Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 19. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/235 E. 2023/194 K. 20.03.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
19. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/155 Esas
KARAR NO : 2023/193
DAVA : Alacak (Acentelik Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 09/03/2021
KARAR TARİHİ : 20/03/2023

Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Acentelik Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA:
Davacı vekili dava dilekçesinde; Müvekkili şirketin geçmiş dönemlerde kargo ve taşımacılık sektöründe iştigal ettiğini, bu kapsamda davalı şirket ile Acentelik Sözleşmesi, Acentelik Sözleşmesi Ek Protokolü ve Cari Hesap Sözleşmesi imzalandığını, İmzalanan – sözleşmeler ile birlikte taraflar arasından iş ilişkisi düzenlendiğini ve tüm yükümlülüklerin kabul edildiğini, 2015 yılı içerisinde imzalanan sözleşme akabinde belirlenen ve mutabık kalınan sözleşme hükümleri gereğince çalışılmaya başlandığını, sürecin ilerleyen dönemlerinde davalı şirketin sözleşme yükümlülüklerine aykırı davranması gerekçesiyle müvekkili yönünden bu durumun çekilme bir hal aldığını, taraflar arasında imzaladıkları sözleşmeler ile ödeme koşulları belirlendiğini ancak davalı şirketin ilk 3 aylık dönemde üzerine düşen ödeme yükümlülüğünü yerine getirdiğini, bu süreçten sonra ödemesi gereken tüm hak edişleri eksik ödediğini bir kısmını da ödemediğini, davalı şirketin yükümlülüklerine aykırı davranması sebebiyle müvekkili şirketin dolaylı olarak zarara uğradığını, sözleşme gereğince personel gider ve SGK prim ödemelerinin davalı şirket tarafından karşılanması gerekirken personel gider ve sgk ödemelerinin ödenmediğini ve bu kapsamda çalışan personelin mağdur olduğunu, müvekkili şirket ile davalı arasında akdedilen Sözleşme ve protokol gereği müvekkili şirket tarafından işin işleyişi için gerekli ve zorunlu olduğu belirtilen demirbaşlar için 10.000,00 TL nakit bedel ve 12 ay boyunca aylık 450,00 Euro bedel olarak toplamda 10.000,00 TL + 5,400,00 Euro ödendiğini, ancak taraflar arasındaki iş ilişkisinin sona ermesinden sonra davalı şirket ödenmiş olan bu demirbaş bedellerini de müvekkili şirkete iade etmediğini ve konu demirbaşları nezdinde tutup müvekkile iade etmediğini, açıklanan nedenlerle tüm ticari kayıtlar ile taraflar arasında akdedilen sözleşmeler üzerinde inceleme yapılarak uzman bilirkişiden rapor alınmasına, sonradan arttırılmak üzere şimdilik 10.000,00-TL alacağın davalı şirketten alınarak ticari temerrüt faizi ile birlikte davacı müvekkiline ödenmesine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalıya yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP:
Davalı vekili cevap dilekçesinde;davacı ile müvekkili taraflara düşen hak ve arasında akdedilmiş olan sözleşmenin pek çok konuyu ve bu kapsamda taraflara düşen hak ve yükümlülükleri düzenleyen acentelik sözleşmesi olduğunu, müvekkili şirketin bağımsız olarak şubelerini acente olarak işletmek üzere tacirlere devretmek ve işi kendi maaşlı personelleri yerine kendi işi gibi benimseyerek kar elde etme gayesi ile çalışacak acentelere bıraktığını, bu bağlamda kurulu bir düzen, tüm demirbaş ve mefruşatı ile şube kasasını şubede kullanılacak araçları gibi tüm imkanları acentenin kullanımına bıraktığını, davacı bir zarara uğradı ise, ticari başarısızlığı nedeni ile zarara uğradığını ve müvekkiline herhangi bir katma değerinin de olmadığını, davacının faturalara konu edimlerini eksik ifa etmesi sebebiyle tanzim ettiği faturalardan davalı tarafın borcunun doğduğunun kabul edilemez olduğunu, davacının faturaya konu edimleri ayıpsız ve sözleşmeye uygun ifa etmediğini, bu nedenle davacı taraf alacağa hak kazanamayacağından dolayı müvekkilinin davacıya karşı herhangi bir borcunun bulunmadığını, davacının tüm hak edişleri sözleşme hükümlerine uygun olarak zamanında ödendiğini, Acentelik sözleşmesi gereği veya bağımsız tacir olması nedeniyle davacının ödemesi gerektiği ancak fesih sonrası müvekkili şirketin ödemek durumunda kaldığı bedeller nedeniyle davacının müvekkili şirkete borçlu durumda olduğunu, davacı tarafından dava dilekçesinde demirbaş ve demirbaşlara ait tadilat masrafları ile personel kıyafetlerinin acenteden haksız tahsil edildiği iddiasının sözleşmenin 7. ve 21. Maddelerine uygun olduğunu ve davacının işbu kıyafetleri … Kargo’dan temin etmesi ve bunun bedelini ödemesinin ticari hayatın bir gerçeği olduğunu, davacının dava dilekçesinde haksız olarak itiraz etmiş olduğu personel giderlerine ilişkin olarak, taraflar arasında akdedilmiş olan Acentelik Sözleşmesinin Zeyilnamesinde yer alan 4. Maddesinde, Acentelik Sözleşmesinin 26. Maddesine fıkrası eklenerek ‘e’ Acentelik sözleşmesinin taraflardan herhangi bir nedenle feshedilmesi ve sona ermesi ile şubenin … Kargoya devri halinde, acentede çalışan personel de … Kargoya devredilmiş sayılacaktır. Acente bu durumda iş akdi devredilen personelin, acentede çalışma süresi için hesaplanacak kıdem tazminatı tutarında bedeli ve yine devredilen personelin acentede çalışma süresi için hesaplanacak yıllık izin süresine ilişkin bedeli, devir tarihinde … Kargoya ödemekle mükelleftir. Bu bedel … Kargo tarafından acentenin hak ediş ve diğer alacağından mahsup edilebilecektir.” hükmü getirildiğini, Taraflarca sarih olarak kabul edilen hüküm uyarınca yapılan kesinti Sözleşme hükümlerine uygun olduğunu, davacı tarafından ödenmesi gerekirken ödenmeyen acentenin kendi personeline ait kıdem tazminatı ve aylık ücreti (maaşları), acentenin faaliyetinde kullandığı araçların bakım ve tamir giderleri, acentenin sorumluluğunda iken kaybolan ya da hasara uğrayan kargoların hasar tazmin bedelleri gibi bedeller gerek Acentelik Sözleşmesi, ekleri ve Zeyilnamelerde yer alan hükümlere uygun olarak, gerekse de Acentenin vermiş olduğu muvafakatname uyarınca acente ödemez ise müvekkili şirket tarafından ödenmekte daha sonrasında ise acentenin hesabına borç kaydedilerek hak edişinden kesildiğini, mahkemece yaptırılacak bilirkişi incelemesi ile müvekkili şirketin ticari defter ve kayıtları incelendiğinde, davacının cari hesabında yapılan kesintilerin tarafların anlaşmamasına ve sözleşme hükümlerine uygun olduğu görüleceğini, davanın reddine, yargılama giderleri ile ücreti vekaletin davacı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER:
Tarafların ticaret sicil kayıtları incelenmiştir.
Taraflar arasındaki acentelik sözleşmesi ve acentelik dosyası incelenmiştir.
Tarafların ticari defter ve kayıtları ile acentelik dosyası incelenerek mali müşavir, taşıma hukuku, lojistik sektörü ve nitelikli hesaplama uzmanı bilirkişi tarafından hazırlanan bilirkişi raporu dosya kapsamına alınmıştır.
GEREKÇE:
Dava; acentelik sözleşmesi uyarınca eksik ödenen hak ediş tutarlarının ve demirbaş bedelinin tazmini talebine ilişkindir.
Acente, TTK md. 102’de “Ticari mümessil, ticari vekil, satış memuru veya işletmenin çalışanı gibi işletmeye bağlı bir hukuki konuma sahip olmaksızın, bir sözleşmeye dayanarak, belirli bir yer veya bölge içinde sürekli olarak ticari bir işletmeyi ilgilendiren sözleşmelerde aracılık etmeyi veya bunları o tacir adına yapmayı meslek edinen kimseye acente denir.” şeklinde tanımlanmıştır. Acente, kendi çabasıyla veya aynı nitelikteki işlemler için kazandırdığı üçüncü kişilerle kurulan işlemler için ücret isteyebilir. Ücretin, muaccel olduğu tarihten itibaren en geç üç ay içinde ve her hâlde sözleşmenin sona erdiği tarihte ödenmesi gerekir. Bunun yanında acentenin müvekkilinin işlerini görme, menfaatlerini koruma, haber verme ve müvekkiline ait parayı teslim etme yükümlülüğü bulunmaktadır.
Taraflar arasında 10/11/2015 tarihli acentelik sözleşmesi bulunmaktadır. Bunun yanında taraflar arasındaki hesap ilişkisi cari hesap ilişkisidir. Taraflar arasında sözleşmenin feshine ilişkin yazılı bir ihtar veya anlaşma dosyada bulunmamakla birlikte, tarafların iddiaları ve iddialarını öne sürüş biçimleri gözetilerek sözleşmenin davacı tarafından feshedildiği kabul edilmiştir.
Davacı taraf acentelik sözleşmesinin feshi ile birlikte hak edişlerinin eksik ödendiğini, personel giderlerinin ödenmediğini, SGK primlerinin ödenmediğini ve demirbaş bedelinin iade edilmediğini iddia etmiştir. Taraflar arasındaki sözleşmenin 26. maddesine göre devir tarihinden sonra oluşacak personel giderlerinden davacı acentenin sorumlu olacağının kararlaştırıldığı görülmüştür. Dolayısıyla davacının personel giderleri ve SGK ödemelerine ilişkin iddiaları, ilgili personelin davacı acenteye devrinden önce meydana gelen giderlere ilişkin olduğuna dair bilgi ve belge bulunmadığından mahkememizce kabul edilmemiştir.
