Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 19. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/582 E. 2022/425 K. 24.05.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
19. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/582 Esas
KARAR NO : 2022/425 Karar
DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 12/10/2021
KARAR TARİHİ : 24/05/2022

Davacı vekili tarafından davalı aleyhine mahkememizde açılan davada yapılan açık yargılamalar neticesinde ;
DAVA:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili şirket genel temizlik malzemeleri ve ambalajlarının imalatını yaptığını, ürünlerinden bazılarını davalı borçluya da satmış, sattığı ürünleri davalı borçluya imza karşılığı teslim ettiğini, e-faturasını davalıya gönderdiklerini, davalı borçlu gönderilen faturalara ve içeriğine itiraz etmediğini, tarafların ticari defterlerinde iş bu faturaların kayıtlı olduğu karşı tarafça da bilindiğini, davalı borçlu, müvekkili firmadan daha önce de ürün satın almış, satın aldığı ürünletin bir kısmının bedelini müvekkili şirkete ödediğini, bakiye kısma ilişkin ise ….İcra Müdürlüğü’nün 2021/… E. Sayılı dosyası kapsamında taraflarından davalıya karşı icra takibi başlatıldığını ancak davalı taraf başlatılan takibe müvekkiline borcu bulunmadığından bahisle itiraz ettiğini, davalı/ borçlu izah edilen şekliyle müvekkili şirkete borçlu olduğunu bilmesine rağmen, kötü niyetli olarak borca itiraz ettiğini, ….İcra Müdürlüğü’nün 2021/… Esas sayılı dosyası ile açılan icra takibine yapılan haksız ve kötü niyetli itirazın bu nedenle kaldırılması gerektiğini, fatura karşılığı likit alacaklarının icra takiplerine mahsus yolla takibe koyduklarını, davalı borçlu haksız ve kötü niyetli şekilde yetkiye de itiraz ettiklerini, yetkili icra dairesi genel yetki kuralına göre borçlunun bulunduğu yer olduğunu, ancak alacaklarının likit, para alacağı olduğunu, para alacağına ilişkin olarak düzenlenen fatura takiplerinde yetki, para borcunun götürülecek borç olmasından dolayı, borcun ifa yeri olan alacaklının yer icra daireleri olduğunu, bu nedenle Gaziosmanpaşa İcra Daireleri ve mahkemenin yetkili olduğunu, dava şartı arabuluculuk başvurusu yapıldığını davalı borçlunun borcu kabul etmemesi nedeniyle 11/10/2021 tarihli Daca Şartı Arabuluculuk Anlaşmama Tutanağı tanzim olduğunu iş bu tutanak aslı dilekçe ekinde sunulduğunu, davalının yapmış olduğu haksız ve mesnetsiz itirazın iptali ile takibin devamına, borçlunun bu itiraz başvuru bakımından kötü niyeti sabit olduğundan yasa gereği takip konusu alacağın %20’sinden az olmamak üzere hakkında icra inkar tazminatına /kötü niyet tazminatına mahkum edilmesine, vekalet ücreti ve yargılama giderlerinin davalıya yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP:
Davalı vekili vermiş olduğu cevap dilekçesinde özetle, davanın yetkisizlik nedeniyle reddi gerektiğini, HMK 6. Maddesi uyarınca genel yetkili mahkeme davalı gerçek veya tüzel kişinin davanın açıldığı tarihteki yerleşim yeri mahkemesi olduğunu, İİK 50. Maddesi uyarınca da yetkili icra dairesi borçlunun ikemetgahının olduğu icra dairesi olduğunu, müvekkili şirketin ticari ikametgahı; … Mh…. … Cad. … İş Mrk. N: … /İstanbul adresi olduğunu, dolayısıyla yetkili icra B.çekmece İcra Müdürlüğü ve yine yetkili mahkeme Bakırköy Asliye Ticaret Mahkemeleri olduğunu, dolayısıyla ortada itirazın iptali davasına konu olabilecek geçerli bir icra takibi olmadığını, davacı tarafın ne icra takibinde ne de dava dilekçesinde iddia ettiği alacağının esasını icra takibinin ve davanın dayanağını açıklamadığını, fatura tek başına alacağın mevcudiyetini ispatlayamayacağını, davacı tarafın icra takibine konu ettiği faturalardaki ürünleri müvekkili şirkete teslim etmediğini, bu nedenle müvekkili şirketin davacı tarafa hiçbir borcu bulunmadığını, ayrıca temerrüt de söz konusu olmadığından icra takibindeki işlemiş faiz talebinin de yasal dayanağı olmadığını, açıklanan nedenlerle, dava konusu takibin yetkisiz icra müdürlüğünde yapılması, geçerli bir icra takibi bulunmaması ve iş bu davanın yetkisiz Mahkemede açılmış olması nedeniyle davanın yetki yönünden reddine,, haksız, mesnetsiz ve yasal dayanaktan yoksun ikame olunan davanın reddine, davacının icra takip miktarı üzerinden %20’den az olmamak üzere tazminat ödemeye mahkum edilmesine, mahkeme masrafları ve ücreti vekaletin davacı yana tahmiline karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE:
Davadaki uyuşmazlığın konusunun, taraflar arasındaki ticari alım satımdan kaynaklı alacağın bulunup bulunmadığı, faturaya konu malların teslim edilip edilmediği, yetkili icra dairesinden takibin başlatılıp başlatılmadığı, mahkememizin yetkili olup olmadığı itirazın iptali ve icra inkar tazminatı ve kötü niyet tazminat şartlarının oluşup oluşmadığı noktalarında toplandığı anlaşılmıştır.
Dava dilekçesi, cevap dilekçesi, ….İcra Müdürlüğünün 2021/… esas sayılı dosyası sureti, vergi dairelerinden celp edilen BA-BS formları, ve dosyanın tümü hep birlikte incelenmiştir. Dosyamıza getirtilen … .İcra Müdürlüğünün 2021/… E. sayılı dosyasının suretinin incelenmesinde; davacı tarafından davalı aleyhine 80.058,09 TL toplam alacak, üzerinden icra takibi yapıldığı, davalının itirazı üzerine takibin durduğu, itirazın süresinde ve usulüne uygun yapıldığı, buna göre davanın, İİK.67/1 maddesinde yazılı 1 yıllık hak düşürücü süre içerisinde açıldığı anlaşılmıştır.
Davalı tarafın yetki ilk itirazının fatura alacağından kaynaklı takibin para borcuna dayalı olmasından dolayı TBK 89. Mad. Uyarınca alacaklı yer yetkili olduğundan yetki ilk itirazının reddine karar vermek gerekmiştir.
Mahkememizce oluşturulan ara kararı gereği dosyanın nihai rapor için bilirkişi Mali Müşavir … tarafından verilen 12/10/2021 tarihli raporda sonuç ve özet olarak, davacı, davalı şirket ile cari hesap çalışması içinde olduğu, davalı ile ilgili olarak ticaret kayıtlarını … hesap olarak … San.Tic. Ltd.Şti. Adı altında tuttuğu, davacının davalıya sattığı ürünlerden dolayı düzenlediği faturalar karşılığında tahsilat yaptığı ve bunu da kayıtlarına aldığı, 31/07/2021 tarihi itibari ile 75.674,89 TL davalının borç bakiyesi TL, bakiye kaldığı bu durumda davacı şirketin davalıdan cari hesap bakiyesi olarak 75.674,89 TL alacaklı olduğu görülmektedir, sayın mahkemenin davada verdiği inceleme kararına 25/03/2022 günü mahkeme kaleminde yapılan incelemeye davalıya gelmediği için ticari defter incelemesi yapılamadığını, takdirin sayın mahkemede olduğunu, yapılan açıklamalar kapsamında davacının 31/07/2021 tarihi itibari ile davalıdan 75.674,89 TL alacaklı olduğu bu alacağı takip talebindeki şartlarla birlikte devamına ve takip konusu alacağın %20’sinden az olmamak üzere hakkında icra inkar tazminatına/ kötü niyet tazminatına mahkum edilmesine yargılama ve vekalet ücretinin de davalı yan üzerine bırakılmasının mahkeme takdirinde olduğu sonuç ve kanaati bildirilmiştir.
Bilirkişi raporu taraf vekillerine ayrı ayrı tebliğ edilmiştir. Davalı vekili 27/04/2022 tarihli dilekçesi ile bilirkişi raporuna karşı beyan ve itiraz dilekçesi ibraz etmiştir.
Tüm dosya kapsamı birlikte incelendiğinde, ticari defterlerin kanıt olması, bu defterlerin Ticaret Kanunu’nun öngördüğü şartlar içinde tacirin lehinde veya aleyhinde olarak kullanılması ve ticari bir uyuşmazlığında hükme esas teşkil etmesidir. Böylelikle ticari bir uyuşmazlıkta ticari defter kaydı, uyuşmazlığın çözümünde yazılı bir kanıt aracıdır. Tacirin tuttuğu bütün defterlerdeki kayıtların birbirine uygun olması, birbirini tutması ve doğrulaması şarttır. Ayrıca ticari defterlerin kanuna uygun olarak tutulmuş olması yanında tasdike tabi olan ticari defterlerin açılış ve kapanış tasdiklerinin de Ticaret Kanununda belirtilen sürelerde ve şekillerde yapılmış olması gerekmektedir. Aksi takdirde defterler, sahipleri lehine kanıt olma niteliklerini kaybederler. Bir ticari ilişki ve bu ilişkiden kaynaklı alacağın olduğunu iddia eden taraf yazılı belgeler ile ispat etmesi gereklidir. İspatın konusu, ispat yükünün kimde olduğu ve ispat vasıtalarının neler olduğu HMK 187,190 ve 200. Maddeleri ayrıca HMK Madde 222 de Ticari defterlerinin ibrazı ve delil olması açısından ilgili düzenlemeler mevcuttur..Somut uyuşmazlıkta; Davalı taraf ticari defterlerini haklı bir mazereti olmaksızın ibrazdan kaçınması nedeniyle davacı tarafından usulüne uygun kaydedilmiş ticari defter kayıtları HMK:222/3 maddesi uyarınca davalı aleyhine delil teşkil etmiş sayılmıştır. Taraflar arasında e-fatura düzenlendiği ve fatura bedellerinin ödendiğine ilişkin davalı tarafça delil de ibraz etmediği, davalının tebellüğ ettiği faturalara süresi içerisinde itiraz ettiği yönünde bir beyan veya belge ibrazında bulunmadığı görülmektedir.
Bilirkişi raporu göz önüne alındığında; her ne kadar davalı tarafın davacı tarafından keşide edilen faturaya konu malları teslim alınmadığını, ileri sürse de, Bs-Ba formlarının vergi dairelerine bildirildiği, takibe itirazda davalı tarafından faturadaki imzalara da itiraz edilmediği anlaşıldığından davalının malların teslim alınmadığı itirazlarına itibar edilmemiştir. Taraflar arasındaki defter incelemelerinde; davacı, davalıya 12 adet fatura( e-arşiv-satış) düzenlediği toplamı 165.674,89 TL bunun üzerine davalı davacıya 90.000,00 TL ‘lik ( davalı kendi müşteri çekini ciro ederek) ödeme yaptığı ve bakiye olarak 75.674,89TL davalının borç bakiyesi olduğu, görülmekle; davacının davalı şirketten takip tarihi itibariyle 75.674,89 TL alacaklı olduğu, takip öncesi davalı tarafın temerrüde düşürüldüğüne dair dosya kapsamında somut delil bulunmadığı ve takip öncesi işleyen faiz miktarının talep edilemeyeceği bu nedenle yapılan icra takibine konu asıl alacak miktarı Mahkememizce alınan bilirkişi raporu ile tespit edildiği yerinde görülmekle asıl alacak miktarı yönüyle açılan davanın kısmen kabulüne karar verilerek aşağıda belirtildiği şekilde hüküm tesis edilmiştir.
İcra ve İflas Kanunu’nun 67. maddesinin 2. fıkrası hükmünce, inkar tazminatına hükmedilebilmesi için borçlunun takip sırasında ödeme emrine itiraz etmesi ve alacaklının alacağını mahkemede dava ederek haklı çıkması yasal koşullardandır. Bunlardan başka, alacağın likit ve belli olması da gerekir. Alacağın gerçek miktarı belli, sabit veya borçlu tarafından belirlenebilmesi için bütün unsurlar bilinmekte ya da bilinmesi gerekmekte, böylece borçlu tarafından borcun tutarının tahkik ve tayini mümkün ise; başka bir ifadeyle borçlu yalnız başına ne kadar borçlu olduğunu tespit edebilir durumda ise alacağın likit ve muayyen olduğunun kabulü zorunludur. Somut olay bakımından da alacağın likit ve borçlu tarafından belirlenebilir olması nedeniyle icra inkar tazminatına da hükmetmek gerekmiştir.
HUAK 18/A- (14). Fıkrası: “Bu madde uyarınca arabuluculuk bürosu tarafından yapılması gereken zaruri giderler; arabuluculuk faaliyeti sonunda anlaşmaya varılması hâlinde anlaşma uyarınca taraflarca ödenmek, anlaşmaya varılamaması hâlinde ise ileride haksız çıkacak taraftan tahsil olunmak üzere Adalet Bakanlığı bütçesinden karşılanır.” hükümleri gereğince arabuluculuk gideri olarak Arabuluculuk Dava Şartı Dosya No: 2021/… sayılı dosyasından arabulucu … ‘ne ekte sunulan 1.320,00 TL tarife bedeli üzerinden kesilen tutarın ödeme yapıldığı tespit edilerek davalı aleyhine arabulucuk giderlerinin de yükletilmesi gerektiği anlaşılmıştır.
HÜKÜM: Yukarıda belirtilen gerekçeler uyarınca;
1-Davacı tarafından davalı aleyhine açılan DAVANIN KISMEN KABULÜ ile;
…. İcra Müdürlüğünün 2021/… E. Sayılı takip dosyasına yapılan itirazın kısmen iptali ile takibin 75.674,89 TL asıl alacak üzerinden ve takip tarihinden itibaren asıl alacağa işleyecek yasal faiz üzerinden DEVAMINA,
2-Fazlaya dair istemlerin REDDİNE,
3-Asıl alacağın %20’si oranındaki 15.134,98 TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Davacı kendisini vekille temsil ettirdiğinden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi’ne göre hesaplanan 10.638,00-TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davalı kendisini vekille temsil ettirdiğinden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi’ne göre hesaplanan 4.383,20-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
6-Alınması gereken 5.169,35-TL harcın peşin alınan 966,91 -TL harçtan mahsubu ile bakiye kalan 4.202,44-TL harcın davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
7-Davacı tarafından peşin olarak yatırılan 966,91 -TL harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
8-Zorunlu arabuluculuk başvurusu nedeniyle devletçe karşılanacak 1.320,00 TL arabuluculuk ücretinin kabul red oranında 1.247,92 TL sinin davalıdan; 72,08 TL sinin davacıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
9-Davacı vekili tarafından yapılan posta-tebligat gideri toplamı 103,25-TL ile 1 adet bilirkişi ücreti 1.000,00-TL, 59,30 TL başvuru harcı, 8,50 TL vekalet harcı olmak üzere toplam 1.171,05-TL yargılama davacının haklı çıktığı oran itibari ile hesap edilen 1.107,11 -TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
10-Karar kesinleştiğinde yatırılan ancak kullanılmayan gider avansının yatıranlara iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzlerine karşı, kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde istinaf yolu ( … Mahkemesine başvuru yolu) açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.24/05/2022

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır