Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 19. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/610 E. 2022/549 K. 20.09.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
19. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/610 Esas
KARAR NO : 2022/549
DAVA : İtirazın İptali (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 24/10/2021
KARAR TARİHİ : 20/09/2022

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması yargılaması neticesinde;
DAVA:Davacı vekilinin dava dilekçesinde özetle; Davacı şirketin Davalı borçlu ile arasındaki ticareti nedeni ile davalı borçludan 50.000 TL cari hesap bakiye alacağı olduğunu, davacı şirket bu alacağı 50.000 TL üzerinden ….İcra Müd. 2021/… E Sayılı icra dosyası ile icra takibine geçildiğini, davalı’nın takibe konu borca haksız ve mesnetsiz bir şekilde itiraz ettiğini, 20/09/2021
tarihinde arabuluculuk toplantısında anlaşmama olarak tutanak düzenlendiğini, bu
tutanağını ibraz ettiğini belirterek takibin 50.000 TL üzerinden devamına karar verilmesi
açılan takibe kötü niyetle itiraz edildiğinden %20′ den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatı
ödemesine ve yargılama giderleri ile avukatlık ücretinin davalı tarafa yükletilmesini talep etmiştir.
CEVAP:Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle Davacı tarafın dava dilekçesinde ileri sürdüğü iddiaları kabul etmediklerini, müvekkil
şirket davacı tarafa borçlu değil aksine davacı taraftan alacaklı olduğunu beyan ve gerekçelerle davanın reddini, alacağın %20’sinden aşağı olmamak üzere kötü niyet tazminatına hükmedilmesini, yargılama masrafları ve avukatlık ücretinin de davacı tarafa yükletilmesini talep etmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE;
Dosyamıza getirtilen ….İcra Müdürlüğünün 2021/… E. sayılı dosyasının suretinin incelenmesinde; davacı tarafından davalı aleyhine 50.000,00 TL toplam alacak, üzerinden icra takibi yapıldığı, davalının itirazı üzerine takibin durduğu, itirazın süresinde ve usulüne uygun yapıldığı, buna göre davanın, İİK.67/1 maddesinde yazılı 1 yıllık hak düşürücü süre içerisinde açıldığı anlaşılmıştır.
Bilirkişi mali müşavir … tarafından verilen 27/04/2022 tarihli raporda davalı şirketin incelenen; ticari defterlerinden açılış- kapanış tasdiki zorunlu
olan yevmiye, defter-i kebir ve envanter defterlerinin 2017-2018-2019-2020 ve
2021 ticari yılına ait açılış ve kapanış noter tasdiklerinin de süresinde yapıldığı
buna ilave olarak tüm defterlerin kendi içlerinde birbirini teyid ettiği görülmüş olup,
genel kabul görmüş muhasebe esas ve tekniğine uygun tutulduğu, ticari defterlerin HMK 222 maddesi uyarınca sahibi lehine delil vasfına haiz olduğu, davalı, davalı şirket ile cari hesap çalışması içinde olduğu, davalı ile ilgili olarak
ticari kayıtlarını tuttuğu, davacı ile davalı cari hesap ilişkisi 2017 yılı öncesine
dayandığının görüldüğü, davacı’nın davalı ile ilgili olarak kayıtlarını tuttuğu cari
hesap kayıtları incelemesi sonucu; 2018 yılı sonu davacı, davalı’ya 27.808,65
TL. borçlu olduğu görülmektedir. 2019 cari hesap dökümü incelendiğinde
herhangi bir cari hesap hareketi olmadığı ve 2019 yılı sonu davacı, davalı’ya
27.808,65 TL. borçlu olduğu görülmektedir. 2020 cari hesap dökümü
incelendiğinde herhangi bir cari hesap hareketi olmadığı ve 2020 yılı sonu davacı,
davalı’ya 27.808,65 TL. borçlu olduğu görülmektedir. 2021 cari hesap dökümü
incelendiğinde önceki yıllarda olan bir işlemin düzeltmesi yapıldığı ve 2021 yılı
sonu davacı, davalı’ya 17.808,65 TL. borçlu olduğunun görüldüğü, yukarıdan beri yapılan açıklamalar kapsamında davacı’nın Davalı’ya 17.808,65
TL. borçlu olduğunun sonuç ve kanaatine varıldığı belirtilmiştir.
Dosya ek rapor düzenlenmesi için bilirkişiye tevdi edilmiş, bilirkişi Mali Müşavir … tarafından verilen 29/07/2022 tarihli raporda; Davacı şahıs işletmesi olduğunu, işletme hesabı defteri ne tabii olduğu için işletme hesabı defteri” açılış noter tasdikinin olduğu ve süresinde yapıldığı
görüldüğü, davacı ticari kayıtlarını tutmakta olduğu “işletme hesabı defteri”ne kestiği faturaları kayıt ettiği görülmektedir. bu durumda davacı, davalı’ya kestiği faturalar Mayıs 2017 döneminde toplamda 72.823,36 TL olduğu ve davalı’nın
davacı’ya 72.823,36 TL borçlu olduğunun anlaşıldığı, davacı alacağı olduğunu iddia ettiği 50.000 TL üzerinden ….İcra
Müd. 2021-… E Sayılı icra dosyası ile ile icra takibine geçtiğini, davacı’nın davalı’ya kestiği ve işletme hesabı defterine kayıt ettiği faturalar
toplamı 72.823,36 TL. olmasına rağmen elden yaptığı tahsilat olduğunu dolayısı
ile 50.000,00 TL Alacak üzerinden takip yapıldığını beyan ettiğini, Bununla birlikte Kök Rapor’da IV – Esas yönünden inceleme
kısmında Davalı ticari defter incelemesinde, Davalı’nın
Davacı ile ilgili olarak tuttuğu Cari Hesap Dökümünde de Davacı’nın
İşletme Defterine Kayıt ettiği toplamda 72.823,36 TL. tutarında olan
faturaları Davalı kendi ticari defterlerine kayıt ettiği de görüldüğünü, davalı şirketin incelenen; ticari defterlerinden açılış- kapanış tasdiki zorunlu
olan Yevmiye, Defter-i Kebir ve Envanter defterlerinin 2017-2018-2019-2020 ve 2021 ticari yılına ait Açılış ve Kapanış Noter Tasdiklerinin de süresinde
yapıldığı buna ilave olarak tüm defterlerin kendi içlerinde birbirini teyid ettiği
görülmüş olduğu, genel kabul görmüş muhasebe esas ve tekniğine uygun
tutulduğu, ticari defterlerin HMK 222 maddesi uyarınca sahibi lehine delil
vasfına haiz olduğu, davalı, davalı şirket ile cari hesap çalışması içinde olduğu, davalı ile ilgili
olarak ticari kayıtlarını tuttuğu, davacı ile davalı cari hesap ilişkisi 2017 yılı
öncesine dayandığı görülmektedir. davacı’nın davalı ile ilgili olarak kayıtlarını
tuttuğu cari hesap kayıtları incelemesi sonucu; 2018 yılı sonu davacı, davalı’ya 27.808,65 TL. borçlu olduğunun görüldüğü 2019 cari hesap
dökümü incelendiğinde herhangi bir cari hesap hareketi olmadığı ve 2019 yılı
sonu davacı, davalı’ya 27.808,65 TL. Borçlu olduğu görülmektedir. 2020 Cari
hesap dökümü incelendiğinde herhangi bir cari hesap hareketi olmadığı ve 2020
yılı sonu davacı, davalı’ya 27.808,65 TL. borçlu olduğu görülmektedir. 2021
cari hesap dökümü incelendiğinde önceki yıllarda olan bir işlemin düzeltmesi
yapıldığı ve 2021 yılı sonu davacı, davalı’ya 17.808,65 TL. borçlu olduğunun görüldüğü, yukarıdan beri yapılan açıklamalar kapsamında davacı’nın davalı’ya 17.808,65 TL. Borçlu olduğuna, sonuç ve kanaatine varıldığı belirtilmiştir.
6100 sayılı HMK’nun 222.maddesinde “Mahkeme, ticari davalarda tarafların ticari defterlerinin ibrazına kendiliğinden veya taraflardan birinin talebi üzerine karar verebilir. Ticari defterlerin, ticari davalarda delil olarak kabul edilebilmesi için, kanuna göre eksiksiz ve usulüne uygun olarak tutulmuş, açılış ve kapanış onayları yaptırılmış ve defter kayıtlarının birbirini doğrulamış olması şarttır. İkinci fıkrada belirtilen şartlara uygun olarak tutulan ticari defter kayıtlarının sahibi ve halefleri lehine delil olarak kabul edilebilmesi için, diğer tarafın aynı şartlara uygun olarak tutulmuş ticari defterlerindeki kayıtların bunlara aykırı olmaması veya diğer tarafın ticari defterlerini ibraz etmemesi*1* yahut defter kayıtlarının aksinin senet veya diğer kesin delillerle ispatlanmamış olması gerekir. Diğer tarafın ikinci fıkrada yazılan şartlara uygun olarak tutulan ticari defterlerinin, ilgili hususta hiçbir kayıt içermemesi hâlinde ticari defterler, sahibi lehine delil olarak kullanılamaz. (Ek cümle: 22.07.2020 – 7251 S.K./23. md) Bu şartlara uygun olarak tutulan defterlerdeki sahibi lehine ve aleyhine olan kayıtlar birbirinden ayrılamaz. Açılış veya kapanış onayları bulunmayan ve içerdiği kayıtlar birbirini doğrulamayan ticari defter kayıtları, sahibi aleyhine delil olur. Taraflardan biri tacir olmasa dahi, tacir olan diğer tarafın ticari defterlerindeki kayıtları kabul edeceğini belirtir; ancak, karşı taraf defterlerini ibrazdan kaçınırsa, ibrazı talep eden taraf iddiasını ispat etmiş sayılır.” belirtilmiştir.
Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde, davacı vekili tarafından sunulan dava dilekçesinde taraflar arasında ticari ilişkinin bulunduğunun ve davacının davalıdan bakiye 50.000 TL alacağı bulunduğunun beyan edildiği, ….İcra Müdürlüğünün 2021/… Esas sayılı dosyası incelendiğinde; davacı tarafından davalı aleyhine 50.000 TL toplam alacak üzerinden icra takibi yapıldığı, davalının süresinde itirazı üzerine takibin durduğu, davacı tarafından süresi içerisinde bu davanın açıldığı, davalı vekili tarafından sunulan cevap dilekçesinde davalının davacıya borcu bulunmadığının, davalının davacıdan alacağının bulunduğunun beyan edildiği, taraflar arasındaki ticari ilişkinin varlığının ve faturaya konu edilen malın teslim edildiğinin veya hizmetin verildiğinin davacı tarafça ispat edilmesi gerektiği, ispat yükünün davacıda olduğu, taraflarca delil olarak ticari defterlere dayanıldığı, tarafların ticari defterlerinde bilirkişi incelemesi yapıldığı, davacının işletme defterinde toplam 72.823,35 TL tutarındaki faturaların kayıtlı olduğu, davalının ticari defterlerinde de davacı tarafından düzenlenen toplam 72.823,35 TL tutarındaki faturaların kayıtlı olduğu ancak davalının ticari defterlerinde 2021 yılı sonu itibariyle davalının davacıdan 17.808,65 TL alacaklı olduğunun kayıtlı olduğu, taraflar arasındaki ticari ilişki nedeniyle davacı tarafından düzenlenen toplam 72.823,35 TL tutarındaki faturaların davalı defterlerinde kayıtlı olması nedeniyle davacı tarafça davalıya faturalara konu edilen malın teslim edildiğine veya hizmetin verildiğine delil oluşturacağı, davacı tarafça ispat yükünün yerine getirildiği, aksinin veya fatura bedellerinin ödendiğinin davalı tarafça ispat edilmesi gerektiği, davalı tarafın ticari defterlerinde fatura bedellerinin ödendiği, davalının davacıdan alacaklı olduğu kayıtlı ise de ticari defterlerin davalının kendisi tarafından tutulduğu bu nedenle davalının ödeme yapıldığını miktar itibariyle usulüne uygun yazılı delillerle ispat etmesi gerektiği, davalı tarafça ödeme yapıldığının usulüne uygun delillerle ispat edilemediği ve açılan bu davada icra inkar tazminatı şartlarının oluştuğu anlaşıldığından davalının …. İcra Müdürlüğünün 2021/… esas sayılı dosyasına yapmış olduğu itirazın iptali ile, takibin kaldığı yerden devamına, asıl alacağın %20’si olan 10.000,00 TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak, davacıya verilmesine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HUAK 18/A-(14). Fıkrası:”Bu madde uyarınca arabuluculuk bürosu tarafından yapılması gereken zaruri giderler; arabuluculuk faaliyeti sonunda anlaşmaya varılması hâlinde anlaşma uyarınca taraflarca ödenmek, anlaşmaya varılamaması hâlinde ise ileride haksız çıkacak taraftan tahsil olunmak üzere Adalet Bakanlığı bütçesinden karşılanır.” hükümleri gereğince arabuluculuk gideri olarak Arabuluculuk Dava Şartı Dosya No:2021/… sayılı dosyasından arabulucu … ‘ye 1.320,00 TL tarife bedeli üzerinden ödeme yapıldığı tespit edilerek arabulucuk giderlerinin davalıdan alınarak davacıya yükletilmesi gerektiği anlaşılmıştır.
H Ü K Ü M : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere,
1-Davanın KABULÜ ile,
-Davalının …. İcra Müdürlüğünün 2021/… esas sayılı dosyasına yapmış olduğu itirazın iptali ile, takibin kaldığı yerden devamına,
-Asıl alacağın %20’si olan 10.000,00 TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak, davacıya verilmesine,
2-Davacı tarafından peşin olarak yatırılan 603,88-TL harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-Alınması gereken 3.415,50-TL harcın peşin alınan 603,88-TL harçtan mahsubu ile bakiye kalan 2.811,62-TL harcın davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
4-Davacı kendisini vekille temsil ettirdiğinden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi’ne göre hesaplanan 9.200,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davacı vekili tarafından yapılan 11 adet posta-tebligat gideri toplamı 77,25 TL ile 1 adet bilirkişi ücreti 1.800,00 TL, 59,30.-TL başvuru harcı, 20,00.-TL vekalet harcı olmak üzere toplam 1.956,55 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Zorunlu arabuluculuk başvurusu nedeniyle devletçe karşılanacak 1.320,00 TL arabuluculuk ücretinin davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
7-Karar kesinleştiğinde yatırılan ancak kullanılmayan gider avansının yatıranlara iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzlerine karşı, kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde istinaf yolu (… Mahkemesine başvuru yolu) açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.20/09/2022

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır