Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 19. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/479 E. 2022/210 K. 09.03.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
19. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/479 Esas
KARAR NO : 2022/210
DAVA : Zayi Belgesi Verilmesi
DAVA TARİHİ : 25/08/2021
KARAR TARİHİ : 09/03/2022

Mahkememizde görülmekte olan Zayi Belgesi Verilmesi davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA:
Davacı vekili dava dilekçesinde; hissedarı olduğu … ünvanlı şirketin yasal defterlerinden karar defterinin zayi olduğunu beyanla; zayi belgesi verilmesini talep ve dava etmiştir.
DELİLLER:
…’nin sicil kaydında; şirketin ortaklarının … ve … olduğu görüldü.
… Gazetesi … tarih ve … sayılı gazetenin 329. Sayfasının bir örneğinin dosyada olduğu görüldü.
… Vergi Dairesi’ne yazılan müzekkereye cevap verilmiş olduğu, verilen cevapta davacı şirket hakkında 2005-2006-2007-2008 dönemlerine ilişkin olarak düzenlenmiş Vergi Tekniği Raporu, Vergi İnceleme Raporları ve Kaçakçılığa Teşebbüs ve Kaçakçılık Raporları olduğunun ayrıca 31/12/2008 tarihi itibariyle Vergi İnceleme Raporu ile ettirildiğinin bildirildiği görüldü.
… ‘ne yazılan müzekkereye cevap verilmiş olduğu, verilen cevapta davacı şirkete ait en son sicil kayıtlarının gönderilmiş olduğu görüldü.
Davacı asil …’nin 08/03/2022 tarihli dilekçesinin ekinde … Noterliği’nin 08/03/2022 tarih … yevmiye numaralı evrakın bir suretinin sunulmuş olduğu görüldü.
GEREKÇE:
Dava, Türk Ticaret Kanunu’nun 82. maddesi gereğince açılmış zayi belgesi verilmesi talebine ilişkindir.
TTK 82/7. Maddesinde; “Bir tacirin saklamakla yükümlü olduğu defterler ve belgeler; yangın, su baskını veya yer sarsıntısı gibi bir afet veya hırsızlık sebebiyle ve kanuni saklama süresi içinde zıyaa uğrarsa tacir zıyaı öğrendiği tarihten itibaren onbeş gün içinde ticari işletmesinin bulunduğu yer yetkili mahkemesinden kendisine bir belge verilmesini isteyebilir. Bu dava hasımsız açılır. Mahkeme gerekli gördüğü delillerin toplanmasını da emredebilir,” hükmü düzenlenmiştir.
Tüm dosya kapsamı hep birlikte değerlendirildiğinde; her ne kadar davacı tarafından ortağı olduğu …’nin karar defterinin zayi nedeniyle iptaline karar verilmesi talepli dava açmışsa da; davacı asil … ‘nin 22/12/2021 tarihli celsede ‘… benim şirketim 2008 yılında iflas etmiştir, şirketimi kapatmak üzere sicil müdürlüğüne başvurdum, karar defterini istediler ancak karar defterini bulamıyorum, ilgili noterlik …Noterliği 21/07/2000 tarih … sayılı onaylı imza beyannamesine yöneliktir, karar defteri 2000 yılına aittir, başka karar defterimiz olmamıştır.’ şeklinde, 09/03/2022 tarihli celsede; ‘evraklar uzun süredir elimde değildi, zaten kaybolmuştu, 2005 yılından beri bende bir belge yoktur, bu tarihten beri de kayıp olduğunu biliyorum, evrakları bir depoya atmıştık, atıl bir depoydu, sonra da papaz deresi denilen bir sel baskını oldu, depoda su bastığı için ve defterler ıslandığı için atıldığını duymuştum, sel baskını çok uzun süre önce olmuştu, tarihini tam olarak hatırlamıyorum, şirketin kapanışını verip, şirket ortağı olan eşimin sağlık hizmetlerinden yararlanması için bu davayı açtım.’ şeklinde beyanda bulunduğu, TTK 82/7. Maddesi uyarınca tacir, zıyaı öğrendiği tarihten itibaren onbeş gün içinde ticari işletmesinin bulunduğu yer yetkili mahkemesinden kendisine zayi belgesi verilmesi için başvurması zorunlu olup, davacının iş bu davayı 15 günlük sürenin bitiminden sonra 25/08/2021 tarihinde açtığı, dava tarihi itibarıyla TTK 82/7. Maddede öngörülen 15 günlük hakdüşürücü sürenin geçtiği anlaşılmış olup yine süresinde olduğu düşünülse dahi tacirin defterlerin korunması amacıyla gereken dikkat ve ihtimamı göstermiş bulunması ve ziyaa uğramanın onun iradesi dışında meydana gelmiş olması gerekeceği, Davacı tacir olup tacir olmanın hüküm ve sonuçları kapsamında basiretli davranma yükümlülüğü altında olduğu bu hali ile davaya konu edilen ticari defter ve belgelerinin kasaya alınması, özenle korunması ve saklanması asıldır. Davacının dava dilekçesindeki açıklamaları ve duruşmada alınan beyanları uyarınca bu yönden gerekli özenin gösterilmediği bu haliyle basiretli bir tacir gibi davrandığının kabul edilemeyeceği kanaatine varıldığından ve TTK 82/7. Maddesi gereği şartları oluşmadığından yerinde görülmeyen davanın reddine dair karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda izah edilen gerekçeye istinaden;
1-DAVANIN REDDİNE,
2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 80,70-TL karar harcının peşin yatırılan 59,30-TL’den mahsubu ile eksik yatırılan 21,40-TL’nin davacılardan alınarak hazineye irat kaydına,
3-Davacılar tarafından bu dava sebebi ile yapılan yargılama giderlerinin davacılar üzerinde bırakılmasına,
4-Artan gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacılara iadesine,
Dair, davacı asil …’nin yüzüne karşı gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde … Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 09/03/2022

Katip …
¸e-imza

Hakim …
¸e-imza