Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 19. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/324 E. 2022/273 K. 28.03.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
19. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/324 Esas
KARAR NO : 2022/273
DAVA : Alacak (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 16/01/2020
KARAR TARİHİ : 28/03/2022

… Tüketici Mahkemesi’nin 04/02/2021 Tarih 2020/… Esas 2021/… Karar sayılı görevsizlik kararı ile dosya mahkememize tevzii edilmekle, mahkememizde görülmekte olan Alacak (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili vermiş olduğu dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin 05.12.2016 tarihinde davalı şirketten … marka ve modelde sıfır kilometre bir araç satın aldığı ve … plakayla adına tescil ettirildiğini, ancak henüz aracın 30.000 km’de iken yaptırılan muayenesinde, muayene istasyonunda motorda yağ kaçakları olduğunun ortaya çıktığını, aracın servise dört kez aynı şikayetle götürüldüğünü, serviste toplamda 16 gün kaldığını ve müvekkiline şifahen araç üzerinde herhangi bir dış etken görülmediği, çeşitli işlemler uygulandıktan sonra arıza kaydına rastlanmadığını, meydana gelen arızanın dış etkenlere bağlı olmadığını, üretimden kaynaklı bir arıza olduğu açıkça tespit ve müvekkiline şifahen ifade edildiğini, müvekkilin arızanın garanti süresi içinde tekrarlaması nedeniyle haklı olarak TKHK’nın 56/3. maddesi yollamasıyla aynı Kanunun 11/ç maddesinde yer alan “satılanın ayıpsız bir misli ile değiştirilmesini isteme” hakkını kullandığını, … Noterliği’nin 28.11.2019 tarihli ve … Yevmiye nolu ihtarnamesi ile kanundan kaynaklanan aracın ayıpsız misli ile değiştirimesini talebini karşı tarafa ihtar ettiğini, ancak karşı tarafça gönderilen cevabi ihtarname ile taleplerinin hukuka aykırı olarak reddedildiğini, müvekkiline ait aracın servis aracı olarak kullanılmakta olduğunu, müvekkilinin araçla taşıdığı insanlar nedeniyle üçüncü kişilere karşı da yasal hukuki ve cezai sorumluluğu bulunmakta olup, söz konusu arıza ve aracın kullanılma maksadı da gözetildiğinde çok daha vahim bir durum arz ettiğini, bu şekilde kullanımın onlarca insanın hayatını riske sokmakta olduğunu, araçtaki arızanın defalarca yetkili servise götürülmesine ve yapılan tüm müdahalelere rağmen giderilememiş olduğundan, artık müvekkilinin bu arızanın giderileceğine ilişkin bir beklentisinin kalmadığını, aracın ayıpsız misli ile değiştirilmesini talep ettiğini, aracın ayıpsız misli ile değiştirilmesinin mümkün görülmemesi halinde, terditli olarak aracın ayıplı değeri ile ayıpsız rayiç bedeli arasındaki farkın davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile müvekkile ödetilmesini talep ettiklerini, öte yandan davalı tarafın üretim hatası olarak tanımlayıp bir türlü gideremediği söz konusu arıza sebebiyle müvekkiline ait aracın çeşitli dönemlerde toplam 16 gün serviste kaldığını, müvekkilinin talebine rağmen yerine ikame araç da verilmediğini, açıklanan tüm nedenlerle müvekkiline ait … plakalı aracın 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun’un 56/3. maddesi yollamasıyla uygulanacak aynı Kanunun 11/ç maddesi gereğince ayıpsız misli ile değiştirilmesine, aracın ayıpsız misli ile değiştirilmesinin mümkün olmaması halinde ayıplı değeri ile ayıpsız rayiç bedeli arasındaki farkın davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile müvekkile ödenmesine, servis aracı olarak kullanılan ayıplı araç toplam 16 gün serviste kalmış ve müvekkil tarafından kullanılamadığından müvekkilinin uğramış olduğu kazanç kaybından şimdilik 1.000,00 TL’nin kaynaklanan maddi zararının dava tarihinden itibaren işleyecek