Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 19. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/327 E. 2021/898 K. 25.11.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
19. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/327 Esas
KARAR NO : 2021/898
DAVA : Şirketin İhyası
DAVA TARİHİ : 03/06/2021
KARAR TARİHİ : 25/11/2021

Mahkememizde görülmekte olan Şirketin İhyası davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ;
TALEP; Davacı vekili dava dilekçesinde özetle, müvekkilinin terkin edilen ve ihyasını talep ettikleri “… Ticaret Limitet Şirketi” unvanlı şirketin yetkilisi, hissedarı ve tasfiye memuru olduğunu, … TİCARET LİMİTET ŞİRKETİ unvanlı Şirket’in …nün … numaralı sicilinde kayıtlı bir limitet şirketti olduğunu, şirketin 08.09.2016 tarihinde tasfiyeye girdiğini ve tasfiye kararının 26.09.2016 tarihinde tescil edilmiş olduğunu, şirketin 29.05.2017 tarihinde … Noterliğinden … sayı ile onaylı genel kurul kararının 29.05.2017 tarihli tasfiye sonu beyanının tescil ve ilanının istenildiğini, şirketin …nde tasfiyeye girdiğini ve tasfiye işlemlerinin … tarihinde … sayılı Türkiye Ticaret Sicil Gazetesinde yayınlandığını ve ticaret siciline tescil edildiğini, yasal 1 yıllık süre geçtikten sonra şirket kaydının silinmiş olduğunu ancak daha sonra tespit ettikleri harici bulgulara göre şirket adına kayıtlı olduğunu öğrendikleri … İli … İlçesi Trafik müdürlüğünde kayıtlı … plaka, … şase, … motor numaralı, ruhsatlı bir adet … marka araç olduğunu öğrendiklerini, söz konusu aracın satış ve devir işlemlerini yapmak üzere şirketin tasfiye haline dönüşmesinin ve tüzel kişiliğinin ihyası gerektiğini belirterek açıklanan nedenler ile İstanbul …nün … numaralı sicilinde kayıtlı … TİCARET LİMİTET ŞİRKETİ unvanlı şirketin tüzel kişiliğinin ihyasına karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP; Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle, …nün TTK.m. 32 ve Ticaret Sicili Yönetmeliği m. 34 hükmü çerçevesinde işlem yaptığını, …, Ticaret Sicili’ne tescil konusundaki talepleri, ilgili yasanın kendisine verdiği yetki ve görev alanı içinde değerlendirdiğini ve sonuca bağladığını; yargı merci gibi hareket edemeyeceğini “..Sicil müdürü tescil için aranan kanuni şartların var olup olmadığını incelemekle yükümlü olduğunu, tüzel kişilerin tescilinde, özellikle şirket sözleşmesinin, emredici hükümlere aykırı olup olmadığı ve söz konusu sözleşmenin kanunun bulunmasını zorunluluk olarak öngördüğü hükümleri içerip içermediğinin incelendiğini, tescil edilecek hususların gerçeği tam olarak yansıtmaları, üçüncü kişilerde yanlış izlenim yaratacak nitelik taşımamaları ve kamu düzenine aykırı olmamaları şarttır.” (TTK.m. 32). Yasal şartlar oluşmuşsa yapılan işlemle ilgili tescil kararı verildiğini, aksi halde, tescil talebini gerekçe göstererek reddettiğini, Tasfiye sürecinde yetkinin ve sorumluluğun şirket “tasfiye memuru”nda olduğunu, tasfiye edilen şirkete kayıtlı bir araç söz konusu iken; şirketin pay sahibi, yetkilisi ve tasfiye memuru olan … tarafından anılan malvarlığı tasfiyeye dâhil edilmeden şirket ticaret sicilinden terkin ettirildiğini, tasfiye memurları tarafından tasfiye prosedürünün eksik bırakılmış olmasının memurların sorumluluğunu gerektirdiğini, tasfiye memurlarının alacaklıların haklarını korumakla görevli olduğunu, tasfiye memurlarının iddia edilen eksik işlemlerini, müvekkili Sicil Müdürlüğü’nün tespit etmesinin mümkün olmadığını, TTK m. 545/1’de düzenlendiği üzere, müvekkili …’ nün tasfiye memurlarının bildirimi ve başvurusu üzere işlem yapmış olup, bu kapsamda herhangi bir sorumluluğunun bulunduğunun kabul edilmesinin kanuna aykırı olacağını, tasfiye memurlarının, kanundan ve esas sözleşmeden doğan yükümlülüklerini kusurlarıyla ihlâl ettikleri takdirde, şirkete ve şirketin alacaklılarına karşı sorumlu olduğu düzenlendiğini , ihyası talep edilen ve müvekkili …’nde … sicil numarasıyla kayıtlı bulunan TASFİYE HALİNDE … TİCARET LİMİTED ŞİRKETİ’ nin 08.09.2016 tarihli genel kurul kararına istinaden “şirketin faaliyetine devam etmesinde fayda görülmediğinden” bahisle tasfiyeye girdiğini ve tasfiye memuru olarak şirketin ortağı ve müdürü olan …’ un tasfiye memuru olarak atandığını; 29.05.2017 noter onay tarihli tasfiye sonu genel kurul kararı ve gerekli prosedürün yerine getirildiğine dair evrakların müvekkili Müdürlüğe verilmesine ve talebe dayalı olarak 06.06.2017 tarihinde terkin edilmiş olduğunu, müvekkili Sicil Müdürlüğünün dava açılmasına sebep olacak herhangi bir işlem yapmadığını, tasfiye sürecinde, eksik olarak yapıldığı iddia edilen işlemlerin muhatabı tasfiye memurları olduğunu, bu nedenle, “yasal hasım” konumunda bulunan müvekkilinin “yargılama masrafları”ndan sorumlu tutulamayacağını belirterek açıklanan nedenler ile müvekkili yönünden açılan davanın reddine, yargılama giderleri ve vekâlet ücretinin diğer tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
YARGILAMA VE GEREKÇE;
Dava, TTK’nın 547. madde gereğince ek tasfiye işlemleri için ticaret sicil kaydının ihyası talebine ilişkindir.
Bir şirket veya kooperatifin ihyası davasında davacı taraf, şirket ortaklarından herhangi biri, şirket veya kooperatifin en son yetkilileri, o şirkette veya kooperatifte daha önce çalışmış bulunan herhangi bir işçi, şirket veya kooperatiften alacağı bulunan herhangi bir gerçek veya tüzel kişi alacaklı, özetle hukuki menfaati bulunan herhangi bir kişi olabilir.
Davacının TTK 547. Maddesi gereğince şirketin ihyasını talep etmekte hukuki menfaati varlığı sebebiyle şirketin ihyasını talep etmesinin haklı olduğu anlaşılmaktadır. Bu nedenle davacının aktif dava ehliyeti bulunduğu kabul edilmelidir.
6102 SY. TTK.nun 547/1.maddesi “Tasfiyenin kapanmasından sonra ek tasfiye işlemlerinin yapılmasının zorunlu olduğu anlaşılırsa, son tasfiye memurları, yönetim kurulu üyeleri, pay sahipleri veya alacaklılar, şirket merkezinin bulunduğu yerdeki asliye ticaret mahkemesinden, bu ek işlemler sonuçlandırılıncaya kadar, şirketin yeniden tescilini isteyebilirler.” hükmünü içermekte olup,
Somut olayda; İhyası istenen şirketin dava tarihi itibariyle Ticaret Sicilinde kayıtlı bulunan şirket merkezinin … / İstanbul olduğu ve mahkememizin yargı yetkisi içinde bulunduğu anlaşılmıştır. Uyuşmazlığın çözümünde HMK. 14/2. ve T.T.K.nun 547/1. maddesi hükmü gereğince mahkememiz kesin yetkilidir.
Alınan … yazısından ve şirket sicil dosyası kapsamından; ihyası istenilen şirketin tasfiye edilerek sicil kaydının terkin edildiği anlaşılmıştır.
Açıklanan nedenlerle davacı tarafından …ne karşı açılan davanın kabulü ile, …nün … numaralı sicilinde kayıtlı … Ticaret Limitet Şirketi ‘nin ” … plaka sayılı aracın satış ve devir işlemlerini yapmak ve …’da … sözleşme hesap numaralı abonelik ve … A.Ş nezdinde … hesap ve … müşteri numaları aboneliklerin sonlandırılması ile sınırlı olarak ” ihyasına dair aşağıdaki şekilde karar vermek gerekmektedir.
Ticaret sicili müdürlükleri, ihya davalarında yasal hasım konumunda olduğundan, sicilden terkin işlemlerini yasa ve tüzük hükümlerine uygun yapmış olan sicil müdürlüğü yargılama giderlerinden sorumlu tutulamaz. Yargıtayın emsal kararları bu yöndedir (Yargıtay 11.Hukuk Dairesinin 2005/13309 E.2007/837 K. Sayılı kararı; Yargıtay11.Hukuk Dairesinin 2016 / 2926 Esas 2016 / 3585 Karar ve 04.04.2016 tarihli kararı). Ancak davalı tasfiye memuru yasal hasım olmamakla yargılama giderlerinden kural olarak sorumlu tutulmalıdır.
H Ü K Ü M : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere,
1- Davacı tarafından … ne karşı açılan davanın KABULÜ İLE, …nün … numaralı sicilinde kayıtlı … Limitet Şirketi ‘nin ” … plaka sayılı aracın satış ve devir işlemlerini yapmak ve …’da … sözleşme hesap numaralı abonelik ve … A.Ş nezdinde … hesap ve … müşteri numaları aboneliklerin sonlandırılması ile sınırlı olarak ” İHYASINA,
2- Tasfiye memuru olarak …’un( TC:…) atanmasına,
3- Tasfiye memuruna ücret atanmasına yer olmadığına,
4- Kararın … de tescil ve ilanına ,
5-Harç peşin alındığından, yeniden alınmasına yer olmadığına,
6- Yasal hasım olan … nun yargılama gideri, ücreti vekalet ve harçtan sorumlu tutulmamasına,
7- Davacı tarafından yapılan yargılama giderinin davacı üzerinde bırakılmasına,
8- Davacı tarafından yatırılan gider avansından kullanılmayan kısmın karar kesinleştiğinde resen iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde istinaf yolu (İstanbul Bölge Adliye Mahkemesine başvuru yolu) açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı karar verildi. 25/11/2021

Başkan …
¸e-imzalıdır

Üye …
¸e-imzalıdır

Üye …
¸e-imzalıdır

Katip …
¸e-imzalıdır