Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 19. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/30 E. 2021/636 K. 14.09.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
19. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/30 Esas
KARAR NO : 2021/636 Karar
DAVA : Tazminat (Rücuen Tazminat)
DAVA TARİHİ : 22/04/2019
KARAR TARİHİ : 14/09/2021

Davacı vekili tarafından davalı aleyhine mahkememizde açılan davada yapılan açık yargılamalar neticesinde ;
DAVA:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirkete … numaralı sigorta poliçesi ile sigortalı bulunan … kullanımında bulunan … Mahallesi … Caddesi No: …/İstanbul adresinde …’ye ait ana su hattının patlaması sonucunda maddi hasar meydana geldiğini, …nün Kuruluş ve Görevleri Hakkında … sayılı Kanunun 2. maddesi gereğince içme ve kullanma sularına ilişkin boruların bakımını ve onarımını yapmanın davalının görev ve sorumluluğunda olduğunu, müvekkili şirkete vaki hasar ihbarına müteakip yaptırılan ekspertiz raporuna istinaden hasar miktarının 3.560,44-TL olarak tespit edilmiş olup bu bedelin 07.11.2018 tarihinde sigortalı hak sahibine ödendiğini, müvekkili şirketin yapılan bu ödeme ile TTK 1472. maddesi gereği sigortalısının haklarına halef olduğunu, dava konusu olayda mahkememizin görevli olduğunu, söz konusu zararın meydana gelmesinde …’nin kusuru bulunmakta olup meydana gelen hasardan …’nin sorumlu olduğunu, hukuki halefiyet gereği söz konusu rücu alacağı için davalı tarafa yapılan müracaatların ve arabuluculuğun sonuçsuz kalmış olması ve herhangi bir ödemede bulunulmaması sebebi ile bu davayı ikame etme zarureti hâsıl olduğunu belirterek, fazlaya ilişkin talep ve dava hakları saklı kalmak kaydıyla rucüen tazminat alacağı olan 3.560,44 TL’nin ödeme tarihi olan 07.11.2018 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi, yargılama harç ve giderleri, vekâlet ücreti ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP:
Davalı vermiş olduğu cevap dilekçesinde özetle, davanın İstanbul İdare Mahkemelerinde açılması gerektiğini, idarenin tacir olduğunun kabul edilmesi ihtimalinde İstanbul Asliye Ticaret Mahkemelerinin görevli olduğunu, müvekkili idareye bu davada husumet yöneltilemeyeceğini, davacı tarafın dilekçesinde olay tarihinin belirtilmediğini, davacının sigortalısına ödeme tarihinden bahsetmekle yetindiğini, zamanaşımı ve hak düşürücü süre itirazları bulunduğunu, davacının davasının sigorta poliçesine ve ekspertiz raporuna dayandırıldığını, ancak bu delillerin daha önce kendilerine bilgi verilmeden tek taraflı olarak düzenlendiğini ve elde edildiğini, davacının hasar nedeniyle ödeme yaptığı sigortalısının beyanı ile tek taraflı olarak düzenlendiği anlaşılan sigorta ekspertiz raporunun gerçeği yansıtmadığını, rapordaki eksiklikler nedeniyle raporun delil niteliği bulunmadığını, davacının zarar iddiasını ve sigortalısına yaptığı ödemeyi ispat etmesi gerektiğini, davacının temiz su şebekesindeki arızadan hasar meydana geldiğini iddia etmekte ise de söz konusu arızadan dolayı bu hasarın meydana gelmesinin mümkün olmadığını, davacının davasını kabul anlamına gelmemek üzere sigortacı şirketin sigorta primlerini zarar hesabına katması, ücret ve sigorta primlerini icra takibine konu etmesinin mümkün olmadığını, davaya konu alacak iddiasındaki faiz başlangıcının ödeme tarihinden itibaren istenmesinin hukuka aykırı olduğunu, davalı idarenin açılan bu dava ile birlikte mütemerrit hale geldiğini, bu nedenle faiz isteminde dava tarihinin esas alınması gerektiğini, ayrıca talep edilen alacak miktarının da fahiş olduğunu belirterek, öncelikle yargı yolu ve görev itirazının kabulü ile görevsizlik kararı verilmesine, idari yargı yolunun görevli olduğunun tespitine, bu mümkün olmadığı takdirde dava dosyasının İstanbul Asliye Ticaret Mahkemesine gönderilmesine, davanın öncelikle usulden ayrıca esastan ve tümüyle reddine, yargılama masraflarının davacı karşı tarafa yüklenmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE:
Davadaki uyuşmazlığın konusunun, sigortalı iş yerindeki su baskının hangi sebepten kaynaklandığı hasar miktarının ne kadar olduğu kusurun kimde olduğu, faiz miktarının ve oranının ne kadar olduğu, noktalarında toplandığı anlaşılmıştır.
… Asliye Hukuk Mahkemesi’nin tarih 2019/… Esas 2020/… Karar sayılı görevsizlik kararı ile dosya mahkememize tevzii edildiği anlaşılmıştır.
…. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2019/… Esas sayılı dosyasından keşif sonrası düzenlenen bilirkişi heyeti kök raporunda özet olarak, davaya konu olayda davalı …’nin bakım ve onarım sorumluluğunda olan temiz su dağıtım ve bağlantı hattında ile meydana gelmesinde …’nin %100 oranında kusurlu olduğu, davacının sigortalısına herhangi bir kusurun izafe edilemediği, dava dışı sigortalının ihmal ve tedbirsizliğin mevcut olmadığı, zararın teminat dışında kalma koşulları bulunmadığı, sigortalıya ödenen tutarın rücuen tazminin TTK 1472. maddesi gereğince davalıdan istenebileceği, hasar miktarının 3.560,44 olarak hesap edildiği kanaat ve sonucu bildirilmiştir.
Bilirkişi raporu taraflara görevsiz mahkemece tebliğ edilmiştir. Davalı ve davacı vekili bilirkişi raporuna karşı beyanlarını içeren dilekçesini dosyaya ibraz etmiştir.
Mahkememizden verilen ara karar gereğince dosyasının mevcut bilirkişi heyetine tevdi edilerek kök rapora karşı beyan ve itirazlar ile toplanan yeni deliller kapsamında ek rapor aldırılma karar verilmiş olmakla, bilirkişi heyeti tarafından sunulan ek raporda özet olarak; dava konusu olayda davalı …’nin bakım ve onarım sorumluluğunda olan temiz su dağıtım ve bağlantı hattında ile meydana gelmesinde …’nin %100 oranında kusurlu olduğu, davacının sigortalısına herhangi bir kusurun izafe edilemediği, dava dışı sigortalının ihmal ve tedbirsizliğinin mevcut olmadığı, zararın teminat dışında kalma koşulları bulunmadığı, sigortalıya ödenen tutarın rücuen tazminin TTK 1472. maddesi gereğince davalıdan istenebileceği, hasar miktarının 3.560,44 TL olarak hesap edildiği, sonuç ve kanaati bildirilmiştir.
Bilirkişi heyeti ek raporu taraflara tebliğ edilmiştir. Davalı ve davacı vekili bilirkişi raporuna karşı beyanlarını içeren dilekçesini dosyaya ibraz etmiştir.
Mahkememizce yapılan tüm yargılamalar neticesinde; taraf iddia ve savunmaları, … Belediye Başkanlığı cevabi yazısı, alınan teknik bilirkişi heyet raporları ve tüm dosya içeriğine göre, davacı şirkete sigortalı bulunan … Mah. … Cad. No:… …/İstanbul adresinde …’ye ait su borusunun patlaması neticesinde, maddi hasarın meydana geldiği, filli durumda dava konusu 9 ve 10 parsel üzerindeki taşınmazlara … idaresi tarafından pis ve temiz su hattı bağlandığı ve abonelik tesis edildiği, davaya konu bölümlerin aynı zamanda bu belgelerle Belediyeden ruhsat alarak işyeri olarak faaliyet gösterdiği, … idaresinin 15.01.2019 tarih ve E … sayılı yazısına göre olay günü 48 sayılı binanın önündeki temiz su hattında meydana gelen arıza nedeniyle su baskını oluştuğu ve arızanın … tarafından giderildiğinin belirtildiği, 48 ve 50 nolu bitişik nizam binalar önünde, tretuvar üzerinde … temiz su hattının binalara bağlantı ağzının yer aldığı, yine bu bölümde … hattında meydana gelen arıza nedeniyle … tarafından tamir çalışması yapıldığı ve zeminde kazılan alan ile sonradan burasının beton dökülerek kapatılmış olduğu izlerin halen yerinde mevcut olduğunun keşif yapılmak suretiyle bilirkişilerce tespit edildiği, … İdaresinin dosyada mevcut cevabi yazısında da “ekiplerce 21.09.2018 tarihinde … çağrı merkezinde bildirilen arızanın yerine getirilmiş olup olumsuzluk giderilmiştir” yönündeki cevaplarının bulunduğu, … temiz su hattındaki patlama sonucu açığa çıkan suların zeminden toprağa sızarak binanın duvarlarından bodrum kata sirayeti, bir bölümünün de yol kotundan bina duvarlarına sızması neticesinde dava dışı sigortalı işyerinde hasara sebebiyet verdiği anlaşılmakla davalı …’nin kusur sorumluluğunun %100 oranında olduğu, takdir edilerek davacı … şirketinin sigortalısına ödediği tazminat miktarı olan toplam 3.560,44 TL’yi ödemekle yükümlü olduğu kanaatine varıldığından, davacı tarafından davalı aleyhine açılan davanın kabulüne karar verilmesi gerektiği sonucuna varılmış aşağıdaki gibi hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda belirtilen gerekçeler uyarınca;
-Davacı tarafından davalı aleyhine açılan davanın KABULÜ ile
-3.560,44 TL’nin 07/11/2018 ödeme tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
-Davacı kendisini vekille temsil ettirdiğinden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi’ne göre hesaplanan 3.560,44-TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Alınması gereken 243,21-TL harcın peşin alınan 60,81-TL harçtan mahsubu ile bakiye kalan 182,40 -TL harcın davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
Davacı tarafından peşin olarak yatırılan 60,81-TL harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Davacı vekili tarafından yapılan posta-tebligat gideri toplamı 116,40-TL ile 3 adet bilirkişi ücreti 1.500,00.-TL, 44,40-TL başvuru harcı, 6,40-TL vekalet harcı,314,00 TL Keşif Harcı.130,00 TL keşif araç ücreti olmak üzere toplam 2.111,20 -TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Karar kesinleştiğinde yatırılan ancak kullanılmayan gider avansının yatıranlara iadesine,
Dair, kesin olarak davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı vekilinin yokluğunda verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 14/09/2021

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır