Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 19. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/352 E. 2022/103 K. 08.02.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
19. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/352 Esas
KARAR NO : 2022/103 Karar

DAVA : Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 16/06/2021
KARAR TARİHİ : 08/02/2022
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 10/02/2022
Davacı vekili tarafından davalı aleyhine mahkememizde açılan davada yapılan açık yargılamalar neticesinde ;
DAVA:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davalı … Sigorta A.Ş.” nin sigortalısı olan …” e ait 09 BP 380 plakalı araç tarafından, 30.01.2020 tarihinde müvekkile ait … plakalı araca çarpması sonucu Eskişehir ilinin Tepebaşı ilçesinde maddi hasarlı trafik kazası meydana geldiğini, kaza neticesinde … Sigorta Ekspertiz Hizmetleri Ltd.Şti Ekspe…tarafından araçta oluşan hasar onarım bedeli, ekte sunulan eksper raporuyla KDV dahil 6.389,16 TL olarak tespit edildiği, alınan eksperlik hizmeti için 236,00 TL ücret ödenmiş olup ekspertize ödenen ücret faturası ekte sunulduğunu, alacaklarının belirgin hale gelmesi müteakip arttırım haklarının saklı kalmak kaydıyla söz konusu hasar onarım bedeli alacağı için, şimdilik 100,00 TL” lik talep ettiklerini, her ne kadar eksper tarafından hasar bedeline ilişkin bir tespitte bulunulmuşsa da, yargılama sırasında celp edilecek belge, resim ve sair deliller doğrultusunda yaptırılacak bilirkişi incelemesi sonrasında hasar onarım alacaklarının miktarının belirlenebilir hale geleceğini, bu nedenle davanın belirsiz alacak davası nitelikte olduğunu, söz konusu kaza neticesindemüvekillerinin aracında meydana gelen hasar onarım bedelinin tazmini amacıyla 20.10.2020 tarihinde Sigorta Tahkim Komisyonu” na …E. Sayılı dosva ile basvuruda bulunduklarını. 19.03.2021 tarihki K.-2021/33497 savılı Uyuşmazlık Hakem Heyeti kararı ile komisyon tarafından dosyanın verilen sürede sonuçlandırılamayacağından Sigorta Tahkim Komisyonuna iadesine karar verildiğinden iş bu davayı açma zorunluluğunun hasıl olduğu, kazaya sebebiyet veren taraf veya somut olayda olduğu gibi sigorta şirketi ; kaza sebebiyle oluşan her türlü zararı karşılamakla mükellef olduğundan oluşan hasar onarım bedelinin tazmin edilmesi gerektiğinin açık olduğunu, taraflarınca davalıya 01.10.2020 tebliğ tarihli ihtarname gönderildiği ve 2918 sayılı KTK” nın 97. Maddesi uyarınca 15 gün içerisinde yazılı cevap verilmesi veya ihtarnamede belirtilen hesap numarasına yatırılması, aksi halde her türlü yasal yollara başvurulacağının bildirilmiş olmasına rağmen davalı kendisine gönderilen ihtarnameye rağmen hasar onarım bedelini ödemediği, bu sebeple kaza sebeiyle oluşan hasar bedelinin davalı sigorta şirketinden kaza tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte tahsilini mahkemeden arz ve talep etmektedirler.
