Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 19. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/537 E. 2023/344 K. 24.05.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
19. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/537 Esas
KARAR NO : 2023/344
DAVA : Tazminat (Sözleşmeden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 21/09/2021
KARAR TARİHİ : 24/05/2023

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Sözleşmeden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili …’ın (T.C. Kimlik No: …) … A.Ş.’de (“… Yatırım”) açtırmış olduğu Müşteri No: … ’a bağlı bulunan … no’lu hisse senedi yatırım hesabı bulunduğu, ancak uzun süredir hizmet aldığı … Yatırım ile özellikle 2018 yılında yaşadıkları sebebiyle ciddi zararlara uğradığını, zarara sebep olan olayların;
1.Gerçekleştirilen pay alım-satım işlemlerine temel olan emirlerin ses kayıtları, incelemesi için talep edilmesine rağmen müvekkili ile paylaşılmadığını,
2…. söz konusu süreçte, özellikle piyasaların kötüye gittiği 2018 yılının yaz aylarında yatırım danışmanlığı ile bağdaşmayan faaliyetlerde bulunmak suretiyle müvekkilinin zarara uğramasına sebebiyet verdiğini,
3.Müvekkilinin, yatırımcı olarak, menfaatlerini göz önünde bulundurmaksızın … tarafından belli şirketlerin paylarının (özellikle … Bankası A.Ş. (… Bankası), konsorsiyum lideri olduğu halka arzı ve sonrası dönemde … Ticaret A.Ş.) alınması için uzun bir süre boyunca ısrarlı ve yanıltıcı önerilerde bulunulduğunu,
4.Yine … danışmanları tarafından uzun bir süre boyunca yatırım danışmanlığı dışına çıkan ve rahatsız etme boyutuna varan şekilde müvekkilini çeşitli günler içinde defalarca telefondan aranmak suretiyle taciz edildiğini,
5…., müvekkilinin açık emirleri aleyhine veya müvekkilinin herhangi bir emri olmaksızın çeşitli defalar işlemler gerçekleştirmiş ve müvekkilinin bundan doğan zararını veya kar kaybını tazmin etmediğini,
6.Müvekkilinin, … tarafından sistem hataları, özellikle seans açılışları sırasındaki yüksek işlem (aşırı yüklenme) sebebiyle, defalarca yanlış bilgilendirildiği ve yeni alım veya satım yapmak durumunda bırakıldığını,
7.Bunların yanı sıra, müvekkilinin zarar görmesine yol açan diğer hususlar ise, … bünyesindeki danışman sayısının azaltılması ve 4. başlıkta belirtildiği üzere, yatırım danışmanlığı faaliyetinin gereği gibi yerine getirilmesi yerine sadece …’a komisyon kazandıracak işlemlere yoğunlaşılması sebebi ile … tarafından gereği gibi yatırım danışmanlığı faaliyetinin yerine getirilmemesi, telefonların açılmaması, müvekkilinin düzenli çalışmakta olduğu danışmana bağlanılmama ve sürekli telefonda başka bir danışmana aktarılma ve hassas ve hızlı işlem yapılması gereken dönemlerde emirlerin kaçırılması veya yerine getirilmemesi,
8.Aynı grupta olsalar bile, banka müşterilerinin hesap bilgilerinin, aracı kurumlar tarafından bilinmemesi gerekmektiğini, … ise, bu kuralın aksine, … Bankası’nda hesabı bulunan müvekkilinin bilgilerini bilmekte ve hesabında para olduğu dönemlerde kendisine çeşitli işlemler yaptırılmak suretiyle zarara sokulduğunu, ayrıca yasak olmasına rağmen kredili işlem yapma limitleri, herhangi bir uyarı vermeksizin, bilinçli bir biçimde aştırılıp, yatırım hesabı olmayan … Bankası’ndaki hesaplarından bu zararların veya kredi aşımı tutarlarının karşılanması ve paranın yatırım hesabına aktarılması talep edildiğini,
9.Son olarak, müvekkilinin kredili menkul kıymet işlemleri gerçekleştiriyor olduğundan özkaynak oranının %35 altına düşmesi halinde, …’daki yatırım danışmanına önceden kendisine hatırlatma yapılmasını defalarca belirtmiş ve sahip olduğu hisseleri satma yoluna gitmek istemediğini ifade ettiğini, buna rağmen, kendisine özkaynak oranının altına düştüğü son anda haber verilmiş ve para getirecek zaman bırakılmadan uygun olmayan bir fiyattan ve zararına hisse satışı yapmaya zorlanmış ve zarara uğramasına yol açıldığını beyanla; Belirsiz alacak davasının kabulü ile, bilirkişi raporuyla belirlenecek zarar miktarından sonra talebi arttırmak kaydıyla, şimdilik 5.000,00-TL tazminatın, her bir zarar kalemi bakımından sözleşmeye ve mevzuata aykırılığın gerçekleştiği tarihinden itibaren işleyecek avans faiz oranı üzerinden faizi ile tahsiline ve tüm yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP:
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Davacının hisse senedi alım satım işlemlerinin imzalamış olduğu sözleşmeler kapsamında gerçekleştirildiğini, gerek bu sözleşmelerde gerekse sözlü olarak işlemlerin riskleri ve olası sonuçları tüm ayrıntısı ile davacı ile paylaşıldığı ve davacı tüm bu sonuçları öngörerek hareket ettiğini, Davacı ile, Sermaye Piyasası Araçları Muhafaza İşlem Çerçeve Sözleşmesi, Sermaye Piyasası Araçları Alım Satım İşlem Çerçeve Sözleşmesi, ABC VE D Grubu Hisse Senetlerine İlişkin İşlem Kuralları Bildirim Formu, Borsa İstanbul (BİST) Gelişen İşlemler Piyasası (GİP) Risk Bildirim Formu, Varant ve Varant Benzeri Sermaye Piyasası Araçları Risk Bildirim Formu, Yerindelik Testi, Yatırım Danışmanlığı Sözleşmesi, Yerindelik Testi, Uygunluk Testi imzalandığını, Davacıya uygulanan uygunluk ve yerindelik testinde “yüksek getiri beklentisi ile yüksek riski ürünlere yatırım yapabilirim ana paradan kaybetmeyi göze alabilirim”, “orta riskli ve yüksek riskli ürünler hakkında yeterince bilgim var” “hacim bilgisi 500.000.-TL. ve yukarısı” seçeneğini işaretlediği, Davacının bu kadar riskli yatırım seçmesinin nedeni yüksek kar beklentisi olduğunu, davacının bu nedenle tüm riskleri göze alarak (anaparadan kaybı dahi) sermaye piyasası hisse senedi işlemlerine başladığını, Davacının 2016 yılından itibaren gerçekleştirdiği hisse işlemlerinden 4.834.217.-TL pozisyon kârı elde ettiği, 390.863.-TL komisyon ve gerçekleştirdiği kredili işlemler nedeniyle 1.370.940.TL kredi faizi ödediğini, müşterinin toplam 3.072.414.-TL. kârı olduğu tespit edildiğini, Davacının 10-11/07/2018 tarihlerinde … yerine zorla … hissesi aldırıldığı ve ordino biterse beni arayın demesine rağmen kendisine yanlış bilgi verildiği ve talimata aykırı işlem yapıldığı iddiası asılsız olduğunu, ilgili iki güne ilişkin tüm konuşmalar dinlendiğini, söz konusu 2 günde … hisse senedine ilişkin toplam 25 adet emir girildiği (13 adet alış, 12 adet satış) ve 21 adet işlemin gerçekleştiğini, yapılan işlemlerin davacının kendi yatırım kararı, kendi yatırım tercihi olduğunu, Davacı tarafın riskli işlemler ve yüksek kar elde etme konusunda iştahlı bir yatırımcı olduğunu, mevcut bakiyesinin de üzerinde alım satım işlemleri yapmak üzere kredi kullandığını, bu kapsamda da davacının bilgi ve onayı ile yapılan işlemlerin tümü mevzuata ve imzalanan sözleşmelere tamamen uygun olarak davacının bildirmiş olduğu adresine yazılı olarak gönderilmek suretiyle, bu işlemlerden bilgisi veya onayı dışındakilere itiraz etme olanağı da sağlandığını beyanla; davanın reddine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davacı tarafa yüklenmesine, karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
DELİLLER:
2018-2021 döneminde gerçekleştirdiği işlemleri gösteren aracı kurum kayıtları, davacının 2018 ve 2019 yıllarında vermiş olduğu emirlere ilişkin ses kayıtları, 2019/52 sayılı ve 10.10.2019 tarihli SPK Bülten örneği, Davacı ile imzalanan sözleşmeler, risk bildirim formları, yerindelik ve uygunluk testleri örneği, Davacının sözlü talimat ve emirlerine ilişkin ses kayıtları CD, Davacıya davalı şirket tarafından gönderilen ekstreler, Davacının Cari Hesap Ekstresi ve diğer belgeler ile hesap hareketleri, mobil bankacılık ve E-trader kanalıyla bizzat kendisi tarafından gönderdiği emirlere ait kayıtların dosyamız arasında olduğu görülmüştür.
… Vergi Dairesine yazılan müzekkere cevabında … LİMİTED ŞİRKETİ’nin ortağı/yöneticisi olduğu ve şirketin bilanço esasına tabi olduğunun bildirildiği görülmüştür.
… müzekkere cevabında davacının esnaf kaydına rastlanılmadığının bildirildiği görüldü.
… Başkanlığına yazılan müzekkere cevabında davacının gerçek kişi ticari işletme kaydı bulunmadığının bildirildiği görülmüştür.
Davalı şirkete yazılan müzekkereye cevap verilmiş olduğu, verilen cevap ekinde CD olduğu, CD içeriğinden davacının hesabına ilişkin 10-11-12/08/2018 tarihlerini içerir ses kayıtlarının gönderilmiş olduğu, CD çözümü izin dosyanın bilirkişiye tevdi edildiği, ses kayıtlarının çözümünü içerir 22/09/2022 tarihli raporunun döndüğü, taraf vekillerine tebliğ edilmiş olduğu görülmüştür.
Mahkememizin 26/10/2022 tarihli celsesinin 2 nolu ara kararı gereğince Dosyanın Sermaye Piyasası alanında uzman bir bilirkişiye tevdi ile tarafların iddia ve savunmaları, dosyadan alınan mevcut bilirkişi raporu ve dosyadaki tüm deliller hep birlikte değerlendirilmek suretiyle, davacının tazminat talep koşullarının oluşup oluşmadığı, oluşmuş ise miktarının tespiti hususunda rapor aldırılmasına karar verilmiş olup, bilirkişi 31/03/2023 tarihli raporunda sonuç ve özet olarak;
Davacı vekili tarafından, davalı aracı kurum tarafından Sermaye Piyasası Mevzuatına aykırı bir biçimde sermaye piyasası aracılığı faaliyeti yürütülmesi iddiası ile sermaye piyasası aracılık sözleşmesine aykırılıktan doğan, bilirkişi raporuyla belirlenecek zarar miktarından sonra talebi arttırmak kaydıyla, 5.000,00-TL dava değeri ile belirsiz alacak davası olarak tazminat davası açılmış olup, sayın Mahkemenizin 26.10.2022 tarihli 4 no.lu Celsesinde verilen ara kararıyla dosyanın bilirkişiye tevdii ile tarafların iddia ve savunmaları, dosyada mevcut Ses Kayıt Deşifreasyonuna ilişkin Bilirkişi Raporları ve dosyadaki tüm deliller hep birlikte değerlendirilmek suretiyle, davacının tazminat talep koşullarının oluşup oluşmadığı, oluşmuş ise zararın tespiti hususunda rapor düzenlenmesi görevi verildiği, dava dosyasında yer alan belgelerle sınırlı olarak yapılan incelemede;
– Davacı müşteri … ile davalı aracı kuruluş … A.Ş. arasında 05.01.2017 tarihinde “Yatırım Danışmanlığı Sözleşmesi” imzalandığı,
– Davacı müşterinin – vermiş – olduğu bilgilerle hazırlanan “UYGUNLUK TESTİ ve “YERİNDELİK TESTİ”nden davacı müşterininin 31-50 yaş arasında Lisans ve üstü eğitimli, 5 yıllık ticari faaliyeti olan, yüksek getiri beklentisi olan, bu doğrultuda yatırdığı anaparadan kaybetmeyi dahi göze alarak kısa vadeli ve yüksek riskli yatırım araçlarına yatırım yapmak isteyen bir yatırımcı profilinde olduğunun anlaşıldığı, nitekim müşterinin 2018-2019 ve 2020 yıllarında kredi kullanarak yoğun şekilde gün içi fiyat hareketlerinden kazanç sağlamak amacıyla kredili hisse senedi alım satım işlemleri gerçekleştirdiği,
– Dosyada sunulu hesap dökümleri ile ses kayıt dökümlerinin incelenmesinden, davacı ferinin talimatı dışında gerçekleşmiş herhangi bir işleme itirazda bulunmadığının, itirazının piyasa koşulları çerçevesinde beklediği oranda kâr elde edememekten kaynaklandığının, yüksek kâr elde etmek amacıyla riskli işlemler gerçekleştiren müşterinin hem internet üzerinden hem de aracı kurum uygulaması üzerinden yatırım hesabını, piyasa verilerini ve hisse senedi fiyatlarını çok yakından takip ederek işlemler gerçekleştirdiğinin anlaşıldığı,
– Davacı müşterinin genel olarak davalı aracı kurumun yatırım danışmanlığına ilişkin ilgili SPK düzenlemelerine aykırı davrandığı ve bu şekilde zarara uğratıldığını iddia ettiği, ancak davalı aracı kurum tarafından kendisine gönderilen hesap dökümlerinden hangi tarihte, hangi hisse senedinde gerçekleşen alım/satımdan dolayı ne miktarda zarara uğratıldığını belirleyebilecek durumdayken talebini somutlaştırmadığı,
– Diğer yandan davacı müşterinin davalı aracı kurumun mevzuata aykırı ve hatalı uygulamalarıyla kendisine zarar ettirdiğini iddia etmesine karşın, kendi iradesi ve onayı olmaksızın gerçekleşen işlemlere yasal süresi içinde itiraz ederek iptalini ve işlemler sonucunda oluşan zararın telafisini talep etmek, ya da hesabını kapatmak gibi önlemler almak yerine 2018-2019 ve 2020 yıllarında aynı aracı kurum üzerinden kredili hisse senedi alım satım işlemi gerçekleştirmeye devam ettiği, Dosyada yer alan ses kayıt dökümlerinde aracı kurum çalışanları tarafından davacı müşteriye zorla … hisse senedi satın alması yönünde herhangi bir telkin ve yönlendirmeye rastlanmadığı,
Davacı müşterinin davalı aracı kurum çalışanları tarafından birden fazla defa telefonla aranmak suretiyle tanıtımda ve yatırım tavsiyesinde bulunulmasının, imzalanan sözleşmelere, ilgili SPK mevzuatına ve piyasa uygulamalarına aykırılık teşkil etmediği,
Davacı müşterinin özkaynak teminat oranı altına düşeceğinin yatırım danışmanı tarafından önceden kendisine haber verilmediğini bu nedenle gereksiz hisse senedi satışı yapmak zorunda kalarak zarar ettiğini iddia ettiği, müşteri ile imzalanan yatırım danışmanlığı sözleşmesi kapsamında müşteriye bu şekilde bir uyarı yapılması konusunda aracı kurumun herhangi bir yükümlülüğünün bulunmadığı, söz konusu oranın alım satım işlemlerinin kesinleşmesinden sonra gün sonunda hesaplanabileceği ve özkaynak teminat oranını takip etme ve kredili işlemlere devam edebilmesi için gerekli özkaynak oranını sağlama sorumluluğunun müşteriye ait olduğu,
Davacı müşteriye ilgili mevzuat uyarınca “RİSK BİLDİRİM FORMU” imzalatılarak teslim edildiği, bu form ile “sermaye piyasası işlemlerinin riskli olduğu, piyasada oluşacak fiyat hareketleri sonucunda aracı kuruluşa yatıracağı paranın tümünü kaybedebileceği, hatta bu kayıpların yatırdığı para tutarını dahi aşabileceği” hususlarının kendisine bildirilmiş olduğu, aynı formda “aracı kuruluşun yetkili personelinin vereceği bilgi ve yatırım tavsiyelerinin eksik ve doğrulanmaya muhtaç olabileceği ve yapılacak analizlerdeki öngörülerin kesin olarak gerçekleşmeme olasılığı bulunduğu dikkate alınmalıdır” uyarısının yapılmış olduğu dolayısıyla, davacı müşterinin kendi talimatı ve bilgisi doğrultusunda vermiş olduğu alım satım emirleri doğrultusunda hesabında gerçekleştirdiği işlemlere ilişkin olarak daval aracı kurulu; çalışanları tarafından kendisine yapılan yatırım tavsiyeleri dolayısıyla uğradığını iddia ettiği belirsiz zararın hesaplanması ve tazmini talebinde sermaye piyasası işlemleri ve borsa uygulamaları açısından herhangi bir tutarlılık bulunmadığı,
Sonuç olarak dosyadaki tüm deliller hep birlikte değerlendirilmek suretiyle, davacı müşterinin davalı aracı kurumdan aralarında imzalanan “Yatırım Danışmanlığı Sözleşmesi” hükümlerine ve mevzuata aykırı uygulamalar dolayısıyla uğramış olduğunu iddia ettiği belirsiz zarara ilişkin tazminat talep koşullarının oluşmadığı yönünde görüş ve kanaat bildirdiği görülmüştür.
Bilirkişi raporunun taraf vekillerine usulüne uygun olarak tebliğ edildiği görülmüştür.
Davalı vekilinin 17/04/2023 tarihli bilirkişi raporuna karşı beyan dilekçesinin dosyada olduğu görülmüştür.
Davacı vekilinin 26/04/2023 tarihli bilirkişi raporuna karşı beyan ve itiraz dilekçesinin dosyada olduğu görülmüştür.
GEREKÇE:
Dava; sermaye piyasası aracılık sözleşmesine aykırılık nedeniyle doğan zarar miktarının tazmini nedeniyle açılan alacak talebine ilişkindir.
Davacı müşteri … ile davalı … sıfatıyla … Bankası A.Ş. … Şubesi arasında 05.08.2015 tarihinde … müşteri numaralı “Sermaye Piyasası Araçları Alım Satım İşlem Çerçeve Sözleşmesi ” imzalandığı, Müşteri ile imzalanan Sermaye Piyasası Araçları Alım Satım İşlem Çerçeve Sözleşmesi ile birlikte ilgili mevzuat gereğince müşterinin sermaye piyasalarında yapacağı işlemler sonucunda kar elde edebileceği gibi zarar riskinin de bulunduğunu, bu nedenle işlem yapmaya karar vermeden önce piyasada karşılaşabileceği riskleri anlaması, mali durumunu ve kısıtlarını dikkate alarak karar vermesini belirten “Sermaye Piyasası İşlemleri Risk Bildirim Formu “nun müşteriye imzalatılıp teslim edildiği, Davacı müşteriyle davalı aracı kurum arasında 05.01.2017 tarihinde “Yatırım Danışmanlığı Sözleşmesi ” imzalandığı görülmüştür.
Mahkememizce uzman bilirkişiden aldırılan 31.03.2023 tarihli bilirkişi raporunda; Yatırım Danışmanlığı Sözleşmesi ekinde müşteri tarafından doldurulup imzalanan “Uygunluk Testi” anketinde davacı müşterinin 31-50 yaş arasında, Lisans ve Üstü eğitim almış, 0-5 yıllık ticari faaliyeti olan, 0-6 ay kısa vadeli sermaye piyasası yatırımları yapmak isteyen, risk ve getiri tercihini “Yüksek getiri beklentisiyle yüksek riskli ürünlere yatırım yapabilirim (Anaparadan kaybetmeyi göze alabilirim)” şeklinde belirttiği, “Orta Riskli (Ortaklık Payı, Eurobond, Dövizli Tahviller, Özel Sektör Borçlanma Araçları, Kira Sertifikaları, Yatırımcı Bilgi Formunda Risk Değeri 4 olan Yatırım Fonları vb. Hakkında yeterince bilgisinin olduğu ve sıklıkla (haftada birkaç defa) işlem gerçekleştirdiğini belirttiği”, “Yüksek riskli (Türev İşlemler (Vadeli İşlem ve Opsiyon Piyasasında), Varant, Yatırım Kuruluşu Sertifikası, Yatırımcı Bilgi Formunda Risk Değeri 5 ve 6 olan Yatırım Fonları vb) hakkında yeterince bilgisinin olduğunu ve sıklıkla (haftada birkaç defa) işlem gerçekleştirdiğini” belirttiği, Uygunluk Testi Sonuç Bildirimine göre müşteriye çok düşük riskli Repo-Ters Repo, Borsa Para Piyasası işlemleri, Düşük Riskli Hazine Bonosu ve Devlet Tahvili, Orta Riskli Ortaklık Payı-Hisse Senedi, Dövizli Tahvil ve borçlanma araçları ile Yüksek Riskli (Türev İşlemler (Vadeli İşlem ve Opsiyon Piyasasında), Varant, Yatırım Kuruluşu Sertifikası işlemleri yapabileceğinin kendisine bildirildiği görülmüştür. Müşteri ile imzalanan Yatırım Danışmanlığı Sözleşmesinin 7. Maddesi gereğince verilecek yatırım danışmanlığının yatırım araçları, mali durum ve bilgi ve tecrübesine uyumlu olup olmadığını belirlemek amacıyla müşteri tarafından verilen bilgiler esas alınarak “Yerindelik Testi” uygulandığı, söz konusu testte de “Uygunluk Testinde belirtilen müşteri profilinin tekrar edildiği ve her iki test sonucunun müşteriye teslim edildiği” anlaşılmıştır. Davalı vekili tarafından 04.02.2022 tarihli dilekçe ekinde sunulan CD içerisinde yer alan … no.lu Cari Hesap dökümünde davacı müşterinin davalı aracı kuruluş vasıtasıyla 2018-2019, 2020 döneminde yoğun şekilde kredili hisse hisse senedi alım/satım işlemleri gerçekleştiği, Müşteriye 02.01.2018 tarihi itibariyle 6,000,000.- TL limitli kredi tahsis edildiği, müşterinin tahsis edilen kredi limiti dahilinde kredili hisse senedi alım satım işlemleri gerçekleştirdiği, kredili işlem teminatı olarak müşteri hesabında yer alan hisse senedi değerinin 09.02.2018 tarihinde kredi hesabı bakiyesi – 5,912,381.45 TL, portföyünde teminat olarak tutulan hisse senedi değerinin 9,038,674.00-TL olduğu, yatırımcının kredi hesabı bakiyesinin 12.07.2018 tarihinde -657,843.41 TL’ye inerken toplam hisse teminatının da 1,008,554.00TL tutarında olduğu, 09.02.2018, 12.02.2018, 15.02.2018, 06.03.2018, 07.03.2018, 07.03.2018, 14.03.2018, 10.05.2018, 04.06.2018, 12.07.2018 tarihlerinde yasal kredili işlem teminat limiti olan %35 özkaynak oranı altında olduğu, Davacı müşteri tarafından genel olarak davalı aracı kurumun yatırım danışmanlığına ilişkin ilgili SPK düzenlemelerine aykırı davranıldığı ve bu şekilde zarara uğratıldığı iddia edilmekle birlikte hesabında hangi tarihte, hangi hisse senedinde gerçekleşen alım/satımdan dolayı hangi miktarda zarara uğratıldığı hususunun somutlaştırılmadığı, bunun yerine şimdilik 5.000,00-TL tazminat talebiyle zararın bilirkişi marifetiyle hesaplanmasının talep edildiği, hesaplamadan sonra belirlenecek talebi arttırmak kaydıyla tazminat talep edileceğinin belirtildiği, ancak davalı aracı kurum tarafından kendisine gönderilen hesap dökümleri üzerinden bu iddialarını somutlaştırma imkanın bulunduğu halde somutlaştırılmadığı, Davacı müşteri tarafından genel olarak davalı aracı kurumun özellikle piyasaların kötüye gittiği 2018 yılının yaz aylarında kendisiyle imzalanan yatırım danışmanlığı ile bağdaşmayan faaliyetlerde bulunmak suretiyle zarara uğramasına neden olduğunun iddia edildiği, bu duruma örnek olarak belirttiği bazı işlemlere ilişkin ses kayıtları ile hesap dökümlerinin incelenmesinin mümkün olabildiği buna göre; davacı müşterinin 10-11/07/2018 tarihlerinde kendisine zorla … hissesi aldırıldığı ve ordino biterse beni arayın demesine rağmen kendisine yanlış bilgi verildiği ve talimatına aykırı işlem yapıldığı iddiasına ilişkin dosyada yer alan 10 ve 11.07.2018 tarihli ses kayıt dökümleri ile hesap dökümlerinin incelenmesinden 10.07.2018 tarihinde 10:33:10 itibariyle 8,33 TL fiyattan 100.000 adet ve 10:36:34 itibariyle 8,34 TL fiyattan 100.000 adet … alış emrinin verildiği, 11.07.2018 tarihinde ise saat 11:56:55 ile 16:58:25 arasında 11 ayrı işlemde 7,28-7,52 TL arasında değişen fiyat seviyelerinden toplam 900,000 adet alış emri verildiği, 12:02:50 ile 17:59:29 arasında 13 ayrı işlemde 6,88-7,49 TL arasında değişen fiyatlarla toplam 1,500.000 adet satış emri verildiği, dosyada sunulu Bilişim ve Yazılım Uzmanı İsmail Keklik tarafından hazırlanan 22.09.2022 tarihli Ek Bilirkişi Raporundaki ses kayıt dökümlerinden Müşterinin gün içinde gelişen fiyat hareketlerini anlık olarak takip ettiği ve gün içindeki fiyat değişimlerinden kazanç sağlama amacıyla işlem gerçekleştirdiği tespit edilmiştir.
Ses kayıt dökümlerinin incelenmesinden aracı kurum çalışanları tarafından davacı müşteriye zorla … hisse senedi aldırılması şeklinde herhangi bir telkin ve yönlendirmeye rastlanmadığı, Davacı müşterinin …’ın konsorsiyum lideri olduğu … ve … A.Ş.’nin halka arzı döneminde, bu halka arz sırasında pay alımında bulunmak istemediğini belirtmiş olmasına rağmen adeta yatırım danışmanlarının bu şirket paylarının promosyonunu (reklamını) yaparcasına müvekkilini aradığını ve alım yönünde karar vermesi için kendisini ikna etmeye çalıştıklarını, bu uygulamaların; sermaye piyasası mevzuatına aykırı olduğunu, yatırımcının menfaatini korumaya yönelik olmadığını ve …’ın daha çok komisyon elde etme amacına hizmet ettiğini iddia ettiği, bu iddiaya ilişkin olarak ses kayıt dökümleri üzerinde yapılan incelemede müşteriye bu doğrultuda yapılmış herhangi bir telkin veya zorlamaya rastlanmadığı, kaldı ki davacı müşteri ile davalı aracı kurum arasında imzalanan “Yatırım Danışmanlığı Sözleşmesi”nin 2. ve 3. Maddelerinde “Yatırım Danışmanlığı: Yetkili yatırım kuruluşunun, yatırımcı talebi doğrultusunda veya yatırımcı talebi olmaksızın Sermaye Piyasası Araçları ile bunları ihraç eden ortaklık ve kuruluşlar hakkında, belli bir kişiye veya mali durumları, risk ve getiri tercihleri benzer nitelikteki bir gruba yönelik olarak yönlendirici nitelikte yorum ve tavsiyelerde bulunması faaliyeti” şeklinde tanımlandığı, sözleşmenin 4 a) maddesinde “Aracı Kurum, kendi insiyatifinde olmak üzere, Müşteri’ye Yatırım Bilgileri’ni, hazırladığı dönemsel yazılı raporlar şeklinde sözlü veya bilgisayar ortamında ve süreklilik arz etmeyen öneriler şeklinde ulaştırılabildiği hükmünün yer aldığı, davalı aracı kurumun halka arz işleminde Konsorsiyum Lideri olarak yer aldığı payların satışı sırasında davacı müşterinin davalı aracı kurum çalışanları tarafından birden fazla defa telefonla aranmak suretiyle söz konusu hisselere yatırım yapması tavsiyesinde bulunulmasının taraflar arasında imzalanan sözleşmeye, ilgili SPK Mevzuatına ve piyasa uygulamalarına aykırılık teşkil etmediği, diğer yandan aracı kuruluşların temel gelir kaynağının müşterilerin borsada yapacakları alım satım işlemleri üzerinden mevzuat çerçevesinde belirlenen oranlarda hesaplanan “aracılık komisyonu ” olduğu ,
