Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 19. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/510 E. 2022/109 K. 08.02.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
19. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/510 Esas
KARAR NO : 2022/109 Karar

DAVA : 3. Şahıs Tarafından Açılan Menfi Tespit
DAVA TARİHİ : 09/09/2021
KARAR TARİHİ : 08/02/2022

Davacı vekili tarafından davalı aleyhine mahkememizde açılan davada yapılan açık yargılamalar neticesinde ;
DAVA:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı takip alacaklısı …A.Ş. müvekkil…Ltd.Şti.’ne, dava dışı takip borçluları… ile… Ltd.Şti.’nin müvekkilinin şirkette alacağı olduğu iddiası ile doğduğu iddia edilen 350.000 TL alacağı için İstanbul …İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı takip dosyasından 89/1 haciz ihbarnamesi gönderildiğini, tebligat usulsüz olarak muhtara yapıldığını ve usulsüz tebligat nedeniyle süresinde itiraz edilmemesi üzerine 89/2 ihbarname tebliğe gönderildiğini, tebligat usulsüz olarak muhtara yapıldığını ve usulsüz tebligat nedeniyle süresinde itiraz edilmemesi üzerine 24.08.2021 Tarihli 89/3 tebliğe gönderildiğini 26.08.2021 tarihinde 89/3 müvekkile tebliğ edildiğini, müvekkiline tebliğ edildiği iddia edilen 89/1-89/2 usülsüz olarak tebliğ edildiğini ve müvekkilin haberinin olmadığını, haberi olunca icra müdürlüğüne itiraz edildiğini, müvekkil şirkete tebliğ edilmemiş usulsüz olarak Sancaktepe meclis mahallesi muhtarlığına tebliğ yapılmış olup tebligat TK ve tüzüğüne aykırı olarak yapıldığını, müvekkile 89/3 gönderildiği için menfi tespit davası açma zarureti doğduğunu, müvekkilin takip borçlular … ile … Ltd.Şti.’ne söz edildiği gibi bir borcu bulunmadığını, müvekkilinin defter ve kayıtları da incelenince görüleceği üzere müvekkilin borcu olmadığını beyan ve gerekçelerle ihtiyati tedbir kararı vererek müvekkil yönünden İİK 89. maddesine istinaden takibin durdurulmasına, icra müdürlüğüne sunulmak üzere derkenar verilmesine, davanın kabulüne, müvekkilimin dava dışı takip borçluları … ile … Ltd.Şti.’ne borçlu olmadığının tespitine, İstanbul…İcra Müdürlüğü’nün… Esas Sayılı takip dosyasından gönderilen ve usulsüz tebliğ edilen haciz ihbarnamesinin iptaline bu ihbarnamelere istinaden müvekkilin dava dışı takip borçluları … ile … Ltd.Şti.’ne borçlu olmadığının tespitine, davalının haksız ve kötü niyetli usülsüz (89/1-89/2) ve 89/3 Haciz ihbarnamesi göndermesi, borçlandırması nedeni ile dava % 20 den aşağı olmamak üzere; icra inkar – kötüniyet tazminatına mahkum edilmesini, yargılama giderleri ile ücreti vekâletin davalıya yükletilmesini, talep etmiştir.
CEVAP:
Davalı vermiş olduğu cevap dilekçesinde müvekkili bankanın dava dışı …ve…Ltd. Şti’ den olan alacağını tahsil edememesi üzerine 02.07.2021 ödeme tarihli 3.000.000,00 TL bedelli senet üzerinden 350.000,00 TL bedelli kısım için ihtiyati haciz kararı alındığımı ve 07.07.2021 tarihinde İstanbul … İcra Müdürlüğü’ nün … E. sayılı dosyası üzerinden icra takibine geçildiğini, borçlu şirket …Tekstil’ in ticari iş yaptığı davacı …Ltd. Şti’ ne İİK. 89/1 ve İİK. 89/2 maddeleri gereğince haciz ihbarnamesi gönderildiğini, davanın asliye hukuk mahkemelerinin görev alanına tabi olduğunu, zorunlu arabuluculuğa başvurulmadığını, huzurdaki davada ispat yükü, davacı tarafta olup dosyaya ispata elverişli bilgi ve belge sunulamadığını, davacıya tebliğ edilen birinci ve ikinci haciz ihbarnamelerine süresi içerisinde cevap verilmemiş olması nedeni ile üçücü haciz ihbarnamesi gönderilmiş olup davanın açılmasında tarafımıza yükletilecek kusur bulunmadığını, davanın reddini, işin esasına girilmesi durumunda davacının takip borçlularına birinci haciz ihbarnamesinin tebliğ edildiği tarihte borcunun bulunup bulunmadığının tespitini, birinci haciz ihbarnamesinin tebliğ tarihi itibari ile davacının borçlu olduğu saptandığı takdirde davanın reddini ve dava konusu miktarın %20’den aşağı olmamak üzere davacının tazminata hükmedilmesini, davanın açılmasına tarafımızca sebebiyet verilmediğinden yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacıya yükletilmesini talep etmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE:
Uyuşmazlığın konusunun, İİK 89/3 uyarınca 3. Kişinin açtığı menfi tespit taleplerinin bulunduğu, takip dosyasından kaynaklı borcun doğup doğmadığı noktalarında toplandığı görülmüştür.