Davacının eksik hak ediş ödemelerine ilişkin yapılan değerlendirmede tarafların ticari defter ve kayıtları ile acentelik dosyası bilirkişiler aracılığıyla incelenmiş ve tarafların mutabık kaldıkları bedeller hükümde esas alınarak davacının toplam 316.980,26 TL hak edişinin bulunduğu, davalının ise toplam 198.772,74 TL ödeme yaptığı anlaşılmıştır. Davacının defterinde kayıtlı bulunan 06/07/2017 tarihli 5.000,00 TL’lik hak ediş miktarına ilişkin dosyada herhangi bir belge bulunmaması ve taraflar arasında mutabakat bulunmaması gözetilerek 5.000,00 TL hak ediş bedeli mahkememizce kabul edilmemiştir. Davalının davacıya yaptığı 37.407,00 TL’lik ödemenin niteliği hususunda; ödemenin TTK md. 113/4 kapsamında komisyon ödemesi olarak yapıldığı ve hak ediş ödemesi olarak nitelendirilemeyeceği kanaatine varılmıştır. Davalının ticari kayıtlarına göre davacının hak edişinden 32.660,88 TL kasa açığı, 1.520,17 TL KDV, 6.647,49 TL kıdem tazminatı, 10.343,67 L maaş ödemesi, 31.729,13 TL SGK prim ödemesi, 252,82 TL muhtelif gider ödemesi ve 17.376,63 TL zarar bedellerinin mahsup edildiği görülmüştür. Dosya kapsamındaki bilgi ve belgelere göre, davacının tüm hak edişlerinde mutabık kalınan kesintilerin belirtilmesine rağmen, bu mahsuplar hakkında taraflar arasında mutabakat bulunmadığı ve davalının yapığı kesintilere ilişkin herhangi bir bilgi ve belge sunmadığı anlaşılmıştır. Davalı vekilinin 10/10/2022 tarihli beyan dilekçesi ekinde sunduğu belgeler HMK md. 139/1-ç ve HMK md. 141 kapsamında hükümde esas alınmamıştır. Dolayısıyla davalının iddia ettiği toplamda 100.530,79 TL’lik kesintinin haklı ve yerinde olmadığı kanaatine varılmıştır.
Yukarıda açıklanan sebeplerle davacı acentenin hak edişlerinin eksik ödenmesi sebebiyle sözleşmeyi haklı olarak feshettiği mahkememizce kabul edilmiştir. Bu kapsamda davacının yaptığı demirbaş masraflarının da iadesini talep etme hakkı bulunmaktadır. Tarafların ticari kayıtlarına göre 5.347,00 EURO (19.049,64 TL) demirbaş ödemesi yapıldığı dosya kapsamında sabittir.
Bilirkişiler tarafından yapılan hesap ve mahkememizce kabul edilen hususlar sonucu davacının 316.980,26 TL hak ediş alacağının bulunmasına rağmen 198.772,74 TL ödeme yapılması sebebiyle 118.207,52 TL eksik ödeme yapıldığı tespit edilmiştir. Davacının acentelik sözleşmesini haklı olarak feshettiği ve ödediği 19.049,64 TL demirbaş bedelinin de iadesini talep edebileceği mahkememizce kabul edilmiştir.
Tüm dosya kapsamı bir bütün olarak değerlendirildiğinde; yukarıda açıklanan sebeplerle, davacının ıslah talebi ve taleple bağlılık ilkesi gözetilerek 100.530,79 TL cari hesap alacağı ve 19.049,64 TL demirbaş bedelinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine; davalının işbu davanın açılması ile temerrüte düşmesi sebebiyle bu bedele dava tarihinden itibaren ticari temerrüt faizi işletilmesine karar verilmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda izah edilen gerekçeye istinaden;
1-Davanın KABULÜNE,
2-100.530,79-TL cari hesap alacağı ve 19.049,64-TL demirbaş bedeli olmak üzere toplam 119.580,43-TL’nin dava tarihinden itibaren işleyecek ticari temerrüt faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-Harçlar kanunu gereğince dava değeri üzerinden alınması gereken toplam 8.168,54-TL harçtan daha önceden ödenen toplam 2.033,68-TL harç düşüldükten sonra eksik kalan 6.134,86-TL harcın davalıdan alınarak hazineye irad kaydına,
4-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiginden A.A.Ü.T göre hesaplanan 18.937,00-TL nisbi vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davacı tarafından yapılan; 59,30-TL Başvuru Harcı, 170,78-TL Peşin/nisbi Harcı, 1.862,90-TL Tamamlama Harcı, 3.350,00-TL Bilirkişi ücreti, 250,00-TL Tebligat, Posta ve diğer masraflar, olmak üzere toplam 5.692,98TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Zorunlu arabuluculuk başvurusu nedeniyle devletçe karşılanacak 1.320,00.-TL arabuluculuk ücretinin davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
7-Fazla yatan ve sarf edilmeyen gider avansının dosya kesinleştiğinde ve talep halinde yatıran tarafa iadesine,
Dair, kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde istinaf yolu (… Mahkemesine başvuru yolu) açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.20/03/2023

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır