Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 19. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/636 E. 2022/285 K. 29.03.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
19. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/636 Esas
KARAR NO : 2022/285
DAVA : Menfi Tespit
DAVA TARİHİ : 06/11/2021
KARAR TARİHİ : 29/03/2022

Davacı , … İle Davalı , … arasında mahkememizde görülmekte olan Banka Dışındaki Diğer Kredi Kuruluşlarına İlişkin Düzenlemelerden Kaynaklanan (Menfi Tespit) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili vermiş olduğu dava dilekçesinde özetle; Davacı müvekkili … Ltd. Şti. İle diğer kredi borçlusu Müvekkilleri … Tic Ltd. Şti, Müflis … Tic. Ltd. ŞTİ. ve … Tic Ltd. Şti , ile karşı taraf Tasfiye Halindeki … A.Ş.arasında imzalanan genel kredi sözleşmeleri ile çeşitli tarihlerde müvekkili Şirketler’e Banka tarafından kredi temin edildiği ve müvekkili şirketler tarafından geri ödemesi yapıldığını, tarafların ticari defterleri, banka sistem ve kayıtlarının incelenmesi ile karşılıklı olarak cari hesaplarda alınan kredilerin ve geri ödemelerin görüleceğini, müvekkillerinden her biri, kendi adlarına aldıkları kredileri yanında diğer müvekkillerin kredi hesaplarına da müşterek ve müteselsil kefil olduklarını, bu nedenle müvekkilinin borçlu olup olmadığı incelenirken dosya kapsamına yapılan bütün ödemelerin, bütün işlemlerin irdelenmesi gerektiğini, banka tarafından 26/01/2009 tarihinde müvekkili şirket ve bahsi geçen diğer dava dışı şirketlerden Genel Kredi Sözleşmelerinden doğan borçlarının teminatını sağlamak amacı ile 3 adet munzam senet keşide edilmesi talep edildiğini ve müvekkili Şirket ve diğer dava dışı şirketler tarafından imzalanarak bankaya teslim edildiğini, taraflar arasında kredi sözleşmeleri devam ederken ödemelerde yaşanan sıkıntılar neticesinde yeniden bir ödeme planı oluşturmak için 29.08.2012 tarihinde bir araya gelerek 3 adet Protokol imzalandığını, bu protokollerin usul ve yasaya aykırı şekilde müvekkillerine dayatılmış olup icra tehdidi ile imzalamak mecburiyetinde bırakıldığını, Davacı … AŞ, borçlu ve kefil olduğu 3 protokolden kaynaklı toplam borca mahsuben … Noterliğinin 21.07.2011 tarih ve … yevmiye numaralı “Temlikname” sözleşmesi ile Banka’ya toplam 15.606.917,49 TL ödeme yapıldığı,müvekkillerden … , borçlu ve kefil olduğu 3 protokolden kaynaklı toplam borcuna mahsuben … Noterliğinin 25.10.2010 tarih ve … yevmiye numaralı “Temlik Sözleşmesi” ile Banka’ya toplam 637.467,96-TL ödeme yapıldığı, İzmir İli, … İlçesi, … Köyü, … ada, 3 parselde yer alan kat irtifak tesisli arsa üzerinden karşı taraf Banka lehine 5.000.000- TL tutarında 1. Derece ipoteğin kaldırılması için 3.500.000 TL protokol tarihinden sonra ödendiğini,davalı kurum tarafından ayrıca müvekkili şirketlerin kefilliği söz konusu olan firmaların da talimatlar dışında borçlandırıldığını ve banka kayıtlarının hatalı olduğunu beyanlarla ihtiyati tedbir talebimizin kabulü ile … İcra Müdürlüğünün 2016/ … … Esas ve … İcra Müdürlüğünün 2016/… E. Sayılı dosyalarında yapılan takiplerin takdiren teminatsız durdurulmasına, adli yardım talebimizin kabulüne, delillerinin toplanmasına, her türlü talep ve dava haklarımız saklı kalmak kaydıyla neticeten müvekkilinin takibe konu kredi dosyaları ve … İcra Müdürlüğünün … Esas ve … İcra Müdürlüğünün 2016/… E. Sayılı icra takipleri kapsamında borçlu olmadığının tespitine, dosyalar kapsamında yapılmış olması halinde tahsilatların istirdatına; davalı tarafın takipte haksız ve kötü niyeti açık olduğundan %20’den aşağı olmamak kaydıyla kötü niyet tazminatına mahkum edilmesine,yargılama giderleri ile vekalet ücretlerinin karşı taraf üzerine bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili vermiş olduğu dava dilekçesinde özetle; tespiti istenen iddialar hakkında daha önceden verilmiş bir mahkeme kararının olduğunu, bu nedenle işbu davada HMK’nun 114. maddesi kapsamında da dava şartlarının oluşmadığını, davacı tarafın adli yardım talebinin kabul edilmesinin kanunen mümkün olmadığını, davacı tarafın açmış olduğu menfi tespit davasında dava değeri üzerinden peşin nisbi harcın alınmasının zorunludur ve huzurdaki davada harcın tamamlatılması gerektiğini, borçlu şirketin müflis bankaya borcu olmadığı iddiasının dayanaksız olduğunu, davacı tarafça hesap kat ihtarına süresi içinde itiraz edilmediğini, açıklanan ve resen dikkate alınacak nedenlerle haksız ve hukuki dayanaktan yoksun davanın reddine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı taraf üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE:
