Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 19. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/556 E. 2023/643 K. 16.10.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
19. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2022/636 Esas
KARAR NO : 2023/645
DAVA : İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 19/10/2022
KARAR TARİHİ : 16/10/2023

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA:
Davacı vekili dava dilekçesinde; Davalı borçlu … Tic. Ltd. Şti. ile müvekkili alacaklı … A.Ş. arasında 14.07.2018 tarihinde … No’lu İngilizce Dil Eğitimi için sözleşme imzalandığını, taraflar arasında imzalanan sözleşmeye göre, müvekkilinin sözleşme ekinde belirtili katılımcılara dil eğitim hizmet sözleşmesi vereceğini, buna karşılık davalı tarafın da sözleşmede belirtili bedeli ödeyeceğini, aynı zamanda katılımcıların derslere devam etmesinin de davalı tarafın sorumluluğunda kabul edildiğini, hizmetin alınmamış olması davalının yükümlülüklerini kaldırmayacağının açıkça sözleşmede kararlaştırıldığını, taraflar arasında imzalanan sözleşmelere istinaden müvekkil tarafından davalı adına; -31.08.2018 tarihli … No’lu 1.250 TL bedelli, -07.09.2018 tarihli … No’lu 1.250 TL bedelli, -19.10.2018 tarihli … No’lu 1.250 TL bedelli, -16.11.2018 tarihli … No’lu 1.250 TL bedelli, -10.12.2018 tarihli … No’lu 1.250 TL bedelli, -14.01.2019 tarihli … No’lu 1.250 TL bedelli, -07.02.2019 tarihli … No’lu 1.250 TL bedelli, -11.03.2019 tarihli … No’lu 1.250 TL bedelli, -08.04.2019 tarihli … No’lu 1.250 TL bedelli, -08.05.2019 tarihli … No’lu 1.250 TL bedelli, -12.06.2019 tarihli … No’lu 1.250 TL bedelli, -23.07.2019 tarihli … No’lu 1.250 TL bedelli, -08.10.2018 tarihli … No’lu 65,83 TL bedelli, 13 adet fatura düzenlendiğini, sözleşmeye istinaden yalnızca 09/10/2018 tarihinde 1.250,00-TL ödenmiş olduğunu, bakiye 13.815,83-TL’nin ödenmemesi üzerine davalıya karşı icra takibi başlatılmış olduğunu, davalının haksız itirazı üzerine takibin durduğunu, arabuluculuk başvurusundan da anlaşma olmaması üzerine işbu davanın açıldığını, davanın kabulü ile …. İcra Müdürlüğünün 2021/… Esas sayılı takibindeki itirazın iptali ile takibin aynen devamına, alacağın likit ve itirazın haksız olmasından ötürü % 20’den az olmamak üzere icra inkar tazminatına ve yargılama giderlerinin davalıya yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP:
Davalı vekili cevap dilekçesinde; Açılan davanın usule ve aykırı olup reddedilmesi gerektiğini, davalı müvekkili ile davacı arasında imzalanan sözleşme uyarınca 03/09/2018 başlangıç tarihli, 03/12/2020 bitiş tarihli 9 seviyeyi kapsayacak şekilde 14/07/2018 tarihinde sözleşme imzalandığını, eğitime katılım sağlayacak kişilerin müvekkili şirketin sahibi olup yoğun bir iş hayatı bulunduğunu, yoğun işlerinden ve ders saatlerinin uymaması nedeniyle sözleşme uyarınca derslere katılımcılardan … 6 defa, … ise 2 defa katılım sağladığını, yoğun işleri ve ders saatlerinin uymaması nedeniyle bu katılımlar dışında davacı şirketten herhangi bir hizmet alınmadığını, davacı şirkette sözleşme ve pazarlamayı yapan … … isimli personele ders saatlerinin uymaması ve iş yoğunluğu nedeniyle derslere katılım sağlamayacaklarının bildirildiğini, bunun üzerine davacı şirket çalışanı … tarafından firma antetli kağıda sebepleri belirterek kontratın iptalini talep etmeleri için dilekçe vermelerinin söylendiğini, davalı müvekkili tarafından 19/03/2019 tarihinde … A.Ş. MÜDÜRLÜĞÜ’ne iş yoğunluğu ve ders saatlerini uymaması nedeniyle 14/07/2018 tarihinde yapılan sözleşmenin iptali talepli olarak dilekçe davacı şirkette sözleşme ve pazarlama yapan … …’a whatsapp üzerinden ve şirket merkezine mail üzeriden gönderildiğini davacı şirkete sözleşme iptaline kadar hizmetin karşılığı davalı müvekkili tarafından ödendiğini, taraflar derslere devam edemeyeceği ve sözleşmenin iptali hususunda mutabık kalındığını, davacı tarafından tüm yazışmalara ve anlaşmalara rağmen aradan 4 yıl gibi bir zaman geçtikten sonra davalı müvekkili hakkında haksız ve kötü niyetle icra takibi yapılarak vaki itirazları üzerine huzurdaki işbu davanın açıldığını, davalı müvekkili tarafından haklı sebeplerle eğitime devem edilemeyeceğinin whatsapp ve mail yazışmaları ile, davacı tarafından da kabul edildiğinin sabit olup, haksız açılan davanın reddine karar verilmesini, haksız ve kötü niyetle açılan davanın reddine, davacının asıl alacağın %20 sinden aşağı olmamak üzere tazminata hükmedilmesini, tüm yargılama giderleri ile dava vekalet ücretinin dava üzerine yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER:
… İcra Dairesi’ne müzekkere yazılarak 2021/… esas sayılı dosyasının mahkememize gönderilmesi istenilmiştir.