Davacı müşterinin, elinde önemli miktarda … A.Ş. (…) hissesi bulunduğunu, 2019 yılının Şubat ayında yatırım danışmanı ile iletişime geçip yukarıda bahsi geçen 9435’lik özkaynak oranının altına düşmek istemediğini ve dolayısıyla sahibi olduğu … hisselerini elinden çıkarmak istemediğini, eğer bir risk durumu oluşursa önceden haber verilmesi halinde başka fonlarını bozarak nakit enjeksiyonu yapabileceğini belirtmiş olduğunu, ancak sanki hiç bu talepte bulunmamış gibi, 19 Şubat 2019 sabahı, daha öncesinde hiçbir uyarı yapılmaksızın, yatırım danışmanının müvekkilini arayarak %35’lik özkaynak teminat oranının altına düştüğü gerekçesiyle yaklaşık 100.000 lot … hissesi sattırmak zorunda bırakıldığını, bunun yanı sıra, limit aşımı sebebiyle satım öncesi, yatırım danışmanının müvekkiline, “yatırım hesabında olmasa da, parasını … Bankası hesabında tutması halinde, özkaynak teminat oranının varlığının değerlendirilmesinde bizim (…) için yeterli olacaktır” şeklinde beyanda bulunduğunu, bu yaşanan olayda iki farklı sermaye piyasası ihlali bulunduğunu: birincisinin, müvekkilinin emrine ve yatırım danışmanlığı görev ve yükümlülüklerine aykırı bir biçimde müvekkilinin hisse satışı yapmasına sebebiyet verilmiş olduğunu, daha sonra söz konusu hisse özelinde, 24.07.2019 tarihinde … tarafından yapılan KAP açıklamasında hissede 8,1318 TL bedelle satma hakkının kullanılabileceğinin açıklanmış olduğunu, dolayısıyla teminat oranı sebebiyle zorunlu satış yapıldıktan sonra yaklaşık %100’e yakın bir kar kaybı yaşadığını iddia ettiği, davacı müşterinin yatırım danışmanına özkaynak teminat oranı altına düşmesi öncesinde haber verilmesini bildirmesine karşın kendisine önceden haber verilmediğini, bu nedenle hisse senedi satışı yapmak zorunda kalarak zarar etmesine neden olunduğunu iddia ettiği ancak bu iddiasına ilişkin olarak müşteri ile imzalanan yatırım danışmanlığı sözleşmesi kapsamında müşteriye bu şekilde uyarı yapılması konusunda aracı kurumun herhangi bir yükümlülüğün bulunmadığı, söz konusu oranın alım satım işlemlerinin kesinleşmesinden sonra hesaplanabileceği ve bu oranı takip etme ve kredili işlemlere devam edebilmesi için gerekli özkaynak oranını sağlama sorumluluğunun müşteriye ait olduğu,
Dosyada sunulu olan ve müşteri imzasını havi “Sermaye Piyasası Araçları Alım Satım İşlem Çerçeve Sözleşmesi “nde müşterinin kayıtlı cep telefonu numarasının “ … ” olarak belirtildiği, davalı aracı kurum tarafından dosyaya sunulan “Gönderim İzleme Sonuç Raporu “na göre bu telefon numarasına 09.02.2018, 12.02.2018, 16.02.2018, 26.02.2018, 28.02.2018, 02.03.2018, 05.03.2018, 06.03.2018, — 07.03.2018, 27.04.2018, 10.05.2018, 14.05.2018, 13.07.2018 tarihlerinde “Değerli Müşterimiz, Hisse Senedi hesabınızın bağlı olduğu vadesiz hesapta takas temerrüdü nedeniyle oluşan borç bakiyeniz bugün ikinci seans bitimine kadar kapatılmazsa, gün sonunda işlem aracısı …’a devredilerek temerrüt faizi ile birlikte tekrar Bankamızdaki vadesiz hesabınıza yansıtılacaktır. Bilgilerinize sunarız.” Kısa mesajlarının gönderildiği,
Diğer yandan davacı müşterinin davalı aracı kurumun mevzuata aykırı ve hatalı uygulamalarıyla kendisine zarar ettirdiğini iddia etmesine karşın, kendi iradesi ve onayı olmaksızın gerçekleşen işlemlere yasal süresi içinde itiraz ederek iptalini ve işlemler sonucunda oluşan zararın telafisini talep etmek ya da hesabını kapatmak gibi önlemler almak yerine 2018-2019 ve 2020 yıllarında aynı aracı kurum üzerinden kredili hisse senedi alım satım işlemi gerçekleştirmeye devam ettiği, Dosyada sunulu hesap dökümleri ile ses kayıt dökümlerinden, davacı müşterinin talimatı dışında gerçekleşmiş herhangi bir işleme itirazda bulunmadığı, itirazının piyasa koşulları çerçevesinde beklediği oranda kâr elde edememekten kaynaklandığı, yüksek kâr elde etmek amacıyla riskli işlemler gerçekleştirdiği ve bu doğrultuda kredili hisse senedi alım satım işlemi gerçekleştirdiği, ses kayıt dökümlerinden müşterinin hem internet üzerinden hem de aracı kurum uygulaması üzerinden yatırım hesabını, piyasa verilerini ve hisse senedi fiyatlarını çok yakından takip ederek işlemler gerçekleştirdiği tespit edilmiştir.
