Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 19. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/530 E. 2022/18 K. 11.01.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
19. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/530 Esas
KARAR NO : 2022/18 Karar

DAVA : Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 17/09/2021
KARAR TARİHİ : 11/01/2022

Davacı vekili tarafından davalı aleyhine mahkememizde açılan davada yapılan açık yargılamalar neticesinde ;
DAVA:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; İstanbul …İcra Müdürlüğü’^nün… Esas ve İstanbul …İcra Müdürlüğü’nün …Esas sayılı dosyaları ile müvekkili aleyhine başlatılan icra takiplerine konu çeklerin üzerindeki imzanın müvekkiline ait olmaması ve ayrıca alacaklıya da müvekkilinin herhangi bir borcunun olmaması sebebiyle müvekkilinin borçlu olmadığının tespitine, ihtiyati tedbir kararı verilerek icra takiplerinin durdurulmasına karar verilmesini, talep konusu alacağın %20’sinbden aşağı olmamak üzere tazminata hükmedilmesine, tüm yargılama harç, masraf ve ücreti vekaletin karşı yan üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP:
Davalı vermiş olduğu cevap dilekçesinde özetle, imza inkarına konu çekler incelendiğinde çekler üzerinde davacının ismine ait hiç bir ibare bulunmamakta, ve takiplerde de borçlu sıfatı bulunmadığını, davacıya gönderilen her hangi bir takip, gönderilen bir ödeme emri ile talep edilen bir ödeme olmadığını, hal böyle olunca davacının neye istinaden bu davayı ikame ettiğinin taraflarınca anlaşılamadığını, davacının dava ehliyetinin olmadığını, davacı tarafın aktif dava ehliyeti olmadığından öncelikle davanın husumet yönünden reddini talep ettiklerini, davacı yanın dilekçesinde iddiasında çekte zaten olmayan imzanın kendisine ait olmadığını dile getirmiş ise de uyuşmazlık konusu çek takip borçlusu … tarafından faktoring sözleşmesi kapsamında müvekkiline ait devir ve ciro edildiğini, vadesinde çek bedelinin ödenmemesi üzerine müvekkilinin alacağının tahsili amacıyla takip başlatıldığını, açıklanan nedenlerle, öncelikle davanın husumet yokluğundan reddine, haksız ve kötü niyetle açılan davanın reddine, davacı aleyhine %20’den aşağı olmamak kaydı ile kötü niyet tazminatına hükmedilmesine, yargılama masrafları ve ücreti vekaletin davalı üzerinde bırakılmasına karar verilmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE:
Davadaki uyuşmazlığın konusunun, davaya konu çekteki imzaların davacıya ait olup olmadığı, takip dosyasındaki borcun bulunup bulunmadığı, davacı tarafın dava ehliyetinin bulunup bulunmadığı, davalının iyi niyetli meşru hamil olup olmadığı, kötü niyet tazminat şartlarının oluşup oluşmadığı noktalarında toplandığı anlaşılmıştır.
Dava dilekçesi,Cevap Dilekçesi,…Genel İcra Müdürlüğünün… Talimat sayılı dosya sureti,… Genel İcra Müdürlüğünün … Talimat sayılı dosya sureti, İstanbul …İcra Müdürlüğü … Esas sayılı dosya sureti,stanbul…İcra Müdürlüğü … Esas sayılı dosya sureti, bilirkişi raporları ve dosyanın tümü hep birlikte incelenmiştir.
Dosyamıza getirtilen İstanbul …İcra Müdürlüğünün … E. sayılı dosyasının suretinin incelenmesinde; …Faktoring A.ş. Tarafından, …Limited Şirketi aleyhine 24.938,24 -TL toplam alacak üzerinden icra takibi yapıldığı anlaşılmıştır.
Dosyamıza getirtilen İstanbul …İcra Müdürlüğünün … E. sayılı dosyasının suretinin incelenmesinde; …A.ş. Tarafından, … Limited Şirketi aleyhine 29.098,42 -TL toplam alacak üzerinden icra takibi yapıldığı anlaşılmıştır.
Bir hakkı dava etme yetkisi (dava hakkı) kural olarak o hakkın sahibine aittir. Bir hakkın sahibinin kim olduğu, dolayısıyla o hakkı dava etme yetkisinin kime ait olduğu, (o davada davacı sıfatının kime ait olacağı) tamamen maddi hukuk kurallarına göre belirlenir. Ancak, bir davanın davacısının o dava yönünden davacı sıfatına sahip bulunmadığının belirlenmesi halinde, mahkeme dava konusu hakkın mevcut olup olmadığını inceleyemeyeceği ve sıfat yokluğundan davanın reddine karar vermek zorunda olduğu için, taraf sıfatı usul hukukunun da düzenleme alanındadır. Eş söyleyişle, sıfat, dava konusu sübjektif hak (dava hakkı) ile taraflar arasındaki ilişkidir. Taraf ehliyeti, dava ehliyeti ve davayı takip yetkisi, davanın taraflarının kişilikleriyle ilgili olduğu halde, taraf sıfatı dava konusu sübjektif hakka ilişkindir (Kuru, Baki-Arslan, Ramazan-Yılmaz, Ejder: Medeni Usul Hukuku, Yetkin Yayınları, Ankara 1995, 7.baskı, s.231). O halde, dava konusu şey üzerinde kim veya kimler hak sahibi ise, davayı da bu kişi veya kişilerin açması gerekir. Davayı açabilmek için gerekli sıfat, dava konusu şey üzerinde hak sahibi olan kişiye aittir. Bir kimsenin davacı veya davalı sıfatına sahip olup olmadığı tıpkı hakkın mevcut olup olmadığının tayininde olduğu gibi maddi hukuka göre belirlenir (Kuru, Baki-Arslan, Ramazan-Yılmaz, Ejder: a.g.e., s.231-232; Üstündağ, Saim: Medeni Yargılama Hukuku, Alfa Basım Yayım Dağıtım, İstanbul 1997, s.307).
Mahkemenin taraflar arasında dava konusu hakkın esası hakkında bir karar verebilmesi için, bu kişilerin o davada gerçekten davacı ve davalı sıfatlarına sahip olmaları gerekir. Bir davada taraf olarak gösterilen kişiler, taraf ve dava ehliyetine ve davayı takip yetkisine sahip olsalar bile, taraflardan birinin o davada gerçekten davacı ve davalı sıfatı yoksa, davanın esası hakkında bir karar verilemez; dava, sıfat yokluğundan (husumetten) reddedilir. Görüldüğü üzere, taraf sıfatı usul hukuku sorunu olmayıp, dava konusu sübjektif hakkın özüne ilişkin bir maddi hukuk sorunu olduğundan taraf sıfatının yokluğu, davada taraf olarak gözüken kişiler arasında dava konusu hakkın doğumuna engel olduğu için def’i değil, yargılamanın her aşamasında taraflarca ileri sürülmesi mümkün ve mahkemece de kendiliğinden nazara alınması zorunlu bir itiraz niteliğindedir. (Hukuk Genel Kurulu’nun 23.06.2004 gün ve 2004/4-371 E. 2004/375 K.; 18.04.2007 gün ve 2007/5-233 E., 2007/221 K.; 04.03.2009 gün ve 2009/10-34 E. 2009/104 K.; 04.11.2009 gün ve 2009/2-402 E., 2009/484 K.; 03.02.2010 gün ve 2010/4-4 E., 4 K. sayılı içtihatları)
Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; davaya konu çeklerde davacının herhangi bir borçlu sıfatının bulunmadığı ancak çeklerde ciranta konumunda olan … Ltd. Şti’nin İTO kayıtlarına göre eski ortak ve yöneticisi olduğu, şirket kaşesi üzerindeki imzaların kendisine ait olmadığı yönünde iş bu davayı açtığı ne var ki takip dosyalarında şirket tüzel kişisinin borçlu sıfatı bulunduğundan davacının gerçek kişi olarak iş bu davayı açmakta taraf, dava ehliyeti bulunmadığı anlaşılmış ve davanın aktif husumet yokluğu nedeniyle usulden reddi ile mahkememizce verilen ihtiyati tedbir kararının da kaldırılması gerekmiştir. Davalı taraf her ne kadar % 20 oranında kötüniyet tazminatı talep etmiş ise de davacının bu davayı açmakta kötü niyetli olduğuna dair inandırıcı kanıt bulunmadığından davalı lehine kötü niyet tazminatı istemi yerinde görülmemiştir.
HÜKÜM: Yukarıda izah edilen gerekçeye istinaden;
1-Davacı tarafından davalı aleyhine açılan davanın aktif husumet yokluğu nedeni ile USULDEN REDDİNE,
2- 23/09/2021 tarihli ara karar uyarınca verilen ihtiyati tedbir kararının kaldırılmasına,
3-Şartları oluşmayana kötü niyet tazminat taleplerinin REDDİNE,
4-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 80,70 TL Karar ve İlam Harcından, peşin yatırılan 764,11 ‘nin mahsubu fazla yatırılan 683,41 TL harcın, karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
5-Davacı tarafından bu dava sebebi ile yapılan yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına,
6-Davalı kendisini vekille temsil ettirdiğinden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi 7/2 fıkrasına göre hesaplanan 5.100,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
7-Davacı tarafından sunulan teminatın HMK’nın 392/2. maddesi gereğince hükmün kesinleşmesinden itibaren bir ay içinde aleyhine tazminat davası açılmadığı takdirde davacıya iadesine,
8-Artan gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya İADESİNE,
Dair, taraf vekillerinin yüzlerine karşı, kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde istinaf yolu (İstanbul Bölge Adliye Mahkemesine başvuru yolu) açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 11/01/2022

Katip
¸e-imzalıdır

Hakim
¸e-imzalıdır