Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 19. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/277 E. 2021/391 K. 10.05.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
19. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/277 Esas
KARAR NO : 2021/391

DAVA : Menfi Tespit
DAVA TARİHİ : 07/05/2021
KARAR TARİHİ : 10/05/2021
Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davacı müvekkili …’un, … Bankası … Şubesi Müdürü olarak, Haziran 1998 tarihinden Ekim 1999 tarihine kadar çalıştığını, müvekkili hakkında , … Cumhuriyet Başsavcılığı’nın … Hazırlık, … Esas sayılı 11.10.2000 tarihli iddianamesi ile davacı … ‘ un …Şube Müdürü olarak görev yaptığı esnada, …Bankasına yetkisiz ve de onaysız , açık kredi şeklinde kredi kullandırdığından bahisle 765 Sayılı TCK‘nın maddesi uyarınca tecziyesine karar verilmesi talebi ile iddianame düzenlendiği ve de söz konusu iddianame uyarınca da davacı müvekkili hakkında Şişli… Asliye Ceza Mahkemesi’nin … Esas sayılı dosyası ile hakkında kamu davası ikame edildiğini, işbu yargılamada , davacı müvekkilinin sanık sıfatı ile yargılanmakta olan davalı banka genel müdürlüğü çalışanı …‘ın bakanlık onayı ile hakkında dava açılabilen kişilerden olması sebebi ile; ilgili yargılamada görevsizlik kararı verilerek dosyan Ağır Ceza Mahkemesine gönderildiğini, müvekkili hakkında her ne kadar İstanbul … Ağır Ceza Mahkemesi’ nin…Esas sayılı dosyası ile; 600.000 USD’nin suç tarihi itibarı ile efektif satış kuru karşılığı 251.338,20 TL kredinin usulsüz olması, kendisi ve veya başkası menfaatine temin edip, bankayı aynı miktarda zarara uğrattığından bahisle mahkumiyetine ve de iş bu bedelin tazminine karar verilmiş ise de, davacı müvekkilinin zararın meydana gelmesinde kusuru bulunmaması sebebi ile iş bu bedel bakımından borcu bulunmadığını, müvekkili hakkında verilen söz konusu mahkumiyet hükmü açısından, ilgili Yargıtay Ceza Dairesi tarafından zamanaşımı sebebi ile davanın düşürülmesine karar vermiş olması sebebi ile, davanın esası ve de müvekkilimizin sorumluluğu bakımından irdelenmediğini, davalı bankanın zararları bakımından müvekkilinin sorumluluğu bulunmadığını ve dolayısıyla davalı yana herhangi bir borcu bulunmadığını tespit talebinde üstün hukuki yararı hasıl olduğunu, davacı müvekkilim söz konusu kredi kullandırma eyleminde kusursuz olması sebebi ile davalı bankanın takibe konu ettiği alacak bakımından davalı yana borcu bulunmamaktadır. Nitekim, davacı müvekkilimizin iş bu alacak miktarı bakımından sorumluluğu haksız fiil sorumluluğu kapsamında irdelenmesi gerektiğinden, davacı müvekkilimizin haksız fiil sorumluluğunu doğuracak mahiyette kusuru bulunmadığını beyanla; fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile; Davacı … aleyhine yok hükmündeki ilam icraya dayanak gösterilerek başlatılan İstanbul … İcra Müdürlüğü’ nün …Esas sayılı icra dosyasının tedbiren durdurulmasına, davacı … aleyhine başlatılan İstanbul … İcra Müdürlüğü’ nün … Esas sayılı dosyası ile ve de 375.883,09-TL takip çıkış miktarı ile başlatılan icra takibinde borçlu olmadığının tespitine, İstanbul … İcra Müdürlüğü’ nün … Esas sayılı dosyasına dayanak ilamın kanunen yok hükmünde olması sebebi ile takibin iptaline, Davalı yanca zamanaşımı nedeni ile düşürülmüş ceza davasında mevcut ilam kötüniyetle icra takibine konu edilmiş olduğundan davalının %20 ‘den aşağı olmamak üzere tazminata mahkum edilmesine, yargılama gideri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
DELİLLER:
İstanbul … Ağır Ceza Mahkemesi’ nin … Esas sayılı … Karar sayılı ilam örneği, Yargıtay 7. Ceza Dairesi ‘ nin 2016/ 3784 Esas sayılı 2016/9042 Karar sayılı ilamı ve ilgili tebliğname örneği, Kesinleşme şerhi örneği, İstanbul … İcra Müdürlüğü’ nün … Esas sayılı dosyası icra emri örneği, İstanbul … İcra Hukuk Mahkemesi … Esas- … Karar sayılı ilam örneği, İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 23. Hukuk Dairesi 2019/757 Esas ve 2019/2500 Karar sayılı ilam örneği, Yargıtay 12. Hukuk Dairesi’ nin 2020/1794 Esas ve 2020/9569 Karar sayılı ilam örneği, …Arabuluculuk Bürosu – … – … tutanak örneğinin dosyamız arasında olduğu görüldü.
GEREKÇE:
Dava; haksız fiil eyleminden kaynaklanan menfi tespit istemine ilişkindir.
Görev, kamu düzenine ilişkin olup, yargılamanın her aşamasında re’sen dikkate alınmalıdır.
Dava tarihi itibariyle yürürlükte bulunan 6102 TTK 4. Maddesinin 1. fıkrasında ticari davaların tanımı yapılarak Her iki tarafında ticari işletmesinden kaynaklanan davaları ve çekişmesiz yargı işleri ile tarafların tacir olup olmadıklarına bakılmaksızın, bu kanunda öngörülen hususlardan doğan davaların ticari dava olduğu düzenlenmiştir.
Tüm dosya kapsamı hep birlikte değerlendirildiğinde; uyuşmazlık konusu haksız fiilden kaynaklanan menfi tespit istemi olup TBK ‘da düzenlenen husus haksız fiil olup uyuşmazlık haksız fiil hükümlerine dayanmaktadır.
6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 5/3 fıkrası uyarınca dava tarihi itibariyle Asliye Hukuk Mahkemesi ile Asliye Ticaret Mahkemesi arasındaki ilişki görev ilişkisidir. Somut olayda da uyuşmazlıkta ,dosya kapsamına göre taraflar arasında herhangi bir ticari ilişki bulunmadığı, davacının gerçek kişi olduğu ve eldeki davada Ticaret Kanununda düzenlenen mutlak ticari davalardan olmadığı anlaşılmıştır. Bu nedenle davaya bakmaya ticaret mahkemesi değil Asliye Hukuk mahkemesi görevlidir. Görevle ilgili düzenlemeler kamu düzenine ilişkin olup, taraflar ileri sürmese dahi yargılamanın her aşamasında re’sen gözetilir. Yukarıda açıklanan gerekçelerle Mahkememizin görevsizliğine karar verilerek aşağıdaki hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda izah edilen gerekçeye istinaden;
1-Davanın 6100 Sayılı H.M.K’nun 114/1-c ve 115/2 maddeleri gereğince dava şartı yokluğundan USULDEN REDDİ ile Mahkememizin GÖREVSİZLİĞİNE,
2-Görevli Mahkemenin İstanbul Nöbetçi Asliye Hukuk Mahkemesi olduğuna,
3-Davacı vekilinin ihtiyati tedbir talebinin görevli mahkemece değerlendirilmesine,
4-6100 sayılı HMK’nun 20. Maddesi gereğince taraflardan birinin, bu karar süresi içinde kanun yoluna başvurulmayarak kesinleşmiş ise kararın kesinleştiği tarihten; kanun yoluna başvurulmuşsa bu başvurunun reddi kararının tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içinde kararı veren Mahkemeye başvurarak, dava dosyasının görevli Mahkemeye gönderilmesini talep etmesi halinde dosyanın İstanbul Nöbetçi Asliye Mahkemesine gönderilmesine,
5-Bu süre içerisinde başvuru yapılmadığı takdirde davanın açılmamış sayılmasına karar verilmesine,
6-HMK’nun 331/2 maddesi gereğince yargılama giderlerinin yetkili ve görevli Mahkemece hüküm altına alınmasına, açılmamış sayılmasına karar verildiği takdirde bu kararda değerlendirilmesine,
Dair, tarafların yokluğunda kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde İstinaf kanun yolu açık olmak üzere karar verildi. 10/05/2021

Katip …
¸e-imza

Hakim …
¸e-imza