Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 19. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/515 E. 2021/633 K. 14.09.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
19. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/515 Esas
KARAR NO : 2021/633
DAVA : Menfi Tespit (Kira)
DAVA TARİHİ : 12/09/2021
KARAR TARİHİ : 14/09/2021

Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Kira) davasında dosya üzerinde yapılan incelemesi sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili vermiş olduğu dava dilekçesinde özetle; taraflar arasında imza edilen kira sözleşmesinin kiracı tarafın evvelce yapılan şirket devriyle beraber artık müvekkilinin olduğunu, taraflar arasındaki kira sözleşmesinin 29/07/2021 tarihinde tarafların oluru ile fiilen sona erdiğini, müvekkilinin mahalde artık kiracı olmadığını, ancak davalının müvekkilinin pandemi sürecindeki kapanmalarla başlayan ifa imkansızlığı ve güçlüğüne düşmesi dolayısıyla doğması mümkün olmayan borçların borçlusu olduğundan bahisle icra takibi yapacağını beyan ettiğini, ekte sundukları yazışma belgesinde görüldüğünü, müvekkili firmanın Türkiye’de onlarca şubesi bulunan prestij sahibi bilinen bir firma olduğunu, aleyhinde icra takibi yapılacak olması yahut teminat mektubunun paraya çevrilmesi yoluna gidilmesinin müvekkilinin Merkezi Kayıt Kuruluşu ve bankalar nezdinde ticari itibarını, kredibilite durumunu olağanüstü etkileyeceğini, müvekkilinin genel kapsamda firmalarla sulh olmayı tercih eden hukuki yola mecbur kalmadıkça başvurmayan basiretli bir firma olduğunu, işbu davayı açmada hukuki yararının olduğunu, davanın açıklamalar ve deliller ışığında kötü niyetli alacaklı tarafından başlatılacak icra takibinin durdurulması, müvekkilin borçlu olmadığının tespiti konulu olduğunu, sözleşmeyi teminat altına almak için halihazırda karşı tarafın yeddinde dilekçede detayları açıklanan 2 adet teminat mektubu olduğu cihetle, hüküm kesinleşinceye kadar geçerli olmak üzere açılacak icra dosyasının teminatsız olarak durdurulması ile işbu teminat mektuplarının dava süresince paraya çevrilmemesi kararı verilmesini talep ettiklerini, kusursuz müvekkilinin aslında yükletilemeyecek borcun temerrüdü sonucu doğduğunu, müvekkilinin bu durumda kusursuz olduğunu, sözleşme kurulduğu esnada asla öngörülemeyecek bir beklenmedik hal meydana geldiğini, pandemi sebebiyle feshedilmiş sözleşmenin bu dönemlere ait para yükü doğamayacağını, ölü sayısı her geçen gün artmakta iken insanlar canının derdindeyken yiyecek sektörünün ağır bir darbe aldığını, hal böyle olunca dükkanı açık tutmanın imkansızlaştığını, ancak davalının sözleşmesel yükleri talep etmeye devam ederek sözleşmeyi çekilmez kıldığını beyanla açılan davanın kabulüne karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE:
Dava, kira sözleşmesi gereği verilen toplam 148.320,78-TL bedelli teminat mektuplarından kaynaklanan menfi tespit istemine ilişkindir.
Dosya kapsamındaki dava dilekçesi ve ekleri, dava dilekçesi ekindeki kira sözleşmesi ve dosyanın tümü hep birlikte incelenmiştir.
Uyuşmazlık, taraflar arasında imza edilen kira sözleşmesinin 29/07/2021 tarihinde tarafların oluru ile sona ermesi ile davacının hali hazırda kiracı olmayışından bahisle davalı tarafın elinde bulundurduğu 2 adet teminat mektubu bedelinin paraya çevrilmesi yoluna gidilmesi karşısında icra takibi yapılabileceği, bu teminat mektuplarının dava süresi boyunca paraya çevrilmemesi istemi ve haciz tehditi altında bulunan davacının işbu sözleşmeden kaynaklanan tüm parasal sonuçlardan davacının borçlu olmadığının tespiti talepli olduğu görülmüştür.
6100 Sayılı HMK’nın 1.maddesinde; görevin kamu düzenine ilişkin olduğu düzenlenmiş olup aynı yasanın 114/1-c maddesinde; görevin dava şartı olduğu belirtilerek, mahkemenin görevli olup olmadığını davanın her aşamasında mahkemenin kendiliğinden araştıracağı hükmüne yer verilmiştir.
6102 Sayılı TTK’nun 4. maddesine göre, bir davanın ticari dava sayılması için uyuşmazlık konusu işin taraflarının her ikisinin birden ticari işletmesiyle ilgili olması ya da tarafların tacir olup olmadıklarına veya işin tarafların ticari işletmesiyle ilgili olup olmamasına bakılmaksızın TTK veya diğer kanunlarda o davaya Asliye Ticaret Mahkemesi’nin bakacağı yönünde düzenleme bulunması gerekir.
Bunun yanında HMK nun 4/1.a maddesi uyarınca, kira ilişkisinden doğan alacak davaları da dahil olmak üzere, kira sözleşmesinden doğan tüm uyuşmazlıkları konu alan davalalara bakma görevi Sulh Hukuk Mahkemelerine aittir.
Somut olayda davacının alacak taleplerinin kira sözleşmesinden kaynaklandığı, dolayısıyla kira sözleşmesinden kaynaklanan bu davaya bakma görevinin Sulh Hukuk Mahkemelerine ait olduğu anlaşılmakla, mahkememizin görevsizliğine dair aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda izah edilen gerekçeye istinaden;
Gerekçesi ayrıntılı kararda açıklanacağı üzere,
-6100 Sayılı HMK. gereğince dava dilekçesinin görev yönünden REDDİNE,
-Görevli Mahkemenin İSTANBUL NÖBETÇİ SULH HUKUK MAHKEMESİ OLDUĞUNUN TESPİTİNE,
-6100 Sayılı HMK.’nun 20. Maddesi uyarınca görevsizlik kararının kesinleşmesinden itibaren 2 hafta içerisinde davacı tarafın müracaatı halinde dosyanın görevli İSTANBUL NÖBETÇİ SULH HUKUK MAHKEMESİ’NE gönderilmesine,
-6100 Sayılı HMK.’nun 20. Maddesi uyarınca görevsizlik kararının kesinleşmesinden itibaren 2 hafta içerisinde davacı tarafın müracaat etmemesi halinde davanın açılmamış sayılacağına,
-6100 Sayılı H.M.K.’ nun 331/2. Maddesi uyarınca yargılama giderlerinin (harç, mahkeme masrafları ve vekalet ücreti v.b.) görevli mahkemece hüküm altına alınmasına,
Tarafların yokluğunda verilen kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesine İstinaf Kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup anlatıldı. 14/09/2021

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır