Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 19. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/328 E. 2021/477 K. 09.06.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
19. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/328 Esas
KARAR NO : 2021/477

DAVA : İtirazın İptali
DAVA TARİHİ : 25/11/2020
KARAR TARİHİ : 09/06/2021

Mahkemezin … Esas sayılı dosyası ile birleşen İstanbul … Asliye Ticaret Mahkemesinin… Esas… Karar sayılı dosyası yine mahkememizin 2020/507 Esas sayılı dosyasından verilen 02/06/2021 tarihli ara kararı ile tefrik edilerek mahkememizin 2021/328 Esas sırasına kaydı yapılmış olup, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; taraflar arasında 2016 yılında yapılan görüşme neticesinde… tır dorsesinin müvekkili şirkete devri ve devir karşılığındaki bedelin müvekkili tarafından davalıya ödenmesi hususunda anlaşmaya varıldığını, anlaşma kapsamında müvekkilinin ödemeyi yapmasına rağmen davalı tarafından devrin gerçekleştirilmediğini, bunun üzerine İstanbul … Asliye Ticaret Mahkemesinin… D.İş. Sayılı dosyası üzerinden alınan ihtiyati haciz kararına dayanarak İstanbul … İcra Müdürlüğünün …esas sayılı dosyası üzerinden davalı hakkında icra takibi başlatıldığını, davalının itirazı üzerine takibin durdurulduğunu, davalının haksız itirazının iptali ile takibin devamını, % 20 oranında icra inkar tazminatı ile yargılama giderleri ile vekalet ücretininde davalı tarafa yükletilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP:
Usulüne uygun tebligata rağmen davaya karşı cevap dilekçesi sunulmamış olduğu görüldü.
DELİLLER:
03/08/2016 tarihli banka dekont örneği, 15/11/2016 tarihli 7.500,00 TL bedelli … seri nolu …Cizre/Şırnak şubesine ait çek fotokopisi, 15/02/2017 tarihli 7.500,00 TL bedelli… seri nolu …Bankası Cizre/Şırnak Şubesine ait çek fotokopisi, Beyoğlu … Noterliğinin … yevmiye numaralı 03/12/2019 tarihli ihtarname örneği, … Noterliğinin… yevmiye numaralı 17/12/2020 tarihli ihtarname örneği, İstanbul … Asliye Ticaret Mahkemesinin …D.iş ve … D.iş Karar sayılı ihtiyati haciz ilam örneğinin dosyamız arasında olduğu görüldü.
GEREKÇE:
Dava; icra takibine konu çekten kaynaklanan asıl alacağın tahsili amacıyla başlatılan icra takibine yapılan itirazın iptali istemine ilişkindir.
İstanbul … Asliye Ticaret Mahkemesinin … Esas… Karar sayılı 25/11/2020 tarihli Birleştirme kararı ile dosyanın mahkememizin 2020/507 Esas sayılı dosyası ile birleştirilmesine karar verildiği, mahkememizin 2020/507 Esas sayılı dosyasında verilen 02/06/2021 tarihli ara kararının 2 nolu maddesinde birleşen İstanbul 5. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2020/679 Esas sayılı dosyasının tefrikine karar verilmiş olmakla; dosya mahkememizin … Esas sırasına kayıt edilmiştir.
Uyap sistemi üzerinden incelenen İstanbul … İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyasının tetkikinden; alacaklı … tarafından borçlu … aleyhine 37.351,17 TL üzerinden takip başlatıldığı, ödeme emrinin borçluya tebliğ edildiği, borçlunun takibe ve yetkiye itiraz ettiği, itirazın süresinde olduğu ve takibin durdurulmuş olduğu görüldü.
Davacı alacaklının başlattığı icra takibinde, ödeme emrinin tebliği üzerine davalı borçlu vekili icra dairesinin yetkisine itiraz edilerek yetkili icra müdürlüğü’nün müvekkili borçlu şirketin merkezinin bulunduğu …/MUŞ İcra Müdürlüğü olduğunu belirtip icra müdürlüğünün yetkisine,borca ve ferilerine itiraz etmiştir.
Yargıtay’ın kararlılık kazanmış uygulamasına göre, itirazın iptali davasını gören mahkemenin, icra takibinin yapıldığı icra dairesinin yetkisine yönelik itirazı öncelikle incelemesi gerekir. Mahkemenin yetkisine yönelik bir itirazın var olup olmaması, bu sonuca etkili değildir. Eş söyleyişle, itirazın iptali davasında, mahkemenin yetkisine itiraz edilmiş olsun veya olmasın, mahkeme öncelikle, icra dairesinin yetkisine yönelik itirazı inceleyerek kesin olarak sonuçlandırmalıdır ( HGK’nın 28.03.2001 gün ve 2001/19-267 E. 2001/311 K.; 20.03.2002 gün ve 2002/13-241 E.,2002/208 K. ).
Kaldı ki, itirazın iptali davasını görme yetkisi, takibin yapıldığı yer mahkemesine aittir. O nedenle, mahkemenin, icra dairesinin yetkisine yönelik itirazı incelemesi doğaldır. Bu yetki itirazının incelenmesi sonucunda, mahkeme, kendisinin yetkili olup olmadığını da belirlemiş olacaktır (Üstündağ, S: İcra Hukukunun Esasları, İstanbul 1995, 6. Bası, s. 101-102)” (Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’ nun 27.11.2013 gün ve 2013/13-372 E., 2013/1606 K. sayılı kararı).
Dava itirazın iptali davası olup usulüne uygun bir takip yapılması dava şartıdır. Yetkili icra dairesi; İİK’nın 50/1 maddesi yollamasıyla HMK’nın yetkiye ilişkin hükümlerine göre belirlenir. HMK 6. Maddesi gereği genel yetkili mahkeme ve icra dairesi davalı borçlunun yerleşim yeri mahkeme icra dairesidir. Sözleşmeden kaynaklanan davalarda HMK’nın 10. Maddesi gereğince borcun ifa yeri mahkemesi de yetkilidir. 6098 sayılı TBK’nın 89/1 maddesi uyarınca aksine bir anlaşma yoksa para borçları alacaklının ödeme zamanındaki yerleşim yerinde ifa edilir.
Davacının yerleşim yeri adresinin Silopi/Şırnak, davalının adresinin ise “Bulanık/MUŞ” olduğu, yine davaya konu çekin düzenleme yerinin Cizre muhatabın yerleşim yerinin Cizre ve keşidecinin yerleşim yerinin ise Şırnak olduğu, buna göre ilgili adreslerin mahkememiz yargı çerçevesinde bulunmadığı gözetildiğinde İstanbul İcra Müdürlüklerinin yetkili olmadığı anlaşılmakla davacı-takip borçlusu tarafça da süresinde icra müdürlüğünün yetkisine itiraz edilmiş olduğundan eldeki itirazın iptali davasının görülebilmesi için yetkili bir icra müdürlüğünde takip yapılması ön koşul olduğu İstanbul icra dairelerinin yetkisiz olması nedeniyle yetkili icra dairesinde, icra takibi başlatılmadığından HMK’nın 114/2 ve 115.maddeleri gereğince dava şartı yokluğundan davanın usulden reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HUAK 18/A-(13)” Arabuluculuk faaliyeti sonunda taraflara ulaşılamaması, taraflar katılmadığı için görüşme yapılamaması veya iki saatten az süren görüşmeler sonunda tarafların anlaşamamaları hâllerinde, iki saatlik ücret tutarı Tarifenin Birinci Kısmına göre Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenir. İki saatten fazla süren görüşmeler sonunda tarafların anlaşamamaları hâlinde ise iki saati aşan kısma ilişkin ücret aksi kararlaştırılmadıkça taraflarca eşit şekilde uyuşmazlığın konusu dikkate alınarak Tarifenin Birinci Kısmına göre karşılanır. Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen ve taraflarca karşılanan arabuluculuk ücreti, yargılama giderlerinden sayılır. (…)” ve (14). Fıkrası: ” Bu madde uyarınca arabuluculuk bürosu tarafından yapılması gereken zaruri giderler; arabuluculuk faaliyeti sonunda anlaşmaya varılması hâlinde anlaşma uyarınca taraflarca ödenmek, anlaşmaya varılamaması hâlinde ise ileride haksız çıkacak taraftan tahsil olunmak üzere Adalet Bakanlığı bütçesinden karşılanır.” hükümleri gereğince arabuluculuk gideri hesaplaması için sistem üzerinden yapılan inceleme neticesinde sarf kararı düzenlenmediğinden ödeme yapılmadığı, ancak ileride sarf kararı düzenlenmesi halinde arabulucuya ödenecek olan 1.320,00-TL tarife bedelinin her iki tarafında arabuluculuk ilk oturumuna katıldıkları ile davanın usulden reddine karar verildiği gözetilerek davacı tarafa yükletilmesine karar vermek gerektiği anlaşılmıştır.
HÜKÜM: Yukarıda izah edilen gerekçeye istinaden;
1- DAVANIN USULDEN REDDİNE,
2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 59,30-TL karar ve ilam harcının peşin yatırılan 239,71-TL’den mahsubu ile fazla yatırılan 180,41-TL’nin karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereği hesap ve takdir olunan 4.080,00-TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalıya verilmesine,
5-Kullanılmayan gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
6-Zorunlu arabuluculuk başvurusu yapıldığı ancak sarf kararı düzenlenmediği görülmekle; sarf kararı düzenlendiğinde devletçe karşılanan 1.320,00-TL arabuluculuk ücretinin davacıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
Dair, taraf vekillerinin yokluğunda gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak karar verildi. 09/06/2021Katip …
¸e-imza

Hakim …
¸e-imza