Mahkemenin davalı iddiaları yönünde hüküm kurmak hususunda da hiç şüphesiz muhtar bulunduğunu, sair hususların mahkemenin takdirinde olduğunu bildirmişlerdir.
Yine Mahkememizce ek rapor aldırılmış, bilirkişiler Mali Müşavir …, Sigorta Uzmanı…, Borçlar Mevzuatından kaynaklı Nitelikli Hesap Uzmanı… 13/03/2023 tarihli raporlarında özetle; davacı tarafın davalı taraftan icra takip tarihi itibari ile toplam 30.659,26 TL alacaklı olduğunu, Garanti sözleşmesine ilişkin kök raporda yapılan değerlendirmelerin aynen geçerli olduğunu, davalı tarafın mükerrer poliçe düzenlenmiş olduğuna ilişkin savunmalarının ispata muhtaç olduğu, sonuç ve kanaatine varıldığını, nihai kararın mahkemenin takdirinde olduğunu bildirmişlerdir.
Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde, davacı vekili tarafından sunulan dava dilekçesinde davacı ile davalı şirket arasında sözleşme yapma ve prim tahsil etme yetkisine sahip acenteler için acentelik sözleşmesi düzenlendiğinin, sözleşme kapsamında davacının davalı şirketten bakiye alacağının bulunduğunun, diğer davalılarla da davalı şirketin davacıya doğmuş ve doğacak tüm borçlarından sorumlu olmayı ve ödemeyi garanti ettikleri garanti sözleşmesi düzenlendiğinin beyan edilerek bu davanın açıldığı, İstanbul … İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyasının incelenmesinde; davalı borçlular aleyhine 29.705,04 TL asıl alacak, 995,12 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 30.700,16 TL alacak üzerinden icra takibi başlatıldığı, davalının itirazı üzerine takibin durduğu, itirazın süresinde ve usulüne uygun yapıldığı, davacı tarafından süresi içerisinde bu davanın açıldığı, davalılara dava dilekçesinin usulüne uygun olarak tebliğ edildiği ancak davalılar tarafından süresi içerisinde cevap dilekçesi sunulmadığı, davacı vekilince dava dilekçesinin ekinde davalı şirket ile davacı arasında düzenlenen acentelik sözleşmesi ile diğer davalıların imzalarının bulunduğu garanti sözleşmesi başlıklı sözleşmenin sunulduğu, taraflar arasındaki ticari ilişkinin varlığının ve alacağının bulunduğunun davacı tarafça ispat edilmesi gerektiği, ispat yükünün davacıda olduğu, mahkememizce tarafların ticari defterlerinin incelenerek bilirkişi raporu alınmasına karar verildiği, davalı tarafa ticari defterlerini sunmak üzere kesin süre verildiği ancak verilen kesin süreye rağmen davalı tarafça ticari defterlerinin sunulmadığı, davacının ticari defterlerinin incelenebildiği, davacı tarafın ticari defterlerinin 6100 sayılı HMK’nun 222.maddesinde belirtildiği üzere kanuna uygun ve eksiksiz tutulduğunun anlaşıldığı, davacının ticari defterlerinde davalıdan 29.705,04 TL alacağının bulunduğunun kayıtlı olduğu, alınan kök rapora karşı davalı ve şirket yetkilisi olan Murat Abeş tarafından sunulan itiraz dilekçesinde davacı tarafından konulan yüksek hedefler nedeniyle mükerrer poliçe düzenlemek zorunda kalındığının, düzenlenen mükerrer poliçelerin de borç olarak kaydedildiğinin beyan edilerek itiraz edilmiş ise de davalı tarafça süresi içerisinde cevap dilekçesi ve delillerini sunmadığı ve yine davalıya verilen kesin süre içerisinde ticari defterlerin de sunulmadığı bu nedenle davalının bu iddia ve savunmalarını somut ve yeterli delillerle ispat edemediği, davacı tarafın ticari defterlerinin delil olarak kabul edilebileceği, yapılan ihtara rağmen verilen süre içerisinde davalı tarafça ticari defterleri sunulmadığından 6100 sayılı HMK’nun 222.maddesi doğrultusunda davacının ticari defterlerinin davacı lehine delil olarak kabul edilmesi gerektiği, ticari defterlerin incelenmesi neticesinde alınan rapor doğrultusunda davacının davalı şirket yönünden 29.705,04 TL alacağının bulunduğu, aksinin davalı tarafça usulüne uygun delillerle de ispat edilemediği, diğer davalılar … ile …’in borçtan sorumluluğu yönünden davacı vekilince bu davalılar yönünden imzalanmış garanti sözleşmesi başlıklı sözleşmenin sunulduğu, sözleşmede davaya konu acentelik sözleşmesinden kaynaklı davacı şirketin doğmuş ve doğacak tüm alacak ve ferilerinden sorumlu olduğunun, kabul edeceğinin ve ödeyeceğinin belirtildiği, bilirkişiler raporlarında sözleşmede davalıların sorumlu olacağı azami miktar belirtilmediğinden, şeklen geçerli bir kefalet sözleşmesinin bulunmadığı belirtilmiş ise de 6098 sayılı TBK’nun 128/1 maddesinde üçüncü bir kişinin fiilini başkasına karşı üstlenenin, bu fiilin gerçekleşmemesinden doğan zararı giderme yükümlü olduğunun düzenlendiği, davalılar … ile …tarafından imzalanan sözleşmenin bu madde kapsamında düzenlendiği, bu kanun maddesinde herhangi bir şekil ve geçerlilik şartının düzenlenmediği, bu nedenle bu davalıların da borçtan sorumlu olacağı, davacı tarafından davalıya bakiye borcun 5 gün içerisinde ödenmesi talepli Beyoğlu … Noterliği’nin 30/03/2021 tarih … yevmiye numaralı ihtarnamenin gönderildiği, ihtarnamenin davalıya 02/04/2021 tarihinde tebliğ edildiği, tebliğ tarihinden 5 gün sonrasında davacının faiz talep edebileceği, davacının 954,22 TL faiz talep edebileceği anlaşıldığından davanın kısmen kabulüne karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HUAK 18/A-(14). Fıkrası: “Bu madde uyarınca arabuluculuk bürosu tarafından yapılması gereken zaruri giderler; arabuluculuk faaliyeti sonunda anlaşmaya varılması hâlinde anlaşma uyarınca taraflarca ödenmek, anlaşmaya varılamaması hâlinde ise ileride haksız çıkacak taraftan tahsil olunmak üzere Adalet Bakanlığı bütçesinden karşılanır.” hükümleri gereğince arabuluculuk gideri olarak Arabuluculuk Dava Şartı Dosya No:… sayılı dosyasından arabulucu … ‘ya tarife bedeli üzerinden 1.360,00 TL ödeme yapıldığı tespit edilerek arabulucuk giderlerinin davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına karar verilmesi gerektiği anlaşılmıştır.
HÜKÜM: Yukarıda izah edilen gerekçeye istinaden;
1-Davacı tarafından davalı aleyhine açılan davanın KISMEN KABULÜNE,
-Davalı tarafından İstanbul …İcra Müdürlüğünün … Esas Sayılı takip dosyasına yapılan itirazın kısmen iptali ile takibin 29.705,04 TL asıl alacak, 954,22 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 30.659,26 TL üzerinden DEVAMINA, asıl alacağın takip tarihinden itibaren değişen oranlarda ticari faiz uygulanmasına, fazlaya ilişkin istemin reddine,
-Asıl alacağın %20’si oranında olan 5.941,00 TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak DAVACIYA VERİLMESİNE,
-İcra takibine vaki itirazın bu şekilde iptali ile icranın DEVAMINA,
2-Harçlar kanunu gereğince kabul edilen değer üzerinden alınması gereken toplam 2.094,33-TL harçtan daha önceden ödenen toplam 370,79-TL harç düşüldükten sonra eksik kalan 1.723,54-TL harcın davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak hazineye irad kaydına,
3-Davacı tarafından yapılan; 59,30-TL Başvuru Harcı, 370,79-TL Peşin/nisbi Harcı, olmak üzere toplam 430,09TL harcın davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
4-Davacı tarafından yapılan; 4.500,00-TL Bilirkişi ücreti, 542,45-TL Tebligat, Posta ve diğer masraflar, olmak üzere toplam 5.042,45-TL yargılama giderinin kabul red oranı dikkate alınarak 5.035,73-TL lik kısmının davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine, bakiye yargılama giderinin ise Davacı üzerinde bırakılmasına,
5-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiginden A.A.Ü.T (madde-13 İkinci Kısım İkinci Bülüm) göre hesaplanan 9.200,00-TL maktu vekalet ücretinin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
6-Zorunlu arabuluculuk başvurusu nedeniyle devletçe karşılanan 1.360,00 TL arabuluculuk ücretinin davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile hazineye irat kaydına,
7-Artan Gider Avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde taraflara İADESİNE,
Dair, davalı asilin yüzüne karşı, kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde istinaf yolu (İstanbul Bölge Adliye Mahkemesine başvuru yolu) açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 04/07/2023
Katip
¸

Hakim
¸