Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 19. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/429 E. 2022/655 K. 02.11.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
19. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/429 Esas
KARAR NO : 2022/655
DAVA : İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 28/07/2021
KARAR TARİHİ : 02/11/2022

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA:
Davacı vekili dava dilekçesinde; taraflar arasında arasında kargo sözleşmesi imzalandığını, sözleşme gereğince taşıyıcının taşıma taahhüdünde bulunduğunu, gönderenin ise taşıma ücretini vermeyi borçlandığını, davacı şirketin kargo sözleşmesindeki taşıma taahhüdünü özen ve ivedilikle yerine getirdiğini ve yapılan taşıma işlemleri neticesinde faturalar kestiğini, davalı şirketin taşıma hizmetine karşılık olarak ödenmesi gereken ücreti ödemediğini, fatura değerlerinin toplamının 5.719,52-TL olduğunu, davalı şirket ile defalarca iletişime geçmiş olmasına rağmen ödeme yapılmadığını, bu nedenle …. İcra Müdürlüğü’nün 2019/… Esas sayılı dosyası ile davalı aleyhine icra takibi başlatıldığını, davalı / borçlu şirketin takibe kötü niyetli olarak itiraz etmesi sebebiyle takibin durdurulduğunu beyan ederek …. İcra Müdürlüğü’nün 2019/… Esas sayılı dosyasına yapılan itirazın iptaline, takibin devamına, davalının %20’den az olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine, yargılama gideri ve vekalet ücretinin davalı tarafa yükletilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP:
Davalı vekili cevap dilekçesinde; … İcra Müdürlüğü’nün 2019/… Esas sayılı dosyasından ödeme emrinin davalı borçlunun yasal yerleşim yeri olan … Mah. … Sk. No:… Ankara adresine çıkartılmış olmasına rağmen davacı tarafça arabuluculuk başvurusunda … Köyü … Sk. … Ankara adresinin gösterildiğini, arabulucu tarafından bu adrese gönderilen davet mektubunun davalıya teslim edilemeyerek iade edildiğini, telefonla da kendisine bilgi verilmediğini, bu nedenle davalının ilk oturuma mazeretsiz katılmasından söz edilemeyeceğini, davacı şirkete 14/08/2018 tarihinde teslim edilen … takip numaralı kargolardan içerisinde 13.680.00-TL kitap olan 4 ve 5 numaralı kolilerin davacı tarafından kaybedildiğini, kargoların davalı tarafından, Balıkesir’in … ilçesindeki fuarda açılan kitap standına teslim edilmek üzere davacının … Cebesi Şubesine teslim edildiğini, kaybolan koliler için davacı şirket ile çok kez sözlü olarak görüşüldüğünü, sonrasında 24/06/2019 tarihinde aynı şubeye verilen sevk irsaliyesi ekli 21/06/2019 tarihli dilekçeyle kayıp olan ürün/kitap bedeli olan 13.680,00-TL’nin ödenmesi talep edildiğini, davacı şirket tarafından davalı şirketin zararını tazmin etmediğini ve başvurusuna cevap verilmediğini, davacının davalıdan talep ettiği davaya konu olan alacağını kabul etmemekle birlikte, davacının itirazın iptali talebinde haklı olduğunun kabulüne karar verilmesi halinde, davalının davacıdan 13.680,00-TL alacağı bulunması nedeniyle takas talebinde bulundukların ve takas nedeniyle davanın reddine karar verilmesini, davacının %20 kötü niyet tazminatına hükmedilmesini, yargılama giderlerinin de davacı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER:
… İcra Müdürlüğü’nün 2019/… Esas sayılı dosyasının dosyamız arasında olduğu görüldü.
Davacı vekilinin dava dilekçesi ekinde arabuluculuk son tutanağının bir suretinin sunulmuş olduğu görüldü.
Davacı vekilinin 05/08/2021 tarihli delil dilekçesinin dosyada olduğu görüldü.
Davalı vekilinin cevap dilekçesi ekinde taraflar arasında imzalanan 11/06/2019 ve 15/03/2018 tarihli Kargo Sözleşmelerinin fotokopisini, davalı tarafından davacı şirkete verilen 21/06/2019 tarihli dilekçenin fotokopisini, 24/06/2019 tarihli dilekçe ve irsaliyenin davacı şirketin … Şubesi tarafından teslim alındığına dair yazı fotokopisini sunmuş olduğu görüldü.
Mahkememizin 15/12/2021 tarihli celsesinin 6 numaralı ara kararı ile dosyanın 3 kişilik bilirkişi heyetine tevdi ile tarafların iddia ve savunmaları, dosyadaki tüm deliller hep birlikte değerlendirilmek suretiyle, tarafları ticari defterleri üzerinde inceleme yapılarak davalının takas iddiasının yerinde olup olmadığı, davacının davalıdan alacaklı olup olmadığı, alacaklı ise miktarı ve ferilerinin hesaplanarak rapor tanzim edilmesine karar verildiği, bilirkişi heyetinin 29/06/2022 tarihli raporunda sonuç ve özet olarak;
“Davacı tarafa ait tutulması zorunlu olan 2018 ve 2019 yılları Yevmiye, Defter-i Kebir ve Envanter defterlerinin açılış tasdikinin yasal süresi içerisinde yaptırılmış olduğu, davacı defterlerinin sahibinin lehine delil vasfının bulunduğu,
Davacının dava konusu asıl alacak oranında alacaklı olduğu, bu alacağa icra takip tarihi itibariyle faiz talebindi bulunulabileceği,
Tespit edilen alacak tutarı üzerinden icra inkar tazminatı talep etme şartlarının da oluştuğu,” yönünde görüş ve kanaat bildirdikleri görüldü.
Bilirkişi raporunun taraf vekillerine usulüne uygun tebligat ile tebliğ edildiği görüldü.
Davacı vekilinin 07/07/2022 ve 18/07/2022 tarihli bilirkişi raporuna karşı beyan ve itiraz dilekçelerinin dosyada olduğu görüldü.
Davalı vekilinin 14/07/2022 tarihli bilirkişi raporuna karşı beyan dilekçesinin dosyada olduğu görüldü.
GEREKÇE:
Dava; kargo sözleşmesinden kaynaklanan fatura alacağının tahsili amacıyla başlatılan icra takibine yapılan itirazın iptali talebine ilişkindir.
Celp olunan … İcra Müdürlüğünün 2019/… Esas sayılı dosyasının tetkikinden; alacaklı … ANONİM ŞİRKETİ tarafından borçlu … LİMİTED ŞİRKETİ aleyhine 5.719,52-TL asıl alacak üzerinden icra takibi başlatıldığı, borçluya gönderilen ödeme emrinin 02/12/2019 tarihinde tebliğ edildiği, borçlunun 10/12/2019 tarihli itiraz dilekçesinin dosyada olduğu görüldü.
HMK’nun 114/1-h maddesi gereğince, davacının dava açmakta hukuki yararının bulunması dava şartı olup yargılamanın her aşamasında mahkemece resen dikkate alınabileceği gibi taraflarca da ileri sürülebilir.
Hukuki yarar, mahkemeden hukuksal korunma istemi ile bir dava açılabilemesi için, bu davayı açmakta veya hukuki korunma istemekte, ” hukuki ve meşru” , “doğrudan ve kişisel” ve “doğmuş ve güncel” haklı bir yararın bulunmasıdır.
Somut olayda; dosyamıza getirtilen …. İcra Müdürlüğü’nün 2019/… Esas sayılı dosyasının aslının incelenmesinde; davacı tarafından davalı aleyhine 5.719,52-TL asıl alacak üzerinden icra takibi başlatıldığı, borçluya gönderilen ödeme emrinin borçluya 02/12/2019 tarihinde tebliğ edildiği, borçlu şirket yetkilisi tarafından icra takibine 10/12/2019 tarihinde … Nöbetçi İcra Müdürlüğü aracılığıyla itiraz dilekçesini sunduğu, … İcra Müdürlüğü’nün 10/12/2019 tarih 2019/… Muh. Sayılı yazısı ile itiraz dilekçesini sehven …. İcra Müdürlüğü’ne gönderdiği, …. İcra Müdürlüğü’nün itiraz dilekçesini 13/01/2020 tarih 2020/… Muh. Sayılı yazısı ile …. İcra Müdürlüğü’ne gönderdiği, …. İcra Müdürlüğü’nün 10/12/2020 tarihli Karar Tensip Tutanağında “Borçlu şirket yetkilisinin göndermiş olduğu itiraz dilekçesi ve ekleri incelendi, Sehven … İcra Müdürlüğüne gönderilen itiraz dilekçesinin gönderim tarihi ve ödeme emrinin tebliğ tarihi incelendiğinde borcu itirazın süresinde olmadığı anlaşılmakla, itiraz talebinin reddine takibin devamına” şeklinde karar verildiği, mahkememizce icra dosyasının yapılan tetkikinde itirazın 7 günlük sürede yapılmadığı ve İİK 62. Md gereği ” İtiraz etmek istiyen borçlu, itirazını, ödeme emrinin tebliği tarihinden itibaren yedi gün içinde dilekçe ile veya sözlü olarak icra dairesine bildirmeye mecburdur. ” hükmü amir olup takibin durmayacağı ve devam edeceği tespit edilmiş olup icra takibinin durmadığı görülmüş olup davacının dava açmakta hukuki yararı olmadığı anlaşılmıştır.
Hukuki yarar, dava şartlarından olup (HMK 114), davacının dava açmakta hukuken korunmaya değer bir yararının bulunması gerekir. Davada davacının hukuki yararının bulunup bulunmadığı, mahkemece, davanın her aşamasında kendiliğinden araştırılacak hususlardandır. O halde davalı şirket yönünden itirazın iptali isteminin hukuki yararı bulunmadığı anlaşılmakla; davanın HMK’nun 114/1-h ve 115/2 maddeleri uyarınca hukuki yarar yokluğundan usulden reddine dair karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HUAK 18/A-11. fıkrası ;”Taraflardan birinin geçerli bir mazeret göstermeksizin ilk toplantıya katılmaması sebebiyle arabuluculuk faaliyetinin sona ermesi durumunda toplantıya katılmayan taraf, son tutanakta belirtilir ve bu taraf davada kısmen veya tamamen haklı çıksa bile yargılama giderinin tamamından sorumlu tutulur. Ayrıca bu taraf lehine vekâlet ücretine hükmedilmez. (…)” ve (14). Fıkrası: ” Bu madde uyarınca arabuluculuk bürosu tarafından yapılması gereken zaruri giderler; arabuluculuk faaliyeti sonunda anlaşmaya varılması hâlinde anlaşma uyarınca taraflarca ödenmek, anlaşmaya varılamaması hâlinde ise ileride haksız çıkacak taraftan tahsil olunmak üzere Adalet Bakanlığı bütçesinden karşılanır.” hükümleri gereğince arabuluculuk gideri olarak Arabuluculuk Dava Şartı Dosya No:2020/… sayılı dosyasından arabulucuya 1.320,00-TL tarife bedeli üzerinden ödeme yapıldığı, davalının arabuluculuk oturumuna katılmamış olduğu gözetilerek; davalı aleyhine arabulucuk ücretine hükmedilmesi gerektiği anlaşılmış ve aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda izah edilen gerekçeye istinaden;
1-Davanın HMK’nun 114/1-h ve 115/2 maddeleri uyarınca hukuki yarar yokluğundan USULDEN REDDİNE,
2-Şartları oluşmadığından davacı aleyhine kötü niyet tazminat takdirine yer olmadığına,
3-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 80,70-TL karar harcının peşin alınan 69,08-TL harçtan mahsubu ile eksik kalan 11,62-TL harcın davacıdan alınarak hazineye irad kaydına,
4-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına,
5-Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereği hesap ve takdir olunan 5.719,52-TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalıya verilmesine,
6-Artan Gider Avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
7-Zorunlu arabuluculuk başvurusu nedeniyle devletçe karşılanan 1.320,00-TL arabuluculuk ücretinin davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı miktar itibariyle istinaf sınırı altında kaldığından KESİN olarak verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 02/11/2022

Katip …
¸e-imza

Hakim …
¸e-imza