Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 19. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/384 E. 2021/645 K. 16.09.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
19. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2021/384 Esas
KARAR NO:2021/645

DAVA:Şirketin İhyası
DAVA TARİHİ:15/12/2020
KARAR TARİHİ:16/09/2021

Mahkememizde görülmekte olan Şirketin İhyası davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı şirket aleyhine … 8. İş Mahkemesi nezdinde … Esas sayılı dosya ile 01.12.2008 tarihinde hizmet tespitine ilişkin dava açılarak davanın kabul edildiğini, mahkeme kararının davalı tarafından temyiz edildiğini ve Yargıtay 21.Hukuk Dairesi Başkanlığı’nın 2013/19353 esas 2014/17090 karar sayılı 11/09/2014 tarihli ilamı ile hükmün Onanmasına karar verilmiş olmakla hükmün, 11/09/2014 tarihinde kesinleştiğini, davacı tarafından bu kez tazminat alacaklarını nedeni ile … 24.İş Mahkemesi nezdinde açılan … Esas sayılı dosya da 27.10.2017 tarihinde karara çıktığını ve 14.02.2018 tarihinde kesinleştiğini, davalı şirket yetkililerinden biri olan … iş bu karara istinaden de 16.06.2015 tarihinde şirketi tasfiye sürecine soktuğunu, dava dilekçesi ekinde sunmuş oldukları … kayıtlarından da görüleceği üzere 16.06.2015 tarihinde tasfiye süreci başlamış 28.12.2018 tarihinde tasfiye sonu tescil işlemleri yapıldıktan sonra süre sonu olan 04.01.2019 tarihinde tasfiye tamamlanmış olduğunu, davalı şirket yetkilisinin aynı adreste çalışmaya devam ederek tasfiye sürecinde de davacı müvekkili ödeme yapacağım bahanesi ile beklettiğini ve bu süreçte icrai işlemlerin beklenti nedeniyle başlatılmadığını, bu kez icra takibi başlatılmak istendiğinde ise davalı şirketin aynı yerde aynı işi ve aynı personel ile farklı isim ile işlettiğinin tespit edildiğini ve şirketin de tasfiye sürecini tamamladığının görüldüğünü, davacıya ait hak ve alacakların tazmini nedeni ile icra takibi başlatabilmek ve gerekli işlemleri yapabilmek için şirketin tasfiyesinin gerekmekte olup mahkememiz nezdinde iş bu davaya açma yükümlülüğü doğduğunu belirterek açıklanan nedenler ile …’nde kayıtlı … Sicil No, … Mersis Nolu -Tasfiye Halindeki … Tük.Mal. San. Ve Tic. Ltd.Şti.’nin ihyasına karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkememizce yapılan yargılama neticesinde, mahkememizin … esas, … karar sayılı kararı ile ; ” Davacı tarafından … Ticaret Sicil Müdürlüğü aleyhine açılan davanın Kabülüne, bu sebeple halen İstanbul Ticaret Sicil Müdürlüğünün … sicil no ile kayıtlı bulunan ve sicilden terkin edilen Tasfiye halindeki … … … San . Ve Tic. Ltd. . Şti’nin … 8. İş Mahkemesinin … ve … 24. İş Mahkemesinin … E. Sayılı dosyası ile sınırlı olmak üzere ihyasına, Tasfiye memuru olarak şirket ortaklarından ortaklarında …’in TC:… tayinine, ” karar verilmiştir.
Kararın istinafı üzerine İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 13. Hukuk Dairesi’ nin 2021/758 Esas, 2021/810 Karar sayılı kararı ile; davacı dava dilekçesinde doğru hasım göstererek ticaret sicil müdürlüğü ile şirketin son tasfiye memuruna karşı dava açmış ise de, dava dilekçesinin kaydı sırasında ön büroca Uyap’a davalıların yanlış kaydedildiğinden, dava dilekçesinde davalı olarak yer almayan Ticaret İl Müdürlüğü ile esasen ihyası talep edilen şirket davalı olarak kaydedildiğinden, taraf teşkilinin dava şartı olup, doğru taraf kaydının yapılıp yapılmadığının (tarafların doğru gösterilip gösterilmediğinin) mahkemece resen kontrolü gerektiğinden, mahkemece dava dilekçesinin kaydı sırasında yapılan bu yanlışlık fark edilmediğinden ve gerekçeli kararda haklarında dava açılmamış olan Ticaret İl Müdürlüğü ile ihyası istenen şirket davalı gösterilmek suretiyle karar oluşturulduğundan, uyapta kayıtların düzeltilerek dava dilekçesinde davalı olarak gösterilen doğru hasımların kaydı yapılarak ve dava dilekçesinde davalı olarak gösterilenlere dava dilekçesi tebliği ile usul işlemleri tamamlanarak, toplanacak deliler sonucu hasıl olacak sonuca göre karar verilmesi gerektiğinden bahisle mahkememiz kararının kaldırılmasına karar verilerek dosya mahkememize gönderilmiş, dosyanın mahkememizin 2021/384 esasına kaydı yapılmıştır.
Mahkememizce İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 13. Hukuk Dairesi’ nin kararı doğrultusunda dava dilekçesi uyarınca Uyap sisteminde de gerekli düzeltmeler yapılmıştır.
…’ nden gelen yazı cevabı incelendiğinde, Tasfiye Halinde … … … San. ve Tic. Ltd’ nin tasfiyesinin sona erdiği 28.12.2018 tarihinde tescil edildiğinden sicil kaydının terkin olduğu anlaşılmıştır.
Dava, TTK’nın 547. madde gereğince ek tasfiye işlemleri için ticaret sicil kaydının ihyası talebine ilişkindir.
Bir şirket veya kooperatifin ihyası davasında davacı taraf, şirket ortaklarından herhangi biri, şirket veya kooperatifin en son yetkilileri, o şirkette veya kooperatifte daha önce çalışmış bulunan herhangi bir işçi, şirket veya kooperatiften alacağı bulunan herhangi bir gerçek veya tüzel kişi alacaklı, özetle hukuki menfaati bulunan herhangi bir kişi olabilir. Bu nedenle davacının aktif dava ehliyeti bulunduğu kabul edilmelidir.
6102 SY. TTK.nun 547/1.maddesi “Tasfiyenin kapanmasından sonra ek tasfiye işlemlerinin yapılmasının zorunlu olduğu anlaşılırsa, son tasfiye memurları, yönetim kurulu üyeleri, pay sahipleri veya alacaklılar, şirket merkezinin bulunduğu yerdeki asliye ticaret mahkemesinden, bu ek işlemler sonuçlandırılıncaya kadar, şirketin yeniden tescilini isteyebilirler.” hükmünü içermekte olup,
Somut olayda;İhyası istenen şirketin dava tarihi itibariyle Ticaret Sicilinde kayıtlı bulunan şirket merkezinin … / İstanbul olduğu ve mahkememizin yargı yetkisi içinde bulunduğu anlaşılmıştır. Uyuşmazlığın çözümünde HMK. 14/2. ve T.T.K.nun 547/1. maddesi hükmü gereğince mahkememiz kesin yetkilidir.
Alınan Ticaret Sicil Müdürlüğü yazısından ve şirket sicil dosyası kapsamından; ihyası istenilen şirketin tasfiye edilerek sicil kaydının terkin edildiği anlaşılmıştır.
Davacı tarafından açılmış olan iş dosyasının infazı nedeniyle davacının bu davayı açmakta hukuki yararının ve taraf olma ehliyetinin bulunduğu kabul edilmiştir.
Somut olayda, ihyası istenen şirketin tasfiye sonucunda ticaret sicilden kaydının silindiği, şirketin ticaret sicilden terkininden önce hakkında açılmış davanın bulunduğu, buna göre tasfiye işlemlerinin tamamlandığından bahsedilemeyeceği, ilgili davaların görülüp sonuçlandırılması ve verilen kararların infazı için şirketin ihyasının gerektiği anlaşılmaktadır.
Ticaret sicili müdürlükleri, ihya davalarında yasal hasım konumunda olduğundan, sicilden terkin işlemlerini yasa ve tüzük hükümlerine uygun yapmış olan sicil müdürlüğü yargılama giderlerinden sorumlu tutulamaz. Yargıtayın emsal kararları bu yöndedir (Yargıtay 11.Hukuk Dairesinin 2005/13309 E.2007/837 K. Sayılı kararı; Yargıtay11.Hukuk Dairesinin 2016 / 2926 Esas 2016 / 3585 Karar ve 04.04.2016 tarihli kararı). Ancak davalı tasfiye memuru yasal hasım olmamakla yargılama giderlerinden kural olarak sorumlu tutulmalıdır.
Dosyanın incelenmesinde, iş mahkemesinde kesinleşen mahkeme kararlarının infazı ve gereği yerine getirilemeden şirketin terkin edildiğinin anlaşılması nedeniyle ihya davasının açıldığı anlaşılmıştır. TTK.547/2 maddesi uyarınca ek tasfiye işlemleri için şirketin ihyası koşullarının oluşması, tasfiye memurunun iş davalarını bilebilecek konumda olması ve tasfiye sırasında tasfiyenin gereği gibi yapılmamasından sorumlu olması karşısında davalı tasfiye memuru aleyhine vekalet ücreti ve yargılama giderlerine hükmedilmiştir.
H Ü K Ü M : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere,
1-Davacı tarafından açılan davanın KABULÜ İLE, … sicil no ile kayıtlı bulunan Tasfiye halinde … … Şirketi’ nin TTK’nın 547. maddesi uyarınca İHYASINA,
2- Tasfiye memuru olarak TC: … kimlik numaralı …’in atanmasına, ücret taktirine yer olmadığına,
3-Kararın ticaret sicilinde tescil ve ilanına, ilan ve müzekkere masraflarının davacı tarafça karşılanmasına,
4-Alınması gereken 59,30 TL karar harcından, peşin alınan 54,40 TL harcın mahsubu ile bakiye 4,90 TL harcın davacıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
5- Yasal hasım olan Ticaret Sicil Memurluğunun yargılama gideri, ücreti vekalet ve harçtan sorumlu tutulmamasına,
6-Karar tarihi itibariyle AAÜT gereğince 4.080,00 TL vekalet ücretinin davalı Tasfiye Memuru …’ den alınarak davacıya verilmesine,
7- Davacı tarafından yapılan yargılama giderinin davacı üzerinde bırakılmasına,
8-Taraf vekillerince yatırılan gider avansından kullanılmayan kısmın , avansı yatıran tarafa karar kesinleştiğinde resen iadesine,
Dair, davacı vekili ile davacının yüzlerine karşı, kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde istinaf yolu (İstanbul Bölge Adliye Mahkemesine başvuru yolu) açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.16/09/2021

Başkan …
e-imzalıdır
Üye …
e-imzalıdır
Üye …
e-imzalıdır
Katip …
e-imzalıdır