Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 19. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/590 E. 2022/428 K. 25.05.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
19. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/590 Esas
KARAR NO : 2022/428
DAVA : İtirazın İptali
DAVA TARİHİ : 15/10/2021
KARAR TARİHİ : 25/05/2022

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili sigorta şirketi nezdinde … numaralı İşyeri Paket Sigorta Poliçesi ile sigortalı dava dışı … …’ın kiracısı olduğu, “… Giyim” adıyla faaliyet gösteren “… Mahallesi … Cd. No: …/İstanbul” adresinde bulunan işyerinde, 30.10.2019 tarihinde davalının sorumluluğunda bulunan ana su tesisatının patlaması sonucu dahili su hasarı meydana geldiğini, meydana gelen hasar nedeniyle müvekkil şirket tarafından sigortalısına 14.000,00 TL tutarında tazminat ödendiğini, müvekkili şirket tarafından ödenen tazminatın rücuen tahsili amacıyla davalı aleyhine ….İcra Müdürlüğü’nün 2020/… Esas sayılı dosyası ile ilamsız icra takibine girişildiğini, davalının yetkiye ve borca itiraz ettiğini ancak davalının itirazlarının haksız ve dayanaksız olduğunu, dava konusu hasarın, davalının sorumluluğunda bulunan … ana şebeke (ana hat) tesisatının patlaması sonucu sızan suların müvekkil şirkete sigortalı işyerine girmesi sonucu meydana geldiğini, tesisatın …’ye ait olduğunu, olay nedeniyle meydana gelen hasarın varlığının ve miktarının ekspertiz raporu ile tespit edildiğini beyanla; fazlaya ve sair hususlara ilişkin talep ve dava hakları saklı kalmak kaydıyla, davalının takibe yapmış olduğu tüm itirazların iptali ile takibin takip talebindeki şartlarla devamına, davalının %20’den aşağı olmamak üzere icra inkâr tazminatına mahküm edilmesine, ücreti vekâlet ve yargılama giderlerinin karşı tarafa tahmiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP:
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; … Bölge Abone İşleri Dairesi Başkanlığı’nın 27.10.2021 tarih ve E … sayılı yazısında dava konusu olayla ilgili şu tespitler yapıldığını; ‘… Şube Müdürlüğümüz Alo … arıza kayıt sisteminde yapılan tetkikte; … İlçesi, … Mahallesi, … Caddesi No: …, adresinden Müdürlüğümüze 30.10.2019 tarih, saat: 09.27’de su arızası bildirildiği, … no’lu iş emri ile arıza kaydı oluşturulduğu ve söz konusu su arıza ihbarının süresince İdaremiz Teknik Şartnamesinde belirtilen 33.8.1. maddesi gereğince “yüklenici firma tarafından arıza onarımı yapılarak sorunun giderildiği tespit edilmiştir.’ , söz konusu arızaya kısa sürede müdahale edilerek onarımının tamamlandığının, hasarın meydana geldiği yerde mevzuat hükümlerine ve fen kurallarına uyulup uyulmadığının tespit edilmesi gerektiğini, mevzuattaki ilgili hükümler de gerekli fenni tedbirlerin alınmaması halinde, idarenin sorumlu olmayacağı belirtildiğinden hasara maruz kalan binanın ve bina bağlantılarının, gerek … Yönetmelik ve uygulamalarına, gerek İmar mevzuatı gibi ilgili diğer mevzuat hükümlerine ve gerekse inşaat tekniğine uygun yapılıp yapılmadığının araştırılmasını talep ettiklerini, Davacı şirketin sigortalısının tamamen veya müterafik kusuru nedeniyle, olaydan zarar görmesi ve zararın artması sonucunu doğurmuş olma durumunun ve davacı sigorta şirketinin sigortalısına ait hasar ve zararın olduğunu iddia ettiği yerin resmi inşaat ruhsatı ve iskân ruhsatı, yapı inşaat projelerinde ne olarak belirlendiğinin tespiti, işyeri olması halinde çalışma ruhsatının olup olmadığının araştırılması gerektiğini, ayrıca hasar gören eşyalarla ilgili ayrıntılı ve belirli bir eşya listesi sunulmadığı gibi tam veya kısmen hasar gördüğü ileri sürülen eşyalarla birlikte tekrar kullanılabilirlik durumunun açıkça belirtilmediğini, ayrıca sigortalının sigorta şirketine ödediği toplam prim tutarının da zarar miktarından tenzili ile toplam zararın tespitinin gerektiğini, toplam hasar miktarına itiraz ettiklerini, icra inkâr tazminatı talebinin hukuka aykırı olduğunu, reddinin gerektiğini beyanla; davanın usulden reddine, aksi takdirde davanın esastan reddine, yargılama giderleri ile ücret-i vekaletin davacıya tahmiline karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER:
Arabuluculuk Son Tutanak örneği, …. İcra Müdürlüğünün 2020/… Esas sayılı dosya örneği, … numaralı İşyeri Paket Sigorta Poliçe örneği, hasar dosyası örneği, hasar bedelinin ödendiğine ilişkin 14.000,00 TL’lik dekont örneğinin dosyamız arasında olduğu görüldü.
Mahkememizin 09/02/2022 tarihli celsesinin 6 nolu ara kararı gereğince; mahalinde İnşaat Mühendisi refakate alınarak keşif yapılmak suretiyle dosyanın 4 kişiden (tekstil mühendisi, mimar, sigorta ve inşaat mühendisi) oluşan bilirkişi heyetine tevdi ile Tarafların iddia ve savunmaları, icra takip dosyası ve dosyadaki tüm deliller hep birlikte değerlendirilmek suretiyle davacının davalıdan alacaklı olup olmadığı alacaklı ise miktarının ve ferilerinin tespit edilmesi hususunda rapor tanzim edilmesi istenmiş olup, bilirkişi heyeti 19/04/2022 tarihli raporunda sonuç ve özet olarak;
a) Dosya muhtevasında yapılan inceleme ve mahallinde yapılan keşif sonucunda; dava konusu taşınmazda hasara neden olan su kaçağının, binanın arka tarafındaki yoldan geçen …’ye ait temiz su borusunun binanın ana giriş merdiveni dibindeki bağlantı noktasında oluşan arızadan meydan gelmiş olduğu, binanın arka girişi dava konusu taşınmaza göre bir kat yukarda olduğundan arıza nedeniyle sızan suların alt katta bulunan mağazaya dolarak hasara neden olduğu, söz konusu arızanın … tarafından müdahale edilerek giderildiği, dolayısıyla sorumluluğun …’ye ait olduğu,
b) Mahallinde yapılan incelemede taşınmazda meydana gelen hasarın bina dışından geçen …’ye ait temiz su borusundan kaynaklandığı anlaşılmıştır. Bununla birlikte mahallinde yapılan incelemede binanın eski ve bakımsız olduğu, arka cephede herhangi bir su baskını veya kaçağını önleyecek tedbir ve önlem alınmadığı, bodrum kat duvarlarına izolasyon yapılmadığı belirlenmiş olup, bu yönüyle de binanın bodrum katının su sızması veya su baskını riskine her zaman açık olduğu,
c) Keşif tarihinde taşınmazdaki hasarların giderilmiş olduğu görülmüş olup bu nedenle hasarlar yönünden herhangi bir tespit yapılamamıştır. Ekspertiz Rapor tarihi olan 10.12.2019 rayiçleri esas alınarak yapılan teknik inceleme sonucunda ise sigorta eksperi dava konusu işyerinde tespit edilen hasarların miktar ve rayiç bedelinin uygun ve geçerli mertebelerde olduğu,
Dava konusu taşınmazda meydana gelen hasarın dolayısıyla sorumluluğun …’ye ait olduğu belirlenmekle birlikte taşınmazın yer aldığı binada dışardan oluşabilecek su baskını veya su sızmalarına karşı imar yönetmeliği ile fen ve sanat kurallarına uygun nitelikte teknik önlemlerin alınamamış ve bodrum kat dış duvarlarında izolasyan yapılmamış olması göz önüne alınarak ortak alan olması nedeniyle binadaki tüm maliklerin de sorumluluğu bulunduğu,
Yapılan teknik değerlendirmede oluşan hasar ile ilgili olarak %30 …, %70 bina maliklerinin sorumluluğu bulunduğu,
…’nin sorumlu olduğu bedelin;14.000-TL x %30 = 4.200-TL olduğu,
Davacı sigorta şirketinin TTK 1472 madde kapsamında sigortalısının haklarına halef olduğu yönünde görüş ve kanaat bildirdikleri görüldü.
Bilirkişi raporunun taraf vekillerine usulüne uygun olarak tebliğ edildiği görüldü.
Davacı vekilinin 09/05/2022 tarihli bilirkişi raporuna karşı beyan ve itiraz dilekçesinin dosyada olduğu görüldü.
Davalı vekilinin 12/05/2022 tarihli bilirkişi raporuna karşı itiraz dilekçesinin dosyada olduğu görüldü.
GEREKÇE:
Dava; su tesisatının patlaması sırasında meydana gelen hasar bedelinin İşyeri Paket Sigorta Poliçesi kapsamında dava dışı sigortalıya ödenmesi nedeniyle ödenen bedelin davalıdan rücuen tahsili amacıyla başlatılan icra takibine yapılan itirazın iptali istemine ilişkindir.
…. İcra Müdürlüğü’nün 2020/… Esas sayılı takip dosyasının tetkikinden; alacaklı … SİGORTA A.Ş. Tarafından borçlu … aleyhine 14.000,00 TL asıl alacak 234,74 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 14.234,74 TL üzerinden takip başlatıldığı, borçluya ödeme emrinin tebliğ edildiği, davalının 28/02/2020 tarihli dilekçesi ile takibe itiraz ettiği, itirazın süresinde olduğu ve takibin durdurulmuş olduğu görülmüştür.
Somut olayda; Davacı sigorta şirketi nezdinde … numaralı İşyeri Paket Sigorta Poliçesi ile sigortalı dava dışı … …’ın kiracısı olduğu, “… Giyim” adıyla faaliyet gösteren “… Mahallesi … Cd. No: … / İstanbul” adresinde bulunan işyerinde, 30.10.2019 tarihinde davalının sorumluluğunda bulunan ana su tesisatının patlaması sonucu dahili su hasarı meydana geldiği, meydana gelen hasar nedeniyle davacı şirket tarafından dava dışı sigortalısına 14.000,00 TL tutarında tazminat ödediği, bu haliyle TTK 1472. Maddesi uyarınca sigortalısının haklarına halef olduğu anlaşılmıştır.
Sigorta Poliçesinin tetkikinden; Davacı … Sigorta A.Ş. ile dava dışı … … arasında … Mahallesi … Caddesi, No: …/İstanbul” (Merkez Köyü, … Parsel) adresindeki giyim Mağazası için 22.01.2019 ile 22.01.2020 tarihleri arasında … numaralı İşyeri Paket Sigorta Poliçesi düzenlendiği görülmüştür.
Hasar Ekspertiz Raporunun tetkikinden; … Sigorta … Ltd. Şti. tarafından düzenlenen 10.12.2019 Tarih ve … Nolu Yangın Hasar Ekspertiz Raporunda özetle; Riziko adresinde 30.10.2019 tarihinde hasar meydana geldiği, sigortalı işyerinin bulunduğu binanın arka tarafındaki ana su şebekesi tesisat kaçağına bağlı olarak işyerine su dolduğu demirbaş, dekorasyon ve emtiada hasarlar oluştuğu, zarar nedeniyle oluşan toplan tazminatın 14.000.-TL olduğunun hesaplandığı görülmüştür.
Davacı tarafından, 14.000.-TL tutarındaki hasar bedelini 12.12.2019 tarihinde … A.Ş. kanalıyla sigortalı … …’ın hesabına ödendiği görülmüştür.
…’nin 27.10.2021 tarihli yazısında özetle, arıza kayıtlarına göre; 30.10.2019 tarihinde söz konusu adresten içme suyu arızası bildirildiği, … no’ lu işemri ile arıza kaydı oluşturulduğu ve arızaya yasal süresi içerisinde müdahale edildiğinin belirtildiği görülmüştür.
Dosya kapsamı ve mahkememizce uzman bilirkişiler marifetiyle yapılan keşif neticesinde aldırılan bilirkişi raporuna göre; dava konusu taşınmazda hasara neden olan su kaçağının, binanın arka tarafındaki yoldan geçen …’ye ait temiz su borusunun binanın ana giriş merdiveni dibindeki bağlantı noktasında oluşan arızadan meydan gelmiş olduğu, binanın arka girişi dava konusu taşınmaza göre bir kat yukarda olduğundan arıza nedeniyle sızan suların alt katta bulunan mağazaya dolarak hasara neden olduğu, söz konusu arızanın … tarafından müdahale edilerek giderildiği, dolayısıyla sorumluluğun …’ye ait olduğu belirlenmekle birlikte taşınmazın yer aldığı binada dışardan oluşabilecek su baskını veya su sızmalarına karşı imar yönetmeliği ile fen ve sanat kurallarına uygun nitelikte teknik önlemlerin alınamamış ve bodrum kat dış duvarlarında izolasyan yapılmamış olması, ortak alan olması göz önüne alınarak binadaki tüm maliklerin de sorumluluğu bulunduğu, oluşan hasar ile ilgili olarak %30 …, %70 bina maliklerinin sorumluluğu bulunduğu, ekspertiz Rapor tarihi olan 10.12.2019 rayiçleri esas alınarak yapılan teknik inceleme sonucunda ise sigorta eksperi dava konusu işyerinde tespit edilen hasarların miktar ve rayiç bedelinin uygun ve geçerli mertebelerde olduğu, mahallinde yapılan keşif incelemesinde binanın eski ve bakımsız olduğu, arka cephede herhangi bir su baskını veya kaçağını önleyecek tedbir ve önlem alınmadığı, bodrum kat duvarlarına izolasyon yapılmadığı belirlenmiş olup, bu yönüyle de binanın bodrum katının su sızması veya su baskını riskine her zaman açık olduğu bilirkişi raporu ile sabittir.
Müterafik kusur (ortak kusur) esas itibariyle kusur sorumluluğunun geçerli olduğu haksız fiil hukukuna ait bir kavramdır.
Zarar görenin kendi kusurunda, kişinin kendisine zarar veren bir hareket tarzı söz konusudur. Zarar görenin kendi kusuru, akıllıca iş gören, mantıklı bir kişinin, kendi yararı gereği zarara uğramamak için kaçınacağı veya kaçması gereken bir eylemi olarak nitelendirilmelidir. Zarar görenin kusuruna birlikte kusur, müterafik kusur da denilmektedir (Tandoğan, H.: Türk Mesuliyet Hukuku, Ankara 1961, s. 318 vd.). Zarara uğrayan kimse normal bir insanın kendi menfaatlerini korumak için sakınması gerekli bir eylemde bulunmuşsa “birlikte (müterafik) kusur” söz konusudur (Reisoğlu, S.: Borçlar Hukuku Genel Hükümler, 19. Baskı, İstanbul 2006, s. 187).
TBK.nun 69. maddesi uyarınca, bir binanın veya diğer yapı eserlerinin maliki, bunların yapımındaki bozukluklardan veya bakımındaki eksikliklerden doğan zararı gidermekle yükümlüdür. Yerleşik Yargıtay uygulamasına göre, TBK’nın anılan maddesindeki sorumluluk objektif özen yükümlülüğüne aykırılıktan doğan “ağırlaştırılmış” bir kusursuz sorumluluk halidir. Bu sorumlulukta zarar gören, yapı malikinin, yani davalı …” nin kusurunu kanıtlamak zorunda değildir. Yapı maliki de, kusurun bulunmadığı savunmasının ötesinde uygun illiyet bağının kesildiğini kanıtlamalıdır. Kusursuz sorumlulukta illiyet bağının kesilebilmesi için zarar görenin ağır kusurunun olması veya üçüncü bir kişinin illiyet bağını kesebilecek nitelikte ağır kusurunun olması veya zararlandırıcı sonucun meydana gelmesinde öngörülmeyen bir halin bulunması gerekmektedir. Ancak, imal olunan şey malikinin ek kusuru varsa, illiyet bağının kesilmesi malikin sorumluluğunu ortadan kaldırmaz. Davalıya ait temiz su borusu da madde de açıklanan “imal olunan şey” kavramına dahil olup, davalı bu boruların kötü yapılmasından veya muhafazasından kaynaklanan zarardan kusursuz sorumludur.
Somut uyuşmazlıkta, davalı …’nin sorumluğunda bulunan temiz su borusundaki kaçak nedeniyle sigortalı işyerine sızan suların hasara neden olduğu anlaşılmaktadır. Bu durumda yapı eseri maliki olarak kusursuz sorumluluğu bulunan davalı …’nin hasardan sorumlu olduğu açıktır. Ancak hasarın meydana gelmesinde davalı …’nin kusursuz sorumluluğunun yanında dava dışı sigortalıya ait binanın eski ve bakımsız olması, arka cephede herhangi bir su baskını veya kaçağını önleyecek tedbir ve önlem alınmaması, bodrum kat duvarlarına izolasyon yapılmaması, binanın bodrum katının su sızması veya su baskını riskine her zaman açık olması nedeniyle dava dışı sigortalının da zararın artmasında etkili olduğu ve müterafik kusurlu olduğu anlaşılmış olup, meydana gelen zarar 14.000,00 TL olup, tarafların durumuna, sigortalı yerin şartlarına göre tazminat da %50 oranında indirim yapılmasının uygun olacağı sonucuna varılmış mahkememizce yapılan asıl alacak hesaplamasının 7.000,00 TL olduğu işlemiş faizin ise hesaplanması neticesinde 132,90 TL(77*7000*9/36500) olduğu tespit edilmiş olmakla ; davanın kısmen kabul kısmen reddi ile davalının … İcra Müdürlüğünün 2020/… Esas sayılı icra takip dosyasına yapmış olduğu itirazının 7.000,00-TL asıl alacak, 132,90-TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 7.132,90-TL üzerinden kısmen iptali ile takibin devamına, asıl alacak likit olmayıp, alacak miktarının tespiti yargılama yapılmasını gerektirdiğinden şartları oluşmayan icra inkar tazminatı isteminin reddine, fazlaya ilişkin istemin reddine dair karar vermek gerekmiş, ayrıca davada müterafik kusur indirimi yapılması nedeniyle davalı lehine yargı gideri ve vekalet ücretine hükmedilmemiş olup, aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HUAK 18/A-(13) ”Arabuluculuk faaliyeti sonunda taraflara ulaşılamaması, taraflar katılmadığı için görüşme yapılamaması veya iki saatten az süren görüşmeler sonunda tarafların anlaşamamaları hâllerinde, iki saatlik ücret tutarı Tarifenin Birinci Kısmına göre Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenir. İki saatten fazla süren görüşmeler sonunda tarafların anlaşamamaları hâlinde ise iki saati aşan kısma ilişkin ücret aksi kararlaştırılmadıkça taraflarca eşit şekilde uyuşmazlığın konusu dikkate alınarak Tarifenin Birinci Kısmına göre karşılanır. Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen ve taraflarca karşılanan arabuluculuk ücreti, yargılama giderlerinden sayılır. (…)” ” ve (14). Fıkrası: ” Bu madde uyarınca arabuluculuk bürosu tarafından yapılması gereken zaruri giderler; arabuluculuk faaliyeti sonunda anlaşmaya varılması hâlinde anlaşma uyarınca taraflarca ödenmek, anlaşmaya varılamaması hâlinde ise ileride haksız çıkacak taraftan tahsil olunmak üzere Adalet Bakanlığı bütçesinden karşılanır.” hükümleri gereğince arabuluculuk gideri olarak Arabuluculuk Dava Şartı Dosya No:2021/… sayılı dosyasından arabulucuya 1.320,00-TL tarife bedeli üzerinden kesilen Serbest Meslek Makbuzu doğrultusunda ödeme yapıldığı tespit edilerek her iki tarafın arabuluculuk ilk oturumuna katıldıkları ve davanın kısmen kabul kısmen reddine karar verildiği, ayrıca davada müterafik kusur indirimi yapılması nedeniyle davalı aleyhine arabulucuk ücretine hükmedilmesi gerektiği anlaşılmış ve aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda izah edilen gerekçeye istinaden;
DAVANIN KISMEN KABUL KISMEN REDDİ İLE,
1-Davalının … İcra Müdürlüğünün 2020/… Esas sayılı icra takip dosyasına yapmış olduğu itirazının;
7.000,00-TL asıl alacak, 132,90-TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 7.132,90-TL üzerinden kısmen iptali ile takibin devamına,
2-Asıl alacak likit olmayıp, alacak miktarının tespiti yargılama yapılmasını gerektirdiğinden şartları oluşmayan icra inkar tazminatı isteminin reddine,
3-Fazlaya ilişkin istemin reddine,
4-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 487,24 TL Karar ve İlam Harcından, peşin yatırılan 171,93 TL’nin mahsubu ile eksik kalan 315,31 TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına.
5-Davacı tarafından bu dava sebebi ile aşağıda dökümü yapılan 5.280,48 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereği hesap ve takdir olunan 5.100,00 TL vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine.
7-Artan gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde taraflara iadesine,
8-Zorunlu arabuluculuk başvurusu nedeniyle devletçe karşılanan 1.320,00-TL arabuluculuk ücretinin davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
Dair, taraf vekillerinin e-duruşma ile yüzlerine karşı gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde … Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 25/05/2022

Katip …
¸e-imza

Hakim …
¸e-imza

YARGILAMA GİDERLERİ HARÇ BEYANI
59,30 TL BAŞVURMA HARCI 171,93 TL PEŞİN HARÇ
171,93 TL PEŞİN HARÇ + 315,31 TL EKSİK HARÇ
8,50 TL VEKALET HARCI 487,24 TL KARAR VE İLAM HARCI
3.800,00 TL BİLİRKİŞİ ÜCRETİ 168,85 TL TEBLİGAT ÜCRETİ
571,90 TL KEŞİF HARCI
+ 500,00 TL KEŞİF YOL ÜCRETİ
5.280,48 TL TOPLAM