CEVAP:
Davalı vermiş olduğu cevap dilekçesinde özetle, başvuranın başvuru öncesi müvekkil sigorta şirketine yaptığı başvuru neticesinde araçta meydana gelen hasar bedeli Trafik Sigortası Genel Şartlarına uygun bir şekilde hesaplanmış, başvuranın aracında 3.729,98-TL tutarında hasar meydana geldiği tespit edildiğini, davacının aracında oluşan hasar anlaşmalı serviste layıkıyla onarılmış parçalar ise anlaşmalı tedarikçiden temin edildiğini, Araç onarılarak davacıya teslim edildiği, işbu kazada davacının aracında oluşan 3.729,98-TL hasar bedeli parça tedarik firmasına ve başvurana müvekkil şirket tarafından ödendiğini, işbu kazada davacının aracında oluşan 3.729,98-TL hasar bedeli zararı davacıya ödenmekle müvekkilin sorumluluğu sona ermiş olduğundan haksız taleplere ilişkin başvurunun reddini arz ve talep ettiklerini, davacı her ne kadar onarım bedelinin gerçek zararı ifade etmediği, gerçek hasar bedelinin ödenmesi gerektiğini iddia etmiş ise de, aracın kaza sonucunda uğradığı hasarın tamamı orjinal parçalarla onarılarak giderildiğini, davacı yanca araçla ilgili bu onarım dışında haricen herhangi bir masraf yapılmadığını, dava konusu araç orijinal parçalarla layıkıyla onarıldığından ve davacının başkaca zararı bulunmadığından davacının gerçek zararı karşılanmış olduğunu, bilindiği üzere KZMSS sigortası ile işletenin veya araç sürücüsünün kusurlu davranışı bu tür sigorta ile teminat altına alındığını, maddi giderler için geçerli olan teminat her halükarda verilecek bir teminat olmayıp KZMSS sigortası kapsamında müvekkil sigorta şirketinin sorumluluğu sigortalısının kusuru oranında olduğunu, başvuru sahibine ait araç onarım bedeli müvekkil sigorta şirketi tarafından ödenmek suretiyle gerçek zarar karşılandığından, yersiz başvurunun reddine karar verilmesini, her halükarda hesaplamanın genel şartlar ile belirlenen esaslara göre yapılmasını, yapılacak yargılamada, sınırlı sorumluluk ilkesi, gerçek zararın giderilmesi ilkesi, zenginleşme yasağı ilkesi, kusur oranında sorumluluk ilkesinin her durumda gözetilmesini, yargılama gideri ve ücreti vekaletin karsı tarafa tahmilini, arz ve talep etmektedirler.
DELİLLER VE GEREKÇE:
Davadaki uyuşmazlığın konusunun, Meydana gelen çift taraflı maddi hasarlı trafik kazası neticesinde kusurun kimde ve ne oranda olduğu bakiye hasar tazminat miktarının olup olmadığı varsa ne miktarda olduğu, noktalarında toplandığı anlaşılmıştır.
Dosya kapsamındaki dava dilekçesi ve ekleri, cevap dilekçesi ve ekleri, hasar dosyası, sigorta poliçesi, araç trafik kayıtları , bilirkişi raporu ve dosyanın tümü hep birlikte incelenmiştir.
Mahkememizce yapılan bilirkişi incelemesi sonrası düzenlenen bilirkişi heyeti raporunda sonuç ve özetle; kusur yönüyle … plaka sayılı aracı sevk ve idare eden…’ın 1. Derece Asli kusurlu olduğu,… plaka sayılı aracı sevk ve idare eden…’nun bu kazanın oluşumunda kabahati bulunmadığından atfi kabil kusurunun bulunmadığı, davalı sigortacı … Sigorta A.Ş. tarafından başlangıç tarihi 18.10.2019, 18.10.2020 plaka numarası…araç başı maddi tazminat bedeli 39.000,00 TL poliçe numarası … olan…Sigorta Trafik Sigorta Poliçesi kapsamında 3.729,98 TL ödeme yapıldığının tespiti ile, teknik yönden detaylı olarak açıklanan nedenler sonucunda, dava konusu hasarlanan …sayılı plaka aracın orjinal parça fiyatı, parça iskontosu ve KDV fiyat farkının 2.659,18 TL olarak belirlendiği kanaatine varılması sebebiyle, dava konusu hasarlanan …plaka sayılı aracın işleteni ve maliki sıfatında bulunan …’nun dava konusu hasarlanan … sayılı plakalı aracın orjinal parça fiyatı, parça iskontosu ve KDV fiyat farkı olarak tespit edilen 2.659,18 TL fiyat farkı hasar bedelini, dava tarihinden itibaren T.C. Merkez Bankasının uyguladığı avans faizi ile birlikte davalı sigortacı …Sigorta A.Ş.’den talep etme hakkının olduğu, sonuç ve kanaati bildirilmiştir.
Bilirkişi heyeti raporu taraf vekillerine ayrı ayrı tebliğ edilmiştir. Davalı vekili 24/01/2022 tarihli dilekçesi ile bilirkişi raporuna karşı beyan ve itiraz dilekçesi ibraz etmiştir.
ISLAH: Davacı vekili sonuç ve istem kısmında talep ettikleri 100,00 TL alacak taleplerini, bilirkişi raporu doğrultusunda, müspet zarar kapsamında, bakiye hasar onarım bedeline ilişkin 1.998,94 TL’in ticari işlerde uygulanan en yüksek temerrüt faiz oranı üzerinden ve kaza tarihinden, kabul görülmez ise ihtar tarihinden itibaren işletilecek en yüksek temerrüt faizi ile birlikte davalıdan tazminine ve dava konusu hasar onarım bedelinin tespiti için yapılan 236,00 TL ekspertiz ücretinin (TTK 1448/3 maddesi gereği sigortacı hasarın tespitine ilişkin masrafları ödemekle yükümlüdür.) HMK 323/F gereğince yargılama gideri olarak davalı tarafından müvekkiline ödenmesine, talep artırım dilekçelerinin davalıya tebliğine, fazlaya ilişkin haklarının saklı tutulmasına, talep artırım taleplerinin kabulü ile iş bu dilekçe talepleri gibi karar verilmesini talep etmiştir.
Belirsiz alacak davası davacının, davada talep edeceği miktarı veya değeri tam ve kesin olarak belirleyebilmesinin objektif şekilde imkânsız olması ya da bunun kendisinden beklenememesi halinde mümkündür. Davacı dava tarihinde davanın miktarını tam ve kesin olarak biliyorsa veya bunu bilebilecek durumda ise, belirsiz alacak davası açılamaz.
Talep konusu açıkça taraflar arasında tartışmalıysa ya da açıkça belirli değilse açılan bir kısmi davada davacının hukuki yararının bulunduğunun kabulü gerekir. Açılmış olan bir kısmi davada alacağın taraflar arasında tartışmalı olup olmadığı ya da açıkça belirli olup olmadığı davalının davaya vereceği cevapla anlaşılabilir. Nihayet hakim, ön inceleme aşamasında bu hususu tespit edebilir. Şayet, davalı davaya cevabında alacağı tartışmalı hale getirmişse artık, açılmış olan kısmi davanın hukuki yarar yokluğu nedeniyle reddedilmeyip işin esası hakkında hüküm kurulması gerekir (Pekcanıtez/Atalay/Özekes, Medeni Usul Hukuku, 11.bası,s.320-321) T.C.YARGITAY Hukuk Genel Kurulu ESAS NO: 2017/17-1099 KARAR NO : 2019/460 16.04.2019 T. içtihadı)
Bir alacak hakkında daha fazla miktar için tam dava açma imkanı bulunmasına rağmen, alacağın bir kesimi için açılan davaya kısmi dava denir. Bir davanın kısmi dava olarak nitelendirilebilmesi için, alacağın tümünün aynı hukuki ilişkiden doğmuş olması ve bu alacağın şimdilik bir kısmının dava edilmesi gerekir.
“(…) Davacı vekili fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile 1.000-TL talep ederek, kısmi dava açmıştır. Davacı tarafın iddiasına göre, araç davacının arkadaşının sevk ve idaresi sırasında meydana gelen kaza nedeniyle aracında oluşan hasar bedelini talep etmiştir. Buna göre, davacının iddiası ile araçta oluşan gerçek hasar bedeli ve aracın pert olup olmadığı kesin olarak belirlenebilmesi için yargılama yapılması gerekmektedir. Yukarıda anılan kanun hükümlerine göre, davacının kısmi dava açmasında hukuki yararın bulunduğunun kabul edilmesi gerekmektedir. Mahkemece, açıklanan nedenlerle işin esasına girilerek hüküm verilmesi gerekirken, yazılı şekilde davanın usulden reddine karar verilmesi bozmayı gerektirmiştir.” T.C.YARGITAY 17.Hukuk Dairesi ESAS NO:2015/17305 KARAR NO:2015/14311 17.12.2015 tarihli içtihadı uyarınca davacının fazlaya dair haklarını saklı tutarak şimdilik 100.00 TL hasar bedelinin davalının temerrüt tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle beraber davalıdan tahsil etmesi HMK: 109/1 ve 3. Fıkra uyarınca kısmı dava olarak nitelendirilmiştir.
Yargıtay 17. HD. 2015/14700 E. 2016/4229 K. Ve 0404.2016 tarihli içtihadı uyarınca; “(…) 6762 sayılı TTK’nın 1283. maddesi hükmü uyarınca, sigortacı, sigorta ettiren veya sigortadan yararlananın uğradığı gerçek zararı tazminle yükümlü olup mahkemece hükme esas alınan bilirkişi raporunda, hasar bedeli tespit edilirken davalı sigorta şirketiyle servis arasında yapılan anlaşma gereği olduğu belirtilen %10 iskonto esas alınarak yedek parça ve işçilik bedellerinin rayiç değerinde indirim uygulanması doğru değildir.”
Yargıtay 17. HD. 16/15472 E. 17/8130 K. 25.09.2017 tarihli;” Davacının sigortalısına ödemek zorunda olduğu ve rücu ettiği bedel, hasar bedeli olup ödeme belgesi de dosya da mevcut bulunduğuna göre, bilirkişi tarafından belirlenen hasar miktarına Vergi Usul Kanunu uyarınca KDV eklenerek hesaplama yapılması gerekirken bilirkişi raporunda KDV hariç belirlenen miktar üzerinden yazılı şekilde karar verilmesi doğru olmamıştır.” şeklinde hasar tazminatına kdv nin dahil edilmesi yönünde istikrarlı içtihatları bulunduğu, gerçek zararın tespitinde yedek parça bedellerinin rayiç değerinde iskonto uygulaması mahkememizce uygun görülmemiş ve bilirkişi raporunda belirlenmiş kdv dahil iskontosuz hasar bedeli tazminat hesabında dikkate alınması gerekmiştir.
6102 sayılı Türk Ticaret Kanununun 1426. maddesi, “Sigortacı, sigorta ettiren, sigortalı ve lehtar tarafından, rizikonun, tazminatın veya bedel ödeme borcunun kapsamının belirlenmesi amacıyla yapılan makul giderleri, bunlar faydasız kalmış olsalar bile, ödemek zorundadır.” şeklindedir. TTK’nun 1426. maddesinden kaynaklanan giderleri ödeme borcu, madde başlığından da anlaşılacağı üzere, sigortacının sigorta sözleşmesinden doğan borç ve yükümlülükleri arasında düzenlenmiştir. Bu nedenle davacı tarafından yaptırılan ekspertiz ücreti masrafından da sigorta şirketinin sorumlu olduğu, hasar tespit raporunun oluşturulmasında alınan ekspertiz raporunun zorunlu bir hizmet olması nedeni ile ödenmesi gereken tazminatın sigortalı veya sigorta ettiren yasa sigorta sözleşmesinden menfaat sağlayan kişi tarafından atanan eksperin ücret ödenmesi de sigorta şirketi tarafından yapılması gerektiği tespit edilmiştir.
Mahkememizce yapılan tüm yargılamalar neticesinde, 30.01.2020 tarihinde saat 08.10 sıralarında Eskişehir ili Tepebaşı ilçesinde, … sokak içerisinde kavşak kesişime geldiği esnada, maliki …” e ait… plaka sayılı aracı sevk ve idare eden…’ ın aracının hızını kavşağa girdiği sırada azaltmayarak, aracının sağ ön tampon, sağ ön çamurluk ve diğer muhtelif kısımları ile, maliki …” ya ait … plaka sayılı aracı sevk ve idare eden …” nun Çayır sokak içerisinde seyir halinde olan kavşak keşimine geldiği esnada aracının sol ön çamurluk, sol ön tampon ve diğer muhtelif kısımlarına çarpması neticesinde çift taraflı maddi hasarlı trafik kazası meydana geldiği, … plaka sayılı aracı sevk ve idare eden …’ ın KTK 84/h, 52/1-a-b ile 47/1-d hüküm fıkralarındaki kuralları ihlal ettiği ve birinci derecede asli kusurlu olduğu, davacıya ait aracı sevk ve idare eden sürücünün herhangi bir kusuru bulunmadığı mahkememize tam kanaat geldiğinden, kaldı ki aksinin davalı tarafından ispatlanamadığı anlaşılmakla ve bu haliyle hüküm kurmaya elverişli nitelikteki bilirkişi raporu doğrultusunda davanın kabulü ile 100,00 TL yönüyle kısmi ödeme tarihi olan 21/02/2020 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle 1.888,94 TL yönüyle ıslah tarihi olan 26/01/2022 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle beraber davalıdan alınarak davacıya verilmesine, 236,00 TL ekspertiz ücretinin yargılama giderinden sayılarak davalıdan alınarak davacıya verilmesine, karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HUAK 18/A-(13) Arabuluculuk faaliyeti sonunda taraflara ulaşılamaması, taraflar katılmadığı için görüşme yapılamaması veya iki saatten az süren görüşmeler sonunda tarafların anlaşamamaları hâllerinde, iki saatlik ücret tutarı Tarifenin Birinci Kısmına göre Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenir. İki saatten fazla süren görüşmeler sonunda tarafların anlaşamamaları hâlinde ise iki saati aşan kısma ilişkin ücret aksi kararlaştırılmadıkça taraflarca eşit şekilde uyuşmazlığın konusu dikkate alınarak Tarifenin Birinci Kısmına göre karşılanır. Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen ve taraflarca karşılanan arabuluculuk ücreti, yargılama giderlerinden sayılır. (…)” ve (14). Fıkrası: ” Bu madde uyarınca arabuluculuk bürosu tarafından yapılması gereken zaruri giderler; arabuluculuk faaliyeti sonunda anlaşmaya varılması hâlinde anlaşma uyarınca taraflarca ödenmek, anlaşmaya varılamaması hâlinde ise ileride haksız çıkacak taraftan tahsil olunmak üzere Adalet Bakanlığı bütçesinden karşılanır.” hükümleri gereğince arabuluculuk gideri olarak …Dava Şartı Dosya No:..sayılı dosyasından arabulucu …’a 1320 TL ödeme yapıldığı tespit edilerek davalı aleyhine arabulucuk giderlerinin de yükletilmesi gerektiği anlaşılmıştır.
HÜKÜM: Yukarıda belirtilen gerekçeler uyarınca;
1-Davacı tarafından davalı aleyhine açılan davanın KABULÜ ile;
100,00 TL yönüyle kısmi ödeme tarihi olan 21/02/2020 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle 1.888,94 TL yönüyle ıslah tarihi olan 26/01/2022 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle beraber davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
2-236,00 TL ekspertiz ücretinin yargılama giderinden sayılarak davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-Davacı kendisini vekille temsil ettirdiğinden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi’ne göre hesaplanan 1.998,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Alınması gereken 136,54 TL harcın peşin alınan 92,30 TL(33,00 TL ıslah harcı+59,30 Peşin harç) harçtan mahsubu ile bakiye kalan 44,24-TL harcın davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
5-Zorunlu arabuluculuk başvurusu nedeniyle devletçe karşılanan 1.320,00 TL arabuluculuk ücretinin davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına
6-Davacı tarafından peşin olarak yatırılan 92,30 TL (33,00 TL ıslah harcı+59,30 Peşin harç)-TL harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
7-Davacı vekili tarafından yapılan posta-tebligat gideri toplamı 62,10-TL ile 2 adet bilirkişi ücreti 1.000,00-TL, 59,30 TL başvuru harcı, 8,50 TL vekalet harcı olmak üzere toplam 1.129,90-TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
8-Karar kesinleştiğinde yatırılan ancak kullanılmayan gider avansının yatıranlara iadesine,
Dair, kesin olarak davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı vekilinin yokluğunda verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 08/02/2022
Katip
¸e-imzalıdır

Hakim
¸e-imzalıdır