en yüksek banka mevduat faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile müvekkile ödenmesine, yargılama giderleri ile vekâlet ücretinin davalı tarafa yüklenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı … vekili vermiş olduğu cevap dilekçesinde özetle; HMK madde 119 ‘ da dava dilekçesinin taşıması gereken zorunlu unsurları belirtmekle açılan iş bu davada davacının adresi belirtilmediğini, öncelikle bu eksiklik nedeni ile dava dilekçesinin taşıması gereken zorunlu unsuru içermemesinden dolayı davanın reddini talep ettiklerini, davanın basit yargılamaya tabi olması nedeni ile bu aşamadan sonra davacı tarafından dosyaya sunulacak beyan ve açıklamaların karara esas alınmasına muvafakatlarının olmadığını, aracın ayıplı olduğu iddialarının kabul edilmemekle birlikte kanunda ayıplı maldan sorumluluğun 2 yıl olduğu açıkca düzenlendiğini, bu nedenle öncelikle açılan bu dava hususunda zamanaşımı itirazında bulunduklarını, …’in ticari araç, aksesuar ve yedek parça satışı yapan, ikinci el satış ve satış sonrası hizmetler sunan saygın büyük bir firma olduğunu, davacının aracı satın alma tarihi göz önünde bulundurulduğunda, huzurdaki davanın kötü niyetle açıldığının aşikar olduğunu, aracın misli ile değiştirilmesinin kabulünün mümkün olmadığını, araçtaki yağ kaçağı şikayetinin garanti süresi sonrası ilk olarak müvekkiline bildirildiğini, aynı zamanda belirttilen maddeler kapsamında da kullanıldan sürekli mahrum kalmanın şartlarının oluşmadığını ve araçtaki kullanım devam ettiğini, davacının aracını hiçbir güvence içinde kullanıma sahip olmadığı iddiasının bu bakımdan asılsız olduğunu beyanlarla açılan davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı … vekili vermiş olduğu cevap dilekçesinde özetle; müvekkili şirket “… A.ş.”nin işbu davada davalı sıfatı diğer bir ifade ile taraf sıfatı bulunmadığını, davalı vekili tarafından esasa ilişkin yapılan itirazda, davaya konu araçta satım
tarihi itibarı ile ayıp bulunmadığı, aracın halen kullanılmaya devam ettiğini, araçta
faydalanmamanın söz konusu olmadığı, aracın mevcut hali ile sorunsuz hizmet vermeyi
sürdürecek teknik yapıya sahip olduğu, bu nedenle aracın değerinin veya elverişliliğinin
önemli surette azaldığından veya tamamen ortadan kalktığından bahsetmenin mümkün
olmadığı, aracın 14.11.2019 tarihine kadar toplam 81.820 km yol yaptığını, aracın dört kez
servise giriş yapmasına rağmen motordan yağ kaçağı arızasının giderilemediği, toplamda 16
gün serviste kaldığı iddia edilmesine rağmen araç için toplam 9 kez servis kaydı düzenlendiği,
4 adetin bakım konulu olduğu, 1 adetin park sensörü şikayeti, 1 adet kapı açılmaması, 3 adet
servis işleminin aracın altından yağ kaçağı olduğu, yağ kaçağı şikayetinin ilk kez 78.964 km
de bakım için servise girişinde yapıldığından ek istek olarak iletildiği, yağ şikayetinin 30.000 km de başladığı iddiasının doğru olmadığı, beyan edilerek araç değişim talebinin haksız ve
hukuka aykırı olduğu, davacının aracın onarımını yaptırdıktan sonra aracın yenisi ile
değişimini talep etmesinin dürüstlük kuralına aykırı olduğu, davacının seçimlik haklarından
onarım hakkını kullanmış olduğunu, servis işlemi uygulanarak şikayetlerin giderildiği, aracın
sorunsuz şekilde kullnılabilir durumda olduğu, davacının onarım hakkını kullanmış olması ve
onarım neticesinde şikayetlerin de giderildiği göz önünde bulundurulduğunda davacının
sözleşmeden cayma hakkını kullanmasının mümkün olmadığı beyanlarla açılan davanın reddini talep etmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE:
Dava, ayıp iddiasına dayalı misli ile değişim terditli olarak bedelden indirim ve kazanç kaybı talebine ilişkindir.
