Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 19. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/268 E. 2023/308 K. 10.05.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
19. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/268 Esas
KARAR NO : 2023/308

DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 30/04/2021
KARAR TARİHİ : 10/05/2023

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA:
Davacı vekili dava dilekçesinde; 17/03/2013 tarihinde davalı sigorta şirketi nezdinde sigortalı olarak bulunan … plakalı otomobilin davacının sevk ve idaresinde bulunan…plakalı motosiklete çarpması sonucunda davacı…’un yaralandığını, kazanın meydana gelmesinde … plakalı araç sürücüsünün kusurlu olduğu tespit edildiğini, … plakalı aracın olay tarihinde davalı sigorta şirketi nezdinde Karayolları Zorunlu Mali Mesuliyet Trafik Sigortası ile sigortalı olduğunu, poliçe tarihinin 19.07.2013 – 19.07.2014 olduğunu, davalı sigorta şirketine başvuru yapıldığını, 2933090 sayılı hasar dosyası açıldığını, 2014 tarihinde 65.661,00-TL ödeme yapıldığını, fakat geçen sürede davacının maluliyetinin yükseldiğini, kaza ile illiyet bağı olarak maluliyeti artan davacıya ilişkin tekrar başvuru yapmak zorunluluğu oluştuğunu, davalı şirket ile yapılan arabulucu görüşmelerinde anlaşma sağlanamadığını, adli tıp raporunda 270 günlük geçici iş görmezlik ve 90 günlük bakıcı gideri de olduğu tespit edildiğini beyan ederek kazaya bağlı olarak davacının sağlık durumunda meydana gelen maluliyet göz önüne alınarak davacının tedavi süresince bakıcı gözetiminde olması ve iş göremezlik durumunun bilirkişi marifetiyle tespit edilerek buna ilişkin tazminatın tespitini, davacıda oluşan cismani zarar nedeniyle oluşacak maddi tazminat nedeniyle, sürekli ve geçici maluliyet dönemine ilişkin tazminat tutarının, bakıcı giderinin fazlaya ilişkin haklar saklı kalmak üzere, öncelikle 6100 sayılı Yasa’nın 107. maddesine göre belirlenecek maddi tazminatın sigorta şirketi açısından temerrüt tarihinden itibaren işletilecek yasal faizi ile birlikte, yargılama giderleri ve avukatlık ücretiyle birlikte tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP:
Davalı vekili cevap dilekçesinde; davacının belirsiz alacak davası açmakta hukuki yararı olduğunu kabul etmemekle birlikte asgari miktarın altında bir tutar belirlemesi kanunun amacına ve dürüstlük kuralına aykırı olduğunu, davacı yanca bakıcı gideri, sürekli ve geçici iş göremezlik nedeniyle oluşan zarar için belirleyebileceği asgari tutarın 300,00 TL olarak kabulünün mümkün olmadığını, kaza tarihi olan 17/03/2013 tarihi olduğundan davacının talebinin zamanaşımına uğradığını, kabul anlamına gelmemek üzere kusur oranlarının tespiti bakımından dosyanın Adli Tıp Trafik İhtisas Kurumu’na sevk edilmesi gerektiğini, davaya konu kazada davacı Mustafa KUM’un sürücü belgesiz araç kullandığı ve kask takmadığının tespit edildiğini, davacının zararın artmasında müterafik kusuru dikkate alınarak kabul manasında olmamak üzere, yapılacak hesaplama sonucunda belirlenecek tazminattan makul oranda indirim yapılması gerektiğini, kabul anlamına gelmemekle birlikte, davacı yanın kazaya ilişkin maluliyet iddialarının değerlendirilebilmesi için Adli Tıp Kurumu’na sevk edilerek maluliyet durumu ve maluliyetin kaza ile illiyeti hakkında rapor alınmasını gerektiğini, davalı sigorta şirketinin bakıcı gideri ve geçici iş göremezlik zararından sorumlu olmadığını, SGK tarafından davacıya rücuya tabi herhangi bir ödeme veyahut gelir bağlama işleminin yapılıp yapılmadığının tespit edilmesi gerektiğini, yine kabul anlamına gelmemekle birlikte davalı sigorta şirketi tarafından ilgili hasar dosyası kapsamında davacı yana yapılan ödemelerin güncellenmiş değerinin hesaplanacak tazminattan mahsup edilmesi gerektiğini beyan ederek davanın reddine, yargılama gideri ve vekalet ücretinin davacı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER:
Davacı vekilinin dava dilekçesi ekinde arabuluculuk son tutanağının bir suretini sunmuş olduğu görüldü.
… plakalı araç kaydının UYAP sisteminden çıkartılarak dosyaya alınmış olduğu görüldü.
…Cumhuriyet Başsavcılığı’nın… Soruşturma sayılı dosyasının bir suretinin UYAP üzerinden gönderilmiş olduğu görüldü.
Davacı vekilinin 18/05/2021 tarihli delil dilekçesinin dosyada olduğu, dilekçesi ekinde 19/04/2021 tarihli davacı adına düzenlenen Adli Tıp raporunun fotokopisini,… Üniversitesi Hastanesi’ndeki davacının kayıtlarının fotokopilerini, davacının SGK hizmet dökümünün fotokopisini, … Devlet Hastanesi’ndeki davacının kayıtlarının fotokopilerini,… Üniversitesi Hastanesi’ndeki davacının kayıtlarının fotokopilerini sunmuş olduğu görüldü.
…İl Emniyet Müdürlüğü’ne yazılan müzekkereye cevap verilmiş olduğu, verilen cevapta … plakalı motosikletin 10/05/2012 – 20/07/2018 tarihleri arasında … adına kayıtlı olduğunun bildirildiği görüldü.
… Esnaf Hastanesi’ne yazılan müzekkereye cevap verilmiş olduğu, verilen cevapta davacıya ait anamnez dökümünün fotokopisinin gönderilmiş olduğu görüldü.
… Fethiye Devlet Hastanesi’ne yazılan müzekkereye cevap verilmiş olduğu, verilen cevapta davacıya ait tedavi evraklarının fotokopilerinin gönderilmiş olduğu görüldü.
…SGK’ya yazılan müzekkereye cevap verilmiş olduğu, verilen cevapta davaya konu kaza için davacıya herhangi bir ödemenin yapılmadığı, sürekli iş görmezlik ödemesinin bağlanmadığı ve peşin sermaye değeri hesaplanmadığının bildirildiği görüldü.
… Cumhuriyet Başsavcılığı’na yazılan müzekkereye cevap verilmiş olduğu, verilen cevapta …Soruşturma… Karar sayılı Kovuşturmaya Yer Olmadığına Dair kararın …, …ve …’a tebliğ edildiği ve 15 gün içerisinde itiraz edilmediğinin bildirildiği görüldü.
Mahkememizin 19/01/2022 tarihli celsesinin 2 numaralı ara kararı gereğince dosya üzerinde kusur yönünden inceleme yapılmasına karar verilmiş olup; Adli Tıp Kurumu Trafik İhtisas Dairesi’nin 21/11/2019 tarih…sayılı yazısında;
“A)-Sürücü …’ nin kusursuz olduğu,
B)-Sürücü … ‘ un % 100 ( yüzde yüz ) oranında kusurlu olduğu” yönünde görüş ve kanaat bildirdiği görüldü.
Adli Tıp Kurumu Trafik İhtisas Dairesi’nin raporunun taraf vekillerine tebliğ edilmiş olduğu görüldü.
Mahkememizin 19/01/2022 tarihli celsesinin 1 numaralı ara kararı gereğince dosya üzerinde maluliyet yönünden inceleme yapılmasına karar verilmiş olup; davacı vekilinin talebi üzerine dosyanın…Hastanesi’ne gönderildiği, İ…Hastanesi’nin 01/06/2022 tarihli yazısı ile IBAN numarası bildirilerek 1.500,00-TL’nin yatırılarak makbuz ile birlikte başvurması halinde rapor düzenleneceğini bildirdiği, yazının davacı vekiline tebliğ edildiği, davacı vekili tarafından ödemenin yapıldığına dair bir beyanda bulunulmadığı, dosyanın…Hastanesi’nden iade edilmediği, mahkememizce …Hastanesi’ne müzekkere yazılarak dosyanın iadesinin istendiği, verilen cevapta davacının 03/11/2022 tarihinde maluliyet yönünden muayenesi yapıldığı, istenen hizmet karşılığı yatırılan ücretin makbuzunun iletilmemiş olduğunun bildirildiği, maluliyet raporunun gönderilmediği, dosyamızın gönderilmiş olduğu görüldü.
Mahkememizin 7 nolu celsesinde davacı taraf keşif talebinde bulunmuş olup, mahkememizce Adli Tıp Kurumundan aldırılan kusur raporunda kaza tespit tutanağı ve sair evraklar irdelenerek raporun düzenlendiği davacı yanın Adli Tıp Kurumu raporunun kendisine tebliğe rağmen süresi içerisinde itirazları bulunmadığı ve dosyanın gelinen aşaması itibariyle talep yerinde görülmediğinden reddine karar verilmiştir.
GEREKÇE:
Dava; trafik kazasından kaynaklanan tazminat istemine ilişkindir.
Tüm dosya kapsamı hep birlikte değerlendirildiğinde; 17/03/2013 tarihinde saat:17:40 sıralarında sürücü …sevk ve idaresindeki…plaka sayılı otomobil ile Üzümlü istikametinden Ortaköy yönüne seyir halinde iken kaza mahalli olan virajlı kesime geldiği esnada aracının sol ön yan kısmıyla; seyir istikametine göre karşı yön bölümünden gelen sürücü … idaresindeki… plakalı motosikletin ön kısımlarıyla çarpması ile neticelenen dava konusu trafik kazası meydana geldiği, davacının bu kazadan kaynaklı geçici ve kalıcı maluliyetinin tespiti ile geçici ve kalıcı iş göremezlik tazminatı ile bakıcı gideri talep edildiği, Adli Tıp Kurulu Trafik İhtisas Dairesinden aldırılan kusur raporunda; “Sürücü…’ nin kusursuz olduğu, Sürücü …’ un % 100 (yüzde yüz) oranında kusurlu olduğu” tespit edilmiştir.
Karayolları Trafik Kanunu hükümlerine göre trafik kazasından kaynaklı tazminat davalarında kusur sorumluluğu esastır. Yani trafik kazası sonucu meydana gelen zararlardan sürücü kendi kusuru oranında, işleten ve ZMMS kapsamındaki sigortacı da sürücünün kusuru oranında sorumludur. Bu aynı zamanda “kimse kendi kusurundan yararlanamaz” ilkesinin tabi bir sonucudur. Somut olayda; meydana gelen trafik kazasında davacı sürücü …’un Trafik İhtisas Kurulundan alınan rapora göre %100 kusurlu olduğu tespit edilmiş olup, dolayısıyla trafik kazası sonucu meydana gelen zararlardan davalı sigorta şirketinin sorumlu olamayacağı anlaşılmakla; davanın reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HUAK 18/A-(13) ”Arabuluculuk faaliyeti sonunda taraflara ulaşılamaması, taraflar katılmadığı için görüşme yapılamaması veya iki saatten az süren görüşmeler sonunda tarafların anlaşamamaları hâllerinde, iki saatlik ücret tutarı Tarifenin Birinci Kısmına göre Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenir. İki saatten fazla süren görüşmeler sonunda tarafların anlaşamamaları hâlinde ise iki saati aşan kısma ilişkin ücret aksi kararlaştırılmadıkça taraflarca eşit şekilde uyuşmazlığın konusu dikkate alınarak Tarifenin Birinci Kısmına göre karşılanır. Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen ve taraflarca karşılanan arabuluculuk ücreti, yargılama giderlerinden sayılır. (…)” ” ve (14). Fıkrası: ” Bu madde uyarınca arabuluculuk bürosu tarafından yapılması gereken zaruri giderler; arabuluculuk faaliyeti sonunda anlaşmaya varılması hâlinde anlaşma uyarınca taraflarca ödenmek, anlaşmaya varılamaması hâlinde ise ileride haksız çıkacak taraftan tahsil olunmak üzere Adalet Bakanlığı bütçesinden karşılanır.” hükümleri gereğince arabuluculuk gideri olarak… Dava Şartı Dosya No: … sayılı dosyasından arabulucuya 1.320,00-TL tarife bedeli üzerinden ödeme yapıldığı tespit edilerek her iki tarafın arabuluculuk ilk oturumuna katıldıkları ve davanın reddine karar verildiği gözetilerek; davacı aleyhine arabulucuk giderlerinin de yükletilmesi gerektiği anlaşılmış ve aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda izah edilen gerekçeye istinaden;
1-DAVANIN REDDİNE,
2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 179,90-TL Karar ve İlam Harcının, peşin yatırılan 59,30-TL’den mahsup edilerek eksik yatırılan 120,6‬0-TL harcın davacıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
3-Davacı tarafından bu dava sebebi ile yapılan yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesap ve takdir olunan 300,00-TL ücreti vekaletin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
6-Artan gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
7-Zorunlu arabuluculuk başvurusu nedeniyle devletçe karşılanan 1.320,00-TL arabuluculuk ücretinin davacıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı vekilinin e-duruşma sistemi ile yüzüne karşı gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 10/05/2023

Katip
¸e-imza

Hakim
¸e-imza