Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 19. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/414 E. 2023/121 K. 20.02.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
19. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/414 Esas
KARAR NO : 2023/121
DAVA : İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 14/07/2021
KARAR TARİHİ : 20/02/2023

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA:
Davacı vekili dava dilekçesinde; Davalı … Ltd. Şti. ile dilekçe ekinde verdiği (imza tarihi olarak 17/12/2012 tarihi olan ve davacı tarafın imza kaşesi olup olmadığı belli olmayan) tarihli Yetkili Servis Sözleşmesi imzaladığını, davacı firmanın bu sözleşmeden kaynaklanan mal teslimlerini yaptığını ve sair hizmetler sağladığını ve bunlara ilişkin faturaları davalıya teslim ettiğini, davacı şirketin alacağının taraflar arasındaki ticari ilişki nedeniyle alacağın tahsiline ilişkin olduğunun belirtildiğini, davalının ilgili borcu ödememesi üzerine 27/09/2019 tarihli avukat mektubu ile borçlu tebliğ tarihi 11/10/2019 olarak temerrüde düşürülmüş, bakiye 95.488,43 TL ödememesi üzerine cari hesap bakiyesi olan 95.488,43 TL alacağına karşılık ….İcra Müdürlüğünün 2020/… E. Sayılı icra dosyası ile ile icra takibine geçildiğini, davalının takibe konu borca kötü niyetli olarak itiraz ettiğini, 19/02/2021 tarihinde arabuluculuk toplantısında “Anlaşmama” olarak tutanak düzenlendiğini, bu tutanağını ibraz ettiğini belirterek, davalının 95.488.43 TL asıl alacak ve 12.850,39 TL işlemiş faiz olmak üzere 108.338.82 TL’lik kısma yapılan itirazın iptali ile borçlu tarafın temerrüde düşürüldüğü tarih olan 11/10/2019 tarihinden itibaren işleyecek reeskont avans faiz ile takibin devamına, davalı yanın %20 den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkum edilmesine, yargılama ve vekalet ücretinin de davalı yan üzerine bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP:
Davalı vekili cevap dilekçesinde;davacı tarafın imzasını taşımayan sözleşme ve eklerinin taraflar arasındaki hukuki bir bağlayıcılığı olmadığını, azami beş yıl belirlenen servis hizmet süresinin sona erdiğini, esasen işbu davanın açılma sebebinin davacı şirketin 674 sayılı kanun hükmünde kararname ve CMK 133/1 maddesi kapsamında … tarafından el konulması ve … yetkililerinin kayyum olarak atanması nedeni ile davacı şirket ile davalı şirket arasında önceki dönemlere ilişkin ve teamül oluşturan tarafların kabullerinin yazışmalarının hiç dikkate alınmaksızın sadece davacı şirket kayıtları, faturalar dikkate alınarak borç hesaplama yoluna gidilmesi olduğunu, oysa; davacı şirket ile müvekkili arasında iki ayrı cari hesap tutulduğunu, birisinin müşteriye garanti kapsamında bedelsiz parça ve mal değişimine ilişkin hesapların tutulduğunu, … hesap kodlu malzeme cari hesap, diğerinin ise verilen servis hizmetine ilişkin … hesap kodlu servis cari hesabı olduğunu, malzeme cari hesabının müvekkili davalı şirketin davacı şirket tarafından faturalanan ancak garanti kapsamında bedelsiz gerçekleştirilen servis ve parça değişimine ilişkin faturalara iade faturası kesilmiş ise de davacı şirketin önceki yetkililerinin buna gerek olmadığını, bu faturaların ayrı bir cari hesap içerisinde tutulduğundan garanti kapsamındaki bu faturalara ilişkin alacak söz konusu olmayacağından iade faturalarını geri gönderdiğini, dava dilekçesinin ekinde sunulan cari hesap ekstrelerinin son sütununun karartılarak sunulmuş olmasının, müvekkili tarafından yapılan ödemelerin gösterilmemesinin de anlaşılamadığını, dosyanın yetkili … Ticaret Mahkemesi’ne gönderilmesini, mahkeme aksi kanaatte ise davanın esasına girilecek ise davalı müvekkili aleyhine haksız ve hukuki dayanaktan yoksun açılan davanın reddi ile yargılama giderleri ile avukatlık ücretinin davacı tarafa yüklenilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER:
Tarafların ticaret sicil kayıtları incelenmiştir.
27/03/2022 tarihinde SMMM bilirkişisi tarafından bilirkişi kök, 13/10/2022 tarihinde ise bilirkişi ek raporu alınmıştır.
İzmir Nöbetçi Asliye Ticaret Mahkemesi yordamı ile 19/08/2022 tarihinde bilirkişi raporu alınmıştır.
GEREKÇE:
Dava; … İcra Müdürlüğü’nün 2020/… esas sayılı takip dosyasına ilişkin itirazın iptali istemine ilişkindir.
İcra İflas Kanunu’nun 67. maddesine göre takip talebine itiraz edilen alacaklı, itirazın tebliği tarihinden itibaren bir sene içinde mahkemeye başvurarak, genel hükümler dairesinde alacağının varlığını ispat suretiyle itirazın iptalini dava edebilir. Bu davada borçlunun itirazının haksızlığına karar verilirse borçlu; takibinde haksız ve kötü niyetli görülürse alacaklı; diğer tarafın talebi üzerine iki tarafın durumuna, davanın ve hükmolunan şeyin tahammülüne göre, red veya hükmolunan meblağın yüzde yirmisinden aşağı olmamak üzere, uygun bir tazminatla mahkûm edilir.
İtirazın iptali davalarında dava konusu farklı sebeplere dayanabileceği için görev ve yetki hususu, dava konusunun niteliğine göre HMK ve özel kanunlar çerçevesinde gözetilmesi gerekir.
İtirazın iptali davaları, icra takibine bağlı davalar olup, takibe dayanak belgelere bağlı olarak yargılama yapılır. Yargıtay HGK’nun 11/02/2020 tarih, 2017/19-2076 E. ve 2020/117 K. sayılı ilamında belirtildiği üzere itirazın iptali davaları icra takibine bağlı davalardır. Alacağın varlığının genel hükümlere göre ispatlanması imkânı, takip talebinde yer alan borç sebebinden ve takip dayanağından uzaklaşmak anlamında düşünülmemelidir. Burada sadece icra mahkemesinin dar yetkisi nedeniyle inceleyemediği delillerin genel mahkemede serbestçe ancak borca bağlı olarak ileri sürülmesi olanağının varlığı söz konusu olmaktadır. Bu sebeple itirazın iptali davalarında alacaklı, takipte dayanmadığı belgeler dışındaki başka belgelere dayanamaz. Bu davaların konusu, icra takibine konu alacağın varlığıdır. Bu yönüyle itirazın iptali davalarının alacak davalarından farklı bir yönü bulunmamaktadır.
Davacı alacaklı yararına icra inkar tazminatına hükmedilebilmesi için davalı borçlunun itirazında haksız olması ve alacağın likit olması gerekir. Alacağın likit olmasından kasıt, alacağın belirlenebilir olmasıdır. Bunun yanında davalı borçlu yararına icra inkâr tazminatına hükmedilebilmesi için alacaklının takibinde haksız olması ve kötü niyetli olması gerekir.
Dava konusu takip dosyasının incelenmesinde takibin usul ve yasaya uygun olduğu, itirazın ve işbu davanın süresinde olduğu anlaşılmıştır. Takip fatura alacağına dayanmaktadır. Taraflar arasında 17/12/2012 tarihli yetkili servis sözleşmesi bulunmaktadır. Taraflar arasındaki yazılı sözleşmeye göre İstanbul Mahkemeleri ve İcra Dairelerinin yetkili olacağına ilişkin yetki sözleşmesi yapıldığı anlaşılmıştır. Bu kapsamda davalının yetki itirazı yerinde değildir.
Tarafların ticari defter ve kayıtları alanında uzman bilirkişi tarafından incelenmiştir. Taraflar arasındaki ticari ilişkiye ilişkin 2 farklı cari hesap kaydı bulunduğu tespit edilmiştir. Davacının ticari defterlerine göre davalıdan 95.488,43-TL alacaklı olduğu, davalının ticari defterlerine göre davacıya 100.103,68-TL borçlu olduğu anlaşılmıştır. Her ne kadar davalı taraf 2 ayrı hesap ilişkisi sebebi ile … bölgesindeki yetkili servisi garanti kapsamında yaptığı iş ve işlemlere ilişkin ticari kayıtları sözleşmeye uygun olmaması sebebi ile kabul etmediğini beyan etse de ; dosya kapsamındaki bilgi ve belgelerin incelenmesinde davacı tarafından düzenlenen faturalara davalının süresi içinde herhangi bir itirazda bulunmaması ve davalı tarafın kendi kayıtlarına göre davacıya daha fazla borcu olduğu gözetildiğinde faturaların sözleşmeye uygun olmadığı itirazı mahkememizce kabul edilmemiştir.
Davacı taraf takipten önce davalı tarafa borcun ödenmesi konusunda yazılı ihtarname göndererek davalıyı temerrüte düşürmüştür. TBK md 117’ye göre Alacaklının borçluyu temerrüte düşürmesi için resmi yazılı şekil şartı aranmamış, alacaklı tarafından yapılan usulüne uygun bir bildirim yeterli görülmüştür. Somut olayda da davacının davalıya takipten önce bildirimde bulunduğu sabit olup, mahkememizce takipten önce davalının temerrüte uğradığı kabul edilmiştir. Davacının temerrüt sebebi ile talep edebileceği işlemiş faiz miktarı 11.923,89-TL’dir.
Davacı davalı dilekçesinde 12.850,39-TL işlemiş faiz alacağı talep etmiştir. Davacıya takip talebindeki işlemiş faiz ile dava dilekçesindeki talebin farklılığının açıklanması istenildiğinde sehven maddi hata yapıldığı mahkememize bildirilmiştir. Taleplerin ve dosya içindeki bilgi ve belgelerin incelenmesinde işlemiş faize ilişkin talep edilen miktarlarda maddi hata yapıldığına dair bir kanaate varılamamıştır. Bu sebeple takip dosyasındaki talep ile bağlı kalınarak 95.488,43-TL asıl alacak ve 11.849,85-TL işlemiş faiz alacağı üzerinden karar verilmiştir. Davacının takipteki miktar kadar alacaklı olduğu, davanın reddedilen kısmının dava açarken talep edilen takip fazlası miktara ilişkin olduğu gözetilerek alacak likit olduğundan davacının icra inkar tazminatı talebi kabul edilmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda izah edilen gerekçeye istinaden;
1-Davanın KISMEN KABUL KISMEN REDDİNE,
2-…. İcra Müdürlüğü’nün 2020/… Esas sayılı takip dosyasında davalı borçlunun yapmış olduğu itirazın iptaline; takibin 95.488,43 TL asıl alacak ve 11.849,85 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 107.338,28 TL üzerinden yıllık reeskont avans faiziyle birlikte devamına, fazlaya ilişkin talebin reddine,
3-21.467,66 TL icra inkâr tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Harçlar kanunu gereğince alınması gereken 7.332,28-TL harcın davalıdan alınarak hazineye irad kaydına,
5-Davacı tarafından yatırılması gereken harcın davacının harçtan muaf olması nedeni ile kamu üzerinde bırakılmasına,
6-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiginden A.A.Ü.T göre hesaplanan 17.101,00-TL nisbi vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
7-Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiginden A.A.Ü.T göre vekalet ücreti red edilen miktarı geçemeyeceğinden 1.000,54-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
8-Davacı tarafından yapılan; 1.000,00-TL Bilirkişi ücreti, 143,00-TL Tebligat, Posta ve diğer masraflar, olmak üzere toplam 1.143,00-TL yargılama giderinin kabul red oranı dikkate alınarak 1.132,44-TL lik kısmanın davalıdan alınarak davacıya verilmesine, bakiye yargılama giderinin ise Davacı üzerinde bırakılmasına,
9-Davalı tarafından yapılan; 1.000,00-TL Bilirkişi ücreti, 35,50-TL Tebligat, Posta ve diğer masraflar, olmak üzere toplam 1.035,50-TL yargılama giderinin kabul red oranı dikkate alınarak 9,64-TL lik kısmanın davacıdan alınarak davalıya verilmesine, bakiye yargılama giderinin ise davalı üzerinde bırakılmasına,
10-Zorunlu arabuluculuk başvurusu nedeniyle devletçe karşılanacak 1.320,00.-TL arabuluculuk ücretinin kabul red oranı dikkate alınarak 1.307,72-TL lik kısmının davalıdan alınarak hazineye irad kaydına, kalan 12,28 TL lik kısmın ise davacıdan tahsili ile hazineye irad kaydığna,
11-Fazla yatan ve sarf edilmeyen gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde iadesine,
Dair, davacı için kesin, davalı için kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde istinaf yolu (… Mahkemesine başvuru yolu) açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 20/02/2023

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır