Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 19. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/415 E. 2022/399 K. 23.05.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
19. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/415 Esas
KARAR NO : 2022/399
DAVA : İtirazın İptali
DAVA TARİHİ : 14/07/2021
KARAR TARİHİ : 23/05/2022

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili vermiş olduğu dava dilekçesinde özetle; taraflar arasında kumaş alım sözleşmesi akdedildiğini, sözleşmeye göre davalıya kumaş
verildiğini, ancak davalının ödemelerini geç yaptığı bu nedenle sözleşmenin 5. Maddesi gereği
vade farkı doğduğunu, davalının vade farkı faturalarına itiraz ettiği, bu nedenle davalı
aleyhine …. İcra Müdürlüğü’nün 2021/… Esas sayılı dosyasıyla icra takibi
başlatıldığını, davalı tarafa ödeme emri usulüne uygun olarak tebliğ
edilmesine rağmen icra dosyasına herhangi bir ödemede bulunmadığı gibi mesnetsiz ve
hukuka aykırı iddialarla takibi geciktirmek amacıyla icra dosyasındaki borca, faize ve
tüm ferilerine kötü niyetle itiraz ettiğini beyanlarla …. İcra Dairesi 2021/… Esas sayılı icra dosyasına yapılan haksız
itirazın kaldırılmasına, davalının kötü niyetli olarak icra takibine itirazı nedeniyle, en az %20
İcra inkar tazminatına mahkum edilmesine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalıya yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalıya usulüne uygun tebligat yapılmış olmasına rağmen süresinde davaya cevap vermemiştir. Davalı vekilince süresinde sunulmayan cevap dilekçesinde özetle; davacının, icra takibine, dayanak herhangi bir fatura ve yahut belgeyi koymadığını ve taraflarına da tebliğ etmediğini, müvekkili şirket ile davacı arasında kumaş alım satıma dayalı ticari bir ilişki kurulduğunu, taraflar arasındaki satım ilişkisinin yazılı bir sözleşmeye dayanmayıp sözlü bir şekilde kurulduğunu, müvekkili şirketin, davacıdan satın almış olduğu kumaşlara istinaden düzenlenen faturaların bedellerini davacıya tam ve eksiksiz ödediğini, müvekkili şirket ile davacı arasında akdedilmiş olan herhangi bir yazılı sözleşme bulunmadığı gibi, davacının dava dilekçesi ekinde dosyaya ibraz etmiş olduğu sözleşmede yer alan imzaların müvekkili şirket temsilcisine de ait olmadığını, imzayı ayrıca ve açıkça inkar ettiklerini mahkeme dosyası üzerinden imza incelemesi yapılmasını talep ettiklerini, davacının vade farkı talep hakkı bulunmadığını, haksız ve hukuki dayanaktan yoksun olarak düzenlenmiş olan vade farkı faturalarını kabul etmediklerini, dava konusu alacak likit ve belirli olmadığından davacı şirketin icra inkar tazminatı talebinin reddi gerektiğini, davacı aleyhine kötü niyet tazminatına hükmedilmesi gerektiğini beyanlarla açılan davanın reddini talep etmiştir.
DELİLLER:
Dosya kapsamındaki dava dilekçesi ve ekleri, Arabuluculuk Son Tutanağı, …. İcra Müdürlüğü’nün 2021/… Esas sayılı takip dosyası, … Noterliği’nin 10/11/2020 tarih … yevmiye numaralı ihtarnamesi ve tebliğ şerhi, 07/05/2020 tarihli satış sözleşmesi, bilirkişi raporu ve dosyanın tümü hep birlikte incelenmiştir.
…. İcra Müdürlüğü’nün 2021/… takip sayılı icra dosyasının incelenmesinde, davacı tarafından davalı aleyhine 5.408,14.-TL tutarındaki toplam alacak üzerinden icra takibi yapıldığı, davalının itirazı üzerine takibin durduğu, itirazın süresinde ve usulüne uygun yapıldığı, buna göre davanın, İİK.67/1 maddesinde yazılı 1 yıllık hak düşürücü süre içerisinde açıldığı anlaşılmıştır.
Alacak, faturaya dayanmakta olup, taraflar tacir olduğundan ticari defterleri üzerinde inceleme yapılarak rapor alınması cihetine gidilmiştir.
Mahkememizce yapılan bilirkişi incelemesi sonrası düzenlenen 11/02/2022 tarihli bilirkişi raporunda sonuç ve özetle;
“Taraflar arasında 07.05.2020 tarihinde satış sözleşmesi akdedildiği, bu sözleşmede ödeme
şeklinin 90 gün olduğu, geç ödemede aylık %10 vade farkı uygulanacağının belirlendiği,
sözleşmenin alıcı adına … … satıcı adına … tarafından imzalandığı, sözleşme hükümlerine göre; davacı şirket vade farkı talebinin yerinde olduğu, yapılan hesaplamalarda davacının davalıya düzenlemesi gereken toplam KDV dahil vade
farkı faturasının 11.331,33.-TL %8 KDV ile birlikte 12.237,84.-TL olacağı, ancak davacının
KDV dahil 4.989,60.-TL fatura düzenlediği, bu nedenle davacının talep ettiği, tutarın geçerli
Olacağı, davacı şirketin 2020 takvim yılına ait kanuni defterlerinin; HMK’nun 222/2 maddesi
hükümlerine göre delil teşkil ettiği, davacı ticari defterleri ile dava konusu muhasebe hesap ve kayıtlarına göre; davacının
davalıdan ödeme emri tarihinde, 4.989,57.-TL alacağının olduğu, davalı tarafından edilen
itirazın, 4.989,57.-TL asıl alacak 398,62.-TL faiz olmak üzere toplam 5.388,19.-TL üzerinden
iptali…” şeklinde görüş ve kanaat bildirmiştir.
Bilirkişi raporu taraf vekillerine ayrı ayrı tebliğ edilmiştir.
Davalı vekili 09/03/2022 tarihli dilekçesiyle bilirkişi raporuna itirazlarını içeren dilekçesini dosyaya ibraz etmiştir.
GEREKÇE:
Dava, vade farkı alacağından kaynaklı düzenlenen faturadan kaynaklanan alacağın tahsili amacıyla başlatılan ilamsız icra takibine yapılan itirazın iptali ve icra inkar tazminatı istemine ilişkindir.
Somut uyuşmazlığın davacı tarafından davalı adına düzenlenen vade farkı faturası ve vade
farkı faturası üzerinden talep edilen reeskont faizinin yerinde olup olmadığı hususlarında
olduğu görülmüştür.
Taraflar arasında 07.05.2020 tarihinde satış sözleşmesi akdedildiği, bu sözleşmede ödeme şeklinin 90 gün olduğu, geç ödemede aylık %10 vade farkı uygulanacağının belirlendiği, alıcı adına … … satıcı adına … tarafından imzalandığı tespit edilmiştir.
Tüm dosya kapsamı birlikte incelendiğinde, ticari defterlerin kanıt olması, bu defterlerin Türk Ticaret Kanunu’nun öngördüğü şartlar içinde tacirin lehinde veya aleyhinde olarak kullanılması ve ticari bir uyuşmazlığında hükme esas teşkil etmesidir. Böylelikle, ticari bir uyuşmazlıkta ticari defter kaydı, uyuşmazlığın çözümünde yazılı bir kanıt aracıdır. Tacirin tuttuğu bütün defterlerdeki kayıtların birbirine uygun olması; birbirini tutması ve doğrulaması şarttır. Bir ticari ilişki ve bu ilişkiden kaynaklı alacağın olduğunu iddia eden taraf yazılı belgeler ile ispat etmesi gereklidir. İspatın konusu, ispat yükünün kimde olduğu ve ispat vasıtalarının neler olduğu HMK 187,190 ve 200. Maddeleri ayrıca HMK Madde 222 de Ticari defterlerinin ibrazı ve delil olması açısından ilgili düzenlemeler mevcuttur.
Taraflar arasında akdedilen sözleşme hükümlerine aykırı davranılması sonucu davacı şirket tarafından davalı şirkete Beyoğlu 27. Noterliği, 10.11.2020 Tarih 14502
Yevmiye numaralı ihtarnamenin keşide edildiği, bu ihtarname ile mal satışından kaynaklanan fatura bakiyesinin
25.586,22.-TL olduğu ve sözleşmeden doğan vade farkı faturaları nedeniyle 4.989,60.-TL
olmak üzere toplam 30.575,82.-TL nin ihtarname tebliğ tarihi itibariyle 3 iş günü içerisinde
ödenmesini ihtar ettiği, ihtarnamenin davalı şirkete 10.11.2020 tarihinde tebliğ edildiği anlaşılmıştır.
Mahkememizce yapılan tüm yargılamalar neticesinde, taraf iddia ve savunmaları, takip dosyası, alınan bilirkişi raporu ve tüm dosya içeriğine göre, …. İcra Müdürlüğü’nün 2021/… takip sayılı icra dosyası davacı tarafından davalı aleyhine 5.408,14.-TL tutarındaki toplam alacak üzerinden icra takibi yapıldığı, her ne kadar davalının itirazı üzerine takibin durmasına karar verilmiş ise de; taraflar arasında kumaş alım satımına ilişkin ticari bir ilişkinin bulunduğu ihtilaf konusu olmayıp mahkememizce taraflar arasında 07/05/2020 tarihinde yazılı bir sözleşmenin akdedildiği ve bu sözleşme gereğince ödeme
şeklinin 90 gün olduğu, geç ödemede aylık %10 vade farkı uygulanacağının belirlendiği görülmüş, sözleşmenin varlığı hususunda mahkememize tam kanaat gelmiştir.
Davalı vekilince süresinde sunulmayan cevap dilekçesinde sözleşmenin yetkili olmayan kişilerce imzalandığı itirazı takibe itiraz dilekçesi ve cevap dilekçesinde ileri sürülmediğinden savunmanın genişletilmesi yasağı kapsamında değerlendirilerek itirazlara ilişkin değerlendirme yapılmamıştır.
Bu doğrultuda davalı taraf her ne kadar herhangi bir borcunun bulunmadığını beyan etmiş ise de; anılan ve kesilen dava ve takip konusu faturaların davacı şirket kayıtlarında bulunduğu, davacı tarafından davalıya 100.741,85.-TL fatura düzenlendiği, bu fatura tarihinin 27/05/2020 tarihinde olduğu vadenin son tarihinin 24/08/2020 olduğu ve davalı tarafından 03.09.2020 Tarih 25.000,00.-TL ile 10 gün 15.09.2020 Tarih 25.000,00.-TL ile 22 gün , 15.10.2020 Tarih 25.000,00.-TL ile 52 gün, 16.11.2020 Tarih 25.586,25.-TL yapılan ödeme ile 84 gün
gecikmeli olarak ödendiği görülmüştür.
Yapılan ödemeler konusunda taraf defterlerinde mutabakat bulunduğu saptanmıştır. Yapılan bu ödemelerin geç ödemede aylık %10 vade farkı uygulanacağı taraflar arasında akdedilmiş olup davacının davalıdan 4.989,57.-TL alacağının bulunduğu ve davalıya ihtarnamenin tebliği ile temerrüdün oluştuğu, bu doğrultuda 398,62.-TL işlemiş faiz talep edebileceği kanaatine varılarak, bu haliyle davalı borçlunun takibe haksız olarak itiraz ederek takibin durmasına sebebiyet verdiği kanaatine varılmış kaldı ki aksinin davalı tarafından ispat edilemediği anlaşılmakla açılan davanın kısmen kabulüne, alacak miktarı likit olmakla asıl alacağın %20’si oranındaki icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine, karar vermek gerekmiş aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HUAK 18/A-(13) ve (14). Fıkrası hükümleri gereğince arabuluculuk gideri olarak Arabuluculuk Dava Şartı Dosya No: 2021/… Sayılı dosyasından arabulucu olarak atanan … ekte sunulan 1.320,00.-TL tarife bedeli üzerinden kesilen Serbest Meslek Makbuzu doğrultusunda ödeme yapıldığı tespit edilerek, davanın kısmen kabulüne karar verildiği de dikkate alınarak taraflar aleyhine arabulucuk giderlerinin de yükletilmesi gerektiği anlaşılmıştır.
HÜKÜM: Yukarıda izah edilen gerekçeye istinaden;
1-Davanın KISMEN KABULÜ ile ,
Davalı tarafından …. İcra Müdürlüğü’nün 2021/… Esas sayılı takip dosyasına yapılan itirazın kısmen iptali ile ;
Takibin 4.989,57 .-TL asıl alacak, 398,62 -TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 5.388,19. -TL üzerinden takip talepnamesindeki şartlarla devamına,
Asıl alacağın %20’si oranındaki icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Fazlaya ilişkin istemin reddine,
2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 368,06.-TL Karar ve İlam Harcından, peşin harç olan 119,40.-TL’nin (27,04.-TL’si icra dosyasından) mahsup edilerek eksik kalan 248,66.-TL harcın davalıdan alınarak hazineye irad kaydına,
3-5.100,00.-TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-19,95.-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
5-Davacı tarafından yapılan bir bilirkişi ücreti 900,00.-TL, 59,30.-TL başvuru harcı, 8,50.-TL vekalet harcı, 119,40.-TL peşin harç olmak üzere toplam 1.087,2‬0.-TL yargılama giderinin rev ve kabul oranına göre taktiren 1.082,85.-TL’sinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, bakiye gider avansının davacı üzerinde bırakılmasına,
6-Davalı tarafından yapılan 43,25.-TL yargılama giderinin 11,72.-TL’sinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine, bakiye gider avansının davacı üzerinde bırakılmasına,
7-Zorunlu arabuluculuk başvurusu nedeniyle devletçe karşılanan 1.320,00.-TL arabuluculuk ücretinin davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
8-Karar kesinleştiğinde yatırılan ancak kullanılmayan gider avansının yatıranlara iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzlerine karşı, istinaf sınırı altında kaldığından kesin olarak verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.23/05/2022

Katip … Hakim …
¸e-imzalıdır ¸e-imzalıdır