Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 19. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/46 E. 2022/824 K. 22.12.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
19. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/46 Esas
KARAR NO : 2022/824

DAVA : Bayilik Sözleşmesi ve Protokolünün davacı tarafından haklı nedenle feshedildiği iddiasına dayalı olarak cezai şart, kar mahrumiyeti alacağı ve cari hesap alacağı

DAVA TARİHİ : 25/01/2021
KARAR TARİHİ : 22/12/2022

Mahkememizde görülmekte olan Bayilik Sözleşmesi ve Protokolünün davacı tarafından haklı nedenle feshedildiği iddiasına dayalı olarak cezai şart, kar mahrumiyeti alacağı ve cari hesap alacağı davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili vermiş olduğu dava dilekçesinde özetle; müvekkili Şirketin, … A.Ş, Türkiye’nin en köklü markalarından biri olmanın yanı sıra aynı zamanda 700’ü aşkın bayilik ağı ile yine Türkiye’nin en önde gelen akaryakıt dağıtım firmalarından birisi olduğunu, davalı … Tic. Ltd. Şti ile müvekkili şirket arasında 27.12.2018 tarihli Bayilik Sözleşmesi ve Protokolün akdedildiğini, müvekkili şirket ile davalı arasında …Köyü Yeni Yerleşim Yeri No:1 Sok No:2 (Ada:.., Parsel:..) Tosya/Kastamonu adresinde 5 yıl süre ile Akaryakıt ve Otogaz bayiliği ve işletmecilik hakkı tesis edildiğini, Bayilik Sözleşmesinin, “Bayinin Yükümlülükleri” başlığını taşıyan 5. maddesinde, Bayinin, sözleşmede yer alan tüm işlem ve faaliyetlerini 5015 sayılı Petrol Piyasası Kanunu, 2607 sayılı Kaçakçılıkla Mücadele Kanunu ve diğer ilgili mevzuata uygun şekilde yapacağını, Satış Yükümlülüğü başlığını taşıyan 6. maddesinde Bayinin, TP’nin stok bulundurma ve satış tarzı hususundaki öneri ve talimatlara uymayı kabul, beyan ve taahhüt ettiğini, mahalli piyasa ihtiyaçlarını karşılamak için, akaryakıt istasyonunda, olağan satış, olağanüstü haller ve tatil günleri de dikkate alınarak, stok bulundurmak suretiyle, sözleşme süresince ve tatil günleri de dahil her gün yirmi dört saat kesintisiz şekilde Akaryakıt ve Türevleri ile ürünleri satışını sürdürmekle ve akaryakıt istasyonunu tüketiciye hizmet verebilir şekilde açık bulundurmakla yükümlü olduğunu, bayinin, 30 günden fazla süreyle TP’den akaryakıt ve türevleri iIe ürünlerini tedarik etmemesi halinde TP’nin işbu Bayilik Sözleşmesini ve buna bağlı sair sözleşmeleri tek taraflı olarak feshetme hakkına sahip olduğunun düzenlendiğini, diğer taraftan Bayilik Sözleşmesinin “Sözleşmenin Feshi” başlığını taşıyan 21. maddesinde Bayinin, akaryakıt istasyonu için gerekli olan lisans, ruhsat ve izinlerinin iptali veya herhangi bir sebeple hükümsüz hale gelmesi halinde, müvekkili şirketin Akaryakıt Bayilik Sözleşmesi ve buna bağlı ekleri hüküm istihsaline gerek kalmaksızın tek taraflı olarak feshedileceği haller arasında düzenlendiğini, davalı bayinin bayilik lisansı, EPDK tarafından Petrol Piyasası Yönetmeliği’nin 17’nci maddesinin 1’inci fıkrasının (g) bendi gereğince 30.06.2020 tarih ve 26938 sayılı kararı ile sonlandırıldığını, bu durumun müvekkili şirkete bayilik sözleşmesi ve eki niteliğindeki tüm protokollerin haklı nedenle fesih hakkı tanıdığını, müvekkili şirket tarafından bu nedenlerle Üsküdar … Noterliği’nin 8 Temmuz 2020 tarih ve …yevmiye numaralı ihtarnamesi ile taraflar arasında akdedilmiş olan sözleşme ve protokolün feshedildiğini ve davalı yana muaccel hale gelmiş olan cezai şart borçları ile cari hesap borcunu ödemesi gerektiği hususunun ihtar edildiğini, müvekkili şirketin iyi niyetli tüm girişimlerini sonuçsuz bırakan davalı şirket ile yapılan arabuluculuk toplantıları sonucunda da anlaşılamaması üzerine işbu davanın açılması gerekliliğinin hasıl olduğunu, taraflar arasındaki sözleşmelerin haklı nedenle feshedildiğini, yine sözleşme ile davalı şirketin, akaryakıt istasyonunu ve müştemilatını sözleşme hükümlerine uygun olarak TP marka logo ve kurumsal kimliği altında ve TP standartlarına uygun olarak işletmekle yükümlü kılındığını, fakat davalının, sözleşmede kararlaştırılandan çok daha fazla bir süre boyunca müvekkili şirketten ürün ikmal etmemek, stok bulundurmamak ve istasyonu atıl vaziyette tutmak suretiyle nihai tüketici nezdinde olumsuz algı yaratarak müvekkili şirketin kurumsallığına zarar verdiğini, sözleşmenin sona erme anına dek, gerekli ürün desteğinin, müvekkili şirket tarafından davalıya kesintisiz olarak sağlandığını, sözleşme ve protokollerin tarafların birbirine uygun irade beyanları ile imza altına alındığını, taraflara sözleşmenin karşı tarafını ve içeriğini serbestçe belirleyebilme hakkı tanındığını, tarafların sözleşmeye serbestçe cezai şart hükümleri ekleyebilecekleri gibi cezai şart miktarının tayininde de özgür olduklarını, dağıtıcı şirketler ile belirli bir mali yeterliliğe sahip güçlü şirketler olan bayilerin de söz konusu sözleşme ve protokolleri Anayasa, TBK ve dürüstlük kuralına uygun olarak karşılıklı irade beyanları ile imza altına almakta olduklarını, davalı yanın sözleşmenin haklı nedenle feshine sebebiyet vermesi nedeniyle müvekkili şirketin cezai şart alacağının muaccel hale geldiğini, taraflar ile müvekkil şirket arasında akdedilen Bayilik Protokolünün 6.3 maddesi uyarınca, protokol ve/veya sözleşmenin müvekkili şirket tarafından haklı nedenle veya bayi tarafından haksız nedenle feshi halinde bayinin müvekkili şirkete 150.000,00-USD (yüzellibinAmerikanDoları) cezai şart ödemeyi kabul, beyan ve taahhüt ettiğini, davalının, asgari ürün alım taahhüdüne aykırı hareket ettiğini, bu sebeple cezai şart alacaklarının bulunduğunu ve muaccel hale geldiğini, davalı tarafın, sözleşmenin devam ettiği süre boyunca müvekkili şirketten hiç alım yapmadığını ve bu doğrultuda davalı yanın 1.020 m3 eksik beyaz ürün taahhüdünün bulunduğunu, bu kapsamda bayiden asgari ürün alım taahhüdünden kaynaklı 86.700,00-USD tutarında cezai şart alacağının muaccel hale geldiğini, bu kapsamda davacı şirketin davalı yandan asgari ürün alım taahhüdünden kaynaklı 86.700-USD cezai şart alacağı ile birlikte erken fesihten kaynaklı 150.000-USD tutarındaki cezai şartın muaccel hale geldiğini ve toplamda 236.700-USD tutarında cezai şart alacağının bulunduğunu, davalı şirketin cari hesaptan kaynaklanan borcunun da muaccel hale geldiğini, müvekkili şirketin davalıdan kar mahrumiyeti alacağının bulunduğunu, alacak taleplerinin tespitinde müvekkili şirketin defter ve kayıtlarının esas alınması gerektiğini beyanlarla davalı bayinin cezai şart borcunun şimdilik 5.000-USD’sinin temerrüt tarihinden itibaren işleyecek 3095 sayılı Kanun’un 4/a maddesi gereğince Devlet Bankalarının bu yabancı para cinsinden açılmış bir yıl vadeli mevduat hesaplarına uyguladığı en yüksek faizi ile birlikte davalıdan tahsiline, bilirkişiler tarafından hesaplanacak kar mahrumiyeti alacaklarının şimdilik 1.000-TL’sine temerrüt tarihinden itibaren işleyecek 3095 Sayılı Kanunun 2’nci maddesi gereğince TCMB’nin kısa vadeli avanslar için uyguladığı değişken oranlı faizi ile birlikte davalıdan tahsiline, davalının 5.000-TL’lik cari hesap borcunun davalının temerrüt tarihinden itibaren işleyecek 3095 Sayılı Kanunun 2’nci maddesi gereğince TCMB’nin kısa vadeli avanslar için uyguladığı değişken oranlı faizi ile birlikte tahsiline yargılama giderleri ile vekalet ücretinin karşı tarafa tahmiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili vermiş olduğu cevap dilekçesinde özetle; müvekkili aleyhine ikame edilen ve huzurda görülen davanın haksız , mesnetsiz ve hukuki temelden yoksun olmakla davanın reddini talep ettiklerini, müvekkili şirketin gerek akdin davacı tarafça tek taraflı olarak feshedildiği tarihte gerekse de dava açıldığı tarihte davacı tarafa cari hesaptan kaynaklan herhangi bir borcunun bulunmadığını, bu hususta davacı tarafın ve müvekkili şirketin ticari defter ve belgelerinin bilirkişilerce incelenmesini talep ettiklerini, ilk olarak davacı taraf ile … Petrol- … arasında 1997 yılından başlayarak bir ticari ilişki kurulduğunu, bu ilişki sebebiyle adı geçen firmaya davacı tarafça bayilik verildiğini, ne var ki adı geçen bayinin zaman içinde finansal bakımdan zor duruma düşmesi ve ticari hayatını sürdürememesi sebebiyle ilgili bayinin müvekkili şirketten devralındığını, bundan sonra bayiliğin müvekkili şirket Yıltürk adına devamı bakımından taraflar arasında sözleşme akdedilmiş ise de ; gerek müvekkili şirketin yurt dışından alacaklarını uzunca bir süre tahsil edememiş olması gerekse de ülkedeki döviz kurlarında meydana gelen öngörülemeyen artışlar ve akabinde tüm dünyayı etkisi altına alana Covid-19 salgını gibi mücbir sebepler neticesinde müvekkilinin bir takım edimlerini yerine getiremediğini, bundan sonra tarafların uzunca bir süre görüştükten sonra sulh olunduğunu ve yargılama konusu bayiliğin faaliyet gösterdiği akaryakıt istasyonunun başka bir firmaya kiralanması ve bayiliğin bu firma üzerinden devamı konusunda anlaştıklarını, halen yargılama konusu bayinin … Petrol isimli firma tarafından devralınmak suretiyle faaliyetini davacının bilgisi dahilinde sürdürdüğünü, bu hususta davacı tarafın … Petrol isimli firma ile sözleşme yapıp yapmadığı, yapmış ise ne zaman ve hangi şartlarda yaptığı hususlarının davacı taraftan ve dava dışı dışı firmadan sorulmasını talep ettiklerini, buna göre taraflar arasında akdedilen sözleşmenin, davacı tarafça haklı olarak sonlandırılmadığını, müvekkilinin mücbir sebepler karşısında bayiliğini sürdüremediğini ancak devir yapmak suretiyle davacının zarar görmesini önlediğini, bu ihtimalde davacı tarafın kar mahkumiyeti yahut cezai şart talebinde bulunmasının hukuken mümkün olmayacağını, mücbir sebepler ve oluşan ekonomik sorunlar sebebiyle bayiliğin ve sözleşmenin uzunca bir zaman müvekkilinden devamını istemenin hakkaniyetli olmadığı gibi dürüstlük kuralına da aykırı olduğunu, müvekkilinin TBK ‘ nun 135, 136 ve 137. Maddeleri gereğince bayiliği sürdüremediğinden bahisle sorumlu tutulamayacağını, davayı kabul anlamına gelmemek şartıyla davacının kar mahrumiyetini kesin ve yeterli delillerle ispatlaması gerektiğini, yine davayı kabul anlamamına gelmemekle cezai şartın likit ve kabul edilebilir miktarda olmadığını iddia ettiklerini, ayrıca talep edilen cezai şartın haklı ve hakkaniyetli olmadığı gibi aynı zamanda son derece fahiş olduğunu, davacı ile müvekkili şirket arasında imzalanan sözleşmeler ve eklerinin genel işlem koşulu içerdiğini, genel işlem koşullarının, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanununun 20 vd. maddelerinde düzenlenmiş bulunduğunu, buna göre, genel işlem koşullarının sözleşme metninde yer alabileceği gibi, sözleşme eklerinde de yer alabileceğini, genel işlem koşullarının sözleşme metni veya eklerinde yer alması halinde sonucunun ne olacağının da TBK m. 21’de ifade edildiğini beyanlarla haksız ve mesnetsiz davanın reddine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı taraf üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE:
Dosya kapsamındaki dava dilekçesi, ekleri ile cevap dilekçesi ve beyan dilekçeleri, arabuluculuk son tutanağı, bayilik sözleşmeleri, kira sözleşmesi, taraf ticari defterleri, İstanbul Ticaret Odası bilgileri, ihtarnameler, bilirkişi raporları ve tüm dosya kapsamı hep birlikte incelenmiştir.
İkitelli Vergi Dairesi Müdürlüğü
‘ne yazılan yazıya cevap verildiği, …’nin tarh
dosyası ve mükellef kurum hakkında istenen bilgi ve belgeler
in gönderildiği anlaşılmıştır.
Davacı tarafından keşide edilen Üsküdar … Noterliği’ nin 08.07.2020 tarih ve … yevmiye nolu ihtarname ile ” Akaryakıt Bayilik sözleşmesi ve eki niteliğindeki tüm protokollerin müvekkil şirket tarafından haklı nedenle derhal feshedildiği bildirir, fesih ile birlikte muaccel hale gelen ve yukarıda ayrıntısı ile belirtilen Akaryakıt Bayilik sözleşmesinin erken feshine sebebiyet vermiş olmakla birlikte ürün alım taahhütlerinden kaynaklanan toplam 26.129 USD, sözleşmenin feshinden sözleşmenin sona eriş tarihine kadar müvekkil şirkete 60.571 USD kar mahrumiyeti borcunun , bayilik sözleşmesinin erken feshinden kaynaklanan 150.000- USD bedelinin ve yine şirkete ödenmesi lazım gelen muaccel haldeki 5.758,40 TL tutarlı borcun işbu ihtarnamenin tarafınıza tebliğ tarihinden itibaren 3 (üç ) gün içerisinde müvekkil şirket hesaplarına ödenmesi gerektiği… ” ihtar edildiği anlaşılmıştır.
Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu Hukuk Dairesi Başkanlığı’ nın 22.11.2021 tarihli yazı cevabı ekinde yer alan belgelerin incelenmesinde, 11112021 tarihli Petrol Piyasası Daire Başkanlığı” nın yazısında “… tic. Ltd. Şti.’ nin …Köyü Yeni Yerleşim Yeri 1. Sokak No:2 Tosya Kastamonu adresindeki tesisi için Kuruma istasyonlu başvuruda bulunulduğu, 13.11.2019 tarihinde … numara ile 12 yıl süre ile lisans verildiği, ancak lisansın Petrol Piyasası Yönetmeliğinin 17. Maddesinin 1. Fıkrasının (g) bendi uyarınca 30.06.2020 tarih ve 26938 sayılı kararı ile sonlandırıldığının beyan edildiği, yazı ekinde 13.11.2019 tarih … nolu kararının olduğu, 17.11.2021 tarihli Sıvılaştırılmış Petrol Gazları Piyasası Daire Başkanlığı’ nın yazısında “ … tic. Ltd. Şti.’ nin …Köyünde kurulu … Otogaz istasyonuna 19.12.2018 tarihli ve 57545 sayılı Başkanlık oluru ile … A. Ş. bayisi olarak 19745 numaralı … bayilik lisansı verildiği, bayinin halen dağıtıcı değiştirmeden faaliyetine devam ettiği” yönünde beyanda bulunulduğu, 18.11.2021 tarihli Tarifeler Daire Başkanlığının yazısı ekinde 27.12.2018- 07.08.2020 tarihleri arası Kurşunsuz Benzin (95 Oktan), Kurşunsuz Benzin (95 Oktan Diğer), Motorin ve Motorin (Diğer) ürünlerinin istasyon pompa fiyatları listesinin verildiği anlaşılmıştır.
24/05/2021 tarihli celsede tarafların karşılıklı iddia ve savunmaları, tarafların ticari kayıtları, dosyaya sunulan deliller, sözleşmenin haklı olarak feshedilip edilmediğinin, haklı fesih söz konusu ise alacağının bulunup bulunmadığının, cezai şart alacağının davalının mahvına sebep olup olmayacağının değerlendirilerek bir mali müşavir ve bir sektör bilirkişisi, bir borçlar hesap uzmanından rapor alınmasına karar verilmiş, düzenlenen bilirkişi heyet raporunda sonuç ve özetle;
Davacı …Ş. ile bayisi davalı Yıltürk Nakliye Ve Oto Yedek Parça
San. Ve Dış Tic. Ltd. Şti. arasındaki huzurdaki dava konusu anlaşmazlıkta: “Davacı tarafından önceden de … A.Ş. bayisi olan akaryakıt
istasyonuna; mülkiyeti de davalı tarafa ait istasyona kurumsal kimlik giydirilmesi ve ekipman
yatırımları yapıldıysa da buna ait fatura bulunmadığı, bayinin faaliyette bulunması için sadece otomasyon sisteminin çalışır tutulduğu ve aylık faturaların düzenlendiği, akaryakıt istasyonunu daha önce işletenden devralarak çalışmayı amaçladığından kaynaklandığını; davalı Yıltürk hesabındaki faturaların sadece otomasyon kirasına ait oldukları ve İcra yoluyla davacı tarafa 24/05/2021 tarihinde ödendiğini;
davacı tarafın ödenmeyen borç iddiasına göre, borç olmadığı, davacı taraf kayıtlarında davalı yanın cari hesap borç bakiyesinin 24/05/2021 tarihinde ödendiğinin muavin defter incelemesinde tespit edildiğini; davacı …Ş.’ nin ticari kayıtlarına göre; talep edilen 5.758,40 TL.nin ödendiği ve davalı taraf cari hesap bakiyesinin; 21,80 TL alacak tutarında olduğu, sözleşme serbestisi olsa dahi çok zorunlu şartlar altında imzalanan taraflar arasındaki bayilik sözleşmesinin davalı taraf aleyhine bir çok hüküm içermesi; davalı bayinin iki defa EPDK tarafından bayilik lisansı iptal edilmesi; sözleşmenin ana konusu olan edimlerin yerine getirilmesinin imkansızlaşması nedeniyle ve davalının işbu huzurdaki davaya konu olan tip bayilik sözleşmesinin hiç yapılmamış sayılabileceğini (geçersiz/hükümsüz), dolayısıyla haklı nedenle fesih şartlarının oluşmadığı, davalı bayinin nakit sermaye güçlüğü yaşadığı, çok sayıdaki cezai şartların çok ağır olduğu ve tamamen ekonomik mahvına sebep olunacağının kuvvetle muhtemel olduğu, davacı tarafın davalının 30 gün mal alışı yapmadığı nedeniyle; sözleşmenin bir çok maddesinde yer alan çeşitli maddi cezai şartlara dayanarak bayinin asgari ürün alım taahhüdünden kaynaklı 86.700,- USD tutarında ve davacı şirketin haklı nedenle veya bayi tarafından haksız nedenle feshi halinde 150.000,- USD (Yüzellibin.USD) cezai şart ödemesinin mümkün olamayacağı, böyle ağır cezanın davalı tarafın ticaret hayatının mahvına sebep olacağı görüşünde olduğukları, davacı tarafın diğer taleplerinin değerlendirilmesinin Yüce Mahkemeye ait olduğu…” yönünde tespit ile görüş bildirilmiştir.
Bilirkişi heyet raporu taraf vekillerine tebliğ edilmiştir. Davalı vekili tarafından 30/08/2021 tarihli dilekçe ile bilirkişi raporuna karşı beyanda bulunulmuştur. Davacı vekilince de 07/09/2021 tarihli dilekçe ile bilirkişi raporuna karşı itirazda bulunulmuştur.
Mahkememiz 09/09/2021 tarihli ara kararı ile dosyanın ek rapor tanzimi için bilirkişi heyetine tevdi edilmesine karar verilerek, 28/09/2021 tarihinde düzenlenen bilirkişi ek raporunda;
Davacı …Ş. ile bayisi davalı … Tic. Ltd. Şti. arasındaki huzurdaki dava konusu anlaşmazlıkta:
“Davacı tarafından önceden de … A.Ş. bayisi olan akaryakıt istasyonuna; mülkiyeti de davalı tarafa ait istasyona kurumsal kimlik giydirilmesi ve ekipman yatırımları yapıldıysa da buna ait fatura bulunmadığı, bayinin faaliyette bulunması için sadece otomasyon sisteminin çalışır tutulduğu ve aylık faturaların düzenlendiği, akaryakıt istasyonunu daha önce işletenden devralarak çalışmayı amaçladığından kaynaklandığını; davalı …hesabındaki faturaların sadece otomasyon kirasına ait oldukları ve İcra yoluyla davacı tarafa 24/05/2021 tarihinde ödendiğini; davacı tarafın ödenmeyen borç iddiasına göre, borç olmadığı, davacı taraf kayıtlarında davalı yanın cari hesap borç bakiyesinin 24/05/2021 tarihinde ödendiğinin muavin defter incelemesinde tespit edildiğini; davacı …Ş. ticari kayıtlarına göre; talep edilen 5.758,40 TL.nin ödendiğini ve davalı taraf cari hesap bakiyesinin; 21,80 TL alacak tutarında olduğu; Sözleşme serbestisi olsa dahi çok zorunlu şartlar altında imzalanan taraflar arasındaki bayilik sözleşmesinin davalı taraf aleyhine bir çok hüküm içermesi; davalı bayinin iki defa EPDK tarafından bayilik lisansı iptal edilmesi; sözleşmenin ana konusu olan edimlerin yerine getirilmesinin imkansızlaşması nedeniyle ve davalının işbu huzurdaki davaya konu olan TİP bayilik sözleşmesinin hiç yapılmamış sayılabileceğini (geçersiz/hükümsüz), dolayısıyla haklı nedenle fesih şartlarının oluşmadığını, davalı bayinin nakit sermaye güçlüğü yaşadığı, çok sayıdaki cezai şartların çok ağır olduğu ve tamamen ekonomik mahvına sebep olunacağının kuvvetle muhtemel olduğu, davacı tarafın davalının 30 gün mal alışı yapmadığı nedeniyle; sözleşmenin bir çok maddesinde yer alan çeşitli maddi cezai şartlara dayanarak bayinin asgari ürün alım taahhüdünden kaynaklı 86.700,- USD tutarında ve davacı şirketin haklı nedenle veya bayi tarafından haksız nedenle feshi halinde 150.000,- USD (Yüzellibin.USD) cezai şart ödemesinin mümkün olamayacağı, böyle ağır cezanın davalı tarafın ticaret hayatının mahvına sebep olacağı…” şeklinde kanaat bildirilmiştir.