Davacı müşteri tarafından imzalanan ve bir nüshası kendisine teslim edilen “Sermaye Piyasası Araçları Alım Satım İşlem Çerçeve Sözleşmesi” ve ekindeki ”Sermaye Piyasası İşlemleri Risk Bildirim Formu”nda ; RİSK BİLDİRİMİ başlığı altında, “İşlem yapacağınız aracı kuruluş ile imzalanacak işbu sözleşmede belirtilen hususlara ek olarak aşağıdaki hususları anlamanız çok önemlidir. Sermaye piyasası işlemleri çeşitli oranlarda risklere tabidir. Piyasada oluşacak fiyat hareketleri sonucunda aracı kuruluşa yatırdığınız paranın tümünü kaybedebileceğiniz gibi, kayıplarınız yapacağınız işlem türüne göre yatırdığınız para tutarını dahi aşabilecektir.” uyarısı ile işlemlerin riski hakkında açıkça uyarı ve bilgilendirmenin yapıldığı, aynı formda “Aracı kuruluşun piyasalarda yapacağınız işlemlere ilişkin tarafınıza aktaracağı bilgiler ve yapacağı tavsiyelerin eksik ve doğrulanmaya muhtaç olabileceği tarafınızca dikkate alınmalıdır. Sermaye piyasası araçlarının alım satımına ilişin olarak aracı kuruluşun yetkili personelince yapılacak teknik ve temel analizin kişiden kişiye farklılık arz edebileceği ve bu analizlerde yapılan öngörülerin kesin olarak gerçekleşmeme olasılığının bulunduğu dikkate alınmalıdır.” uyarısının yapılmış olduğu dolayısıyla, davacı müşterinin kendi talimatı ve bilgisi doğrultusunda hesabında gerçekleşen işlemlere ilişkin olarak davalı aracı kuruluş çalışanları tarafından kendisine yapılan yatırım tavsiyeleri dolayısıyla uğradığını iddia ettiği zararın tazmini talebinin yerinde olmadığı tespit edilmiş olup, buna göre; davacı müşterinin davalı aracı kurumdan aralarında imzalanan Yatırım Danışmanlığı Sözleşmesi hükümlerine ve mevzuata aylırı uygulamalar dolayısıyla uğramış olduğunu iddia ettiği zarara ilişkin tazminat talep koşullarının gerçekleşmediği anlaşılmakla; bilimsel, denetime açık ve hüküm kurmaya elverişli bilirkişi raporu doğrultusunda; davanın reddine dair karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HUAK 18/A-(13) ”Arabuluculuk faaliyeti sonunda taraflara ulaşılamaması, taraflar katılmadığı için görüşme yapılamaması veya iki saatten az süren görüşmeler sonunda tarafların anlaşamamaları hâllerinde, iki saatlik ücret tutarı Tarifenin Birinci Kısmına göre Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenir. İki saatten fazla süren görüşmeler sonunda tarafların anlaşamamaları hâlinde ise iki saati aşan kısma ilişkin ücret aksi kararlaştırılmadıkça taraflarca eşit şekilde uyuşmazlığın konusu dikkate alınarak Tarifenin Birinci Kısmına göre karşılanır. Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen ve taraflarca karşılanan arabuluculuk ücreti, yargılama giderlerinden sayılır. (…)” ” ve (14). Fıkrası: ” Bu madde uyarınca arabuluculuk bürosu tarafından yapılması gereken zaruri giderler; arabuluculuk faaliyeti sonunda anlaşmaya varılması hâlinde anlaşma uyarınca taraflarca ödenmek, anlaşmaya varılamaması hâlinde ise ileride haksız çıkacak taraftan tahsil olunmak üzere Adalet Bakanlığı bütçesinden karşılanır.” hükümleri gereğince arabuluculuk gideri olarak Arabuluculuk Dava Şartı Dosya No:2019/… sayılı dosyasından arabulucuya 1.320,00-TL tarife bedeli üzerinden 27/11/2019 tarih ve … sıra nolu Serbest Meslek Makbuzu doğrultusunda ödeme yapıldığı tespit edilerek her iki tarafın arabuluculuk ilk oturumuna katıldıkları ve davanın reddine karar verildiği gözetilerek; davacı aleyhine arabulucuk ücretine hükmedilmesi gerektiği anlaşılmış ve aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda izah edilen gerekçeye istinaden;
1-DAVANIN REDDİNE,
2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 179,90 TL karar harcının peşin yatırılan 85,39 TL’den mahsubu ile eksik yatırılan 94,51‬ TL’nin davacıdan alınarak Hazineye irat kaydına,
4-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına,
5-Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereği hesap ve takdir olunan 5.000,00 TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalıya verilmesine,
6-Artan Gider Avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde ilgilisine iadesine,
7-Zorunlu arabuluculuk başvurusu nedeniyle devletçe karşılanan 1.320,00-TL arabuluculuk ücretinin davacıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı (davalı vekilinin e duruşma sistemi üzerinden) gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde … Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 24/05/2023

Katip …
¸e-imza

Hakim …
¸e-imza