Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 19. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/528 E. 2022/353 K. 27.04.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
19. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/528 Esas
KARAR NO : 2022/353
DAVA : Tazminat (Sigorta Ödemesine Dayanan Rücuen)
DAVA TARİHİ : 16/09/2021
KARAR TARİHİ : 27/04/2022

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Sigorta Ödemesine Dayanan Rücuen) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA:
Davacı vekili dava dilekçesinde; davacı şirkete … numaralı Genişletilmiş Kasko Sigorta Poliçesi ile sigortalı … plakalı aracın, … ‘daki …nda bulunduğu sırada içerisindeki oto televizyon ünitelerinin çalınması nedeniyle zarar gördüğünü, davacı şirketin hasar nedeniyle sigortalısına 31.856,00-TL sigorta tazminat ödemesi yaptığını, ödenen tazminatın rücuen tazmini amacıyla … … A.Ş. ve … ve … ile …’nın müteselsilen sorumlulukları bulunduğunu, … A.Ş. İle … ve … …’nın işletme hakkı sahibi olduklarını, işletme hakları hasar tarihi itibariyle hukuken bulunmadığını, hasar tarihi itibariyle hukuki işleticinin rızası olmaksızın fiilen işletici konumunda olduklarını, davacı şirket sigortalısının … İşletmeleri tarafından 26.06.2019 tarih ve … numaralı fiş ile 26.05.2019 – 26.06.2019 tarihleri arası faturalandırıldığını, …’nın hasarın tespit edildiği 21.06.2019 tarihinde hukuken işletmeci sıfatına sahip olması nedeniyle meydana gelen zarardan sorumlu olduğunu, taraflar ile yapılan arabuluculuk görüşmelerinin olumsuz sonuçlandığını beyan ederek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile 31.856,00-TL sigorta tazminatının ödeme tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalılardan tahsiline, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı taraflar üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP:
Davalı … ve … vekili cevap dilekçesinde; dava dilekçesinde arabuluculuğa katılmadıkları bildirilmiş ise de davalı şirketin arabuluculuk görüşmesinden haberdar olmadığını, davalı şirketin terminal işletme yada otopark işletme faaliyeti bulunmadığını, davaya konu olayın olduğu …’nın 230 dönüm arazi üzerinde 4 katlı bir yapı olduğunu, bu yapının içinde bir çok özel işletme mevcut olduğunu, en alt katta tamir atölyelerinin bulunduğu alanın otobüs park alanı olmadığını, tamir servisi veren atölyelerin kullanımında olduğundan tamir edilen araçların servis işletmelerinin gözetiminde olduğunu, aracın otogara herhangi bir yolculuk için gelmediğini, arızalandığı için servise geldiğini, yaklaşık 1 ay yetkili servis alanında beklediğini, hırsızlığın da otopark alanında değil, yetkili servisin sorumluluk alanında gerçekleştiğini ve kolluk tutanağında otobüste herhangi bir zorlama izinin olmadığının belirtildiğini beyan ederek davanın reddine, yargılama gideri ve vekalet ücretinin davacı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı … vekili cevap dilekçesinde; davaya konu olayda davalı idarenin hiçbir eylem, işlem ve sorumluluğunun söz konusu olmadığını, davalı idarenin kamu idaresi olduğunu, tacir olmadığını, görevli mahkemenin İstanbul Asliye Hukuk Mahkemeleri olduğunu, davanın davalı idareye yöneltilmesinde hukuki bir yarar bulunmadığını, davalı idarenin ilgili müdürlükleri ile yapılan yazışmalar sonucunda idarenin kusursuz olduğu, işleten sorumluluğu yada müteselsil sorumluluğunun bulunmadığının tespit edildiğini, davaya konu olay tarihinde olayın gerçekleştiği yerin davalı idareye teslim edilmemiş olduğunu beyan ederek davanın reddine, yargılama gideri ve vekalet ücretinin davacıya yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı … A.Ş. vekili cevap dilekçesinde; dava dilekçesinde olay tarihinin net olarak belirtilmediğini, hasarın tespit tarihi olarak 21/06/2019 tarihinin belirtildiğini, davacının iddiasını somutlaştırması gerektiğini, hasarın tespit edildiği tarihin olay tarihi olarak kabul edilmesi halinde davacının talebinin 2 senelik zamanaşımına uğramış olduğunu, davaya konu olayın davalı şirketin sorumluluğunu kapsamadığını beyan ederek davanın reddine, yargılama gideri ve vekalet ücretinin davacıya yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER:
… Cumhuriyet Başsavcılığı … ‘nun 2019/ … sayılı dosyasının dosyamız arasında olduğu görüldü.
Davacı vekilinin dava dilekçesi ekinde … plakalı araca ait … numaralı 05/02/2019-05/02/2020 tarihlerini kapsar davacı şirket tarafından dava dışı … A.Ş.’ye düzenlenen kasko poliçesinin fotokopisini, … numaralı kesin rapor ekspertiz raporunun fotokopisini, davacı tarafından dava dışı … A.Ş.’ye 05/08/2019 tarihinde gönderilen 27.000,00-TL ve 4.860,00-TL bedelli dekont fotokopilerini, dava dışı … Otobüsleri A.Ş. tarafından davacı şirkete düzenlenen 07/08/2019 tarihli 31.860,00-TL bedelli faturanın fotokopisini, davaya konu olaya ait resim çıktılarını, arabuluculuk son tutanağının bir suretini sunmuş olduğu görüldü.
Davalı … vekili cevap dilekçesi ekinde … Daire Başkanlığı … Müdürlüğü’nün 05/10/2021 tarihli, 23/08/2019 tarihli yazılarının bir suretini, 29/12/1987 tarihli … ve … ile … arasında imzalanan sözleşmenin bir suretini, 29/06/1993 tarihli tapu senedinin bir suretini, … tarafından … ve … ve … A.Ş.’ye gönderilen 18/07/2019 tarihli ihtarnamenin suretini, 08/08/2019 tarihli, 09/09/2019 tarihli tutanakların suretini, … … … Müdürlüğü’nün 06/10/2021 tarihli yazısının bir suretini sunmuş olduğu görüldü.
… İl Emniyet Müdürlüğü’ne yazılan müzekkereye cevap verilmiş olduğu, verilen cevapta … plakalı araca ait plaka kayıtlarının gönderilmiş olduğu, aracın 22/06/2016 tarihinde … A.Ş.’ye kaydedildiğini, 27/06/2019 tarihinde … Tic. A.Ş.’ye tescillendiğinin bildirildiği görüldü.
Davacı vekilinin 01/11/2021 tarihli dilekçesi ekinde … numaralı poliçenin ve hasar dosyasının bir suretini sunmuş olduğu görüldü.
Mahkememizin 21/01/2022 tarihli celsesinin 6 numaralı ara kararı ile taraf vekillerine otogar işletmesine ait varsa güvenlik sözleşmesini sunmak üzere süre verildiği, davacı vekilinin 26/01/2022 tarihli dilekçesi ile davacı şirket nezdinde güvenlik sözleşmesi bulunmadığını beyan ettiği, davalı … vekilinin 10/02/2022 tarihli dilekçesi ile güvenlik sözleşmesine ait herhangi bir belge bulunmadığını beyan ettiği görüldü.
Mahkememizin 21/01/2022 tarihli celsesinin 7 numaralı ara kararı gereğince dosya üzerinde bilirkişi marifetiyle inceleme yaptırılmasına karar verilmiş olup, bilirkişi heyetinin 02/04/2022 tarihli raporunda sonuç ve özet olarak;
1-Meydana gelen hırsızlık olayında davalıların kusuru bulunmadığı
2-Dava dışı sigortalı … A.Ş.’ye ait … plakalı aracın … sayılı poliçe ile davacı … Sigorta Şirketi nezdinde, olay tarihini kapsar Genişletilmiş Kasko Sigorta Poliçesi mevcut bulunduğu,
3-Davacı … Sigorta Şirketi, TTK 1472 madde kapsamında, ödediği tazminat uyarınca sigortalısının haklarına halef olduğu,
4-Davalıların kusuru bulunmadığından davacı sigorta şirketinin davalılara rücu edemeyeceği,
5-Davacı sigorta şirketi tarafından hasara ilişkin yapılan 31.860 TL ödemenin kadri maruf bulunduğu, yönünde görüş ve kanaat bildirdiği görüldü.
Bilirkişi raporunun taraflara usulüne uygun olarak tebliğ edildiği görüldü.
Davalı … A.Ş. vekilinin 11/04/2022 tarihli bilirkişi raporuna karşı beyan dilekçesinin dosyada olduğu görüldü.
Davacı vekilinin 25/04/2022 tarihli bilirkişi raporuna karşı itiraz dilekçesinin dosyada olduğu görüldü.
GEREKÇE:
Dava; dava dışı sigortalıya ait otobüsten otogarda bulunurken hırsızlık sebebiyle oto tv ünitelerinin çalınması nedeniyle meydana gelen hasar bedelinin dava dışı sigortalıya ödenmesi sebebiyle davalılardan rücuen tahsili talebine ilişkindir.
Dosyaya sunulan deliller, iddia ve savunmalar, mahkememizce aldırılan bilirkişi heyet raporu ve tüm dosya kapsamı hep birlikte değerlendirildiğinde; davacı sigorta şirketi tarafından sigorta teminatı altına alınan sigortalı dava dışı … firmasına ait … plakalı araç … numaralı Genişletilmiş Kasko Sigorta Poliçesi ile 05.02.2019 – 05.02.2020 tarihleri arasında sigorta teminatı altına alındığı, aracın şanzıman arızası nedeniyle Adana İlinde bulunan … Serviste tamir gördüğü, ancak İstanbul’a geldiğinde tekrar arızalandığı için şoförün aracı … alt katında bulunan … Servis önü yan tarafına park ettiği, şanzımanın otogar içerisinde bulunan seyyar tamirciler tarafından sökülüp Adana’ya geri gönderildiği, Adana İlindeki … Servis tarafından tekrar tamir edilen şanzımanın … alt katında faaliyette bulunan … Servis’e gönderilmesi üzerine bahse konu servis tarafından otobüse girildiğinde tespit edilemeyen bir tarihte araç içine hırsız girerek yolcu koltuklarının arka kısmında bulunan TV ekranların çalındığını tespit ettikleri, aracın … Otobüs tamir bakım servisinin dış kısmına park edildiği, şanzımanın otogar içinde seyyar faaliyet gösteren Afgan ve Suriye uyruklu kişilere söktürülerek Adana’da faaliyet gösteren … isimli servise gönderilmesi ile hırsızlık olayının fark edilmesi arasında yaklaşık olarak bir aylık süre geçtiği, aracın dava dışı otobüs şirketi personeli tarafından … Terminali alt katına … Servis ön/yan tarafına park edildiği, bahse konu servis tarafından araca her hangi bir giriş işlemi yapılmadığı, aynı zamanda arızalanan şanzımana bahse konu servisin her hangi bir müdahalesinin bulunmadığı, müdahale edenlerin ise, otogarda gayri resmi seyyar olarak çalışan yabancı uyruklu kişiler tarafından müdahale edilerek şanzımanın motordan ayrıldığı ve daha önce Adana ilinde faaliyet gösteren ve şanzımanın onarımını yapan … Servise gönderildiği, dava dışı sigortalı … Firması yetkililerinin otobüsü park ettikleri noktaya bir aylık zaman geçmesine rağmen bu süreçte otobüsü hiçbir şekilde kontrol etmedikleri, Adana ilindeki … firmanın tekrar şanzımanı tamir edip İstanbul’daki servislerine gönderinceye kadar hırsızlık olayı fark edilmediği gibi hırsızlık olayının bir aylık süreçte hangi tarihte ve zaman diliminde olduğu da tespit edilememiş ve otobüs güvenlikli bir park alanına da çekilmediği gibi her hangi yetkili bir birime de teslim edilmediği, aracın otogara 26/05/2019 tarihinde girdiği, 26/06/2019 tarihinde çıkış yaptığı anlaşılmıştır.
Davalılardan … A.Ş.’nin terminal dahilinde yeterli sayıda personel birimleri oluşturmak, alt ve üst yapıya ilişkin özellikleri sürekli olarak faal, çalışır ve kullanılır durumda bulundurmak, bu tür hizmetlerin yürütülmesi amacıyla terminalde seyahat eden/edecek yolcuların ihtiyaç duyabileceği araç gereç bulundurmak vb. hizmetlerin yürütülmesini sağlamak olduğu, bunun dışında özel güvenlik personeli ihdas edip terminalin tüm alanlarında koruma, kontrol, denetim yapacağına dair her hangi bir görevinin bulunmadığı anlaşılmakla; davalı … A.Ş.’nin davaya konu olayda sorumluluğu bulunmadığı tespit edilmiştir.
Yine Davalılardan … Başkanlığı’nın … yap-işlet-devret modeliyle 25 yıl işletme süreli olarak 1987 yılında imzalanan sözleşme ile … ve … tarafından yaptırıldığı, 05 Mayıs 2019 tarihinde bu sürenin sona erdiği, Belediyenin bu hususta herhangi bir güvenlik birimi olmadığı, 08.08.2019 tarihinde kapı girişleri ve otopark alanları … A.Ş. ‘ye teslim edildiği, kalan diğer tüm alanların teslimi ise 09.09.2019 tarihinde gerçekleştirilmiş olduğu, …nda, ilgili belediye mevzuatı, 4925 sayılı Karayolu Taşıma Kanunu ve Yönetmelikleri ile alakalı denetim yapma yetkisi çerçevesinde … görev yaptığı ve görevine devam etmekte olduğu, ancak güvenlikle alakalı herhangi bir kontrol, denetim ve uygulama yapma yetkisi bulunmadığı anlaşılmakla davalı …’nın davaya konu olayda sorumluluğu bulunmadığı tespit edilmiştir.
Ayrıca … plakalı aracın herhangi bir şehirler arası yolcu seferi için otogara gelmediği, arıza tamiri için servise geldiği, yaklaşık olarak 1 ay yetkili servis alanında tamir için bekletildiği, otogar otobüs servis alanında yada otoparkında olmadığı ve olayla ilgili kolluk tutanaklarında da araçta bir zorlama izinin olmadığı göz önüne alındığında davalılardan … ve …’nin de davaya konu olayda sorumluluğu bulunmadığı kanaatine varılmakla alınan bilirkişi raporu ile de davalıların kusuru bulunmadığı tespit edilmiş olup rapor doğrultusunda; davanın reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HUAK 18/A-(13) ”Arabuluculuk faaliyeti sonunda taraflara ulaşılamaması, taraflar katılmadığı için görüşme yapılamaması veya iki saatten az süren görüşmeler sonunda tarafların anlaşamamaları hâllerinde, iki saatlik ücret tutarı Tarifenin Birinci Kısmına göre Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenir. İki saatten fazla süren görüşmeler sonunda tarafların anlaşamamaları hâlinde ise iki saati aşan kısma ilişkin ücret aksi kararlaştırılmadıkça taraflarca eşit şekilde uyuşmazlığın konusu dikkate alınarak Tarifenin Birinci Kısmına göre karşılanır. Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen ve taraflarca karşılanan arabuluculuk ücreti, yargılama giderlerinden sayılır. (…)” ” ve (14). Fıkrası: ” Bu madde uyarınca arabuluculuk bürosu tarafından yapılması gereken zaruri giderler; arabuluculuk faaliyeti sonunda anlaşmaya varılması hâlinde anlaşma uyarınca taraflarca ödenmek, anlaşmaya varılamaması hâlinde ise ileride haksız çıkacak taraftan tahsil olunmak üzere Adalet Bakanlığı bütçesinden karşılanır.” hükümleri gereğince arabuluculuk gideri hesaplaması için sistem üzerinden yapılan inceleme neticesinde sarf kararı düzenlenmediğinden ödeme yapılmadığı, ancak ileride sarf kararı düzenlenmesi halinde arabulucuya ödenecek olan tarife bedelinin tarafların arabuluculuk ilk oturumuna katıldıkları ve davanın reddine karar verildiği gözetilerek; arabuluculuk giderinin davacı aleyhine yükletilmesi gerektiği anlaşılmış ve aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda izah edilen gerekçeye istinaden;
1-DAVANIN REDDİNE,
2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 80,70-TL karar harcının peşin yatırılan 544,03-TL’den mahsubu ile fazla yatırılan 463,63-TL’nin karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına,
4-Davalılar kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereği hesap ve takdir olunan 5.100,00-TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalılara verilmesine,
5-Artan Gider Avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
5-Zorunlu arabuluculuk başvurusu yapıldığı ancak sarf kararı düzenlenmediği görülmekle; sarf kararı düzenlendiğinde devletçe karşılananacak arabuluculuk ücretinin davacıdan tahsili ile hazineye irad kaydına,
Dair, davacı vekilinin ve davalı … A.Ş. Vekilinin yüzüne karşı, diğer davalı vekillerinin yokluğunda gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde … Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 27/04/2022

Katip …
¸e-imza

Hakim …
¸e-imza