Bilirkişi ek raporu taraf vekillerine tebliğ edilmiştir. Davacı vekili tarafından 18/10/2021 tarihli dilekçesiyle bilirkişi ek raporuna karşı beyan ve itirazlarını dosyaya ibraz etmiştir.

08/11/2021 tarihli celsede mahkememizce tespit edilen eksik hususların giderilmesi ile yeni oluşan 3 kişilik bilirkişi heyetinden rapor alınmasına karar verilerek; yeni düzenlenen bilirkişi heyet raporunda neticeten; “I. Davacının cezai şart alacağı yönünden şimdilik 5.000 USD talep ettiği, yapılan hesaplamalara göre davacının cezai şart alacağı 150.000,00 USD hesaplandığı,
II. Davacının kar mahrumiyeti alacağı yönünden şimdilik 1.000 TL talep ettiği, yapılan hesaplamalara göre davacının kar mahrumiyeti alacağı 86.700,00 USD olarak hesaplandığı,
III. Davacı şirketin davranışları ile davalı şirkette yarattığı güvenle çelişki oluşturacak şekilde sözleşmenin sona ermesinden sonra eldeki davaya konu edilen cezai şart tazminatını istemesi çelişkili davranış yasağı ihlali olup olmayacağı hususunu nihai hukuki değerlendirmesinin Sayın
Mahkemenin takdirinde olduğu,
IV. Davacının cari hesap alacağı yönünden şimdilik 5.000 TL talep ettiği, yapılan hesaplamalara göre davacının cari hesap alacağının olmadığı dolayısı ile davacının cari hesap yönünden talebinin makul olmadığı,
V. Davalının Bilançolarının incelenmesi sonucunda finansal yapısının güçlü olmadığı, borçlarını ödemekte güçlük çektiği, kısa vadeli borçlanma yolu ile faaliyetini sürdürdüğü, mevcut işletme sermayesi ile borçlarını karşılayacak durumda olmadığı, davacının 150.000,00 USD cezai şart tutarının ve 86.700,00 USD kar mahrumiyeti tutarlarını ödemesinin mümkün olmadığı, davalının mahvına sebep olacağı cezai şart ve kar mahrumiyeti tutarlarından indirim yapılmasının ve indirim oranının nihai hukuki değerlendirilmesinin Sayın Mahkemenin Takdirinde olduğu…” yönünde görüşü ile kanaat bildirilmiştir.
Yeni alınan bilirkişi heyeti raporu taraf vekillerine tebliğ edilmiştir. Davalı vekilince 26/02/2022 tarihli dilekçe ile bilirkişi raporuna karşı beyan ve itirazlarını dosyaya ibraz etmiştir. Davacı vekili de, 09/03/2022 tarihli dilekçesiyle bilirkişi raporuna karşı beyan ve itirazlarını sunmuştur.
Davacı vekili 11/04/2022 tarihli dilekçesiyle davasını ıslah etmiş, 12.610,00.-TL harç mahkememiz veznesine depo edilmiş, ıslah dilekçesinden bir suret davalı yana tebliğ edilmiştir. Davacı vekilince dava değerinin miktarı itibariyle dosya heyete tevdi edilerek yargılamaya devam olunmuştur.

Mahkememizce yapılan yargılama, aldırılan bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamı deliller hep birlikte incelenip değerlendirildiğinde; açılan davanın, taraflar arasında akdedilen 27.12.2018 tarihli Bayilik Sözleşmesi ve Protokolünün davacı tarafından haklı nedenle feshedildiği iddiasına dayalı olarak cezai şart, kar mahrumiyeti alacağı ve cari hesap alacağı istemine ilişkindir.
Davacının kar mahrumiyeti (alım taahhüdünden kaynaklanan cezai şart) yönünden yapılan değerlendirmede: davacı tarafın , dava dilekçesinde davalı taraftan şimdilik 5.000 USD cezai şart ödenmesini talep ettiği, taraflar arasındaki sözleşmenin 22.madesinin 3.fıkrasında ” İşbu sözleşmenin TP tarafından haklı nedenle veya Bayi tarafından haksız olarak feshi halinde Bayinin işbu sözleşme ile ilintili olarak yapılmış ve yapılacak sair sözleşmelerden ve taahhütlerinden doğmuş ve doğacak her türlü borçları muaccel hale gelir ve Bayi tarafından derhal eda edilir. Bu durumda Bayi, TP’ nin uğrayacağı kar mahrumiyetini ve sair zarar ve ziyanını da ayrıca tazmin eder. ” denildiği, taraflar arasına akdedilen 27.12.2018 tarihli protokolün 4.2 satışa başlama tarihi maddesinde; davalının protokolün imzalandığı tarihten itibaren azami 3 (üç) ay içerisinde bayilik lisansını almak suretiyle satışa başlamayı taahhüt ettiği, davalının 27.12.2018 tarihli protokole göre en geç 27.03.2019 tarihine kadar bayilik ruhsatını alması gerektiği, davalının EPDK’ dan bayilik ruhsatını taahhüt ettiği tarihten sekiz aydan fazla bir süre sonra gecikmeli olarak 13.11.2019 tarihinde alabildiği, davalının bayilik sözleşmesinin 30.06.2020 tarihinde EPDK tarafından sonlandırıldığı, bu süre zarfında davacıdan sözleşmeye konu herhangi bir ürün alımı yapılmadığının tespit edildiği, protokolde yer alan alım taahhüdünden kaynaklanan cezai şart tutarının sözleşme devam etmiş olsaydı davalının almayı taahhüt ettiği bakiye m3 üründen mahrum kaldığı, başka bir deyişle satışından mahrum kaldığı ürünü ifade ettiği dolayısıyla alım taahhüdünden kaynaklanan cezai şartın kar mahrumiyetini ifade ettiği, yine davacının dava dilekçesinde davalı tarafın şimdilik 5.000 USD cezai şart ödenmesini talep ettiği, taraflar arasında imzalanan 27.12.2018 tarihli protokolün 4.4 maddesine göre ” Bayi, TP’nin satışlarını “Parakende standart satış , “Parakende özel satş” olmak üzere ikiye ayırdığını ve ürün talep formlarında hangi satış tipinden sipariş verdiğini yazılı olarak belirleneceğini kabul ve taahhüt eder. Bayi, protokol süresince; -Parakende özel satış fiyatından olmak ve Parakende satış yapmak üzere 1.020 m3 Beyaz Ürünü TP’den satın almayı kabul ve taahhüt eder. m4.5 te ” Bayi, her ne sebeple olursa olsun, Bayilik Sözleşme süresin sonunda veya fesih tarihinde ; Asgari Ürün Alım Taahhüdü maddesinde bahsi geçen ve taahhüt ettiği halde ; -Parakende özel satış fiyatından TP’den satın almadığı beher m3 Beyaz Ürün için 85 USD tutarında cezai şart bedelini TP’ ye ödemeyi kabul ve taahhüt eder.” m.4.6 ‘ da “Protokol, Sözleşme ve bunlara uygun olarak akdedilecek olan sair sözleşmelerin satış taahhüdü dışındaki hükümlerinin Bayi tarafından ihlal edilmesi halinde Bayi, TP’ ye 150.000 USD cezai şart ödemeyi kabul ve taahhüt eder. İşbu maddede belirtilen cezai şart , TP’ nin yazılı talebi üzerine Bayi tarafından derhal TP’ ye ödenir. Bu madde kapsamındaki cezai şart ifaya ekli ceza anlamında olup TP işbu cezai şartı Protokolü ve/veya buna bağlı olarak akdedilecek sair sözleşmeleri feshetmeden veya feshettikten sonra talep ve tahsili yetkilidir ” şeklinde düzenlenmiştir. Ayrıca Sözleşmenin 22.maddesi son fıkrasında ” Fesih halinde Bayi, fesih tarihine kadarki faaliyeti sebebiyle Asgari Ürün alım Taahhüdüne dayalı olarak muaccel hele gelmiş ancak ödenmemiş bulunan cezai şart borcu varsa bunu da derhal TP” ye öder.” şeklinde düzenleme yapıldığı anlaşılmıştır.