Tarafların ticaret sicil kayıtları incelenmiştir.
26/05/2023 tarihinde SMMM bilirkişi vasıtası ile bilirkişi raporu alınmıştır.
GEREKÇE:
Dava, … İcra Müdürlüğü’nün 2021/… Esas sayılı takip dosyasında itirazın iptali istemine ilişkindir.
İcra İflas Kanunu’nun 67. maddesine göre takip talebine itiraz edilen alacaklı, itirazın tebliği tarihinden itibaren bir sene içinde mahkemeye başvurarak, genel hükümler dairesinde alacağının varlığını ispat suretiyle itirazın iptalini dava edebilir. Bu davada borçlunun itirazının haksızlığına karar verilirse borçlu; takibinde haksız ve kötü niyetli görülürse alacaklı; diğer tarafın talebi üzerine iki tarafın durumuna, davanın ve hükmolunan şeyin tahammülüne göre, red veya hükmolunan meblağın yüzde yirmisinden aşağı olmamak üzere, uygun bir tazminatla mahkûm edilir.
İtirazın iptali davalarında dava konusu farklı sebeplere dayanabileceği için görev ve yetki hususu, dava konusunun niteliğine göre HMK ve özel kanunlar çerçevesinde gözetilmesi gerekir.
İtirazın iptali davaları, icra takibine bağlı davalar olup, takibe dayanak belgelere bağlı olarak yargılama yapılır. Yargıtay HGK’nun 11/02/2020 tarih, 2017/19-2076 E. ve 2020/117 K. sayılı ilamında belirtildiği üzere itirazın iptali davaları icra takibine bağlı davalardır. Alacağın varlığının genel hükümlere göre ispatlanması imkânı, takip talebinde yer alan borç sebebinden ve takip dayanağından uzaklaşmak anlamında düşünülmemelidir. Burada sadece icra mahkemesinin dar yetkisi nedeniyle inceleyemediği delillerin genel mahkemede serbestçe ancak borca bağlı olarak ileri sürülmesi olanağının varlığı söz konusu olmaktadır. Bu sebeple itirazın iptali davalarında alacaklı, takipte dayanmadığı belgeler dışındaki başka belgelere dayanamaz. Bu davaların konusu, icra takibine konu alacağın varlığıdır. Bu yönüyle itirazın iptali davalarının alacak davalarından farklı bir yönü bulunmamaktadır.
Davacı alacaklı yararına icra inkar tazminatına hükmedilebilmesi için davalı borçlunun itirazında haksız olması ve alacağın likit olması gerekir. Alacağın likit olmasından kasıt, alacağın belirlenebilir olmasıdır. Bunun yanında davalı borçlu yararına icra inkâr tazminatına hükmedilebilmesi için alacaklının takibinde haksız olması ve kötü niyetli olması gerekir.
Dava konusu takip dosyasının incelenmesinde takibin usul ve yasaya uygun olduğu, takipte yapılan itirazın ve açılan işbu davanın süresinde olduğu görülmüştür. Takip dayanağı alacak, taraflar arasındaki 14/07/2018 tarihli Sözleşme’den kaynaklanmaktadır. Davacı taraf davalı şirket çalışanlarına İngilizce eğitimi vermeyi ve davalı şirket de ücret ödeme borcu altına girmiştir. Sözleşme Ek-2’de ödeme planı taraflarca belirlenmiştir. Davacı taraf ödeme planı doğrultusunda düzenlenen faturaların ödenmediğini, davalı taraf ise, çalışanlarının eğitime katılmaması sebebiyle hizmet almadığını ve sözleşmenin feshi konusunda tarafların anlaştığını iddia etmiştir.
Öncelikle sözleşmenin feshi hususunda taraflar arasında bir mutabakat, ibra veya ikale anlaşması bulunup bulunmadığı incelenmiş; davalının bu yöndeki iddiasını destekler bir delil sunmadığı ve davacının da fesih anlaşmasını kabul etmediği gözetilerek davalının sözleşmenin feshi hususundaki tarafların anlaştığı iddiası mahkememizce kabul edilmemiştir. Taraflar arasındaki Sözleşme’nin 7.2. maddesine göre, davalı şirket çalışanlarının eğitime katılmasını sağlanmasının davalının sorumluluğunda olduğu ve derslere katılmama halinde davalının yükümlülüklerini yerine getireceğinin kararlaştırıldığı; yine 7.3. maddeye göre, sözleşmenin mücbir sebep dışında sona ermesi halinde davalının ödeme planına göre ödeme yapacağının kararlaştırıldığı görülmüştür. Bu kapsamda davalı tarafın, çalışanların derslere katılmaması sebebiyle hizmet alınmadığı iddiası yerinde değildir. Zira sözleşmeye göre davalı şirket çalışanlarının derslere katılımını sağlamakla yükümlüdür. Çalışanların derslere katılmaması, davalıyı ücret ödeme borcundan kurtarmaz.
Takip konusu faturaların incelenmesinde ödeme planında belirtilen taksitlerden farklı olarak, 65,83 TL’lik damga vergisi faturasının bulunduğu görülmüştür. Sözleşme’nin son cümlesinde damga vergisinin taraflarca eşit olarak ödenmesine karar verildiği ve bu yönde düzenlenen faturanın davalı defterlerinde kayıtlı olması ile yasal süre içinde faturaya itiraz edilmediği gözetilerek, 65,3 TL’lik fatura yönünden de davalının davacıya borçlu olduğu kanaatine varılmıştır.
31/05/2023 tarihli bilirkişi raporu uyarınca tarafların ticari defter ve kayıtları incelenmiş; davacının düzenlediği faturaların sözleşmeye uygun olduğu ve davalı tarafa usule uygun olarak tebliğ edildiği tespit edilmiştir. Bazı faturaların davalı defterlerinde kayıtlı olmaması sebebiyle tarafların ticari defterleri arasında fark oluştuğu görülmüştür.
Tüm dosya kapsamı bir bütün olarak değerlendirildiğinde; yukarıda açıklanan sebeplerle davacının, taraflar arasındaki sözleşme kapsamında davalıdan alacaklı olduğu, takibin usul ve yasaya uygun olduğu anlaşıldığından davanın kabulüne, alacağın likit olması sebebiyle %20 oranında icra inkâr tazminatına karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda izah edilen gerekçeye istinaden;
1-Davanın kabulüne, … İcra Müdürlüğü’nün 2021/… Esas sayılı takip dosyasında davalı borçlunun itirazının iptaline, takibin 13.815,83 TL asıl alacak üzerinden, takip tarihinden itibaren asıl alacağa işleyecek ticari temerrüt faiziyle birlikte devamına,
2-2.763,17 TL icra inkâr tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-Harçlar kanunu gereğince dava değeri üzerinden alınması gereken toplam 943,76-TL harçtan daha önceden ödenen toplam 166,86-TL harç düşüldükten sonra eksik kalan 776,90-TL harcın davalıdan alınarak hazineye irad kaydına,
4-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiginden A.A.Ü.T göre hesaplanan 13.815,83-TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davacı tarafından yapılan; 80,70-TL Başvuru Harcı, 166,86-TL Peşin/nisbi Harcı, 3.000,00-TL Bilirkişi ücreti, 71,00-TL Tebligat, Posta ve diğer masraflar, olmak üzere toplam 3.318,56TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Zorunlu arabuluculuk başvurusu nedeniyle devletçe karşılanacak 1.560,00-TL arabuluculuk ücretinin davalıdan alınarak hazineye irad kaydına,
7-Fazla yatırılan ve sarf edilmeyen gider avansının talep halinde iadesine,
Dair, miktar itibariyle istinaf sınırı altında kaldığından KESİN olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.
16/10/2023

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır