Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 19. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/634 E. 2023/587 K. 25.09.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
19. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/634 Esas
KARAR NO : 2023/587
DAVA : Menfi Tespit (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 05/11/2021
KARAR TARİHİ : 25/09/2023

Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA:
Davacı vekilinin vermiş olduğu dava dilekçesinde özetle; davalı idare tarafından 2021/… ihale kayıt numaralı “… Güncellenmesi Hizmet Alımı” işine ait ihale 24.05.2021 tarihinde gerçekleştirildiğini müvekkili şirket tarafından ihaleye sunulan teklifin en avantajlı teklif olarak belirlendiğini ve 24/06/2021 tarihinde müvekkili şirket ile sözleşme imzalandığını, bu aşamadan sonra ise davalı idare tarafından yasal dayanaktan yoksun gerçekçelerle sözleşme hükümlerinde yer almayan hususlarda müvekkili şirket tarafından ifa edilen hizmet işiyle ilgili 15/10/2021 tarihinde sözleşme tek taraflı olarak feshedilerek 47.011,00.-TL tutarındaki kesin teminat irat kaydedildiğini, müvekkili şirket hakkında ihalelerden 1 yıl süre ile yasaklama kararı verildiğini, davalının müvekkilinin kamu ihalelere katılmasından yasaklama işleminin iptali için taraflarınca … İdare Mahkemesi 2021/… E. sayılı dosyası ile yürütmenin durdurulması istemli idari işlemin iptali davası ikame olunduğunu, davalının müvekkilinin kesin teminatını gelir olarak kaydetmesinin hukuka aykırı olduğunu, müvekkili tarafından sunulan teminat mektubunun paraya çevrilmesinin tedbiren durdurulması ve teminat mektubunun müvekkiline iadesine karar verilmesini talep ettiklerini, davalı ile müvekkili arasında imzalanan sözleşmeye konu edimin teknik olarak imkansız olduğundan sözleşmenin kesin hükünsüz olduğunu, ihale şartnamesinin 7. Numaralı kesin kabul maddesinde “ … kullanım hakları sözleşmenin imzalanmasını takiben 10 iş günü içerisinde açılmasının gerektiğini, anlaşma kapsamında dahil edilen yazılım lisanslarının kabulü, anlaşmanın … ‘de görüntülenen açılış tarihinden itibaren en geç 3 iş günü içerisinde yapılacaktır” belirtildiğini, fakat ihaleye konu lisans kalemlerinin … ‘de görüntülenmesinin teknik olarak imkansız olduğunu, bu hususun davalıya bildirilmesine rağmen davalının haksız ve hukuka aykırı olarak kesin hükümsüz olan sözleşmeyi tek taraflı feshettiğini ve müvekkilinin kesin teminatının gelir kaydedilmesine karar verdiğini, müvekkili ile davalı arasında imzalanan sözleşmenin kesin hükümsüz olduğunu, bu hususun mahkemece tespiti gerektiğini, müvekkili sözleşmenin kesin kabul maddesine uygun olarak lisansları eksiksiz olarak teslim etmişse de idarece kabulü hukuka aykırı olarak yapılmadığını, müvekkili tarafından … ‘de görüntülenecek şekilde lisansların 24.06.2021 tarihli özleşmeye uygun olarak teslim edildiğini, müvekkilince davalıya 27.07.2021 tarihinde başvuru yapıldığını ve sözleşmenin kesin kabul maddesine uygun teslimi gerçekleştirilen lisansların kabulü talep edilmiş ise de davalı tarafından talebin hukuka aykırı olarak kabul edilmediğini beyan ederek müvekkili tarafından sunulan T.C. … Bankası … Şube 21.06.2021 tarihli kesin teminat mektubunun paraya çevrilmesinin tedbiren durdurulmasına, 24.06.2021 tarihli sözleşme uyarınca müvekkilinin davalıya borcu olmadığının, kesin teminatın iadesi edilmesi gerektiğinin, sözleşme uyarınca müvekkili hakkında sözleşmenin 16. Maddesi uyarınca herhangi bir ceza uygulanmayacağının, T.C. … Bankası … Şube 21.06.2021 tarihli 47.011,00 TL bedelli kesin teminat mektubunun müvekkiline iade edilmesi gerektiğinin tespitine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP
Davalı vekilinin vermiş olduğu cevap dilekçesinde özetle; 24.06.2021 tarihinde davacı şirket ile aralarında imzalanan 2021/… İKN’lı “… Ürünlerinin Güncellenmesi Hizmeti Alımı” işinin sözleşmeye göre bitiş tarihinin 28.07.2021 olduğunu, ihale konusu ürünlerin tamamının … anlaşması kapsamında teslim edilebileceği üretici firma ve Türkiye Distribütörlerinden de teyit edilebileceğini, dijital olarak taraflarına teslim edilen ürünlerin eksik ve hatalı olduğunu, “… Lisans Alım Teknik Şartnamesi” ne uygun olarak teslim edilmesi gerektiği bildirildiğini, davacı tarafın ürün kodları şartnamede yer almasına rağmen işi sözleşmeye ve teknik şartnameye aykırı bir şekilde teslim ettiğini, bu sebeple sözleşmenin hükümsüz olduğu iddiasının davacının teslimini yaptığı hatalı işin cezai neticelerinden kurtulmaya çalışma gayesini yansıttığını, davacı tarafın ihaleye katıldığı tarihte, şartnameyi kabul ettiğini, öncesinde şartname ile ilgili hiçbir itirazda bulunmadığını, ihale sonrasında sözleşme aşamasında da kuruma … kapsamında ürünleri teslim edeceğine dair yazılı taahhüt vermeyi kabul ettiğini, ancak davacının ürün kodları açıkça belirtildiği halde ürün belirlemede hata yaptığını, davacı maliyet alırken ürünün distribütörleri yerine kendi maliyetlerini kullanmayı tercih ettiğini, hizmet alımı ihalesini mal alımı kapsamında değerlendirerek hata yaptığını, 1 yıl süresine atıfta bulunulduğunu, ancak ihale şartnamesinin asgari özellikleri içermesi gerçeği göz ardı edildiğini, ürün kodları ürünler arasında 3 yıl olan ürünlerin yer alması, 1 yıl olarak belirlenen asgari özelliklere aykırılık teşkil etmediği gibi, kurum yararı bir kez daha öne çıkarıldığını, yüklenicinin taahhüdünü ihale dokümanı ve sözleşme hükümlerine uygun olarak yerine getirmemesi veya işi süresinde bitirmemesi üzere, idarenin en az on gün süreli ve nedenleri açıkça belirtilen ihtarlarına rağmen aynı durumun devam etmesi ve b bendi sayılan “yasak fiil veya davranışlarda bulunduğunun tespit edilmesi hallerinde hallerinde, ayrıca protesto çekmeye gerek kalmaksızın kesin teminat ve varsa ek kesin teminatlar gelir kaydedilir ve sözleşme feshedilerek hesabı genel hükümlere göre tasfiye edilir” hükümleri gereğince 4735 sayılı sözleşmeler kanununun 20’nci maddesinin (a) ve (b) bentlerine istinaden, mezkur sözleşmenin feshedilerek hesabının genel hükümlere tasfiye edilmesi ve teminatların gelir kaydedilmesi zarureti doğurduğunu beyan ederek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER
…. İdare Mahkemesi’ nin 2021/… esas sayılı dosyası UYAP sistemi üzerinden mahkememiz dosya arasına alınarak incelenmiştir.
… Bankası Anonim Şirketi Genel Müdürlüğü … Şubesi’ne müzekkere yazılarak, bankanıza ait 21/06/2021 tarihli, … referans numaralı 47.011,00-TL bedelli teminat mektubunun paraya çevrilip çevrilmediği hususunun araştırılarak mahkememize bilgi verilmesi istenilmiştir.
Bimtaş …Anonim Şirketi Genel Müdürlüğü’ ne müzekkere yazılarak, 2021/… sayılı ihale dosyasının şartnamesinin ve sözleşmelerin araştırılarak mahkememize bilgi verilmesi istenilmiştir.
Mahkememizce 08/11/2021 tarihli ihtiyati tedbir kararı verildiği, karar doğrultusunda … … Bankası Anonim Şirketi Genel Müdürlüğü … Şubesi’ ne müzekkere yazılarak, ” … numaralı 21/06/2021 tarihli teminat mektubunun paraya çevrilmesinin TEDBİREN ÖNLENMESİNE, ” karar verilerek gereğinin yapılması hususunda bankaya yazı yazılmıştır.
Alanında uzman bilirkişiler Bilgisayar Yüksek Mühendisi Dr. … ve Kamu İhaleleri, Borçlar Ticaret Mevzuatlarından Kaynaklı Nitelikli Hesap Uzmanı Prof. Dr. … aracılığı ile 21/08/2023 tarihinde bilirkişi raporu alınmıştır.
GEREKÇEGEREKÇE:
Dava, taraflar arasındaki 24/06/2021 tarihli sözleşme ve teminat mektubu sebebiyle menfi tespit talebine ilişkindir.
İcra İflas Kanunu md. 72’ye göre borçlu, icra takibinden önce veya takip sırasında borçlu bulunmadığını ispat için menfi tespit davası açabilir. Borçluyu menfi tespit davası açmaya zorlayan takibin haksız ve kötü niyetli olduğu anlaşılırsa, talebi üzerine, borçlunun dava sebebi ile uğradığı zararın da alacaklıdan tahsiline karar verilir. Takdir edilecek zarar, haksızlığı anlaşılan takip konusu alacağın yüzde yirmisinden aşağı olamaz. Borçlu, menfi tespit davası zımnında tedbir kararı almamış ve borç da ödenmiş olursa, davaya istirdat davası olarak devam edilir.
Menfi tespit davalarında davacı borçlu, davalı alacaklı ile arasında hiçbir hukuki ilişki bulunmadığını, borcun hiç doğmadığını iddia ediyorsa ispat yükü davalı alacaklı üzerindedir. Ancak davacı borçlu hukuki ilişkiyi ve borcu kabul etmekle beraber başka bir sebepten ötürü geçersiz olduğunu veya borcun sona erdiğini iddia ediyorsa ispat yükü davacı borçlu üzerindedir.
Menfi tespit davasının sonucuna göre davacı borçlu lehine tazminata hükmedilebilmesi için alacaklının borçlu hakkında icra takibinde bulunmuş olması, icra takibinin haksız ve kötü niyetle yapılmış olması ve borçlunun tazminat talebinde bulunmuş olması gerekir.
Borçlu aleyhine tazminata hükmedilebilmesi için ise icra takibinin durdurulması için tedbir kararı verilmiş ve bu kararın fiilen uygulanmış olması gerekir.
Davalı tarafından yapılan … Ürünlerinin Güncellenmesi Hizmet Alımı ihalesi sonucunda taraflar arasında 24/06/2021 tarihli sözleşme akdedilmiştir. Sözleşme kapsamında davacı tarafından 47.011,00 TL’lik teminat mektubu davalıya verilmiştir. Taraflar arasındaki sözleşme 15/10/2021 tarihinde davalı tarafından feshedilmiştir. Fesihle birlikte davalı tarafından davacı aleyhinde verilen ihaleden yasaklama kararına karşı açılan idari dava sonucunda, davalı kurumun ihaleden yasaklama kararı vermeye yetkisinin bulunmadığı gerekçesiyle, işlem yetki yönünden hukuka aykırı bulunmuştur. …. İdare Mahkemesinin 2021/… Esas sayılı dosyasının incelenmesinde ihale ve sözleşme konusu işin esasına yönelik yargılama yapılmadığı görülmüştür.
Davacı taraf ihale ve sözleşme kapsamında yükümlendiği işi yerine getirdiğini, davalının istediği işlerin teknik olarak imkânsız olduğunu öne sürerek menfi tespit talebinde bulunmuştur. Taraflar arasındaki hukuki ilişkinin kabul edilmesi ve uyuşmazlığın edimlerin yerine getirilmesine ilişkin olduğu anlaşıldığından, ispat yükünün davacı üzerinde olduğu anlaşılmıştır. Yani davacının işbu davada yükümlendiği işi eksiksiz yerine getirdiğini, davalının istediği işlerin teknik olarak imkânsız olduğunu ve davalıya borçlu olmadığını ispatlaması gerekmektedir.
İmkânsızlığa ilişkin TBK md. 27’de “Kanunun emredici hükümlerine, ahlaka, kamu düzenine, kişilik haklarına aykırı veya konusu imkânsız olan sözleşmeler kesin olarak hükümsüzdür.” düzenlemesi bulunmaktadır. Bu kapsamda bir sözleşmenin imkânsızlık sebebiyle kesin hükümsüz olarak kabul edilebilmesi için, imkânsızlığın objektif olması gerekir. Sadece sözleşmenin tarafları için meydana gelen, sübjektif nitelikteki imkânsızlık halleri sözleşmenin kesin hükümsüzlüğü sonucunu doğurmaz.
Alanında uzman bilirkişiler tarafından sunulan denetime elverişli 21/08/2023 tarihli bilirkişi raporu uyarınca ihale konusu lisansların … … anlaşması kapsamında temin edilmesi gerektiği, ancak davacı tarafından teslim edilen lisansların bu anlaşma kapsamında bulunmadığı, ürün kodlarının karşılıklarının lisanslarda bulunmadığı, … kapsamında lisanslama yapılmasında teknik imkânsızlık bulunmadığı, meydana gelen durumun davacının yanlış kaynak seçmesinden kaynaklandığı tespit edilmiştir. Bu kapsamda davacının dava konusu ihale ve sözleşme kapsamında yükümlendiği edimleri eksiksiz ve tam olarak yerine getirmediği kanaatine varılmıştır. Davalının, davacıya eksikliklerin ve ayıpların ihtar edilerek bunların tamamlanması için süre verilmesine rağmen eksikliklerin giderilmediği anlaşılmıştır. Davacının yükümlendiği işin objektif olarak imkânsız olmaması sebebiyle sözleşmenin kesin olarak hükümsüz olmadığı sonucuna varılmıştır. Davacının, ihale kapsamında işin teknik niteliğini önceden bilmesine rağmen ihaleye girerek sözleşme akdettikten sonra, işin teknik olarak imkânsız olduğunu öne sürmesi iyi niyet ve dürüstlük kurallarıyla da bağdaşmaz. Dolayısıyla sözleşme kapsamında davalının davacıya yönelik talep edebileceği cezai şartlara yönelik teminat mektubunun nakde çevrilmesinde herhangi bir usulsüzlük bulunmamaktadır.
Tüm dosya kapsamı bir bütün olarak değerlendirildiğinde; yukarıda açıklanan sebeplerle davacının, dava konusu ihale ve sözleşme kapsamında edimlerini tam ve eksiksiz olarak ifa etmediği, sözleşme konusu işlerin teknik olarak imkânsız olmadığı ve bu sebeple davalının teminat mektubunu cezai şartların karşılanması adına paraya çevirebileceği ve davacının davalıya karşı sözleşme ve teminat mektubu kapsamında borçlu olmadığını ispat edemediği kanaatiyle davanın reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur
HÜKÜM: Yukarıda izah edilen gerekçeye istinaden;
1-Davanın REDDİNE,
2-Harçlar kanunu gereğince alınması gereken 269,85-TL harcın mahsubu ile fazladan alınan 532,99-TL’nin yatıran tarafa iadesine,
3-Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiginden A.A.Ü.T göre hesaplanan 17.900,00.-TL maktu vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
4-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
5-Artan gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
Dair, kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde istinaf yolu (… Mahkemesine başvuru yolu) açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 25/09/2023

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır