Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 19. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/378 E. 2022/582 K. 28.09.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
19. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2021/378 Esas
KARAR NO:2022/582

DAVA:İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ:28/06/2021
KARAR TARİHİ:28/09/2022

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA:
Davacı vekili dava dilekçesinde; davacı şirketin ticari faaliyeti kapsamında … A.Ş. şirketine bağlı marketlerin (… Marketleri) …’ta bulunan bir kısım şubelerinde güvenlik sistemi kurulması işini yürütmekte olduğunu, … marketlerinin …’ta bulunan şubelerine güvenlik ekipmanlarının takılması ve güvenlik sistemin kurulması işi için davacı şirketin davalı ile anlaştığını, taraflar arasında sözlü olarak yapılan anlaşma gereğince davacı şirketin, güvenlik sistemi için gerekli malzemeleri İstanbul’dan kargo yoluyla ve cari ekstreleriyle birlikte davalıya gönderdiğini, malzemelerin ilgili market şubelerine kurulumunun davalı tarafından yapıldığını, davalı, yaptığı işi davacı şirkete hizmet bedeli olarak fatura ettiğini ve davacı şirketten kurulum hizmeti bedelini aldığını, davalının ilgili market şubelerinde kullandığı ürünlerin bedelini ise davacı şirketin … A.Ş.’ye fatura ettiğini, taraflar arasındaki anlaşmaya göre davalı, davacı şirketin kendisine gönderdiği malzemelerden kullanmadıklarını davacı şirkete iade etmesi gerektiğini, davalıdan kullanmadığı ürünleri iade etmesi istendiğinde ise davalının, elinde kalan ve davacı şirkete ait olan ürünleri iade etmekten kaçındığını, davacı şirketin iade edilmeyen mallar için fatura düzenleyerek davalıya gönderdiğini, davalının ise … 1. Noterliği’nin 08/07/2020 tarih … yevmiye numaralı ihtarnamesini keşide ederek faturaya konu herhangi bir mal almadığını bildirdiğini, davalıya gönderilen ürünlerin adedi, cinsi ve tutarı sevk irsaliyeleri, servis formları ve teslim tutanaklarıyla sabit olduğunu, taraflar arasında e-mail yazışmaları olduğunu, davacının davalı aleyhine fatura alacağının tahsili amacıyla …. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyası ile icra takibi başlattığını, davalının haksız itirazı üzerine icra takibinin durdurulduğunu, arabuluculuk görüşmelerinde de anlaşma sağlanamadığını beyan ederek davalının …. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyasına yapmış olduğu itirazın iptaline, davalı aleyhine dava konusu alacağın %20’sinden az olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine, yargılama gideri ve vekalet ücretinin davalıya yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP:
Davalıya usulüne uygun tebligat yapılmasına rağmen davaya süresi içerisinde cevap vermemiş olduğu görüldü.
DELİLLER:
…. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyasının dosyamız arasında olduğu görüldü.
Davacı vekilinin dava dilekçesi ekinde davalı şirket tarafından davalı adına düzenlenmiş 30/06/2020 tarihli 21.904,53-TL bedelli faturanın fotokopisini, davalı tarafından davalıya gönderilen … 1. Noterliği’nin 08/07/2020 tarih … yevmiye numaralı ihtarnamenin fotokopisini, gönderilen ürünlere ait olduğu beyan edilen gönderi takip bilgi ekranı çıktıları, sevk irsaliyesi fotokopileri, kargo sorgulama ekran görüntülerini ve arabuluculuk son tutanağının bir suretini sunmuş olduğu görüldü.
Mahkememizin 09/02/2022 tarihli celsesinin 6 numaralı ara kararı gereğince dosya üzerinde bilirkişi marifetiyle inceleme yaptırılmasına karar verilmiş olup, bilirkişinin 20/04/2022 tarihli raporunda sonuç ve özet olarak;
“Taraflar arasında yazılı bir cari hesap sözleşmesine rastlanmamıştır. Taraflar arasında yazılı olmayan cari hesap benzeri ticari bir münasebet olduğu, yine taraflar arasında kullanılmayan ürünlerin iade edileceğine dair yazılı bir sözleşmenin olmadığı, davacının, davalıya tebliğ ettiği ve davalı tarafından iade edilen yansıtma faturasında, iade edilmediği iddia edilen mallara ilişkin ürünlerin listesinin ve/veya kod numaralarının hiç birisinin yer almadığı, Esasen Ayrıca davacının, davalıya ürün yansıtma faturası kestiği, Ürün yansıtma faturası aynı iade faturası gibidir. Yansıtma işlemi, belgesi yansıtana yönelmiş olan maliyetin yansıtan tarafından AYNEN ilgilisine aktarılması şeklinde yapılır.
Yansıtma faturasında , faturanın muhatabı ile faturayı ödeyecek kişi farklı olarak düzenlendiğinden, davacının dava dışı … adına davalıya gönderdiği malları, davalının tarafın monte etmediğini, davacının ispat etmesi gerektiğinin yanı sıra, bu malların adet ve fiyatlarının da faturaya yansımasının gerekli olduğu,
Davacının faturayı sade olarak “taşeronda kalan ürünler” olarak kestiği ancak bu ürünlerin neler olduğu hakkında hiçbir belge sunmadığından, alacaklı olduğuna dair MK madde 6 kapsamında ispat yükü altında olacağı,
Sayın mahkeme tarafından davacının cari hesapta görünen alçağı yönünde karar ittihazı hailinde de 21.904,52 TL alacağa takip tarihinden itibaren 3095 sayılı yasa gereği yıllık 969 oranından yasal faiz işletilmesi gerekeceğini,” yönünde görüş ve kanaat bildirdiği görüldü.
Bilirkişi raporunun taraflara usulüne uygun olarak tebliğ edildiği görüldü.
Davacı vekilinin 05/05/2022 tarihli bilirkişi raporuna karşı beyan ve itiraz dilekçesinin dosyada olduğu görüldü.
Mahkememizin 25/05/2022 tarihli celsesinin 1 numaralı ara kararı ile davacı vekilinin itirazları doğrultusunda ek rapor aldırılmasına karar verilmiş olup, bilirkişinin 28/07/2022 tarihli ek raporunda sonuç ve özet olarak;
“Kök raporumda davcaının, davalıya gönderdiği ve davalının ürünü alıpta monte etmediği malların stok kodlarını okunabildiği kadarı ile tablo halinde sayın mahkemenin bilgisine arz ettim. Tablo bizzat davacının dosyaya ibraz ettiği sevk irsaliyeleri, davacının beyan ettiği geri dönmeyen malzemeler listesi ile yine davacının beyan ettiği iade malzemelere ait kodları tablo haline getirdim. Davacının dosyaya sunduğu ve tarafımdan hazırlanan raporda”… Davacının, davalı kestiği faturada eksik teslim edilen malzemeler ile ilgili hiçbir sonuç çıkartılamamıştır…” tespitim mevcuttur. Davacı taraf ek rapor talep ederken dosyaya incelemesi yapılabilecek tek bir evrak dahi sunmamıştır. Dolayısıyla kök raporumdaki görüşlerimi değiştirecek bir inceleme de yapılamamaktadır. Ayrıca; Davacı itiraz dilekçesinde “… ..” ifadesi ile davalının defter sunmadığını ifade etmektedir. Ancak; Öncelikle Kanunda aksi öngörülmedikçe kural olarak herkes iddiasını ispatla yükümlüdür. (M.K.6), ispat yükü kendisine düşen tarafın iddia ettiği hususa yönelik cevap verilmemiş olması halinde, kanunda aksi belirtilmedikçe ileri sürülen husus inkâr edilmiş sayılır. Sessiz kalınması ikrar olarak kabul edilemez. Davalının davaya cevap vermemiş olması davacıyı iddiasını ispat yükünden kurtarmaz. Bu nedenle ispat yükü kendisine düşen davacı taşere eden, davalıya verdiği ve davalının kullanmadığını iddia ettiği malzeme/ürünleri tek tek fiyatları ile birlikte davalının kullanmadığını, zimmetine geçirdiğini ispatlamak zorundadır. Bilirkişi olarak davacının, kök raporda incelenmek için mahkemeye sunulan belgeler ile tespit yapmak mümkün değildir. Bu belgelerin hangi belgeler olduğu hususunda ayrıntı bilirkişi tarafından verilmiş, davacı belge sunmamıştır. Sonuç olarak davacının kök rapora itirazlarının raporda herhangi bir değişiklik gerektirmediği, oradaki tespit ve görüşlerin aynen muhafazası icap ettiği” yönünde görüş ve kanaat bildirdiği görüldü.
Bilirkişi ek raporunun taraflara usulüne uygun olarak tebliğ edildiği görüldü.
Davacı vekilinin 13/08/2022 tarihli bilirkişi ek raporuna karşı itiraz dilekçesinin dosyada olduğu görüldü.
GEREKÇE:
Dava; fatura alacağının tahsili amacıyla başlatılan icra takibine yapılan itirazın iptali talebine ilişkindir.
Celp olunan …. İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyasının tetkikinden; alacaklı … TEKNOLOJİ SANAYİ VE TİCARET LİMİTED ŞİRKETİ tarafından borçlu … aleyhine 21.904,53-TL asıl alacak, 5,40-TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 21.909,93-TL üzerinden icra takibi başlatıldığı, borçluya gönderilen ödeme emrinin 18/08/2020 tarihinde tebliğ edildiği, borçlunun 24/08/2020 tarihli itiraz dilekçesinin dosyada olduğu, itirazın süresinde olduğu ve takibin durdurulduğu görüldü.
İcra takibine konu alacak, taraflar arasında bulunan ticari ilişki nedeniyle davacı tarafından davalıya düzenlenen faturadan kaynaklanmakta olup, taraflar tacir olduğundan ticari defterleri üzerinde inceleme yapılarak rapor alınması cihetine gidilmiştir.
Yapılan yargılama, toplanan deliller ve mahkememizce aldırılan bilirkişi raporu hep birlikte değerlendirildiğinde; taraflar arasında yazılı bir cari hesap sözleşmesi bulunmadığı, taraflar arasında yazılı olmayan şifai bir sözleşme olduğunu davacının beyan ettiği, davacının ticari defterlerinin incelenmesinde davaya konu ettiği 1 adet yansıtma faturasından kaynaklı davalıdan 21.904,52-TL alacaklı olduğunun kayıtlı olduğu, faturanın davacı tarafından davalıya tebliğ edildiği, davalı tarafından fatura kabul edilmeyerek noter kanalı ile davacıya iade edildiği anlaşılmıştır.
Mahkememizin 09/02/2022 tarihli celsesinde 18/03/2022 günü saat 14:00’de mahkememiz kaleminde tarafların ticari defter ve kayıtlarının incelenmesine karar verilmiş, duruşmada hazır olmayan davalıya duruşma tutanağı tebliğ edilmiş fakat inceleme gününde davalı taraf hazır bulunmamış ve mazeret beyanında da bulunmayıp inceleme salt davacı ticari defter ve kayıtları üzerinden yapılmış olup icraya ve davaya konu 30/06/2020 tarihli 21.904,53-TL bedelli faturanın içeriğinin “taşeronda kalan ürünler” 1 adet açıklamalı olduğu, fatura içeriğinin davalıya montaj için teslim ettiğini iddia ettiği malzemelerin isimlerini, miktarlarını, fiyat tutarlarını yazmadan kesilmiş olduğu, dava dilekçesinde davacının delil olarak sunduğu sevk irsaliyelerinin tam okunaklı olmadığı, irsaliyelerin dava dışı … … A.Ş.’ye adına kesilmiş ve davalıya teslim edilmek üzere kargo ile malzemelerin yollandığı, sevk irsaliyelerinin üzerine davacı tarafından elle “işaretli olanlar geri gelmemiştir” notu düşüldüğü, bunların fiyatını tespit etmek için davacının, davalının iade etmediği malzemelerinin stok kodları ve karşısında dava dışı … şirketine kestiği – faturalarda belirttiği fiyatları ve/veya toptancıdan satın aldığı bu malzemelerin fiyatlarını da, iade edilmediği belirtilen sevk irsaliyelerinin – okunaklı nüshaları ile birlikte anlaşılacak bir şekilde dosyaya sunmuş olması ve aynı zamanda iade edilmeyen malzemelerin maliyet ve/veya satış fiyatı ile birlikte dava konusu edilen fatura ile birlikte davalıya tek tek fiyatları ile bildiriminin yapılması gerektiği bilirkişi raporu ile sabit olup davacı vekili tarafından ispatı sağlayacak herhangi bir belge sunulmadığı anlaşılmıştır.
Buna göre taraflar arasında yazılı bir cari hesap sözleşmesine rastlanmamış olup taraflar arasında yazılı olmayan cari hesap benzeri ticari bir münasebet olduğu, yine taraflar arasında kullanılmayan ürünlerin iade edileceğine dair yazılı bir sözleşmenin olmadığı, davacının, davalıya tebliğ ettiği ve davalı tarafından iade edilen yansıtma faturasında, iade edilmediği iddia edilen mallara ilişkin ürünlerin listesinin ve/veya kod numaralarının hiç birisinin yer almadığı, ayrıca davacının, davalıya ürün yansıtma faturası kestiği, yansıtma faturasında, faturanın muhatabı ile faturayı ödeyecek kişi farklı olarak düzenlendiğinden, davacının dava dışı … adına davalıya gönderdiği malları, davalı tarafın monte etmediğini, davacının ispat etmesi gerektiğinin yanı sıra, bu malların adet ve fiyatlarının da faturaya yansımasının gerekli olduğu, davacının faturayı sade olarak “taşeronda kalan ürünler” olarak kestiği ancak bu ürünlerin neler olduğu hakkında hiçbir belge sunmadığından, alacaklı olduğuna dair MK 6. madde kapsamında ispat yükü altında olduğu ve davacı tarafın ispat yükümlülüğünü yerine getiremediği anlaşılmakla davanın reddine dair karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HUAK 18/A-(13) ”Arabuluculuk faaliyeti sonunda taraflara ulaşılamaması, taraflar katılmadığı için görüşme yapılamaması veya iki saatten az süren görüşmeler sonunda tarafların anlaşamamaları hâllerinde, iki saatlik ücret tutarı Tarifenin Birinci Kısmına göre Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenir. İki saatten fazla süren görüşmeler sonunda tarafların anlaşamamaları hâlinde ise iki saati aşan kısma ilişkin ücret aksi kararlaştırılmadıkça taraflarca eşit şekilde uyuşmazlığın konusu dikkate alınarak Tarifenin Birinci Kısmına göre karşılanır. Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen ve taraflarca karşılanan arabuluculuk ücreti, yargılama giderlerinden sayılır. (…)” ” ve (14). Fıkrası: ” Bu madde uyarınca arabuluculuk bürosu tarafından yapılması gereken zaruri giderler; arabuluculuk faaliyeti sonunda anlaşmaya varılması hâlinde anlaşma uyarınca taraflarca ödenmek, anlaşmaya varılamaması hâlinde ise ileride haksız çıkacak taraftan tahsil olunmak üzere Adalet Bakanlığı bütçesinden karşılanır.” hükümleri gereğince arabuluculuk gideri olarak Arabuluculuk Dava Şartı Dosya No: 2020/18057 sayılı dosyasından arabulucuya 1.320,00-TL tarife bedeli üzerinden kesilen 14/12/2020 tarihli … sıra nolu Serbest Meslek Makbuzu doğrultusunda ödeme yapıldığı tespit edilerek her iki tarafın arabuluculuk ilk oturumuna katıldıkları ve davanın reddine karar verildiği gözetilerek; davacı aleyhine arabulucuk giderlerinin de yükletilmesi gerektiği anlaşılmış ve aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda izah edilen gerekçeye istinaden;
1-DAVANIN REDDİNE,
2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 80,70-TL karar harcının peşin yatırılan 264,53-TL’den mahsubu ile fazla yatırılan 183,83-TL’nin karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
4-Artan Gider Avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
Zorunlu arabuluculuk başvurusu nedeniyle devletçe karşılanan 1.320,00-TL arabuluculuk ücretinin davacıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı davalının yokluğunda gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 28/09/2022

Katip …
e-imza

Hakim …
e-imza