Dava, menfi tespit istemine ilişkindir.
Dosya kapsamındaki dava dilekçesi ve ekleri, dosyanın tümü hep birlikte incelenmiştir.
… Cumhuriyet Başsavcılığı’nın 2019/… soruşturma dosyasının mahkememiz dosyası içerisine gönderildiği görülmüştür.
Davacı vekilinin 21/12/2021 tarihli dilekçesiyle, dava dilekçeleri ile adli yardım istemli olarak davacının davalı tarafça borçlu/kefil konumunda gösterildiği takipler çerçevesinde borçlu olmadığının tespitinin talep edildiğini, davacı aleyhinde davalı banka tarafından haksız yere olmayan bir borç yaratılmak suretiyle davacının borçlu gösterildiğini, ancak adli yardım talebinin mahkemece reddedil olduğunu, davacının gider avansını da dava harcını da ödeme gücünün bulunmadığını, “Harç ve Avans Ödenmesi” başlıklı HMK Madde 120 gereği yargılama harçları ve gider avansı dava açılırken mahkeme veznesine yatırılamamış olup adli yardım talebi reddedilen davacının harç ve gider avansı bedellerini tamamlamasının da mümkün olmadığını, mahkemece bu eksikliğin tamamlanması için taraflarına süre verilmesinde de hukuki yarar bulunmadığını, bu nedenle usul ekonomisi bakımından, her türlü talep ve dava hakları saklı kalmak kaydıyla; öncelikle davanın dava şartı yokluğundan reddini veya açılmamış sayılmasına karar verilmesini talep ettiği,
Yine davacı vekilinin 30/12/2021 tarihli dilekçesi ile, “Harç ve Avans Ödenmesi” başlıklı HMK Madde 120 gereği yargılama harçları ve gider avansı dava açılırken mahkeme veznesine müvekkili tarafından yatırılmadığını, vekil olarak taraflarınca eksik olarak yatırıldığını, gider avansının yatırılmaması, eksik yatırılması, tamamlanamayacağının da beyan edilmesi nedeniyle her türlü talep ve dava hakkı saklı tutularak dava şartı yokluğundan davanın usulden reddini, yatırılan bedellerin taraflarına iadesini talep ettiği görülmüştür.
Mahkememizce 27/12/2021 tarihli ara karar ile dava açılırken adli yardım talepli olarak açıldığı, dava değeri üzerinden yatırılması gereken peşin harcın, gider avansının yatırılmadığı ve davacı vekilinin 21/12/2021 tarihli dilekçesindeki beyanları da göz önüne alınarak, dosyanın yenileninceye kadar HMK 150. Maddesi gereğince 1. Kez işlemden kaldırılmasına karar verilmiştir. İşbu ara karar davacı vekiline 30/12/2021 tarihinde tebliğ edilmiştir.
Mahkememizde görülmekte olan işbu dosyanın 27/12/2021 tarihinde işlemden kaldırılmasına karar verilmiş ve aradan geçen üç aylık yasal süre içinde davanın yenilenmediği anlaşılmakla;6100 sayılı Hukuk Mahkemeleri Yasası’nın 150/5 maddesi uyarınca davanın açılmamış sayılmasına karar vermek gerekmiş aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:
1-Davanın H.M.K.’nın 150. maddesi uyarınca AÇILMAMIŞ SAYILMASINA,
2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 80,70 TL karar ve ilam harcından, peşin yatırılan 59,30.-TL’nin mahsubuyla bakiye 21,40.-TL harcın davacıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
3-Davalı vekil ile temsil olunduğundan, Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince tayin olunan 100,00.-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
4-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
5-Karar kesinleştiğinde ve talep halinde artan gider avansının ilgilisine iadesine,
Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda tarafların yokluğunda kararın tebliğinden itibaren iki haftalık yasal süresi içinde İstinaf kanun yolu açık olmak üzere oy birliğiyle karar verildi.29/03/2022

Başkan …
¸e-imzalıdır

Üye …
¸e-imzalıdır

Üye …
¸e-imzalıdır

Katip …
¸e-imzalıdır