Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 19. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/368 E. 2023/275 K. 26.04.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
19. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/368 Esas
KARAR NO : 2023/275

DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 23/06/2021
KARAR TARİHİ : 26/04/2023

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA:
Davacı vekili dava dilekçesinde; 05/07/2020 tarihinde davalı … sevk ve idaresindeki davalı … SİGORTA tarafından… numaralık sigorta poliçesi ile sigortalanmış olan … plakalı aracın …Sarıyer Bahçeköy’den Hacıosman istikametine doğru giderken %100 kusur ile … Garden önünde… plakalı aracı süren davacıya çarparak davacının yaralanıp malul kalmasına sebebiyet verdiğini, kazanın meydana gelmesinde davacının hiçbir kusuru bulunmadığını, kazanın etkisi ile davacının malul kaldığını, geçici ve sürekli işgöremezlik meydana geldiğini ve bakıma ihtiyacı olduğunu, davacının kazanın manevi yaralarını bir ömür boyu çekmek zorunda kaldığını, davalı tarafça davacının uğradığı maddi ve manevi zararın giderilmediğini, arabuluculuk sürecinin olumsuz sonuçlandığını beyan ederek; geçici iş göremezlik zararı için 50,00-TL, sürekli iş göremezlik (maluliyet) zararı için 50,00-TL, bakıcı gideri zararı için 25,00-TL, ulaşım masrafı için 10,00-TL, tedavi gideri için 25,00-TL olmak üzere toplamda 160,00-TL maddi tazminatın kaza tarihi 05/07/2020 tarihinden itibaren işleyecek avans faiziyle birlikte davalılardan (davalı sigorta şirketinin sorumluluğu poliçe limitiyle sınırlı olmak kaydı ile) müştereken müteselsilen tahsiline, 20.000,00-TL manevi tazminatın kaza tarihi 05/07/2020 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalı …’den tahsiline, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalılardan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP:
Davalı … SİGORTA A.Ş. vekili cevap dilekçesinde; davacı tarafın karayolları trafik kanunu gereğince usulü yükümlülüğü olan başvuru şartını eksiksiz olarak yerine getirmeksizin dava açtığından, davanın usulen reddi gerektiğini, trafik sigortası sözleşmesinin yasa ile zorunlu kılınmış olması ve bu sözleşmenin içeriğinin de Türk Ticaret Kanunu ve Sigortacılık Kanunu’nun ilgili maddeleriyle düzenlenerek halen yürürlükte olan genel şartlar ile poliçenin bir bütün olduğunun vurgulanmış olduğunu, dosyada tazminat hesaplanması bakımından Genel Şartlarda belirlenen usul ve esasların dikkate alınmasını talep ettiklerini, dava konusu kazada sigortalı araç sürücüsünün herhangi bir kusuru bulunmadığından davanın reddi gerektiğini, kabul anlamına gelmemekle birlikte öncelikle davacının, trafik kazasından kaynaklanan gerçek kalıcı maluliyet oranının tespiti bakımından karayolları motorlu araçlar zorunlu sorumluluk (trafik) sigortası genel şartlar ve ekine uygun engelli sağlık kurulu raporu alınması gerektiğini, yine kabul anlamına gelmemekle birlikte geçici işgöremezlik tazminatı ve bakıcı gideri tedavi teminatı kapsamında olduğundan, ilgili mevzuat kapsamında SGK tarafından karşılanması gerekli giderlerden davalı sigorta şirketinin herhangi bir sorumluluğu bulunmadığını, geçici iş göremezlik tazminatı talepleri de tedavi teminatı içerisinde değerlendirildiğinden teminat dışında kaldığını, destekten yoksun kalma ve sürekli sakatlık hallerinde tazminat hesaplamasında TRH2010 tablosu kullanılması, %1,8 teknik faiz uygulanması ve hesaplamanın progresif rant yöntemi yerine aktüeryal yöntemlerle yapılması gerektiğini, davacının kaza sebebiyle elde ettiği gelir ve tazminatların mahsubu gerektiğini, davacının savcılık aşamasında sigortalı araç sürücüsüyle uzlaşıp uzlaşmadığı tespit edilerek, uzlaşmanın tespiti halinde CMK 253/19 gereğince davanın reddine karar verilmesini, dava tarihi öncesinde davalı şirkete yapılan başvuru usulsuz olduğundan geçersiz olduğunu, bu nedenle faiz başlangıç tarihinin dava tarihi olması gerektiğini beyan ederek davanın esastan ve usulden reddine, yargılama masrafları ve vekalet ücretinin davacı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı … vekili cevap dilekçesinde; HMK’nın 24. maddesinde düzenlenen tasarruf ilkesi gereği davacı, davasını açarken, talep ettiği hukuki korumanın ne olduğunu açıkça ifade etmesi gerektiğini, HMK’nın 119/2. maddesi uyarınca davacıya kesin süre verilmesini, aksi halde dava açılmamış sayılmasına karar verilmesini, ayrıca davaya karşı zamanaşımı itirazları bulunduğunu, kaza tespit tutanağında sadece motosiklet sürücüsünün beyanlarına dayanılarak hatalı ve yanlı olarak düzenlendiğini, davalı …’nun sinyal vererek kontrollü olarak dönmek üzere hazır beklediği, karşıdan gelen davacı hakimiyetindeki motosikletin kontrolsüz şekilde yüksek hızla, hız sınırını aşarak hareket ettiğini, davacının yüksek hız ile kazanın meydana gelmesine sebebiyet verdiğini, bu nedenle öncelikle kusur tespiti yapmasını, kazada davalı …’nun hukuka aykırı bir fiili veya ihmali olmadığını, tazminat sorumluluğunun koşulları oluşmadığını, taleplerinin tamamının reddi gerektiğini, ancak kabul anlamında gelmemekle birlikte, davalı aleyhine tazminata hükmedilmesi halinde, maddi tazminat tutarını değerlendirirken somut olayın özelliğini, kusurun ağırlığını, zarar görenin ekonomik ve sosyal durumunun gözetilmesini, hesaplama yapılması halinde asgari ücretin esas alınmasını, faiz başlangıcının dava tarihi olması gerektiğini, talep edilen manevi tazminat miktarının fahiş olduğunu, ayrıca tazminata ilişkin değerlendirme yaparken zarar görenin müterafik kusuru oranında zarar verenin ödeyeceğini, tazminattan karşı kusur oranında indirimde bulunmasını, yine davacının trafik kazası sebebiyle elde etmiş olduğu tüm maddi tazminat ve kazançların denkleştirme ilkesi gereği mahsubu yapılması gerektiğini beyan ederek öncelikle … Sigorta A.Ş.’nin … poliçe numaralı 30/06/2020-30/06/2021 tarihli genişletilmiş artı kasko sigorta poliçesi ile teminat altına alınan manevi tazminat klozu uyarınca manevi tazminat talebi bakımından davanın … Sigorta Anonim Şirketi’ne ihbarını, maddi ve manevi tazminat taleplerinin reddini, haksız ve dayanaktan yoksun iş bu davanın tümden reddini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı üzerine bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER:
Davacı vekilinin dava dilekçesi ekinde kaza tespit tutanağı fotokopisini, davacı adına düzenlenen 15/07/2020 tarihli iş göremezlik raporunun fotokopisini, davacının 11/09/2020 tarihli ifade tutanağının fotokopisini sunmuş olduğu görüldü.
Davacı vekilinin 23/06/2021 tarihli dilekçesi ekinde arabuluculuk son tutanağının bir suretini sunmuş olduğu görüldü.
…Emniyet Müdürlüğü’ne yazılan müzekkereye cevap verilmiş olduğu, verilen cevapta … ve… plakalı araçlara ait kayıtların gönderilmiş olduğu görüldü.
… Emniyet Müdürlüğü’ne yazılan müzekkereye cevap verilmiş olduğu, verilen cevapta … (…)’nun adresinin … olduğu için işlem yapılamadığının bildirildiği görüldü.
Cumhuriyet Başsavcılığı’nın … Soruşturma sayılı dosyasının UYAP üzerinden gönderilmiş olduğu görüldü.
…Sosyal Güvenlik İl Müdürlüğü’ne yazılan müzekkereye cevap verildiği, verilen cevapta davaya konu kaza sebebiyle davacıya iş kazası yönünden geçici iş görmezlik ödemesi yapılmadığı ve iş kazasından bir gelir bağlanmadığının bildirildiği görüldü.
… Hastanesi’ne yazılan müzekkereye cevap verilmiş olduğu, verilen cevapta davacıya ait hastane kayıtlarının gönderilmiş olduğu görüldü.
Davalı sigorta şirketine yazılan müzekkerelere cevap verilmiş olduğu, verilen cevapta … plakalı araca ait 30/06/2020 – 30/06/2021 tarihlerini kapsar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigorta Poliçesi suretinin gönderilmiş olduğu görüldü.
Davalı vekilinin 14/10/2021 tarihli dilekçesi ekinde davaya konu kaza anı görüntülerinin olduğunu beyan ettiği 1 adet CD’nin sunulmuş olduğu görüldü.
… İlçe Emniyet Müdürlüğü’ne yazılan müzekkereye cevap verildiği, verilen cevapta davalı …’nun sosyal ve ekonomik durum araştırma sonucunun gönderilmiş olduğu görüldü.
Davacı vekilinin 22/01/2022 tarihli beyan dilekçesi ile davacıya ait hasta kayıtlarının birer suretlerini sunmuş olduğu görüldü.
… Hastanesi’ne yazılan müzekkereye cevap verilmiş olduğu, verilen cevapta davacıya ait hastane kayıtlarının gönderilmiş olduğu görüldü.
… İlçe Emniyet Müdürlüğü’ne yazılan müzekkereye cevap verilmiş olduğu, verilen cevapta …’in adresinin …Polis Merkezi Amirliği yetki alanında kaldığı için müzekkeremizin …Polis Merkezi Amirliği’ne yönlendirilmiş olduğu, …Polis Merkezi Amirliği’nin davacı …’in sosyal ve ekonomik durum araştırma sonucunun gönderilmiş olduğu görüldü.
Mahkememizin 21/01/2022 tarihli celsesinin 8 numaralı ara kararı gereğince dosya üzerinde kusur yönünden 04/03/2022 tarih 2022/18931/2133 sayılı raporunda sonuç olarak;
“A) Davalı sürücü …’nun %100 (yüzde yüz) oranında kusurlu olduğu,
B) Davacı sürücü …’in kusursuz olduğu” yönünde kanaat bildirdikleri görüldü.
Adli Tıp Kurumu Trafik İhtisas Dairesi’nin kusur raporunun taraflara tebliğ edildiği görüldü.
… Eğitim ve Araştırma Hastanesi’ne yazılan müzekkereye cevap verilmiş olduğu, verilen cevapta davacıya ait rapor ve radyoloji görüntülerinin gönderilmiş olduğu görüldü.
Davalı vekilinin 11/04/2022 tarihli ATK kusur raporuna karşı itiraz dilekçesinin dosyada olduğu görüldü.
Mahkememizin 21/01/2022 tarihli celsesinin 9 numaralı ara kararı ile dosyanın maluliyet raporu aldırılmak üzere Adli Tıp Kurumuna gönderilmesine karar verilmiş olup; Adli Tıp Kurumu 2. İhtisas Kurulu’nun 29/07/2022 tarih 11094 karar sayılı raporunda sonuç olarak;
“1) 20/02/2019 tarihli 30692 sayılı Resmi Gazetede Yayınlanan Erişkinler için Engellilik Değerlendirmesi Hakkındaki Yönetmelik dikkate alındığında;
Kas-İskelet Sistemi, Alt ekstremiteye ait sorunlar, eklem hareket açıklığı, ayak bileği hareket kısıtlılığı, Tablo 3.11’e göre alt ekstremite özürlülük oranı Balthazard formülüne göre: %4 olup Tablo 3.2’ye göre;
Kişinin Tüm Vücut Engellilik Oranının %2 (YÜZDEİKİ) olduğu,
2) İyileşme (iş göremezlik) süresinin kaza tarihinden itibaren 4 (DÖRT) aya kadar uzayabileceği,
3) Başka birisinin sürekli veya geçici bakımına muhtaç durumda olmadığı” yönünde kanaat bildirdikleri görüldü.
Adli Tıp Kurumu 2. İhtisas Dairesi’nin maluliyet raporunun taraflara tebliğ edildiği görüldü.
Davacı vekilinin 09/09/2022 tarihli maluliyet raporuna karşı itiraz dilekçesinin dosyada olduğu görüldü.
Davalı … vekilinin 26/09/2022 tarihli maluliyet raporuna karşı beyan ve itiraz dilekçesinin dosyada olduğu görüldü.
Mahkememizin 19/10/2022 tarihli celsesinin 1 numaralı ara kararı ile dosyanın aktüer bilirkişisine tevdine karar verilmiş olup, bilirkişinin 25/10/2022 tarihli raporunda sonuç ve özet olarak;
“-4 ay süre ile geçici iş göremezlik zararının kazanın oluşumunda kusurunun bulunmadığının kabulü ile 9.607,84 TL olduğu, SGK tarafından davacıya ödenen 2.425,09 TL geçici iş göremezlik ödemesinin tenzili ile davalılardan 7.182,75 TL talep edilebileceği,
-% 2 maluliyet oranı dahilinde sürekli maluliyet zararının kazanın oluşumunda kusurunun bulunmadığının kabulü ile 46.847,40 TL olduğu, davalı sigorta şirketinin sigortalı araç sürücüsünün kusuru oranında ve azami sürekli maluliyet tazminatı teminatı üst limiti 410.000,00 TL ile sınırlı sorumluluğunun bulunduğu,
-Geçici ve sürekli bir başkasının bakımına ihtiyacının olmadığının ATK raporunda belirtildiği,
Hesaplanmış olup, davalı sigorta şirketi yönünden dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte talep edilebileceğinin hukuki değerlendirmesinin Yüce Mahkemenin takdirlerinde olduğu,
-Sağlık kurumlarına ait tüm teşhis, tedavi ve kontrollerinin Sosyal Güvenlik Kurumunca karşılandığı,
-Bakıcı desteğinin gerekli olmadığı,
-93,04 TL Yol giderleri masrafi oluştuğu,
-Talep edilen 20.000,00 TL manevi tazminat talebinin hukuki takdirinin mahkemeye ait olduğu,” yönünde görüş ve kanaat bildirdiği görüldü.
Bilirkişi raporunun taraflara usulüne uygun olarak tebliğ edildiği görüldü.
Davacı vekilinin 10/11/2022 tarihli bilirkişi raporuna karşı itiraz dilekçesinin dosyada olduğu görüldü.
Davalı … vekilinin 14/11/2022 tarihli bilirkişi raporuna karşı beyan ve itiraz dilekçesinin dosyada olduğu görüldü.
Davalı … SİGORTA A.Ş. vekilinin 16/11/2022 tarihli bilirkişi raporuna itiraz dilekçesinin dosyada olduğu görüldü.
Mahkememizin 16/11/2022 tarihli ara kararı ile taraf vekillerinin rapora itirazları doğrultusunda bilirkişiden ek rapor aldırılmasına karar verildiği, bilirkişinin 01/01/2023 tarihli ek raporunda sonuç ve özet olarak;
“-4 ay süre ile geçici iş göremezlik zararının kazanın oluşumunda kusurunun bulunmadığının kabulü ile 9.607,84 TL olduğu, SGK tarafından davacıya ödenen 2.425,09 TL geçici iş göremezlik ödemesinin tenzili ile davalılardan 7.182,75 TL talep edilebileceği,
-% 2 maluliyet oranı dahilinde sürekli maluliyet zararının kazanın oluşumunda kusurunun bulunmadığının kabulü ile 73.418,00TL olduğu, davalı sigorta şirketinin sigortalı araç sürücüsünün kusuru oranında ve azami sürekli maluliyet tazminatı teminatı üst limiti 410.000,00 TL ile sınırlı sorumluluğunun bulunduğu,
-Geçici ve sürekli bir başkasının bakımına ihtiyacının olmadığının ATK raporunda belirtildiği,
Hesaplanmış olup, davalı sigorta şirketi yönünden dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte talep edilebileceğinin hukuki değerlendirmesinin mahkemenin takdirlerinde olduğu,
-Sağlık kurumlarına ait tüm teşhis, tedavi ve kontrollerinin Sosyal Güvenlik Kurumunca karşılandığı,
-Bakıcı desteğinin gerekli olmadığı,
-93,04 TL Yol giderleri masrafı oluştuğu,
-Talep edilen 20.000,00 TL manevi tazminat talebinin hukuki takdirinin mahkemeye ait olduğu,” yönünde görüş ve kanaat bildirdiği görüldü.
Bilirkişi ek raporunun taraflara usulüne uygun olarak tebliğ edildiği görüldü.
Davacı vekilinin 03/01/2023 tarihli bilirkişi ek raporuna karşı itiraz dilekçesinin dosyada olduğu görüldü.
Davalı … vekilinin 23/01/2023 tarihli bilirkişi ek raporuna karşı itiraz dilekçesinin dosyada olduğu görüldü.
Mahkememizin 08/02/2023 tarihli celsesinin 2 numaralı ara kararı davacı vekilinin talebi üzerine davasını ıslah etmek üzere 2 haftalık süre verildiği, davacı vekilinin 08/02/2023 tarihli ıslah dilekçesini sunmuş olduğu, tamamlama harcının yatırılmış olduğu, dilekçesinin davalılar vekillerine tebliğ edilmiş olduğu görüldü.
Davalı … vekilinin 07/03/2023 tarihli ıslah dilekçesine karşı itiraz dilekçesinin dosyada olduğu görüldü.
GEREKÇE:
Dava; trafik kazasından kaynaklanan maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir.
Tüm dosya kapsamı hep birlikte değerlendirildiğinde; 05.07.2020 günü saat 18:30 sıralarında davacı sürücü … sevk ve idaresindeki … plaka sayılı motosiklet ile Bahçeköy istikametinden Çayırbaşı istikametine doğru Bahçeköy Caddesini takiben seyir halinde iken olay mahalline geldiğinde idaresindeki motosikletin sol yan kısımlarına, karşı istikametinden seyir halinde olan ve olay mahallinden sola manevra ile dönüşe geçen davalı sürücü … sevk ve idaresindeki … plakalı otomobilin sol ön köşe kısımları ile çarpması sonucu dava konusu kazanın meydana geldiği anlaşılmıştır.
Mahkememizce aldırılan Adli Tıp Kurumu Trafik İhtisas Dairesi tarafından düzenlenen raporda “Davalı sürücü …’nun %100 (yüzde yüz) oranında kusurlu olduğu, davacı sürücü …’in kusursuz olduğu” kanaatine varıldığı, ATK 2. İhtisas Dairesi tarafından düzenlenen raporda; “20/02/2019 tarihli 30692 sayılı Resmi Gazetede Yayınlanan Erişkinler için Engellilik Değerlendirmesi Hakkındaki Yönetmelik dikkate alındığında; Kas-İskelet Sistemi, Alt ekstremiteye ait sorunlar, eklem hareket açıklığı, ayak bileği hareket kısıtlılığı, Tablo 3.11’e göre alt ekstremite özürlülük oranı Balthazard formülüne göre: %4 olup Tablo 3.2’ye göre; kişinin Tüm Vücut Engellilik Oranının %2 (YÜZDEİKİ) olduğu, iyileşme (iş göremezlik) süresinin kaza tarihinden itibaren 4 (DÖRT) aya kadar uzayabileceği, başka birisinin sürekli veya geçici bakımına muhtaç durumda olmadığı” kanaatine varıldığı, yine mahkememizce aktüer bilirkişisine yaptırılan inceleme neticesinde; maddi tazminat yönünden; “4 ay süre ile geçici iş göremezlik zararının kazanın oluşumunda kusurunun bulunmadığının kabulü ile 9.607,84 TL olduğu, SGK tarafından davacıya ödenen 2.425,09 TL geçici iş göremezlik ödemesinin tenzili ile davalılardan 7.182,75 TL talep edilebileceği, % 2 maluliyet oranı dahilinde sürekli maluliyet zararının kazanın oluşumunda kusurunun bulunmadığının kabulü ile 73.418,00TL olduğu, davalı sigorta şirketinin sigortalı araç sürücüsünün kusuru oranında ve azami sürekli maluliyet tazminatı teminatı üst limiti 410.000,00 TL ile sınırlı sorumluluğunun bulunduğu, geçici ve sürekli bir başkasının bakımına ihtiyacının olmadığının ATK raporunda belirtildiği, tedavi ve yol-ulaşım giderleri yönünden; “Sağlık kurumlarına ait tüm teşhis, tedavi ve kontrollerinin Sosyal Güvenlik Kurumunca karşılandığı, bakıcı desteğinin gerekli olmadığı, 93,04 TL yol giderleri masrafı oluştuğu, manevi tazminat talebi yönünden; “Talep edilen 20.000,00 TL manevi tazminat talebinin hukuki takdirinin mahkemeye ait olduğu,” yönünde görüş ve kanaat bildirdiği görülmüş olup,mahkememizce aldırılan raporun YARGITAY 17.HD. 2020/2598 ESAS 2021/34 KARAR SAYILI İLAMI DİKKATE ALINARAK TRH 2010 Tablosu ve progressive rant yöntemi kullanılarak bu hesaplamanın yapıldığı, bu hesaplama şeklinin mevcut kriterlere ve içtihatlara uygun olduğu, 05.07.2020 kaza tarihini kapsar, … plakalı davalı … adına tescilli (2016 model …marka …tipi hususi otomobil) aracın 30.06.2020/2021 vadeli, … Sigorta A.Ş. tarafından …numaralı 29.06.2020 tarihinde tanzim edilen poliçe ile sigortalandığı ve söz konusu poliçe kapsamında vefat/maluliyet tazminatı için teminat limitinin 410.000,00TL olduğu, poliçenin 01.06.2015 tarihinden sonra geçerli olan genel şartlar dahilinde tanzim edildiği, davalı sigorta şirketinin sigortalı araç sürücüsünün kusuru oranında ve azami teminat limiti ile sınırlı sorumluluğunun bulunduğu, davalı sigorta şirketi tarafından herhangi bir ödeme yapılmadığı anlaşılmıştır.
Somut olayda davacı uğradığı manevi zararlara ilişkin davalı …’dan manevi tazminat talebinde bulunmuştur. Buna göre Manevi tazminatın miktarının tayin etme hakimin takdirine bırakılmış bir konu olmakla beraber, hükmedilecek miktarın uğranılan zararla orantılı, duyulan acıyı hafifletecek nitelikte olması gerekir. Takdir edilecek manevi tazminat hakkaniyete uygun olmalıdır. Manevi tazminat bir ceza olmadığı gibi mamelek hukukuna ilişkin zararı karşılaması da amaç edinmemiştir. Kusurlu olana yalnız hukukun ihlalinden dolayı yapılan bir kötülük de değildir. Aksine zarara uğrayanda bir huzur duygusu doğurmalıdır. Tazminatın sınırı onun amacına uygun olarak belirlenmelidir. Manevi tazminatın takdiri yapılırken tarafların sosyal ve ekonomik durumları gözetilmeli; manevi tazminatın miktarı bir taraf için zenginleşme aracı, diğer taraf için de yıkım olmamalıdır. Manevi tazminatının miktarının belirlenmesinde her olaya göre değişen özel hal ve şartlar gözetilmelidir. Ayrıca Yargıtay HGK’nın 23/06/2004 tarih ve 2004/13-291E.-2004/370K sayılı kararında manevi tazminat ile ilgili olarak yapılan değerlendirmede; ‘Manevi tazminat, gelişmiş ülkelerde artık eski kalıplarından çıkarılarak caydırıcılık unsuruna da ağırlık verilmektedir. Gelişen hukukta bu yaklaşım, kişilerin bedenine ve ruhuna karşı yöneltilen haksız eylemlerde veya taksirli davranışlarda tatmin duygusu yanında caydırıcılık uyandıran oranlarda manevi tazminat takdir edilmesi gereğini ortaya koymakta; kişi haklarının her şeyin önünde geldiğini önemle vurgulamaktadır. Bu ilkeler gözetildiğinde; aslolan insan yaşamıdır ve bu yaşamın yitirilmesinin yakınlarında açtığı derin ızdırabı hiçbir değerin telafi etmesi olanaklı değiltir. Burada amaçlanan sadece ilkeler gözetildiğinde; aslolan insan yaşamıdır ve bu yaşamın yitirilmesinin yakınlarında açtığı derin ızdırabı hiçbir değerin telafi etmesi olanaklı değildir. Burada amaçlanan sadece bir nebze olsun rahatlama duygusu vermek; öte yandan da zarar veren yanı da dikkat ve özen göstermek konusunda etkileyecek bir yaptırımla; caydırıcı olabilmektir.’ denilmek sureti ile manevi tazminatın belirlenmesine caydırıcılık unsuru ve insan yaşamının önemine özellikle vurgu yapılmıştır.
Davaya konu somut olay anılı yasal düzenlemeler ve yukarıdaki ilkeler çerçevesinde değerlendirildiğinde; davaya konu olayda Davalı sürücü …’nun %100 (yüzde yüz) oranında kusurlu olduğu, davacı sürücü …’in kusursuz olduğu dikkate alındığında; ayrıca davaya konu kazanın oluş şekli, alınan maluliyet raporu, kaza tarihi, tarafların kusur oranı, tarafların sosyal ve ekonomik durumu, davacının yaşı, ülkenin ekonomik koşulları, paranın alım gücü birlikte değerlendirilerek kazanın davacı üzerinde yarattığı elem ve ızdırabın ağırlığı ve manevi tazminatın belirlenmesine ilişkin tüm ilke ve kurallar nazara alınarak davanın manevi tazminat isteminin kabulü ile 20.000,00-TL manevi tazminatın 05/07/2020 kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı …’ndan alınarak davacıya verilmesine şeklinde hüküm tesisi gerekmiş olup, gerek mahkememizce aldırılan bilirkişi raporu gerekse davacı tarafından sunulan talep artırım dilekçesi doğrultusunda; 73.418,00-TL sürekli iş göremezlik, 7.182,75-TL geçici iş göremezlik ve 93,04-TL yol gideri olmak üzere toplam 80.693,79-TL’nin davalı … SİGORTA A.Ş. yönünden dava tarihinden itibaren, davalı … yönünden 05/07/2020 kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin istemin reddine( ATK maluliyet raporunda davacının başka birisinin sürekli veya geçici bakımına muhtaç durumda olmadığı yönünde kanaat bildirildiği görülmekle davacının 25,00-TL bakıcı gideri talebinin reddine, yapılmış olan tedavi giderlerinin Sosyal Güvenlik Kurumunca karşılandığı dikkate alınarak 25,00-TL tedavi gideri talebinin reddine) dair karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HUAK 18/A-(13) ”Arabuluculuk faaliyeti sonunda taraflara ulaşılamaması, taraflar katılmadığı için görüşme yapılamaması veya iki saatten az süren görüşmeler sonunda tarafların anlaşamamaları hâllerinde, iki saatlik ücret tutarı Tarifenin Birinci Kısmına göre Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenir. İki saatten fazla süren görüşmeler sonunda tarafların anlaşamamaları hâlinde ise iki saati aşan kısma ilişkin ücret aksi kararlaştırılmadıkça taraflarca eşit şekilde uyuşmazlığın konusu dikkate alınarak Tarifenin Birinci Kısmına göre karşılanır. Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen ve taraflarca karşılanan arabuluculuk ücreti, yargılama giderlerinden sayılır. (…)” ” ve (14). Fıkrası: ” Bu madde uyarınca arabuluculuk bürosu tarafından yapılması gereken zaruri giderler; arabuluculuk faaliyeti sonunda anlaşmaya varılması hâlinde anlaşma uyarınca taraflarca ödenmek, anlaşmaya varılamaması hâlinde ise ileride haksız çıkacak taraftan tahsil olunmak üzere Adalet Bakanlığı bütçesinden karşılanır.” hükümleri gereğince arabuluculuk gideri olarak … Dava Şartı Dosya No:…asından arabulucuya 1.320,00-TL tarife bedeli üzerinden ödeme yapıldığı tespit edilerek davacı ile davalı … SİGORTA A.Ş. tarafın arabuluculuk ilk oturumuna katıldıkları ve davalının davanın açılmasına sebebiyet verdiği gözetilerek; davalı aleyhine arabulucuk giderlerinin de yükletilmesi gerektiği anlaşılmış aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda izah edilen gerekçeye istinaden;
DAVANIN KISMEN KABUL KISMEN REDDİ İLE,
1-Davacının maddi tazminat isteminin 73.418,00-TL sürekli iş göremezlik, 7.182,75-TL geçici iş göremezlik ve 93,04-TL yol gideri olmak üzere toplam 80.693,79-TL’nin davalı … SİGORTA A.Ş. Yönünden dava tarihinden itibaren, davalı … yönünden 05/07/2020 kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan alınarak davacıya verilmesine,
Fazlaya ilişkin istemin reddine,
2-Davacının manevi tazminat isteminin KABULÜ İLE,
20.000,00 TL manevi tazminatın 05/07/2020 kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı …’ndan alınarak davacıya verilmesine,
3-Manevi tazminat talebi yönünden; karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 1.366,20-TL Karar ve İlam Harcından peşin harç ve ıslah harcı olarak alınan 1.436,30-TL harç karar harcını karşıladığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına,
4-Maddi tazminat talebi yönünden; karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 5,512,19-TL Karar ve İlam Harcının peşin alınan harçtan manevi harç için yapılan hesaplama neticesinde kalan 70,10-TL’nin mahsup edilerek 5.442,09-TL’nin davalılardan alınarak ile hazineye irat kaydına,
5-Davacı tarafından bu dava sebebi ile aşağıda dökümü yapılan 7.170,85-TL yargılama giderinin davalılardan alınarak davacıya verilmesine,
6-Davalı … tarafından yapılan 50,00-TL posta giderinin kendi üzerinde bırakılmasına,
7-Manevi tazminat talebi yönünden; Davacı vekil ile temsil edildiğinden kabul olunan manevi tazminat talebi üzerinden yürürlükte olan AAÜT gereğince 9.200,00-TL vekalet ücretinin davalı …’dan alınarak davacıya verilmesine,
8-Maddi tazminat talebi yönünden; Davacı vekil ile temsil edildiğinden kabul olunan manevi tazminat talebi üzerinden yürürlükte olan AAÜT gereğince 12.911,00-TL vekalet ücretinin davalılardan alınarak davacıya verilmesine,
9-Maddi tazminat talebi yönünden; Davalılar kendilerini vekil ile temsil ettirdiğinden reddolunan maddi tazminat talebi üzerinden AAÜT fıkrası gereği hesap ve takdir olunan 50,00-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalılara verilmesine,
10-Artan gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
11-Zorunlu arabuluculuk başvurusu nedeniyle devletçe karşılanan 1.320,00-TL arabuluculuk ücretinin davalı … SİGORTA A.Ş.’den tahsili ile hazineye irat kaydına,
Dair, davacı vekilinin (davacı vekiline e duruşma sistemi üzerinden) ve davalı … vekilinin yüzüne karşı, davalı … SİGORTA A.Ş. vekilinin yokluğunda gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde …Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 26/04/2023

Katip
¸e-imza

Hakim
¸e-imza

YARGILAMA GİDERLERİ HARÇ BEYANI
59,30 TL BAŞVURMA HARCI 1.436,30 TL PEŞİN VE ISLAH HARCI
59,30 TL PEŞİN HARÇ + 5.442,09 TL EKSİK HARÇ
8,50 TL VEKALET HARCI 6.878,39 TL KARAR VE İLAM HARCI
3.000,00 TL BİLİRKİŞİ ÜCRETİ
569,95 TL TEBLİGAT ÜCRETİ
2.096,80 TL ATK FATURALARI
+1.377,00 TL ISLAH HARCI
7.170,85 TL TOPLAM