… Tüketici Mahkemesi’nin 04/02/2021 tarih 2020/… Esas 2021/… Karar sayılı görevsizlik kararı ile dosya mahkememize tevzi edilerek işbu mahkeme esasına kaydının yapıldığı anlaşılmış yargılamaya devam olunmuştur.
Dosya kapsamındaki dava dilekçesi ve ekleri, bilirkişi raporu ve dosyanın tümü hep birlikte incelenmiştir.
Mahkememizce 15/11/2021 tarihli celsede, dava konusu … plakalı araç üzerinde adliye binasında bilirkişi heyeti marifetiyle keşfen inceleme yapılmasına karar verilmiş, 07/12/2021 günü talik edilen saatte keşif yapılmıştır.
Mahalinde keşfen yapılan inceleme sonrası düzenlenen 07/01/2022 tarihli teknik bilirkişi heyet raporunda sonuç ve özetle; “1- Aracın 81402 km de dava konusu arızanın onarımı ile ilgili servise girilmesinden sonra aracın tekrar servise girdiği konusunda servis kayıtları bulunmadığı, bu da arızanın giderilmiş olduğunu gösterdiği, 2- Dava konusu araçta ortaya çıkan yağ kaçağı şikayetlerinin üretim kaynaklı olduğu
ve aracı kullanımı ile ortya çıktığı, arızaların davalı tarafın servisince onarımı yapılarak giderilmiş olduğu…” şeklinde görüş ve kanaat bildirilmiştir.
Bilirkişi heyet raporu taraf vekillerine tebliğ edilmiştir. Davacı vekili 31/01/2022 tarihli dilekçesiyle bilirkişi heyet raporuna itirazlarını içeren dilekçesini dosyaya ibraz etmiştir. Davalı … vekili de 21/01/2022 tarihli dilekçesiyle bilirkişi raporuna beyanda bulunmuştur.
Davacı vekilince; davacı tarafından 05.12.2016 tarihinde davalı şirketten 2016 model, …
plaka sayılı … marka, … tipindeki minibüsü sıfır km
olarak satın alınan aracın aracın henüz 30.000 km de yapılan muayeneside yağ kaçakları olduğu, aracın dört kez aynı şikayetten dolayı servise götürüldüğü,
serviste toplam 16 gün kaldığı, serviste araçta her hangi bir dış etken görülmediği, çeşitli
işlemler uygulandıktan sonra arıza kaydına ratlanmadığının belirtildiği,
Tüketici Koruma
Hakkında Kanunun 56/3. Maddesi gereğince aracın ayıpsız misli ile değiştirilmesi istendiği
davalı tarafa bildirildiği, ancak defalarca yapılan uyarı ve talebe rağmen davalı tarafça çeşitli bahaneler ileri sürülerek, araçta üretim hatası bulunmadığı gerekçesi ile talebin yerine getirilemeyeceğinin bildirildiği, aracın defalarca servise götürülmesine rağmen yapılan tüm
müdahaleler ile arızanın giderilememiş olması nedeni ile arızanın giderileceği konusunda beklenti kalmadığından aracın ayıpsız misli ile değiştirilmesi talebi ile iş bu davanın açıldığı
beyan edilmiştir.
Dosyada mübrez bilimsel veri ve içeriğe sahip, denetime elverişli olduğu anlaşılan bilirkişi heyet raporuyla ve keşfen yapılan inceleme neticesinde; “dosya içinde yağ kaçağı ile ilgili servis kayıtları incelendiğinde 01.10.2019 tarihinde 78.964 km de aracın yağ kaçağı şikayeti ile servise girdiği, servis
tarafından yapılan incelemede, krank kasnağı keçesinden yağ geldiğinin tespit edildiği,
04.10.2019 tarihinde keçe değiştirilerek onarımın yapıldığı,
24.10.2019 tarihinde 80.593 km de aracın altında yağ kaçağı olduğu şikayeti ile
servise girdiği, yapılan kontrolde araca müdahaleyi gerektirecek teknik bulguya
rastlanmadığının belirtilmiş olduğu, 07.11.2019 tarihinde 81402 km de aracın altında yağ kaçağı olduğu tespit ve onarım
için servise girdiği, motor karteri sökülerek izolasyon yapılmış olduğu, dosya içinde mevcut … Araç Muayene Raporunda, 15.12.2018 tarihinde
57.737 km de muayeneye giren aracın hafif kusur olarak Motor Yağ Kaçakları olduğunun belirtildiği, aracın getirildiği Adliye Binası önünde yapılan incelemesinde, aracın
139.031 km de olduğu, çalışır durumda Adliye binası önüne getirilmiş olduğunun tespit
edildiği, aracın son servis giriş kaydının 81.402 km de olduğu, bu servis sırasında motor
karteri sökülerek izolasyonun yapıldığı, daha sonra herhangi bir işlem yapılmadığı ve
aracın önemli boyutta yağ eksilttiği konusunda da delil ve iddia bulunmadığı”…tespit edilmiştir.
Yine teknik bilirkişi heyet raporunda; “Bu tespitler doğrultusunda, aracın yanma odasından kaynaklanan sorun nedeni ile yağ
eksiltmesinin söz konusu olmadığı, 57.737 km de Tüvtürk Muayenesi sırasında yağ kaçağının olduğu görülmüş, daha sonraki servis işlemlerinde krank keçesinden ve karterden kaçak
olduğu tespiti ile onarımlar yaplarak söz konusu arızanın giderilmiş olduğu, krank keçesi yağ kaçağı olduğunun tespit edilerek onarımın yapıldığı
78.964 km den sonra 81.402 km de aracın karteri sökülerek izolasyonun yapıldığı, daha
sonra aracın aynı arızadan dolayı servise girdiği konusunda bilgi ve belge sunulmayıp
keşfin yapıldığı 139.031 km ye kadar aracın sorunsuz çalışmış olduğu, bu tespitler doğrultusunda, erken dönemde ortaya çıkan yağ kaçağı şikayetlerinin yapılan
onarım ile giderilmiş olması nedeni ile aracın misli ile değiştirilmesini gerektirecek
arızasının kalmadığı, ancak yapılan onarımların garanti kapsamında bedelsiz yapılması
gerektiği…” değerlendirilmiştir.
Mahkememizce yapılan tüm yargılamalar neticesinde, dosya kapsamındaki dava dilekçesi ve ekleri, cevap dilekçeleri taraf iddiaları, keşif incelemesi, gelen cevabi yazılar, alınan bilirkişi heyet raporu ve tüm dosya içeriğine göre; aracın 81402 km de dava konusu arızanın onarımı ile ilgili servise girilmesinden
sonra aracın tekrar servise girdiği konusunda servis kayıtları bulunmadığı, bu da
arızanın giderilmiş olduğunu gösterdiği, dava konusu araçta ortaya çıkan yağ kaçağı şikayetlerinin üretim kaynaklı olduğu
ve aracı kullanımı ile ortaya çıktığı, arızaların davalı tarafın servisince onarımı
yapılarak giderilmiş olduğu ve araçta herhangi bir değer kaybı yaratmayacağı kanaatine varılarak bu nedenlerle ispatlanamayan davanın reddine karar verilmiş aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda izah edilen gerekçeye istinaden;
1-Davacının davasının REDDİNE,
2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 80,70.-TL Karar ve İlam Harcından, peşin olarak alınan 59,30.-TL’nin mahsup edilerek eksik yatırılan 21,40 .-TL harcın DAVACIDAN ALINARAK HAZİNEYE İRAD KAYDINA,
3-Davacı tarafından bu dava sebebi ile yapılan yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına,
4-Davalılar kendilerini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesap ve takdir olunan 1.000,00-TL ücreti vekaletin davacıdan alınarak davalılara verilmesine,
5-Artan gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzlerine karşı, kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde istinaf yolu (… Bölge Adliye Mahkemesine başvuru yolu) açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.28/03/2022

Katip … Hakim …
¸e-imzalıdır ¸e-imzalıdır