Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 19. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/364 E. 2022/622 K. 17.10.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
19. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/364 Esas
KARAR NO : 2022/622
DAVA : Tazminat
DAVA TARİHİ : 06/04/2021
KARAR TARİHİ : 17/10/2022

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
DAVA:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin 22/03/2016 tarihinde davalı banka aracılığı ile … ‘nun İngiltere merkezli … adlı alıcı bankadaki hesabına ulaştırılmak üzere işbu davanın konusunu oluşturan ara transfer işlemi için talimat yazısını yazdığını, yurt dışına fatura bedeli olarak gönderilen 10.875,00.-USD tutarı patent araştırması ve veri tabanı ücreti olarak … ‘nın Müvekkile bildirilen banka hesabına gönderilmesi konusunda talimat yazısı yazarak davalı bankaya bildirdiğini, müvekkilinin alıcı taraf … tarafından kendisine iletilen banka hesap numarası ve SWIFT referans kodu ile transfer işleminin gerçekleştirilmesi için davalı bankaya talimat yazmış ise de herhangi bir kusur ya da hatası olmamasına rağmen, alıcıya ait banka hesap bilgilerinin kendisine yanlış iletilmesi nedeniyle davalı banka tarafından transfer işleminin gerçekleştirilemediği, 10.875,00.-USD tutarındaki meblağın akıbetinin ne olduğu işlem tarihi olan 2016 yılından beri davalı banka tarafından bildirilmediği ve alıcıya ulaştırılamayan paranın iadesi de sağlanamadığı, talep yazılarına rağmen akıbetinin öğrenilemediğini, davalı banka tarafından 11/07/2016 tarihinde 30/06/2016 tarihli cevap yazısı tebliğ edilmiş olup, yazıda “..Lehtar Banka …’den alınan, ödemenin talimatınızda belirtilen hesaba yapıldığı fakat yapılan kontrolde hesap isminin talimatınızda belirtilen isimden farklı olduğu… 14.04.2016 tarihindeki talimatınıza istinaden bedelin iadesi için talep yapılmış olup ilgili bankadan alınan güvence mektubu olmadan hesapta kalan bakiyenin iade edilemeyeceği” bilgisinin ulaştırıldığı, ne var ki davalı banka tarafından ilgili muhabir … tarafından paranın iadesi için talep edilen güvence mektubunun ne olduğu, neden istendiği, güvence mektubunun talep edilmesinin bankacılık teamülüne göre uygun olup olmadığı, içeriği ve niteliklerinin ne olacağı, kim tarafından sağlanacağı, problemin nasıl çözümleneceği hususunda davalı tarafça bilgi verilmediğini, müvekkili tarafından 07/08/2017, 17/10/2018 ve 05/02/2019 tarihlerinde tekrardan paranın iadesi konusunda ne yapılması gerektiğine ilişkin açık ve ayrıntılı olarak bilgi talebinde bulunulmasına rağmen yine cevap verilmediğini, müvekkilinin transfer işlemine konu meblağ alıcıya iletilmediği halde 10.875,00.-USD meblağı iade alamamasından dolayı zarara uğradığını, takdir edileceği üzere bankaların birer güven kurumu olarak sıradan bir tacirden daha fazla özen yükümüyle karşı karşıya olduklarını ve objektif özen yükümlülüğüne uygun şekilde davranmaları gerektiğini, aracı bankanın muhatabı olan YKB bankası olduğuna göre söz konusu tutarın nasıl iade edileceği konusunda çözüm üretmesi gereken kurum olduğunu, açıklanan nedenlerle 22/03/2016 işlem tarihinden beri davalı bankadan akıbetini öğrenemediğini, iadesini alamadığı 10.875,00.-USD tutarın Swift işleminin yapıldığı 22.03.2016 tarihinden itibaren işleyecek kamu bankalarınca USD para cinsi açılmış bir yıl vadeli mevduat hesabına ödenen en yüksek faiz oranındaki faizi ile birlikte iadesine karar verilmesi gerektiğini talep ve dava etmiştir.
CEVAP:
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı 22/06/2016 tarihinde … adına SWIFT işlemi ile 10.875,00.-USD havale edilmesi talimatının bankaya ilettiğini, müvekkilinin de verilen talimat uyarınca havale işlemini gerçekleştirdiğini ve parayı talimatta belirtilen IBAN numarasına havale ettiğini, ancak davacı daha sonra talimatında yazdığı ismi kendi kusuruyla yanlış yazdığını fark ettiğini ve bu konuya ilişkin kendilerine başvuruda bulunduğunu, müvekkilinin davacı tarafından iddia edilen vakıada tarafı olmayıp davanın husumet yönünden reddi gerektiği, davacının kötü niyetli iddialarının aksine müvekkillinin havale işleminde hiçbir kusurunun bulunmadığını, beraber kendisine verilen talimata uygun şekilde hareket ettiğini, davacının iddialarının zaman aşımına uğradığından reddi gerektiğini, dava konusu para transferinin davacının talimatı neticesi gerçekleşmiş olup müvekkiline kusur atfedilmesinin mümkün olmadığını, davacının 22/03/2016 tarihinde müvekkiline … adına SWİFT işlemi ile 10.875,00,- USD havale edilmesi talimatı verdiğini, müvekkilinin talimatı yerine getirerek ödemeyi talimatta açıkça yazılmış olan hesaba yatırdığını, davacı dava dilekçesinde alıcıya ait hesap bilgilerinin kendisine yanlış iletilmesi sebebiyle ödemenin yanlış hesaba yapıldığını ifade etmiş ise de bunun müvekkilinin kusuru olmadığını, davacı ile davacıya alıcı hesabını gönderen 3. Şahıs arasında olan ilişkiden kaynaklı olduğunu, davacı tarafından gönderilen tutarın belirtilen hesaba ödendiğini ancak hesap ismenin ödeme emrinde belirtilen alıcı isminden farklı olduğu bilgisi alındığında derhal alıcıya bu durumun bildirildiğini, müvekkili tarafından 31/03/2016 tarihinde muhabir banka … Bank’tan tutarın talimatta belirtilen hesaba ödendiği ancak hesap isminin ödeme emrinde belirtilen alıcı isminden farklı olduğu bilgisinin alındığını, bu bilgilendirmenin davacıya yapıldığını ve davacının da bu bilgilendirme neticesinde 15/04/2016 tarihinde muhabir bankadan bedelin iadesini talep edilmesine ilişkin talepte bulunduğunu, bankanında bu talimat doğrultusunda muhabir banka ile yazıştığını ancak muhabir bankanın iade talebi karşısında ileri de parayı hesap sahibine de ödeme yapmak durumunda kalma durumuyla karşılaşmamak için bankalarına ancak ve ancak bir güvence mektubu vermesi halinde bu ödemeyi yapabileceğini ilettiğini, davacıya muhabir bankaya güvence mektubu gönderilmesi hususunda müvekkilinin yapacağı bir işlem olmadığını, bahse konu işlemin talimatlara mevzuata ve bankacılık yeknesak kurallarına uygun şekilde yapıldığı için müvekkilinin güvence mektubu gönderemeyeceğini bildirdiğini açıklanan bu nedenler doğrultusunda davanın reddini talep etmiştir.
DELİLLER:
Dava dosyasının … Tüketici Mahkemesi’ nin 2021/… esas 2021/… karar sayılı ve 22/04/2021 tarihli görevsizlik kararı ile mahkememize tevzi edildiği görüldü.
…’ ne müzekkere yazılarak, davacı …’ na ait … numaralı hesabından 22/03/2016 tarihinde yapılan yurt dışı para transferine ilişkin tüm bilgi ve belgelerin mahkememize gönderilmesi istenilmiştir.
Banka alanında uzman bilirkişi aracılığı ile, 22/04/2022 tarihinde bilirkişi kök raporu alınmıştır.
GEREKÇE:
Dava; bankacılık sisteminden kaynaklı zararın tazmininin talebidir.
Davacı tarafın tüketici mahkemesinde açtığı dava görevsizlik kararı ile mahkememize tevzi olmuştur. Davacının avukat olması, dava konusu işlemin müvekkili adına teslim aldığı paranın müvekkile gönderilmesine yönelik olarak meslek gereği yapıldığı anlaşıldığından mahkememizin görevli olduğu kanaatine varılmıştır.
Davacı, davalı banka bünyesinde hesap sahibidir. Taraflar arasında bankacılık işlemlerinin yerine getirilmesi adına hizmet sözleşmesi bulunmaktadır. Davacının yaptığı dava konusu işlem hizmet sözleşmesi çerçevesinde değerlendirilmiştir. Bu kapsamda davalının sorumluluğu bankacılık hizmetini eksiksiz ve tam olarak yerine getirmekten ibarettir.
Davacı taraf davalı banka aracılığı ile yurt dışındaki bir hesaba para gönderme işlemi yapmıştır. Davalı bankanın yurt dışında şubesi bulunmadığından paranın gönderildiği İngiltere’de … adlı banka ile işlem yapılmıştır. Davacı tarafın da kabulü olduğu üzere davacı taraf para gönderme işleminde hesap bilgilerini yanlış bildirmiştir. Bu sebeple davacının gönderdiği para alıcısına ulaşmamıştır. Yapılan bu işlemler hususunda taraflar arasında herhangi bir ihtilaf bulunmamaktadır; taraflar arasındaki uyuşmazlık, davacının gönderdiği paranın davalı banka tarafından davacıya iade etmesi gerekip gerekmediği noktasındadır.
Davacı taraf alıcısına ulaşmayan paranın iadesini davalı bankadan talep etmiştir. Dosyaya sunulan belgelerden davalı bankanın gönderilen para kendisine iade olmadığından iadeyi kabul etmediği anlaşılmıştır. Maillerin içeriğinden İngiltere’de bulunan bankanın gönderilen paranın iadesi için teminat mektubu istediği, davalı bankanın istenilen teminat mektubunu düzenlemeyeceğini belirtildiği görülmüştür. Dosya kapsamındaki bilgi ve belgelerden davacı tarafın başka bir teminat mektubu da sunmadığı anlaşılmıştır.
Dosyaya sunulan 26/04/2022 tarihli bilirkişi raporu uyarınca dava konusu yapılan işlemler bankacılık sistemi açısından değerlendirilmiş ve davalı bankanın yapılan hatalı işlemde herhangi bir kusurunun bulunmadığı tespit edilmiştir. Yukarıda açıklandığı üzere paranın alıcıya ulaşmamasının nedeni davacının hesap bilgilerini yanlış bildirmesidir. Davalının bildirilen hesap bilgilerini kontrol etme yükümlülüğü bulunmamaktadır. Davacının göndermiş olduğu para alıcısına ulaşmayınca dava dışı yabancı banka tarafından davalı bankaya da iade edilmiş değildir. Dolayısıyla herhangi bir kusuru bulunmayan ve kendisine de dönmeyen paranın davalıdan iadesi talebi yerinde değildir. Davacı taraf her ne kadar dava dışı yurt dışındaki bankanın teminat mektubu istediğine dair belgelerin sunulmasını talep etse de, özünde işbu talep davayı aydınlatmaya yarayacak bir delil değildir. Zira davacı taraf, davalı bankanın teminat mektubu düzenlemediğinden bahisle sorumlu olduğunu iddia etmemektedir. Teminat mektubu düzenlenip düzenlenmemesi işbu davanın konusu değildir.
Dava konusu talebin sebepsiz zenginleşme hükümleri çerçevesinde değerlendirilmesinde; davacı tarafın havalı ettiği para, davalı bankaya iade edilmediğinden davalı bankanın sebepsiz zenginleştiğinden söz edilemeyeceği, yurt dışına giden paranın son olarak hatalı bildirilen hesap sahibine ödenmesi halinde ödeme yapılan kişinin sebepsiz zenginleşmesinin söz konusu olacağı kanaatine varılmıştır.
Tüm dosya kapsamı bir bütün olarak değerlendirildiğinde; yapılan işlemlerde davalının bir kusurunun bulunmaması, davalı bankanın sebepsiz zenginleşmesinin söz konusu olmaması, söz konusu hatanın davacının yanlış hesap bilgisi bildirmesinden kaynaklanması ve yurt dışına gönderilen paranın davalı bankaya iade edilmemesi sebebiyle davanın reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda izah edilen gerekçeye istinaden;
1-Davanın REDDİNE,
2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 80,70 TL Karar ve İlam Harcından, peşin yatırılan 1.513,61.-TL mahsubu ile kalan bakiye 1.432,91.-TL’ nin karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
4-Davalı kendisini vekille temsil ettirdiğinden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi’ne göre hesaplanan 14.181,00.-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
5-Davalı vekili tarafından yapılan 8,50.-TL vekalet harcının davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
6-Zorunlu arabuluculuk başvurusu nedeniyle devletçe karşılanacak 680,00.-TL arabuluculuk ücretinin davacıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
7-Davacı tarafından yapılan masrafların üzerinden bırakılmasına,
8-Karar kesinleştiğinde yatırılan ancak kullanılmayan gider avansının yatıranlara iadesine,
Dair, kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde istinaf yolu ( … Mahkemesine başvuru yolu) açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 17/10/2022

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır