Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 19. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/226 E. 2021/358 K. 12.04.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
19. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/226 Esas
KARAR NO : 2021/358

DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 18/12/2018
KARAR TARİHİ : 12/04/2021

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili vermiş olduğu dava dilekçesinde özetle; 07/05/2016 tarihinde davacılardan … ile … Kağıthane İlçesi Gürsel Mah….zerinden karşıdan karşıya geçerken sürücü belgesi olmayan … sevk ve idaresindeki …plakalı araç ile seyir halinde iken hız kurallarına uymaması nedeniyle davacılardan Halil ve Fatma’ya çarptığını, davalı …’nın ZMSS sigortacısı diğer davalı…Sigorta A.Ş.’nin olduğunu, meydana gelen trafik kazasında davacıların bedensel olarak ciddi anlamda zarar gördüğünü, sürücü belgesi olmayan davalı yanın kazaya sebebiyet vermesinde , asli olarak ve yüzde yüz kusurunun bulunduğunu, söz konusu kaza neticesinde davacılar Halil ve Fatma’nın hayati yönden büyük tehlike atlattıklarını, bedensel bütünlüklerinin zarar gördüğünü, maddi ve manevi olarak zarara uğradıklarını, davacı … ile …’ın hastanede kaldığı dönem ve sonrasındaki bakımları için birtakım masraflar yapıldığını, sürücü ve araç sahibi olan …’nın aracın zorunlu mali mesuliyet sigortacısı olan … Sigorta A.Ş.’in sigorta poliçesi kapsamındaki teminat dahilinde tazmin etmesinin zorunlu olduğunu, bunun dışında kaza sebebiyle davacılar tarafından yapılmış maddi harcamalar haricinde beden gücü eksilen davacıların sakatlıkları orasında harcayacağı fazla çabanın kendilerine güç tazminatı olarak da ödenmesi gerektiğini, kaza tahirinde davacılardan Halil ve Fatma’nın 75 yaşında olduğunu bu kadar ileri bir yaşta geçirilen bahsi geçen operasyonların , tedavilerin hem biyolojik açıdan hem de psikolojik açıdan oldukça etkilediğini, kazada zarar gören davacıların diğer davacılar olan çocukları ile birlikte somut olaydaki manevi zararı düşünüldüğünde oluşan zararın davalı araç sürücü tarafından tazminin gerektiğini beyanla bedensel güç kaybı nedeniyle, kaza sonrası oluşan bakım ve yol giderleri ile maddi ve manevi tazminatın davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı … vekili vermiş olduğu cevap dilekçesinde özetle; davaya konu kazanın olduğu 07.05.2016 günü saat 22:30-23:00 saatleri arasında müvekkilinin aracıyla trafik kurallarına uygun bir şekilde seyir halindeyken saatin geç ve kazanın olduğu sokaktaki aydınlatmanın yetersiz olması sebebiyle bir anda yola çıkan davacı … ile …’ı son anda fark ederek manevra yaptığını ancak kazanın meydana gelmesini önleyemediğini, müvekkilinin ehliyetsiz araç kullanmak dışında kazanın meydana gelmesinde bir kusurunun bulunmadığını,her ne kadar müvekkili hakkında hazırlanan iddianame ile ehliyetsiz araç kullanma sebebiyle eylemin bilinçli taksir olduğu ve bu nedenle bilinçli taksirle birden fazla kişiyi yaralama suçundan cezalandırılması talep edilmiş ise de İstanbul … Asliye Ceza Mahkemesi’nin … Esas… Karar numaralı dosyası ile yapılan yargılama sonucunda sadece ehliyetsiz araç kullanmanın bilinçli taksir suçunu oluşturmayacağından müvekkil hakkında bilinçli taksir hükümlerinin uygulanmasına yer olmadığına karar verildiğini, bahsi geçen dosya istinaf incelemesinde olup henüz kesinleşmediğini, kabul anlamanına gelmemekle … plakalı aracın … Sigorta şirketinden yaptırmış olduğu …Acente No,…Poliçe numaralı, 03.022016-15:11başlangıç, 03.02.2017-12:00 bitişli mali sorumluluk sigortasının bulunduğunu, davanın görevsiz mahkemede açıldığından davanın öncelikle görev yönünden reddi gerektiğini, davacının maddi tazminat taleplerinin değerlendirilebilmesi için davacı … ile …’ın kazanın meydana gelmesine neden olan kusur oranlarının tespit edilmesi gerektiğini, müvekkilinin ne hızlı araç kullandığını ne de alkollü olduğunu,bu husus kaza günü tutulan tutanaklar ile sabit olduğunu, istenen tazminat miktarının fahiş olduğunu, olayın müvekkilinin kusuru olmaksızın gerçekleştiği dikkate alındığında reddi gerektiğini, kazanın oluşmasında davacıların dikkatsiz ve özensiz davranarak yola bir anda fırlamalarının sebep olduğunu beyanla açılan davanın tümden reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE:
Dava; trafik kazasından kaynaklanan maddi ve manevi tazminat talebine ilişkindir.
Dosya kapsamındaki dava dilekçesi ve ekleri, ATK raporu ve dosyanın tümü hep birlikte incelenmiştir.
… Hastanesi’ne yazılan müzekkere ile 07/05/2016 tarihinde geçirmiş olduğu trafik kazası nedeniyle davacıların tedavisine ilişkin rapor, tutanak, film, grafi ve tüm tedavi evraklarının gönderilmesi istenilmiş, …’a ait anılan tüm evrakların gönderildiği görülmüştür.
Sigorta Bilgi Gözetim Merkezi’ne yazılan, … sigorta tarafından bildirilen … numaralı poliçenin davaya konu kaza tarihi olan 07/05/2016 tarihinde … plakalı araca ait olup olmadığı hususunun araştırmasına yönelik yazıya cevap verilerek bu poliçenin gönderildiği anlaşılmış, sigortalının… Ltd olduğu görülmüştür.
Mahkememizce, …Sigorta A.Ş.’den …plakalı araca ait 07/05/2016 tarihli trafik kazası sebebiyle açılan hasar dosyasının tasdikli bir sureti istenilmiş, sigorta şirketi tarafından herhangi bir poliçenin tespit edilemediği bildirilmiştir.
İstanbul … Asliye Ceza Mahkemesi … Esas…Karar sayılı dosyanızın kesinleşip kesinleşmediği sorulmuş, dosyanın bir örneğinin UYAP sistemi üzerinden mahkememiz dosyası arasına alındığı, dosyanın kesinleştiği görülmüştür.
…Emniyet Müdürlüğü’ne davacıların sosyo-ekonomik durum araştımasına yönelik yazılan yazıya 20/02/2019 tarihinde cevap verildiği istenilen bilgilerin gönderildiği anlaşılmıştır.
… Müdürlüğü’ne yazılan yazıya cevap verilerek, (… Emniyet Müdürlüğü tarafından)…plakalı araca ait 07/05/2016 tarihinden sonraki trafik tescil bilgileri gönderilmiştir.
…Hastanesi’ne davacı … ile ilgili olarak yazılan tüm tedavi evraklarının gönderilmesine ilişkin yazıya cevap verilmiş, hastane kayıtları dosyamız içerisine alınmıştır.
…Sigorta A.Ş.’ye yeniden müzekkere yazılarak … plakalı araca ait…numaralı poliçenin ve 07/05/2016 tarihli trafik kazası sebebiyle açılan hasar dosyası istenilmiş, davalı … Sigorta şirketi vekili tarafından …plakalı araca tanzim edilmiş poliçenin sigortalının isteği üzerine feshedilmiş olduğunun bildirildiği, sigortalının isteği ile feshettiğini, fesih zeyili nedeniyle konu kazaya ilişkin sorumluluklarının bulunmadığını beyan ettiği görülerek, yazı ekinde Fesih Zeyilnamesinin sunulduğu görülmüştür.
Mahkememizce Adli Tıp Kurumu Başkanlığı’ndan alınan rapor ile; “A) Sürücü …’nın %25 (yüzde yirmi beş) oranında kusurlu olduğu, B) Yayalar … ve …’ın her birinin kendi yaralanmasında %75 (yüzde yetmiş beş) oranında kusurlu olduğu kanaatini bildirir müşterek rapordur. ” denmek suretiyle kusur durumlarının tespit edildiği görülmüştür.
Adli Tıp Kurumu Başkanlığı’na maluliyete ilişkin yazılan rapor istemli mahkememiz yazısı ise eksik hususlar tespit edilmekle iade edilmiştir.
Davalı … vekili tarafından ATK kusur raporuna karşı beyan ve itirazlarını içeren 05/04/2021 tarihli dilekçe sunulmuştur. Davacılar vekili ise, 06/04/2021 tarihli dilekçesiyle ATK kusur raporuna karşı itiraz ve beyanlarını içeren dilekçesini dosyaya ibraz etmiştir.
Mahkememizce 12/04/2021 tarihli celsede dosyanın davalı … yönünden tefriki ile ayrı bir esasa kaydının yapılmasına karar verilerek bu davalı yönünden mahkememiz… E. Sayılı dosyası üzerinden yargılamaya devam edilmesine karar verilmiştir.
Dosya kapsamının incelenmesinde, 07/05/2016 günü saat 22:30 sıralarında sürücü … sevk ve idaresinde bulunan …plaka sayılı araç ile…Sokağı takiben seyirle gelmiş olduğu kaza mahallinde idaresindeki aracın ön kısımları ile taşıt yoluna girerek karşıdan karşıya geçmek isteyen yaya … ve …’a çarpması sonucu bahse konu trafik kazasının meydana geldiği anlaşılmıştır.
HMK’nın 1.maddesine göre göreve ilişkin kurallar, kamu düzenindendir. HMK’nın 114/1-c bendi ile mahkemenin görevli olması dava şartı olarak kabul edilmiş olup 115/1. maddesine göre de mahkeme dava şartlarının mevcut olup olmadığını, davanın her aşamasında kendiliğinden araştırır.
HMK’nın 2/1. maddesine göre, “Dava konusunun değer ve miktarına bakılmaksızın malvarlığı haklarına ilişkin davalarla, şahıs varlığına ilişkin davalarda görevli mahkeme, aksine bir düzenleme bulunmadıkça asliye hukuk mahkemesidir.”
Somut uyuşmazlık; taraflar arasındaki uyuşmazlık trafik kazasından kaynaklanan maddi ve manevi tazminat talebine ilişkindir. Davacı tarafça, kazaya neden olan aracın sürücüsü ve sahibi olan davalıya (…) karşı dava açılmış bulunmaktadır. Sigorta şirketinin taraf olduğu mahkememiz … E. Sayılı dosyasında pasif husumet yokluğu nedeniyle sigorta şirketi yönünden davanın reddine karar verildiği anlaşıldığından, işbu dava dosyasından tefrik olan mahkememiz … E. Sayılı dosyasında ise sigorta şirketinin tarafı olmadığı eldeki davada uyuşmazlığın haksız fiilden kaynaklanıp Ticaret Kanununda düzenlenen bir husustan da kaynaklanmadığı, davanın her iki tarafın ticari işletmesi ile ilgili olmaması nedeni ile ticari dava niteliğinde olmadığı yukarıda belirtilen madde hükümleri gereğince uyuşmazlığın Asliye Hukuk Mahkemesinde görülerek sonuçlandırılması gerektiği gözetilerek mahkememizce bu davaya bakma görevi bulunmadığı anlaşılmış olup, davanın 6100 Sayılı H.M.K’nun 114/1-c ve 115/2 maddeleri gereğince dava şartı yokluğundan usulden reddi ile mahkememizin görevsizliğine, görevli Mahkemenin İstanbul Nöbetçi Asliye Hukuk Mahkemesi olduğuna karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda izah edilen gerekçeye istinaden;
Gerekçesi ayrıntılı kararda açıklanacağı üzere,
-6100 Sayılı HMK. gereğince DAVA DİLEKÇESİNİN GÖREV YÖNÜNDEN REDDİNE,
-Görevli Mahkemenin Nöbetçi İSTANBUL NÖBETÇİ ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ olduğunun tespitine,
-6100 Sayılı HMK.’nun 20. Maddesi uyarınca görevsizlik kararının kesinleşmesinden itibaren 2 hafta içerisinde davacı tarafın müracaatı halinde dosyanın görevli İSTANBUL NÖBETÇİ ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ ’NE gönderilmesine,
-6100 Sayılı HMK.’nun 20. Maddesi uyarınca görevsizlik kararının kesinleşmesinden itibaren 2 hafta içerisinde davacı tarafın müracaat etmemesi halinde davanın açılmamış sayılacağına,
-6100 Sayılı H.M.K.’ nun 331/2. Maddesi uyarınca yargılama giderlerinin (harç, mahkeme masrafları ve vekalet ücreti v.b.) görevli mahkemece hüküm altına alınmasına,
Tarafların yokluğunda verilen kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesine İstinaf Kanun yolu açık olmak üzere karar verildi 12/04/2021

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır