Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 19. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/260 E. 2022/182 K. 28.02.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
19. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/260 Esas
KARAR NO : 2022/182
DAVA : Alacak (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 28/04/2021
KARAR TARİHİ : 28/02/2022

Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili vermiş olduğu dava dilekçesinde özetle; 04/10/2018 tarihinde çekimleri başlamış olan “…’da” adlı sinema filmi projesinde müvekkilinin film hazırlık ve çekim hizmeti verdiğini, filmin yönetmeni ve aynı zamanda yapımcısı … ve eşi üzerine kayıtlı olan … ‘in 4 hafta süren film çekimlerinde anlaşmış olunan ve Aralık 2019’da ödenmesi kararlaştırılan olarak 13.000,00.-TL alacaklarının mevcut olduğunu, harç ve masraflar ile vekalet ücretinin karşı tarafa yüklenerek, 13.000,00.-TL alacağın Ocak 2020 itibariyle işleyecek ticari/avans faiziyle birlikte tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı tarafa usulüne uygun tebligat yapılmış olmasına rağmen davaya cevap vermemiş, duruşmalara katılım sağlamamıştır.
DELİLLER VE GEREKÇE:
Dava, alacak talebine ilişkindir.
Dosya kapsamındaki dava dilekçesi ve ekleri, Arabuluculuk Son Tutanağı, bilirkişi raporu ve dosyanın tümü hep birlikte incelenmiştir.
… Vergi Dairesi’ne, … Vergi Dairesi Müdürlüğü’ne, … Başkanlığı’na, … Başkanlığı’na davacı, … ile davalı …’nın Vergi Usul Kanunu 176. ve 177. Maddeleri gereğince 1. Sınıf tacir olup olmadığı, bilanço usulüne göre defter tutup tutmadığı, tacir mi esnaf mı olduğu sorulmuş müzekkere cevaplarının dosya içerisine alındığı görülmüştür.
Mahkememizce yapılan bilirkişi incelemesi sonrası düzenlenen 17/01/2022 tarihli bilirkişi raporunda sonuç ve özetle; “davacının inceleme günü defter sunmaması nedeniyle ticari defter incelemesi yapılamadığı, dosya kapsamında yapılan değerlendirmeler neticesinde, davalının davacıya 2.000,00 TL “set ödemesi” açıklamalı ödeme yaptığı, davalı yana ait mükellefiyet kaydının bulunmadığı…” şeklinde görüş ve kanaat bildirmiştir.
Bilirkişi raporu taraflara tebliğ edilmiştir.
Görevle ilgili düzenlemeler kamu düzenine ilişkindir. HMK m. 114/1-c gereğince görev dava şartı olup HMK m. 115/1 uyarınca taraflar ileri sürmese dahi yargılamanın her aşamasında re’sen gözetilmelidir. Taraflar da yargılama süresince mahkemenin görevli olmadığını ileri sürebilirler. HMK’nın 2. maddesinde asliye hukuk mahkemelerinin görevi düzenlenmiş olup, bu hükme göre “Dava konusunun değer ve miktarına bakılmaksızın malvarlığı haklarına ilişkin davalarla, şahıs varlığına ilişkin davalarda görevli mahkeme, aksine bir düzenleme bulunmadıkça asliye hukuk mahkemesidir.” Ancak aynı maddenin ikinci fıkrasında istisna öngörülerek “Bu Kanunda ve diğer kanunlarda aksine düzenleme bulunmadıkça, asliye hukuk mahkemesi diğer dava ve işler bakımından da görevlidir.” ifadesine yer verilmiştir.
6102 sayılı Türk Ticaret Kanununun 4. maddesinde nisbi ve mutlak ticari davalar düzenlenmiş olup her iki tarafın da ticari işletmesiyle ilgili hususlardan doğan hukuk davaları nisbi ticari dava olup, tarafların tacir olup olmadıklarına bakılmaksızın maddenin ilk fıkrasında a, b, c, d, e ve f bentlerinde sayılan hususlardan doğan hukuk davaları ise mutlak ticari dava niteliğindedir. 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 19/II. maddesi uyarınca, taraflardan biri için ticari iş sayılan bir işin diğeri için de ticari iş sayılması, davanın niteliğini ticari hale getirmeyecektir. Zira, Türk Ticaret Kanunu, kanun gereği ticari dava sayılan davalar haricinde, ticari davayı ticari iş esasına göre değil, ticari işletme esasına göre belirlemiştir. Hâl böyle olunca, işin ticari nitelikte olması davayı ticari dava haline getirmez. 6335 sayılı Kanun’un 2. maddesi ile değişik 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 5. maddesi uyarınca ticari davalar asliye ticaret mahkemelerince görülerek karara bağlanır.
Taraflar arasında tespit edilen uyuşmazlık noktaları göz önünde bulundurulduğunda, davalının ve davacının esnaf kaydının bulunmadığı, davalının ve davacının tacir sıfatını taşımadığı, ticari işletmeleri olmadığı açıktır. Taraflar arasında doğrudan bir ticari ilişki bulunmadığı görülmekle; uyuşmazlığın çözümünde Ticaret Mahkemelerinin görevli olmadığı kuşkusuzdur. Bu itibarla davanın görülmesi gereken mahkeme Asliye Hukuk Mahkemesi’dir. Açıklanan nedenlerle mahkememizin görevsizliğine dair aşağıdaki şekilde karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda izah edilen gerekçeye istinaden;
Gerekçesi ayrıntılı kararda açıklanacağı üzere,
-6100 Sayılı HMK. gereğince dava dilekçesinin görev yönünden REDDİNE,
-Görevli Mahkemenin İSTANBUL NÖBETÇİ ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ olduğunun tespitine,
-6100 Sayılı HMK.’nun 20. Maddesi uyarınca görevsizlik kararının kesinleşmesinden itibaren 2 hafta içerisinde davacı tarafın müracaatı halinde dosyanın görevli İSTANBUL NÖBETÇİ ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ MAHKEMESİ’NE GÖNDERİLMESİNE,
-6100 Sayılı HMK.’nun 20. Maddesi uyarınca görevsizlik kararının kesinleşmesinden itibaren 2 hafta içerisinde davacı tarafın müracaat etmemesi halinde davanın açılmamış sayılacağına,
-6100 Sayılı H.M.K.’ nun 331/2. Maddesi uyarınca yargılama giderlerinin (harç, mahkeme masrafları ve vekalet ücreti v.b.) GÖREVLİ MAHKEMECE HÜKÜM ALTINA ALINMASINA,
Davacı vekilinin yüzüne karşı, davalının yokluğunda verilen kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde … Bölge Adliye Mahkemesine İstinaf Kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup anlatıldı.28/02/2022

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır