Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 19. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/457 E. 2023/223 K. 29.03.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
19. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/457 Esas
KARAR NO : 2023/223

DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 12/08/2021
KARAR TARİHİ : 29/03/2023

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili davacı …’in 13/10/2020 tarihinde öğlen saatlerinde kendi sevk ve idaresindeki … plakalı motorsiklet ile, İstanbul ili Sarıyer ilçesi Yeniköy-Trabya Caddesinde seyir halinde iken; sola dönüş yasağı olmasına rağmen sola yani Postacı Halil Sokağına aniden dönüş yapan davalı sürücü … idaresindeki …plakalı otomobille çarpışması sonuçu ağır bir şekilde yaralandığını, bu trafik kazası sonrası; vücudunun çeşitli yerleri özellikle bacaklarında oluşan parçalı kırıklar sebebiyle uzun süre tedavi süreci sürdüğünü ve hala periyodik tedavileri yapıldığını, bu anlamda müvekkilinde geçiçi ve daimi olmak üzere maluliyet meydana geldiğini, bu kaza nedeniyle diğer müvekkili ve davacı …’in annesi …’in de tarifi mümkün olmayan acılar yaşadığı, ruhunda onulmaz yaralar açıldığını beyanla; fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla, Davacı … için, davalılar …,… ve …LTD ŞTİ yönünden kaza tarihi olan 13/10/2020 tarihinden, Davalı … yönünden kazanın ihbar tarihinden itibaren uygulanacak yasal faizi ile birlikte şimdilik geçiçi iş göremezlik için 100,00 TL, daimi iş göremezlik için 100,00 TL olmak üzere toplam 200,00 TL maddi tazminatın (belirsiz alacak davası) davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline yine aynı davacı için 50.000.00 TL manevi tazminatın davalılar …,… ve …LTD ŞTİ’den kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte tahsiline, Davacı … için, 10.000,00 TL manevi tazminatın,davalılar …,… ve … LTD ŞTİ’den kaza tarihinden itibaren işleyecek faiziyle birlikte tahsiline, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP:
Davalı … vekili cevap dilekçesinde özetle; öncelikle davacının kusur ve maluliyet durumunun belirlenmesi gerektiğini, müvekkilinin sosyal ve ekonomik durumunun talep edilen manevi tazminatı karşılayabilmekten uzak olduğunu, diğer davacının manevi tazminat taleplerinin yerinde olmadığını beyanla; davacıların haksız ve hukuka aykırı davasının reddine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı … vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkili şirketin sorumluluğunun poliçe limitleri ile sınırlı olduğunu, öncelikle kusur ve maluliyet durumunun belirlenmesi gerektiğini, davayı kabul anlamına gelmemek kaydıyla dava konusu tazminatın ancak dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faiz ile birlikte talep edilebileceğini beyanla; davanın reddine, faiz talebinin reddine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalılar … ve …’ne dava dilekçesi ve eklerinin usulüne uygun olarak tebliğ edilmesine rağmen davaya süresi içerisinde cevap dilekçesi sunmamış olduğu görülmüştür.
DELİLLER:
…İl Emniyet Müdürlüğü’ne yazılan müzekkere cevabı ekinde… ve … plakalı araçların plaka kayıtlarının gönderilmiş olduğu görülmüştür.
… İlçe Emniyet Müdürlüğü müzekkere cevabında; davalı …’nun sosyal ve ekonomik durum araştırılmasının gönderilmiş olduğu görülmüştür.
…İlçe Emniyet Müdürlüğü müzekkere cevabında; davalı …’ın sosyal ve ekonomik durum araştırılmasının gönderilmiş olduğu görülmüştür.
…SGK’ya yazılan müzekkere cevabında davacılara ait hizmet dökümünün bir örneğinin gönderilmiş olduğu görülmüştür.
… Hastanesi müzekkere cevabında; davacı …’e ait tedavi evraklarının gönderilmiş olduğu görülmüştür.
…İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü müzekkere cevabında; davacı …’e ait maaş ve ek ders bordrolarının gönderildiği görülmüştür.
Cumhuriyet Başsavcılığı’nın … Soruşturma numaralı dosyasının bir suretinin UYAP sisteminden gönderilmiş olduğu görülmüştür.
…A.Ş.’ne yazılan müzekkere cevabında; … plakalı araca ait ZMMS poliçesinin bir örneğinin gönderilmiş olduğu görülmüştür.
… İlçe Emniyet Müdürlüğüne müzekkere yazılarak … ve …’in sosyal ve ekonomik durumunun araştırılmasının istendiği, müzekkereye cevap verildiği, tutanakların bir örneğinin gönderildiği görülmüştür.
Mahkememizce verilen ara karar gereğince; dosya üzerinde kusur yönünden inceleme yaptırılmasına karar verilmiş olup, ATK Trafik İhtisas Dairesi 23/05/2022 tarihli kusur raporunda sonuç ve özet olarak;
A)-Davalı sürücü … sevk ve idaresindeki otomobil ile Postacı Halil Sokağına giriş yapmak için sola dönüş manevrasını; gerisinden gelen araçları dikkate alarak uygun bir zamanda ve kontrollü bir şekilde yapması gerekirken bu hususa riayet etmeyip, zeminde bulunan devamlı düz çizgiye rağmen ve gerisinden gelerek kendisini geçmek için karşı yön şeridi üzerinde seyirle gelen diğer sürücü idaresindeki aracın varlığını dikkate almadan kontrolsüzce sola dönüş manevrası yapması neticesi meydana gelen olayda kusurludur.
B)-Davacı sürücü … sevk ve idaresindeki motosiklet ile seyirle olay mahalli kavşak alanına yaklaştığında hızını azaltarak müteyakkız seyretmesi gerekirken bu hususa riayet etmediği, zemin üzerinde bulunan devamlı düz çizgiye rağmen ve yine önünde bulunan diğer sürücü idaresindeki aracın yanan sol sinyalini de dikkate almadan bu aracı geçmek için karşı yön şeridine yönelerek seyrine devam ettiği sırada diğer sürücünün idaresindeki araç ile Postacı Halil Sokağına giriş yapmak için sola dönüş manevrası yapması üzerine bu kamyonete karşı zamanında etkin fren ve direksiyon tedbiri almadan çarptığı olayda kusurludur.
SONUÇ: Yukarıdaki hususlar muvacehesinde, olayda;
A)-Davalı sürücü …’nun, %40 (yüzde kırk) oranında kusurlu olduğu,
B)-Davacı sürücü …’in, %60 (yüzde altmış) oranında kusurlu olduğu yönünde kanaat bildirdiği görülmüştür.
Mahkememizce verilen ara karar gereğince maluliyet hususunda rapor aldırılmasına karar verilmiş olup, ATK … İhtisas Dairesi 31/10/2022-… Karar numaralı raporunda sonuç ve özet olarak; davacı …’in tüm vücut engellilik oranının %4 olduğu, iyileşme süresinin olay tarihinden itibaren 9 aya kadar uzayabileceği yönünde kanaat bildirildiği görülmüştür.
Mahkememizin 01/07/2022 tarihli ara kararı gereğince davacı vekilinin kusur raporuna itirazlarını içerir 23/06/2022 tarihli itiraz dilekçesi doğrultusunda dosyasının ATK Trafik İhtisas Dairesi Üst Kuruna gönderilmesine karar verildiği, 05/09/2022 tarihli ATK Trafik İhtisas Dairesi Genişletilmiş Uzmanlar Kurulu raporunda sonuç ve özet olarak;
Davalı sürücü …’nun, %40 (yüzde kırk) oranında kusurlu olduğu, Davacı sürücü …’in, %60 (yüzde altmış) oranında kusurlu olduğu yönünde kanaat bildirdikleri görülmüştür.
GEREKÇE:
Dava; trafik kazasından kaynaklanan maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir.
Trafik kazalarından kaynaklanan bedensel zararın tazmini davalarında, işleten ile sigortacının sorumluluğu paralel olup 2918 sayılı KTK’nın 85 v.d. maddelerinde düzenlenen tehlike sorumluluğu, davalı sürücünün sorumluluğu ise 6098 sayılı TBK’nun 49 v.d. maddelerinde düzenlenen haksız fiilden kaynaklı kusur sorumluluğu olup işleten sürücünün kusurundan kendi kusuru gibi sorumludur. 2918 sayılı yasanın 86. maddesi kapsamında işleten ve sigortacı, zarara sebep kazanın ”mücbir sebepten veya zarar görenin veya bir üçüncü kişinin ağır kusurundan ileri gelmiş” olduğunu ispat etmediği sürece meydana gelen zarardan sorumludurlar. Bu nedenle zarara sebep kazanın mücbir sebepten veya zarar görenin veya bir üçüncü kişinin ağır kusurundan meydana geldiğini ispat yükü davalı işleten ve sigortacıda olmasına karşılık TBK m.50 kapsamında meydana gelen zararın miktarını ispat külfeti zarar görenin kendisindedir.
İhtilaf, davacı …’in tazminata esas maluliyet oranı ve iyileşme süresi ve yoksun kaldığı kazanç itibariyle bedensel zararının tespiti ve davacıların davaya konu kaza nedeniyle manevi tazminat istemleri noktalarında toplanmaktadır. Kusur oranı, maluliyet oranı ve iyileşme süresi ile zarar miktarının tespiti konuları hukuk dışında özel ve teknik bilgiyi haller olduğundan 6100 sayılı HMK m.266 gereği mahkemenin tarafların talebi yahut kendiliğinden vereceği karar ile bu hususları bilirkişiye tespit ettirmesi gerekmektedir.
Somut olayda; 13/10/2020 günü saat 10:20 sıralarında, davalı sürücü … sevk ve idaresindeki…plaka sayılı otomobil ile …Tarabya Caddesini takiben Tarabya yönüne doğru seyir halinde iken olay mahalli kavşağına geldiğinde Postacı Halil Sokağına giriş yapmak için sola dönüş manevrası yaptığı sırada aracının sol ön yan kısımlarına, sol gerisinden gelmekte olan davacı sürücü … sevk ve idaresindeki … plaka sayılı motosikletin ön kısımlarıyla çarpması sonucu dava konusu trafik kazasının meydana geldiği anlaşılmıştır.
Mahkememizce yapılan yargılama ve dosya kapsamı deliller ile uyumlu olması nedeniyle içeriğine itibar edilen Adli Tıp Kurumu’ndan alınan kusur ve maluliyete ilişkin raporlar hep birlikte incelenip değerlendirildiğinde; öncelikle kusur yönünden inceleme yapılmış olup, Adli Tıp Kurumu Trafik İhtisas Dairesi 23/05/2022 tarihli raporda sonuç olarak; Davalı sürücü …’nun, %40 (yüzde kırk) oranında kusurlu olduğu, davacı sürücü …’in, %60 (yüzde altmış) oranında kusurlu olduğu yönünde kanaat bildirildiği; maluliyet yönünden yapılan incelemede Adli Tıp Kurumu 2. İhtisas Dairesinin 07/11/2022 tarihli raporunda sonuç olarak; davacı …’in tüm vücut engellilik oranının %4 olduğu, iyileşme süresinin olay tarihinden itibaren 9 aya kadar uzayabileceği yönünde kanaat bildirildiği görülmüştür.
Davalı …Ş. Vekilinin 31/10/2022 tarihli dilekçesi ile davacı taraf ile sulh olunduğunu, taraflar arasında akdedilen 31/10/2022 tarihli ibranamenin bir örneğinin dosyaya sunulduğu, bu ibraname çerçevesinde ödemenin yapıldığını, davacı vekilinin ibraname kapsamında davadan feragat etmesi halinde hiçbir vekalet ücreti ve yargılama gideri talepleri olmadığını beyan ettiği görülmüştür.
Davacılar vekilinin 09/01/2023 tarihli dilekçesi ile davalı …Ş. İle yapılan sulh protokolü uyarınca maddi tazminatın ödendiğini, maddi tazminat alacağının kalmadığını, bu sebeple maddi tazminat talebine ilişkin olarak tarafların karşılıklı anlaşması nedeniyle karşılıklı vekalet ücreti ve yargılama giderlerine hükmedilmeyerek karar verilmesinin talep ettiği görülmüştür.
HMK’nun 311/1. maddesi “Feragat ve Kabul, kesin hüküm gibi hukuki sonuç doğurur” maddesi dikkate alındığında, davacının açmış olduğu maddi tazminat davasından davalı …Ş. Yönünde feragat etmesi nedeniyle, Davacının maddi tazminat talebinin feragat nedeniyle reddine karar vermek gerekmiştir.
Somut olayda ayrıca davacılar uğradığı manevi zararlara ilişkin manevi tazminat talebinde bulunmuştur. Buna göre Manevi tazminatın miktarının tayin etme hakimin takdirine bırakılmış bir konu olmakla beraber, hükmedilecek miktarın uğranılan zararla orantılı, duyuan acıyı hafifletecek nitelikte olması gerekir. Takdir edilecek manevi tazminat hakkaniyete uygun olmalıdır. Manevi tazminat bir ceza olmadığı gibi mamelek hukukuna ilişkin zararı karşılaması da amaç edinmemiştir. Kusurlu olana yalnız hukukun ihlalinden dolayı yapılan bir kötülük de değildir. Aksine zarara uğrayanda bir huzur duygusu doğurmalıdır. Tazminatın sınırı onun amacına uygun olarak belirlenmelidir. Manevi tazminatın takdiri yapılırken tarafların sosyal ve ekonomik durumları gözetilmeli; manevi tazminatın miktarı bir taraf için zenginleşme aracı, diğer taraf için de yıkım olmamalıdır. Manevi tazminatının miktarının belirlenmesinde her olaya göre değişen özel hal ve şartlar gözetilmelidir. Ayrıca Yargıtay HGK’nın 23/06/2004 tarih ve 2004/13-291E.-2004/370K sayılı kararında manevi tazminat ile ilgili olarak yapılan değerlendirmede; ‘Manevi tazminat, gelişmiş ülkelerde artık eski kalıplarından çıkarılarak caydırıcılık unsuruna da ağırlık verilmektedir. Gelişen hukukta bu yaklaşım, kişilerin bedenine ve ruhuna karşı yöneltilen haksız eylemlerde veya taksirli davranışlarda tatmin duygusu yanında caydırıcılık uyandıran oranlarda manevi tazminat takdir edilmesi gereğini ortaya koymakta; kişi haklarının her şeyin önünde geldiğini önemle vurgulamaktadır. Bu ilkeler gözetildiğinde; aslolan insan yaşamıdır ve bu yaşamın yitirilmesinin yakınlarında açtığı derin ızdırabı hiçbir değerin telafi etmesi olanaklı değiltir. Burada amaçlanan sadece ilkeler gözetildiğinde; aslolan insan yaşamıdır ve bu yaşamın yitirilmesinin yakınlarında açtığı derin ızdırabı hiçbir değerin telafi etmesi olanaklı değildir. Burada amaçlanan sadece bir nebze olsun rahatlama duygusu vermek; öte yandan da zarar veren yanı da dikkat ve özen göstermek konusunda etkileyecek bir yaptırımla; caydırıcı olabilmektir.’ denilmek sureti ile manevi tazminatın belirlenmesine caydırıcılık unsuru ve insan yaşamının önemine özellikle vurgu yapılmıştır.
Davacılardan … yönünden manevi tazminat istemi değerlendirmesine göre; 6098 sayılı TBK’nun 56. maddesi uyarınca bedensel bütünlüğü zedelenen kimse, TBK’nun 56/2 maddesi uyarınca da, ağır bedensel zarar halinde, zarar görenin yakınları manevi tazminat adı altında bir miktar para ödetilmesini isteyebilir.Dosyamıza konu eylemin gerçekleştiği yer ve zaman, olayların gelişim şekli, gerçekleşme biçimi ve sonuçları, yaralanmanın boyutu gözetildiğinde aldırılan maluliyet raporu uyarınca davacı hakkında ağır bedensel zarar bulunmadığı anlaşılmış olup, Davacı … yönünden manevi tazminat isteminin koşulları gerçekleşmediğinden reddine karar vermek gerektiği anlaşılmıştır.
Davacılardan … yönünden manevi tazminat istemi değerlendirmesi uyarınca; davaya konu somut olay anılı yasal düzenlemeler ve yukarıdaki ilkeler çerçevesinde değerlendirildiğinde; davaya konu olayda kazanın, Davalı sürücü … sevk ve idaresindeki … plaka otomobil ile Postacı Halil Sokağına giriş yapmak için sola dönüş manevrasını; gerisinden gelen araçları dikkate alarak uygun bir zamanda ve kontrollü bir şekilde yapması gerekirken bu hususa riayet etmeyip, zeminde bulunan devamlı düz çizgiye rağmen ve gerisinden gelerek kendisini geçmek için karşı yön şeridi üzerinde seyirle gelen diğer sürücü idaresindeki aracın varlığını dikkate almadan kontrolsüzce sola dönüş manevrası yapması neticesi meydana geldiği, davalı …’nun diğer davalı …’nin çalışanı olduğu, …’ın kazaya karışan … plaka sayılı aracın maliki olduğu; kazada Davalı sürücü …’nun, %40 (yüzde kırk) oranında kusurlu olduğu, davacı sürücü …’in, %60 (yüzde altmış) oranında kusurlu olduğu dikkate alındığında; ayrıca davaya konu kazanın oluş şekli, kaza tarihi, tarafların kusur oranı, tarafların sosyal ve ekonomik durumu, davacının yaşı, davacının yaralanmasına bağlı maluliyet oranı, ülkenin ekonomik koşulları, paranın alım gücü birlikte değerlendirilerek kazanın davacı üzerinde yarattığı elem ve ızdırabın ağırlığı ve manevi tazminatın belirlenmesine ilişkin tüm ilke ve kurallar nazara alınmış ve Davacıların manevi tazminat istemlerinin kısmen kabulü kısmen reddi ile; Davacı … yönünden 20.000,00 TL manevi tazminatın 13/10/2020 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılar …, …, …’nden alınarak işbu davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin istemin reddine, Davacı … yönünden manevi tazminat isteminin koşulları gerçekleşmediğinden reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HUAK 18/A-(13) ”Arabuluculuk faaliyeti sonunda taraflara ulaşılamaması, taraflar katılmadığı için görüşme yapılamaması veya iki saatten az süren görüşmeler sonunda tarafların anlaşamamaları hâllerinde, iki saatlik ücret tutarı Tarifenin Birinci Kısmına göre Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenir. İki saatten fazla süren görüşmeler sonunda tarafların anlaşamamaları hâlinde ise iki saati aşan kısma ilişkin ücret aksi kararlaştırılmadıkça taraflarca eşit şekilde uyuşmazlığın konusu dikkate alınarak Tarifenin Birinci Kısmına göre karşılanır. Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen ve taraflarca karşılanan arabuluculuk ücreti, yargılama giderlerinden sayılır. (…)” ” ve (14). Fıkrası: ” Bu madde uyarınca arabuluculuk bürosu tarafından yapılması gereken zaruri giderler; arabuluculuk faaliyeti sonunda anlaşmaya varılması hâlinde anlaşma uyarınca taraflarca ödenmek, anlaşmaya varılamaması hâlinde ise ileride haksız çıkacak taraftan tahsil olunmak üzere Adalet Bakanlığı bütçesinden karşılanır.” hükümleri gereğince arabuluculuk gideri olarak …Dava Şartı Dosya No: …ından arabulucuya 29/11/2022 tarih ve 209 sıra nolu Serbest Meslek Makbuzu doğrultusunda 1.320,00.-TL tarife bedeli üzerinden ödeme yapıldığı, arabuluculuk tutanağında tarafların yalnızca davacı … ile … arasında görüşmenin yapıldığı, diğer davalıların taraf olduğu, işbu tarafların arabuluculuk ilk oturumuna katıldığı, davacının maddi tazminat talebinin feragat nedeniyle reddine karar verilmiş ve tarafları sulh protokolü kapsamında karşılıklı olarak birbirlerinden vekalet ücreti ve yargılama gideri talep etmemişse de; işbu davadan feragatte hakkın özünden feragat söz konusu olmayıp davacı alacağına yargılama sırasında kavuştuğu için feragat etmiş, esasen dava konusuz kalmıştır, Davalı … kendisine karşı dava açılmasına yine kendisi sebebiyet vermiş olup, davalı … aleyhine arabulucuk giderlerinin de yükletilmesi gerektiği anlaşılmış ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda izah edilen gerekçeye istinaden;
1-Davacının maddi tazminat talebinin FERAGAT NEDENİYLE REDDİNE,
2-Davanın manevi tazminat istemi yönünden KISMEN KABUL KISMEN REDDİ ile;
A) Davacı … yönünden 20.000,00 TL manevi tazminatın 13/10/2020 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılar …, …, …’nden alınarak işbu davacıya verilmesine,
Fazlaya ilişkin istemin reddine,
B) Davacı … yönünden manevi tazminat isteminin koşulları gerçekleşmediğinden REDDİNE,
3-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 1.366,20-TL Karar ve İlam Harcının, peşin yatırılan 205,62-TL’den mahsup edilerek eksik yatırılan 1.160,58-TL harcın davalılar …, …, …’nden alınarak Hazineye irat kaydına,
4-Davacı … için istenen Manevi tazminat talebi yönünden; Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereği kabul olunan miktar üzerinden hesap ve takdir olunan 9.200,00-TL vekalet ücretinin davalılar …, …, …’nden müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacı …’e verilmesine.
5-Davacı … için istenen Manevi tazminat talebi yönünden; Davalı … kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden reddolunan miktar yönünden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereği hesap ve takdir olunan 9.200,00-TL vekalet ücretinin davacı …’den tahsili ile davalı …’a verilmesine,
7-Davacı … için istenen Manevi tazminat talebi yönünden; Davalı … kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden reddolunan miktar yönünden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereği hesap ve takdir olunan 9.200,00-TL vekalet ücretinin davacı …’den tahsili ile davalı …’a verilmesine,
8-Talep edilmediğinden maddi tazminat talebi yönünden vekalet ücretine ve yargılama giderine hükmedilmesine yer olmadığına,
9-Davacı tarafından bu dava sebebi ile aşağıda dökümü yapılan 5.905,92‬-TL yargılama giderinin ret ve kabul oranına göre 1.968,64‬ TL’sinin davalılar …, …, …’nden müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine, geri kalan miktarın davacı üzerinde bırakılmasına,
10-Zorunlu arabuluculuk başvurusu nedeniyle devletçe karşılanan 1.320,00-TL arabuluculuk ücretinin davalı …Ş.’nden tahsili ile Hazineye irat kaydına,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, davalıların yokluğunda gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 29/03/2023

Katip …
¸e-imza

Hakim …
¸e-imza

YARGILAMA GİDERLERİ HARÇ BEYANI
59,30 TL BAŞVURMA HARCI 205,62 TL PEŞİN HARÇ
205,62 TL PEŞİN HARÇ +1.160,58‬ TL EKSİK HARÇ
4.864,00 TL ATK FATURA ÜCRETİ 1.366,20 TL KARAR VE İLAM
+ 777,00 TL TEBLİGAT ÜCRETİ HARCI
5.905,92‬ TL TOPLAM