Dosya kapsamındaki dava dilekçesi ve ekleri dosyanın tümü hep birlikte incelenmiştir.
Asliye Ticaret Mahkemelerinin görevini belirleyen 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunun 5. Maddesinin 1. Fıkrası “Aksine hüküm bulunmadıkça, dava olunan şeyin değerine veya tutarına bakılmaksızın Asliye Ticaret Mahkemesi tüm ticari davalara bakmakla görevlidir.” düzenlemesini getirmiştir. Ticari davaların neden ibaret olduğunu düzenleyen aynı yasanın 4. Maddesi 1. Fıkrası ise” Her iki tarafın ticari işletmesiyle ilgili hususlardan doğan hukuk davaları ile tarafların tacir olup olmadıklarına bakılmaksızın bu kanunda ve maddenin b,c,d,e,f, bentlerinde öngörülen hususlardan doğan hukuk davaları ticari dava sayılır.” düzenlemesini getirmiştir. 6100 Sayılı HMK’nın 1.maddesinde; görevin kamu düzenine ilişkin olduğu düzenlenmiş olup aynı yasanın 114/1-c maddesinde; görevin dava şartı olduğu belirtilerek, mahkemenin görevli olup olmadığını davanın her aşamasında mahkemenin kendiliğinden araştıracağı hükmüne yer verilmiştir.
Tüm izah edilen nedenler çerçevesinde somut olay değerlendirildiğinde; eldeki dava İİK’nın 89.maddesine göre açılmış olup davacı takipte haciz ihbarnamelerinin gönderildiği üçüncü kişinin, takip borçlusuna borçlu olmadığını ispatla yükümlü olduğu özel bir menfi tespit davasıdır. Davanın koşulları İİK’nın 89/3 maddesinde düzenlenmiştir. İİK’nın 89/3 maddesi gereği açılan menfi tespit davasında maddenin yer aldığı İİK’da görev yönünden özel bir düzenlemeye yer verilmemiş olup genel kurallara göre görevli mahkemenin belirlenmesi gerekmektedir. 6100 Sayılı HMK’nın 2/1 maddesinde mal varlığına ilişkin davalarla şahıs varlığına ilişkin davalarda görevli mahkeme aksine bir düzenleme bulunmadıkça asliye hukuk mahkemesidir. HMK 2/2 maddesi uyarınca, HMK’da ve diğer kanunlarda aksine düzenleme bulunmadıkça asliye hukuk mahkemesi diğer dava ve işler bakımından da görevli kabul edilmiştir. Bunun yanı sıra bir kısım kanunlarda da özel mahkemelerin görevli olduğuna ilişkin düzenlemeler mevcuttur.Uyuşmazlığın ticari dava niteliğinde olmadığı, davanın TTK’da düzenlenen mutlak ticari dava niteliği taşımadığı, nispi ticari dava olarak kabulü için gereken her iki tarafın tacir olması ve ticari işletmeleri ile ilgili bulunması koşulunun olayda mevcut olmadığı, davalı şirket ile herhangi bir ticari iş gerçekleştirmek amacıyla hareket etmediği, TTK:4/1 anlamında her iki tarafın tacir olması ve her iki tarafın ticari işletmesiyle ilgili olması gereken şartları beraberce karşılamadığından nispi ticari dava olmadığı, mutlak ticari davalardan da olmadığı, üçüncü kişi ( davacı) ile takip alacaklısı arasında doğrudan bir ticari ilişki bulunmadığından uyuşmazlığı çözmekle görevli mahkeme; genel mahkeme olan Asliye Hukuk Mahkemesidir. (Aynı yönde Yargıtay 19.HD’nin 2015/15365 Esas, 2016/3253 Karar sayılı, 26/02/2016 tarihli ilamı; İstanbul BAM 16 HD 2021/1990 E. 2021/2070 K. 02.12.2021 Tarihli kararı; İstanbul BAM 44. HD 2022/35 E. 2022/16 K. 06.01.2022 tarihli kararı), gözetilerek, mahkememizce bu davaya bakma görevi bulunmadığı anlaşılmış olup, davanın 6100 Sayılı HMK’nın 114/1-c ve 115/2 maddeleri gereğince dava şartı yokluğundan usulden reddi ile mahkememizin görevsizliğine, görevli Mahkemenin İstanbul Nöbetçi Asliye Hukuk Mahkemesi olduğuna karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Yukarıda gerekçesi ayrıntısı ile açıklandığı üzere;
Davacı tarafından davalı aleyhine açılan davanın HMK’nın 114/1-c ve 115/2 maddeleri gereğince dava şartı yokluğundan usulden REDDİNE,
Mahkememizin GÖREVSİZLİĞİNE, HMK 20.maddesi gereğince karar kesinleştiğinde ve 2 haftalık süre içerisinde talep halinde dosyanın görevli İSTANBUL ASLİYE HUKUK MAHKEMESİNE gönderilmesine,
6100 Sayılı HMK.’nun 20. Maddesi uyarınca görevsizlik kararının kesinleşmesinden itibaren 2 hafta içerisinde davacı tarafın müracaat etmemesi halinde davanın açılmamış sayılacağına,
6100 Sayılı H.M.K.’ nun 331/2. Maddesi uyarınca yargılama giderlerinin (harç, mahkeme masrafları ve vekalet ücreti v.b.) görevli mahkemece hüküm altına alınmasına,
Dair, taraf vekillerinin yüzlerine karşı, kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde istinaf yolu (İstanbul Bölge Adliye Mahkemesine başvuru yolu) açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 08/02/2022

Katip
¸e-imzalıdır

Hakim
¸e-imzalıdır