Sözleşme hükümlerinin incelenmesinden akabinde, davacı tarafın feshinin haklı olup olmadığı açısından yapılan değerlendirmede; mahkememizce aldırılan 06.08.2021 tarihli bilirkişi heyeti raporunda da ifade edildiği üzere, davalı akaryakıt istasyonunun … Karadeniz’ de çok küçük bir köy yakınındaki akaryakıt istasyonunun satış yapamadığı 2018 yılında dünyanın ekonomik kriz yaşandığı, ayrıca Türkiye’de de küresel salgının (covid-19) etkisinin yaşandığı, ülkeler ve şehirler arası taşımanın iptal edildiği, sınır kapılarında çeşitli sorunlar yaşandığını, benzer nedenlerle petrol ve türevi ürün satışlarının son derece azaldığı, asıl nedenin ise akaryakıt istasyonunun işletilmesi için gerekli döner sermayenin sağlanamadığı, sözleşme yapan davalının edimlerini yerine getirmesinin alacaklarını tahsil etmesine, akaryakıt istasyonuna mal almasına, personel çalıştırmasına ve güncel işletme ihtiyaçlarını giderecek maddi kaynağa sahip olmasına mutlak surette bağlı olduğu, bu noktada davalı yanın sözleşmeden doğan 30 günde bir mal alım borcunun ihlalini, kaçınılamaz ve önlenemez şekilde yol açtığı, yine içeriğine mahkememizce itibar edilen bilirkişi teknik heyetinin görüşüne göre, açıklanan sebeplerinin mücbir sebep hali sayılması gerekeceği, sözleşme düzenlenirken yeni bayiye verilen satış miktarının da m3 olarak önceki bayinin 5 yıllık satın alım miktarı 221.26 m3 iken 1.020, m3 olarak belirlendiği ve bu tutarın daha önceki 5 yılın alış toplamından 4,60 katı fazla olduğunun tespit edildiği, piyasa koşulları/satış olanakları aynı olduğu dikkate alındığında tespit edilen limitin çok yüksek olduğu, davalı yanın sahipleri oldukları akaryakıt istasyonunu … Petrol A.Ş.’ne 23/07/2020 tarihinde kiraladıkları, bu halde davacı tarafın kar mahrumiyetini de önlemeye çalıştığı hususları birlikte değerlendirilerek mahkememizce taraflar arasında akdedilen sözleşmenin, davacı tarafça haklı nedenle sonlandırılmadığı, davalı tarafın bayiliği sürdürememe nedeninin mücbir sebep kapsamında olduğu kanaatine varılarak cezai şart ve kar mahrumiyeti taleplerinin reddine karar verilmiştir.
Davacı tarafın ödenmeyen cari hesap alacak iddiası açısından yapılan değerlendirmede; mahkememizce atanan mali müşavir bilirkişi raporlarında, davacı taraf kayıtlarında davalı yanın cari hesap borç bakiyesinin 24/05/2021 tarihinde ödendiğinin muavin defter incelemesinde tespit edildiğinin bildirildiği, mahkememizce yukarıda açıklanan gerekçeler de göz önüne alınarak mücbir sebebin varlığı, davalı tarafça ürün alımı yapılamaması, davalının EPDK’ dan bayilik ruhsatını taahhüt ettiği tarihten sekiz aydan fazla bir süre sonra gecikmeli olarak 13.11.2019 tarihinde alabilmesi, fatura tarihlerinin büyük kısmının da bu tarihten önce olması ve dosya adaleti birlikte değerlendirildiğinde iş bu talep açısından da davanın reddine karar vermek gerekmiştir.
HUAK 18/A-(13) ve (14). Fıkrası hükümleri gereğince arabuluculuk gideri olarak … Dava Şartı Dosya No: … sayılı dosyasından arabulucu olarak atanan …1.320,00.-TL tarife bedeli üzerinden kesilen Serbest Meslek Makbuzu doğrultusunda ödeme yapıldığı tespit edilerek, davanın reddine karar verildiği de dikkate alınarak davacı aleyhine arabulucuk giderlerinin de yükletilmesi gerektiği anlaşılmıştır.
HÜKÜM: Yukarıda izah edilen gerekçeye istinaden;

1-Davacının davasının REDDİNE,
2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 80,70.-TL karar ve ilam harcından, peşin ve ıslah harcı olarak yatırılan toplam 13.346,29.-TL’nin mahsubu ile bakiye 13.265,59.-TL’nin karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı kendisini vekille temsil ettirdiğinden, karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesaplanan 103.861,88.-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
5-Zorunlu arabuluculuk başvurusu nedeniyle devletçe karşılanan 1.320,00.-TL arabuluculuk ücretinin davanın reddine karar verildiği gözönüne alınarak davacıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,

6-Karar kesinleştiğinde yatırılan ancak kullanılmayan gider avansının yatıranlara iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzlerine karşı, kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde istinaf yolu (İstanbul Bölge Adliye Mahkemesine başvuru yolu) açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.22/12/2022

Başkan … Üye … Üye … Katip …
E-imzalıdır. E-imzalıdır. E-imzalıdır. E-imzalıdır.